Pandemide yatırım yapmaktan çekinmeyen girişimci Ece Karakaya, 10 yıl önce kurduğu turizm şirketi Pietra’nın bir ayağını da ABD’de kurdu. ABD’de sağlık turizmi kapsamında hasta çekmek amacıyla Pietra Global’i hayata geçirdiğini belirten Karakaya, “2022 yılı sonunda hedefimiz Türkiye’de 100 bin misafir ağırlayarak, 1 milyon dolar döviz girdisi sağlamak” diyor.
ÖZLEM BAY YILMAZ / obay@ekonomist.com.tr
1994 yılında turizm sektörüne adım atan Ece Karakaya, sektörün önde gelen turizm acentelerinde departman müdürü olarak görev yaptı. Kariyer yolculuğunda ulusal ve uluslararası bir çok projede görev aldı. 2012 yılında gelindiğinde ise sektördeki tecrübesinden cesaret alarak Pietra Turizm’i hayata geçirdi. İstanbul’da Gayrettepe’de bodrum katında bir masa ve iki plastik sandalye ile hizmet vermeye başlayan Pietra Turizm, zaman içinde büyük bir atılım gösterdi. Bugün gelinen noktada ise Türkiye’de Pietra, ABD’de ise Pietra Global olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
10 yıldır Türkiye’de ve yurt dışında kurum ve kuruluşlara hizmet verdiklerini belirten Pietra Kurucusu Ece Karakaya, “Pietra olarak tatil turizmi dışında yaratıcı etkinlikler, eğitim toplantıları, kongreler ve yurt içi yurt dışı geziler düzenliyoruz. Bu yılın başında kurduğumuz Pietra Global ise ABD’nin çeşitli eyaletlerinden Türkiye’ye sağlık turizmi kapsamında hastalar getiriyor. 2024 yılında Kanada ve İngiltere pazarlarına da açılmayı planlıyoruz” diyor.
Ece Karakaya, Pietra’yı kurarken en büyük hedefinin yurt dışında markalaşmak olduğunu vurguluyor. Bunun için de pandemi öncesinde üç yılı aşkın süre araştırmalar ve çalışmalar yaptıklarından bahseden Karakaya, şunları anlatıyor:
“İngiltere, Almanya ve Yunanistan’da hem ekonomik hem de hukuki süreçleri değerlendirdik. Amacımız hem Türkiye’ye sürdürülebilir döviz girdisi sağlamak hem de Türk markasını yurt dışına tanıtmak. Bu yüzden uzun pazar araştırmaları sonunda ABD’de başlamaya karar verdik. Hem TURSAB acentesi olmamız hem de yıllardır uluslararası bir çok kurumla kalabalık ve zor etkinlikler gerçekleştirmemiz hareket kabiliyetimizi arttırdı. Türkiye’de ‘Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ alan nadir seyahat acentelerinden biriyiz. Eş zamanlı olarak ABD’de de gerekli lisanslarımızı alarak işe başladık. ABD’de sağlık hizmetinin çok pahalı olması, sigortaların yetersiz kalması ve Türkiye’deki sağlık hizmetinin çok iyi olması, fiyatların ulaşılabilir, hatta uygun olması işimizi daha kolaylaştırdı.”
Ülkemizin turizm gelirlerinde sağlık harcamalarının payı 2002 yılında yüzde 1 seviyesindeyken 2020 yılında bu oran yüzde 4.5’lara kadar yükseldi. 2019 yılında sağlık turizmi kapsamında Türkiye’de yaklaşık 662 bin hasta sağlık hizmeti aldı. Sağlık ve tıbbi nedenlerle elde edilen turizm geliri 2019 yılında yaklaşık 1 milyar 65 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2020 yılında yaşanan küresel pandemi nedeniyle ise sağlık hizmeti alan yabancı hasta sayısında gözle görülür bir azalma oldu. Pandemi döneminde yaklaşık 390 bin hasta sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geldi. Yabancı ziyaretçiler 2020 yılında Türkiye’ye yaklaşık 550 milyon dolar döviz girdisi sağladı. 2021 yılının ilk iki çeyreğinde ise ortalama 220 bin kişi sağlık hizmeti alarak, 400 bin dolar döviz girdisi sağlandı.
