Bist 100
9915,62
2,05%
Bist 100
Dolar/TL
32,4766
-0,1181%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7278
-0,7232%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0693
-0,3476%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2441,15
0,13%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Önümüzdeki dönemde rehavete düşmemeliyiz

11 Ocak 2022
Önümüzdeki dönemde rehavete düşmemeliyiz
ARAM EKİN DURAN eduran@ekonomist.com.tr

DEİK Başkanı Nail Olpak, 2022'de başta ihracat kalemi olmak üzere tüketim ve yatirım harcamalarının, büyümede önemli payı olacağını vurgulayarak, “İhracata yüksek başarı ile yeni rekorlar kırdık. Ancak bu pozitif tablo, bizi asla rehavete düşürmemeli" diyor.

26 Aralık 2021 – 08 Ocak 2022 tarihli sayıdan.

Hükümetin uygulamaya koyduğu "düşük faiz-yüksek ihracat" modeli, 2022 yılında ihracatın büyümenin motoru olma hedefine dayanıyor. Bu noktada ihracat camiasına da büyük iş düşüyor.

Dünya çapında 147 ülke ile kurduğu İş Konseyleri ile iş dünyasının dış ticaretteki önemli çatı kuruluşlarından biri olan Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi'nin (DEİK) başkanı Nail Olpak ile dış ticarette 2021 gerçekleşmelerini ve 2022 stratejilerini konuştuk.

Sizce Türkiye ekonomisi 2021'i nasıl bir büyüme ile kapatacak?

Öncelikle 2021 yılında büyüme oranının çift haneye yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. Bu pozitif tablo ve güçlü performans iş dünyamız açısından da son derece değerli. Elbette büyümenin yüksek olması kadar, bu gelişmenin yatırıma ve ihracata dayalı olması da çok önemli.

Sektörel bazda baktığımızda ise inşaat, finans ve tarım hariç hemen hemen her sektörde pozitif büyüme oranları görüyoruz. Talep tarafında ise yurtiçi tüketime ilave olarak ihracata dayalı ciddi büyüme söz konusu.

DEİK olarak yılsonunda dış ticarette nasıl bir tablo bekliyorsunuz?

Dış ticaret açısından ele aldığımızda, geçmiş yıllara baktığımız zaman büyümenin bu kadar yüksek olduğu dönemlerde ithalatın da artarak cari denge üzerinde risk oluşturduğuna şahit olmuştuk. Ancak 2021 yılında, yüksek büyümeye rağmen cari açığımız da çok düşük seviyelerde kaldı.

Cari a çığın yıl sonunda GSYH'ye oran olarak yüzde 2 civarında olması bekleniyor. Bu da ülke ekonomimiz açısından büyük bir önem taşıyor.

Özellikle 2022'de daha da önemli hale gelecek ihracatta görünüm nedir?

Eskiden bir ayda ulaşılan ihracat rakamına bu yıl bir günde ulaşır hale geldik. Ayda 20 milyar dolar bandına oturan bir ihracat seyrimiz var. Yıllık bazda ilk defa 200 milyar dolar seviyesini geçtik ve yılı 225 milyar dolar üzerinde kapatabiliriz.

İhracat noktasında bir diğer önemli nokta da, sanayi sektörünün özellikle de imalat sanayiinin ciddi bir payının olduğunu görüyoruz. Bunun en önemli sebebi de, ülke olarak Covid-19 sürecinde tedarik zincirlerinde aksamaya imkan vermeyecek şekilde üretimi ara vermeden sürdürmemiz oldu.

DEİK olarak biz de, salgının başından itibaren işlerimizi askıya almadan üretmeye devam etmemizi özellikle vurgulamıştık. Bu tür sıkıntıları yaşayan Çin gibi ülkeler, özellikle bizim coğrafi olarak da yakın olduğumuz AB ülkelerine ihracatta geri planda kalırken Türkiye bu konuda avantajlı bir konuma gelmiştir.

