MB'nin sürpriz faiz artışı ve ardından yaptığı hamleler piyasaları rahatlattı. Ancak jeopolitik riskler, dış gelişmeler ve risk primindeki yüksek seyir, TL'nin destek bulmasını zorlaştırıyor. Dolar, faiz ve altındaki beklentiler yeniden güncelleniyor.
GÖZDE YENİOVA SAYLAK
[email protected]
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son faiz toplantısında iki yıl aradan sonra sürpriz bir kararla politika faizinde 200 baz puanlık artırım yaptı. Beklentiler ise sabit tutulacağı yönünde birleşiyordu. Kararın ardından piyasalarda TL lehine hareket olsa da artan jeopolitik riskler nedeniyle bunun TL'ye kalıcı değer kazanımı olarak yansımadığını gördük.
Diğer taraftan Türkiye'nin beş yıl vadeli CDS primlerinde anlamlı bir geri çekilme olmaması da TL'nin daha fazla destek bulmasını zorlaştırıyor. Önümüzdeki süreçte TCMB'nin faiz artışını devam ettirebileceği düşünülüyor. Ancak bunda özellikle enflasyon görünümünün ve TL'nin performansının belirleyici olacağı ifade ediliyor. Buradaki pozitif gidişat, faiz artışında pas geçilmesini sağlayabilir.
Bu süreçte dolar/TL 7,80 sınırını aşarken TCMB ise ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı taşımaya devam ediyor. Merkez Bankası'nın faiz artırımından sonra BDDK swap limitlerini gevşetme hamlesi ve aktif rasyosunun yeniden revize edilmesi gibi piyasa dostu adımları sürüyor.
Son olarak döviz-altın kambiyo vergisinin yüzde 1'den yüzde 0,2'ye düşürülmesi ve TL mevduat için stopaj oranının artan vadeyle uyumlu bir şekilde indirilmesi de bu adımlardan bir tanesi oldu. TL'nin vergi havucuyla teşvik edilmesinin güven ortamı sağlandıkça dolarizasyonun tersine dönmesini hızlandırması öngörülüyor. Peki, bu gelişmelerin önümüzdeki süreçte piyasalarda yansımalarının nasıl olması bekleniyor?
Dolar/TL'de 7,50-7,75 arasında seyir beklenirken, gösterge faizde yüzde 12'nin üzerinde, gram altında ise 480-500 TL bandı tahmin ediliyor. Buradaki hareketler, içerideki ve dışarıdaki gelişmelere bağlı olarak şekillenecek. Türkiye, yakın coğrafyasında doğrudan dâhil olduğu veya dolaylı yoldan etkilendiği önemli gelişmelerin ve risk unsurlarının arttığı bir dönemden geçiyor.
Yatırım Finansman Genel Müdürü Ömer Eryılmaz'a göre, bu gündemin TL varlıklar üzerinde baskı yaratması doğal ve bu durumun kısa vadede çözümü zor konular nedeniyle bir süre daha devam etmesi bekleniyor. Bunun dışında ABD'de gerçekleşecek başkanlık seçimlerinin küresel etkileri takip edilecek.
Ömer Eryılmaz, küresel risk iştahının, pandemi ile hem bilimsel hem de finansal alanlarda sürdürülen mücadeleden destek bulmaya devam edeceğini düşünüyor. Eryılmaz'a göre, belirgin bir satış baskısı için ise mevcut destekleyici politikaların erken son-landırılması ya da sonbahara girmemizle beraber pandemide ikinci dalga senaryolarını destekleyen veriler görmemiz gerekiyor.
GCM Menkul Genel Müdürü Alper Nergiz'e göre, yılın son çeyreğine girdiğimiz bu dönemde piyasalar volatilitesini artırabilir. Alper Nergiz, olası hareketliliğe neden olacak gelişmeleri, ABD seçimleri ve koronavirüs sürecine yönelik gelişmeler ile aşı çalışmalarında gelinecek nokta olarak açıklıyor.
