BMW Group tarafından yapılan açıklamada, iki markanın yeni nesil hidrojen yakıt hücresi teknolojisini (FCEV) ortaklaşa geliştirmek üzere anlaştığı belirtildi.
Satın alma ve geliştirme alanındaki işbirliğinin büyük miktarlarda üretim yapılmasını ve maliyetlerin düşürülmesini sağlayacağının belirtildiği açıklamada, BMW'nin hangi modelinin hidrojenli otomobil olarak sunulacağı konusunda bilgi verilmedi.
Öte yandan, hidrojenle çalışan araçlar hızlı bir şekilde yakıt ikmali yapabiliyor ve tamamen elektrikli araçlara göre daha uzun bir menzile sahip oluyor. Fakat yüksek maliyetler ve sınırlı bir yakıt istasyonu ağı nedeniyle çok az otomobil üreticisi bu teknolojiye yatırım yapıyordu.
Yenilenebilir enerjilerin yaygınlaşmasıyla yeşil hidrojenin bulunabilirliğinin artması ve fiyatların düşmesi bekleniyor.
Dünya genelinde sadece 1000 hidrojen yakıt ikmal istasyonu var
Bugün dünya genelinde 1000 hidrojen yakıt ikmal istasyonu bulunuyor. Avrupa'da, 2030'a kadar hidrojen için yaklaşık 400 yeni yakıt ikmal istasyonu inşa edilmesi planlanıyor.
BMW, hidrojen şarj altyapısının 2028'e kadar önemli ölçüde gelişeceğini hesaplıyor.
"Otomotiv tarihinde bir dönüm noktası"
BMW AG Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Zipse, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Toyota ile hidrojen teknolojisindeki projeyi "otomotiv tarihinde bir dönüm noktası" olarak niteledi.
Zipse, "Gücünü hidrojenden alan ve işbirliğimizin ruhuyla hareket eden bu araç, teknolojik ilerlemenin geleceğin mobilitesini nasıl şekillendirdiğinin habercisi olacak." ifadelerini kullandı.