2021 yılının ilk yarısında girmiş oldukları sağlık turizmi işi ile ilgili Ece Karakaya şu değerlendirmede bulunuyor:
“Pandeminin en sıcak olduğu günlerde yaptığımız yatırımın aslında ne kadar doğru bir zamanlama ve alt yapısının ne kadar sağlam olduğunu da test etmiş olduk. Pandemi de başladık çünkü ilk 6 aylık hedefimiz ABD’den Türkiye’ye gelecek aktif veya aktifleşmek için kıvılcım bekleyen hasta profili oldu. Yoğun bir tanıtım ve pazarlama stratejisi izledik. Ve gördük ki insanlar pandeminin etkisinden hem mental hem de fiziksel olarak ağır darbe almış. Gelen talepleri karşıladıkça ve iyi servis verdikçe de işimiz büyümeye başladı. Ancak temkinli ve heyecanlı gitmek istiyoruz. Birbirine zıt olan bu iki duyguyu dengelediğinizde başarı kendiliğinden geliyor zaten.”
ABD’den gelen hastalar ağırlıklı olarak obezite, diş ve estetik tedavisi için geliyorlar.
Tedavi protokolüne göre değişmekle birlikte Türkiye’de ABD’den yüzde 50 kadar daha uygun fiyatlı bir tedavi imkanu sunulduğunu ifade eden Ece Karakaya, şunları anlatıyor: “Örnek verelim, saç ekimi ABD’de 11 bin ile 18 bin dolar arasında değişirken Türkiye’de 2 bin 500 dolar ile 6 bin 500 dolar arasında. Botox için bir doz ABD’de 230 dolar ile bin dolar arasında değişirken, Türkiye’de 50 ile 500 dolar arasında işleme göre değişiklik gösteriyor. Türkiye’deki tedavi işlemleri için 50’ye yakın klinik ve hastane ile anlaşmamız var.”
Pietra’nın çalışan profili kadın ağırlıklı. Türkiye’nin tanıtımını yapmanın yanı sıra hem sağlık, hem etkinlik hem de tatil turizminde global bir markaya dönüşmeye odaklandıklarının altını çizen Ece Karakaya, “Masa başı çalışmaları yaparken kendimize bir hedef koyduk. Bu yılın başında kurduğumuz şirketimiz aracılığıyla 100 hasta aldık ABD’den. 2022 yılı sonunda hedefimiz ise, Türkiye’de 100 bin misafir ağırlayarak, 1 milyon dolar döviz girdisi sağlamak. 100 bin misafire ulaştığımız gün de başka bir ülke hedefi koyarak orada da markalamayış planlıyoruz” diye ekliyor.
1994 yılında turizm sektörüne adım atan Ece Karakaya, sektörün önde gelen turizm acentelerinde departman müdürü olarak görev yaptı. Kariyer yolculuğunda ulusal ve uluslararası bir çok projede görev aldı. 2012 yılında gelindiğinde ise sektördeki tecrübesinden cesaret alarak Pietra Turizm’i hayata geçirdi. İstanbul’da Gayrettepe’de bodrum katında bir masa ve iki plastik sandalye ile hizmet vermeye başlayan Pietra Turizm, zaman içinde büyük bir atılım gösterdi. Bugün gelinen noktada ise Türkiye’de Pietra, ABD’de ise Pietra Global olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
10 yıldır Türkiye’de ve yurt dışında kurum ve kuruluşlara hizmet verdiklerini belirten Pietra Kurucusu Ece Karakaya, “Pietra olarak tatil turizmi dışında yaratıcı etkinlikler, eğitim toplantıları, kongreler ve yurt içi yurt dışı geziler düzenliyoruz. Bu yılın başında kurduğumuz Pietra Global ise ABD’nin çeşitli eyaletlerinden Türkiye’ye sağlık turizmi kapsamında hastalar getiriyor. 2024 yılında Kanada ve İngiltere pazarlarına da açılmayı planlıyoruz” diyor.
SAĞLIK TURİZMİ BELGESİ
Ece Karakaya, Pietra’yı kurarken en büyük hedefinin yurt dışında markalaşmak olduğunu vurguluyor. Bunun için de pandemi öncesinde üç yılı aşkın süre araştırmalar ve çalışmalar yaptıklarından bahseden Karakaya, şunları anlatıyor:
“İngiltere, Almanya ve Yunanistan’da hem ekonomik hem de hukuki süreçleri değerlendirdik. Amacımız hem Türkiye’ye sürdürülebilir döviz girdisi sağlamak hem de Türk markasını yurt dışına tanıtmak. Bu yüzden uzun pazar araştırmaları sonunda ABD’de başlamaya karar verdik. Hem TURSAB acentesi olmamız hem de yıllardır uluslararası bir çok kurumla kalabalık ve zor etkinlikler gerçekleştirmemiz hareket kabiliyetimizi arttırdı. Türkiye’de ‘Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ alan nadir seyahat acentelerinden biriyiz. Eş zamanlı olarak ABD’de de gerekli lisanslarımızı alarak işe başladık. ABD’de sağlık hizmetinin çok pahalı olması, sigortaların yetersiz kalması ve Türkiye’deki sağlık hizmetinin çok iyi olması, fiyatların ulaşılabilir, hatta uygun olması işimizi daha kolaylaştırdı.”