Nergiz, etki edecek iç gelişmeleri ise jeopolitik riskler, makro-ekonomik göstergeler, TCMB'nin faiz tarafında bir aksiyona geçip geçmemesi ve pandemi sonrası normalleşme sürecinde daha iyimser bir görünüme dönüşüp dönüşmemesi olarak sıralıyor.
ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Müdürü Murat Akyol ise enflasyonun kontrol altına alınmasını, TL'nin kırılganlığının azaltılmasını ve finansal istikrara katkı verilmesini sağlayacak adımların piyasalara yansımasının pozitif olmasını bekliyor.
Bu tip destekleyici politikaların uygulanmasının risk iştahının daha fazla momentum kazanmasını getireceğini ifade eden Murat Akyol, ''Yüksek seyreden risk priminin azalmasını da sağlayabileceği için TL varlıkların güç kazanmasına yardımcı olacak'' diyor.
Fiyat hareketleri küresel koşullardan da etkilendiği için dolar, altın ve tahvil gibi varlıkların performansında ABD başkanlık seçimi, önde gelen merkez bankalarının para politikaları ve varlık alımları, mali teşvik paketleri ile Brexit süreci gibi küresel risk iştahını şekillendirecek gelişmelerin önemli rol oynayacağı düşünülüyor.
Ömer Eryılmaz, "ECB ve FED arasında politika dengesi son dönemde dolar lehine şekilleniyor. Ons altın bu ortamda bir süre rea-lizasyon görebilir. TL faizlerde ise kısa vadeli faizlerin yükseldiği, verim eğrisinin uzak ucunun ise daha yatay kaldığı bir dönem geçirebiliriz'' diyor.
Alper Nergiz'e göre ise dünyanın en önemli merkez bankalarının uzun bir süre faiz oranlarında bir değişime gitmeyeceğine ve teşviklerine devam edebileceğine yönelik beklenti, son çeyrekte ABD seçimleri sonrası altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerin popülaritesini artırabilir.
Nergiz, "ABD seçimleri öncesi dolar endeksinde ise güçlenme gözleniyor. Dış ve iç jeopolitik gelişmelerin etkisiyle dalgalanmalar izlenebilir. Faiz tarafında yılın son dönemine kadarki süreçte enflasyon ve kur fiyatlama reaksiyonu izlenmeli" diyor.
Önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz başta olmak üzere Azerbaycan gibi yakın coğrafyadaki gelişmeler önemli olacak. Ayrıca TCMB'nin para politikası duruşu, BDDK'nın potansiyel düzenlemeleri ve enflasyon ile cari denge başta olmak üzere makro veriler yakından izlenecek. Covid-19 vaka sayıları da yurtiçi ve yurtdışında takip edilecekken, yurtdışında ABD seçimleri önemli bir risk unsuru. Son dönemde ekonomilerdeki toparlanmanın sürekliliği de yakından izlenecek.
"Önümüzdeki süreçte yurtdışında önemli bir risk unsuru olarak ABD seçimleri var. Covid- 19'da ikinci dalga endişeleri de devam ediyor. Dolayısıyla risk iştahı kırılgan kalabilir. Diğer yandan, düşük faiz ortamı piyasalarda kalıcılı bir bozulmayı engelleyebilir. Bu kapsamda, ABD seçimlerine kadar risk iştahı nötr kalabilir. Yurtiçinde ise jeopolitik risklerin diplomatik yöntemlerle çözülebileceğini gördük.
TCMB'nin de gerektiğinde faiz artırabileceğine tanık olduk. Dolayısıyla önemli bir negatif ayrışma yaşayan TL varlıkların, önümüzdeki süreçte pozitif ayrışabileceğini düşünüyoruz. Dolar/TL beklentimiz 7,50-7,75, gösterge faizdeki beklentimiz ise 13-14 arasında bant hareketi yönünde. Ons altında son düşüşü, gereğinden fazla bir düzeltme şeklinde değerlendiriyoruz. Değerli madende olumlu görüşümüzü korumaya devam ediyoruz."
