Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında yaptığı konuşmada, "Türkiye olarak, dünyanın tamamı gibi, koronavirüs salgını ile yoğun bir mücadele içindeyiz." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları şöyle:
"Temelde bir sağlık sorunu olan bu salgın, ekonomik sonuçları itibarıyla İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük kriz haline dönüşmüştür.
Geldiğimiz noktada salgını yatay seyre geçirmeye başladığımızı görüyoruz.
Ramazan ayı boyunca da tedbirlere en üst düzeyde riayeti sağlayarak, inşallah, bayram sonrası ülkemizin normal hayata geçişini hedefliyoruz.
Türkiye, İkinci Dünya Savaşından beri ilk defa, küresel düzeydeki bir yeniden yapılanma sürecinin merkezinde yer alma fırsatı elde etmiştir.
Salgınla mücadele etmek kadar, salgın sonrası dünyada, bölgemizde ve ülkemizde ortaya çıkacak yeni durumlara hazırlıklı olmak da önemlidir.
Bu salgın, ekonomik sonuçları itibariyle İkinci Dünya Savaşından sonraki en büyük kriz haline dönüşmüştür.
Gelişmiş ülkelerin kapsamlı bir kriz karşısında yaşadıkları çaresizlik, gelecekle ilgili öngörülerin yeniden yapılmasını zorunlu kılıyor.
Bizim diğer ülkelerden farkımız, hem güçlü bir sağlık altyapısına sahip bulunmamız hem de gereken tedbirleri vakitlice almış olmamızdır."
Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları şöyle:
"Temelde bir sağlık sorunu olan bu salgın, ekonomik sonuçları itibarıyla İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük kriz haline dönüşmüştür.
Geldiğimiz noktada salgını yatay seyre geçirmeye başladığımızı görüyoruz.
Ramazan ayı boyunca da tedbirlere en üst düzeyde riayeti sağlayarak, inşallah, bayram sonrası ülkemizin normal hayata geçişini hedefliyoruz.
Türkiye, İkinci Dünya Savaşından beri ilk defa, küresel düzeydeki bir yeniden yapılanma sürecinin merkezinde yer alma fırsatı elde etmiştir.
Salgınla mücadele etmek kadar, salgın sonrası dünyada, bölgemizde ve ülkemizde ortaya çıkacak yeni durumlara hazırlıklı olmak da önemlidir.
Bu salgın, ekonomik sonuçları itibariyle İkinci Dünya Savaşından sonraki en büyük kriz haline dönüşmüştür.
Gelişmiş ülkelerin kapsamlı bir kriz karşısında yaşadıkları çaresizlik, gelecekle ilgili öngörülerin yeniden yapılmasını zorunlu kılıyor.
Bizim diğer ülkelerden farkımız, hem güçlü bir sağlık altyapısına sahip bulunmamız hem de gereken tedbirleri vakitlice almış olmamızdır."