PANDEMİDE ŞİRKET KURDU
Ülkemizin turizm gelirlerinde sağlık harcamalarının payı 2002 yılında yüzde 1 seviyesindeyken 2020 yılında bu oran yüzde 4.5’lara kadar yükseldi. 2019 yılında sağlık turizmi kapsamında Türkiye’de yaklaşık 662 bin hasta sağlık hizmeti aldı. Sağlık ve tıbbi nedenlerle elde edilen turizm geliri 2019 yılında yaklaşık 1 milyar 65 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2020 yılında yaşanan küresel pandemi nedeniyle ise sağlık hizmeti alan yabancı hasta sayısında gözle görülür bir azalma oldu. Pandemi döneminde yaklaşık 390 bin hasta sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geldi. Yabancı ziyaretçiler 2020 yılında Türkiye’ye yaklaşık 550 milyon dolar döviz girdisi sağladı. 2021 yılının ilk iki çeyreğinde ise ortalama 220 bin kişi sağlık hizmeti alarak, 400 bin dolar döviz girdisi sağlandı.
2021 yılının ilk yarısında girmiş oldukları sağlık turizmi işi ile ilgili Ece Karakaya şu değerlendirmede bulunuyor:
“Pandeminin en sıcak olduğu günlerde yaptığımız yatırımın aslında ne kadar doğru bir zamanlama ve alt yapısının ne kadar sağlam olduğunu da test etmiş olduk. Pandemi de başladık çünkü ilk 6 aylık hedefimiz ABD’den Türkiye’ye gelecek aktif veya aktifleşmek için kıvılcım bekleyen hasta profili oldu. Yoğun bir tanıtım ve pazarlama stratejisi izledik. Ve gördük ki insanlar pandeminin etkisinden hem mental hem de fiziksel olarak ağır darbe almış. Gelen talepleri karşıladıkça ve iyi servis verdikçe de işimiz büyümeye başladı. Ancak temkinli ve heyecanlı gitmek istiyoruz. Birbirine zıt olan bu iki duyguyu dengelediğinizde başarı kendiliğinden geliyor zaten.”
YÜZDE 50 DAHA UCUZ
ABD’den gelen hastalar ağırlıklı olarak obezite, diş ve estetik tedavisi için geliyorlar.
Tedavi protokolüne göre değişmekle birlikte Türkiye’de ABD’den yüzde 50 kadar daha uygun fiyatlı bir tedavi imkanu sunulduğunu ifade eden Ece Karakaya, şunları anlatıyor: “Örnek verelim, saç ekimi ABD’de 11 bin ile 18 bin dolar arasında değişirken Türkiye’de 2 bin 500 dolar ile 6 bin 500 dolar arasında. Botox için bir doz ABD’de 230 dolar ile bin dolar arasında değişirken, Türkiye’de 50 ile 500 dolar arasında işleme göre değişiklik gösteriyor. Türkiye’deki tedavi işlemleri için 50’ye yakın klinik ve hastane ile anlaşmamız var.”
100 BİN TURİST HEDEFİ
Pietra’nın çalışan profili kadın ağırlıklı. Türkiye’nin tanıtımını yapmanın yanı sıra hem sağlık, hem etkinlik hem de tatil turizminde global bir markaya dönüşmeye odaklandıklarının altını çizen Ece Karakaya, “Masa başı çalışmaları yaparken kendimize bir hedef koyduk. Bu yılın başında kurduğumuz şirketimiz aracılığıyla 100 hasta aldık ABD’den. 2022 yılı sonunda hedefimiz ise, Türkiye’de 100 bin misafir ağırlayarak, 1 milyon dolar döviz girdisi sağlamak. 100 bin misafire ulaştığımız gün de başka bir ülke hedefi koyarak orada da markalamayış planlıyoruz” diye ekliyor.