GÖZDE YENİOVA SAYLAK
[email protected]
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son faiz toplantısında iki yıl aradan sonra sürpriz bir kararla politika faizinde 200 baz puanlık artırım yaptı. Beklentiler ise sabit tutulacağı yönünde birleşiyordu. Kararın ardından piyasalarda TL lehine hareket olsa da artan jeopolitik riskler nedeniyle bunun TL'ye kalıcı değer kazanımı olarak yansımadığını gördük.
Diğer taraftan Türkiye'nin beş yıl vadeli CDS primlerinde anlamlı bir geri çekilme olmaması da TL'nin daha fazla destek bulmasını zorlaştırıyor. Önümüzdeki süreçte TCMB'nin faiz artışını devam ettirebileceği düşünülüyor. Ancak bunda özellikle enflasyon görünümünün ve TL'nin performansının belirleyici olacağı ifade ediliyor. Buradaki pozitif gidişat, faiz artışında pas geçilmesini sağlayabilir.
YENİ HAMLELER GELİYOR
Bu süreçte dolar/TL 7,80 sınırını aşarken TCMB ise ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı taşımaya devam ediyor. Merkez Bankası'nın faiz artırımından sonra BDDK swap limitlerini gevşetme hamlesi ve aktif rasyosunun yeniden revize edilmesi gibi piyasa dostu adımları sürüyor.
Son olarak döviz-altın kambiyo vergisinin yüzde 1'den yüzde 0,2'ye düşürülmesi ve TL mevduat için stopaj oranının artan vadeyle uyumlu bir şekilde indirilmesi de bu adımlardan bir tanesi oldu. TL'nin vergi havucuyla teşvik edilmesinin güven ortamı sağlandıkça dolarizasyonun tersine dönmesini hızlandırması öngörülüyor. Peki, bu gelişmelerin önümüzdeki süreçte piyasalarda yansımalarının nasıl olması bekleniyor?
Dolar/TL'de 7,50-7,75 arasında seyir beklenirken, gösterge faizde yüzde 12'nin üzerinde, gram altında ise 480-500 TL bandı tahmin ediliyor. Buradaki hareketler, içerideki ve dışarıdaki gelişmelere bağlı olarak şekillenecek. Türkiye, yakın coğrafyasında doğrudan dâhil olduğu veya dolaylı yoldan etkilendiği önemli gelişmelerin ve risk unsurlarının arttığı bir dönemden geçiyor.
Yatırım Finansman Genel Müdürü Ömer Eryılmaz'a göre, bu gündemin TL varlıklar üzerinde baskı yaratması doğal ve bu durumun kısa vadede çözümü zor konular nedeniyle bir süre daha devam etmesi bekleniyor. Bunun dışında ABD'de gerçekleşecek başkanlık seçimlerinin küresel etkileri takip edilecek.
Ömer Eryılmaz, küresel risk iştahının, pandemi ile hem bilimsel hem de finansal alanlarda sürdürülen mücadeleden destek bulmaya devam edeceğini düşünüyor. Eryılmaz'a göre, belirgin bir satış baskısı için ise mevcut destekleyici politikaların erken son-landırılması ya da sonbahara girmemizle beraber pandemide ikinci dalga senaryolarını destekleyen veriler görmemiz gerekiyor.
VOLATİLİTE ARTABİLİR
GCM Menkul Genel Müdürü Alper Nergiz'e göre, yılın son çeyreğine girdiğimiz bu dönemde piyasalar volatilitesini artırabilir. Alper Nergiz, olası hareketliliğe neden olacak gelişmeleri, ABD seçimleri ve koronavirüs sürecine yönelik gelişmeler ile aşı çalışmalarında gelinecek nokta olarak açıklıyor.
Nergiz, etki edecek iç gelişmeleri ise jeopolitik riskler, makro-ekonomik göstergeler, TCMB'nin faiz tarafında bir aksiyona geçip geçmemesi ve pandemi sonrası normalleşme sürecinde daha iyimser bir görünüme dönüşüp dönüşmemesi olarak sıralıyor.
ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Müdürü Murat Akyol ise enflasyonun kontrol altına alınmasını, TL'nin kırılganlığının azaltılmasını ve finansal istikrara katkı verilmesini sağlayacak adımların piyasalara yansımasının pozitif olmasını bekliyor.
Bu tip destekleyici politikaların uygulanmasının risk iştahının daha fazla momentum kazanmasını getireceğini ifade eden Murat Akyol, ''Yüksek seyreden risk priminin azalmasını da sağlayabileceği için TL varlıkların güç kazanmasına yardımcı olacak'' diyor.
ALTINDA YÖN NEREYE?
Fiyat hareketleri küresel koşullardan da etkilendiği için dolar, altın ve tahvil gibi varlıkların performansında ABD başkanlık seçimi, önde gelen merkez bankalarının para politikaları ve varlık alımları, mali teşvik paketleri ile Brexit süreci gibi küresel risk iştahını şekillendirecek gelişmelerin önemli rol oynayacağı düşünülüyor.
Ömer Eryılmaz, "ECB ve FED arasında politika dengesi son dönemde dolar lehine şekilleniyor. Ons altın bu ortamda bir süre rea-lizasyon görebilir. TL faizlerde ise kısa vadeli faizlerin yükseldiği, verim eğrisinin uzak ucunun ise daha yatay kaldığı bir dönem geçirebiliriz'' diyor.
Alper Nergiz'e göre ise dünyanın en önemli merkez bankalarının uzun bir süre faiz oranlarında bir değişime gitmeyeceğine ve teşviklerine devam edebileceğine yönelik beklenti, son çeyrekte ABD seçimleri sonrası altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerin popülaritesini artırabilir.
Nergiz, "ABD seçimleri öncesi dolar endeksinde ise güçlenme gözleniyor. Dış ve iç jeopolitik gelişmelerin etkisiyle dalgalanmalar izlenebilir. Faiz tarafında yılın son dönemine kadarki süreçte enflasyon ve kur fiyatlama reaksiyonu izlenmeli" diyor.
NELER TAKİP EDİLECEK?
Önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz başta olmak üzere Azerbaycan gibi yakın coğrafyadaki gelişmeler önemli olacak. Ayrıca TCMB'nin para politikası duruşu, BDDK'nın potansiyel düzenlemeleri ve enflasyon ile cari denge başta olmak üzere makro veriler yakından izlenecek. Covid-19 vaka sayıları da yurtiçi ve yurtdışında takip edilecekken, yurtdışında ABD seçimleri önemli bir risk unsuru. Son dönemde ekonomilerdeki toparlanmanın sürekliliği de yakından izlenecek.
UĞUR BOĞDAY / ZİRAAT YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ ''TL VARLIKLAR POZİTİF AYRIŞABİLİR''
"Önümüzdeki süreçte yurtdışında önemli bir risk unsuru olarak ABD seçimleri var. Covid- 19'da ikinci dalga endişeleri de devam ediyor. Dolayısıyla risk iştahı kırılgan kalabilir. Diğer yandan, düşük faiz ortamı piyasalarda kalıcılı bir bozulmayı engelleyebilir. Bu kapsamda, ABD seçimlerine kadar risk iştahı nötr kalabilir. Yurtiçinde ise jeopolitik risklerin diplomatik yöntemlerle çözülebileceğini gördük.
TCMB'nin de gerektiğinde faiz artırabileceğine tanık olduk. Dolayısıyla önemli bir negatif ayrışma yaşayan TL varlıkların, önümüzdeki süreçte pozitif ayrışabileceğini düşünüyoruz. Dolar/TL beklentimiz 7,50-7,75, gösterge faizdeki beklentimiz ise 13-14 arasında bant hareketi yönünde. Ons altında son düşüşü, gereğinden fazla bir düzeltme şeklinde değerlendiriyoruz. Değerli madende olumlu görüşümüzü korumaya devam ediyoruz."