Ancak öte yandan ithalatta süren artışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

İthalat tarafında baktığımızda ise yatırım malı ithalatının yüzde 30-35 seviyesinde arttığını görüyoruz. Bu da şu demek; bu büyüme ve ihracat rakamları sadece bu yıla özgü olarak yüksek değil. İş insanlarımızın yatırım iştahının yüksek olduğunu ifade eden bu rakamlar, önümüzdeki dönem de ihracat ve büyümeye dayalı büyümenin devam edeceğinin, bir diğer ifade ile sürdürülebilir olduğunun da bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Yatırım, ihracat ve büyüme tarafı bu tablo ile arttığı zaman elbette istihdam piyasası da buna cevap verecektir. Bu yılın başında yüzde 13 seviyesinde olan işsizlik oranı ekim ayı itibarıyla yüzde 11,2 seviyesine kadar gerilemiştir. Yatırım, üretim ve ihracata daha fazla ağırlık verdikçe, işsizlik oranının da tek haneli seviyeye kadar gerileyeceğini düşünüyoruz.

Sizce 2021'de iş dünyasına yön veren gelişmeler sizce neler oldu?

Dış dünyadaki gelişmeler iş dünyamız tarafından yakından takip edildi. 2020 yılının sonunda Birleşik Krallık ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması hem zamanlama hem de içerik olarak yerinde bir adım oldu. Gümrük Birliğinin Güncellenmesi, AB Yeşil Mutabakatı, Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Dijitalleşme gibi uzun vadeli fakat iş dünyamızı doğrudan etkileyecek kritik alanlar da daima mercek altında.

DEİK olarak, bu alanlarda olası fırsatları, riskleri ve hazır olmamız gereken öncelikli alanları içerden özel rapor ve proje çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Çin'in Kuşak ve Yol projesi, Asya-Pasifik'teki yeni örgütlenme (RCEP) ve Afrika Kıtasal Serbest Ticaret anlaşması da bizlerin en yakından takip ettiği konular arasında yer alıyor.

2022 yılı için istihdam, yatırım, ihracat ve dış ticaret ekseninde görüşünüz nedir?

2021 yılında ihracatta yakaladığımız yüksek başarı ile yeni rekorlar kırdık. Ancak bu pozitif tablo, bizi asla rehavete düşürmemeli. Çünkü uzun vadede artan bir ihracat hedefimiz var. Bu da önümüzde daha çok gayret etmemiz gereken uzun ama umutlu bir yol olduğunu gösteriyor.

İhracat anlamında doğru yolda olduğumuzu, rakamlarla da zaten görüyoruz. Hemen hemen her sektörde ihracat yapabilen bir imalat sanayi kapasitemiz var. Salgın süresince de tedarik zincirlerinde aksamaya sebep olmadan ayakta kalarak üretime devam etmemiz önemli bir kazanım oldu.

Covid-19 sonrasında da tedarik zincirine zarar vermeyen, muhataplarına güven veren firmalar ve ekonomiler ayakta kalacaktır ki biz Türk iş dünyası olarak en zor dönemlerde bunu başardık.

"KATMA DEĞERLİ İHRACATA ODAKLANMALIYIZ"

"Salgın sonrası dönemde daha yüksek ihracat hedeflerine ulaşabilmek için güven aşamasını başarıyla geçtik. Bundan sonra odaklanmamız gereken nokta ise yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek ürünlerin ihracatımız içindeki payını artırmak olmalıdır.

Bunun için AR-GE ve inovasyon başta olmak üzere, katma değerimizi artıracak her türlü politika ve uygulamalara ağırlık vermemiz gerekiyor. Küresel tedarik zincirlerimizdeki başarıyı, küresel değer zincirinde üst basamaklara taşıyarak sürdürülebilir hale getirmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönem için hizmet sektörünün de ciddi bir potansiyel taşıyacağını düşünüyoruz."

"BÜYÜME, KAPSAYICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI"

"2021 yılındaki güçlü büyümenin ardından, 2022 yılında da ülke ekonomimizin potansiyel büyüme oranı olan yüzde 5 civarında bir büyüme gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu noktada, talep tarafındaki dağılımına baktığımızda; başta ihracat kalemi olmak üzere tüketim ve yatırım harcamalarının, büyümede önemli payı olacağını öngörüyoruz.

DEİK olarak, büyüme ekseninde her zaman şunu vurguluyoruz; büyüme rakamının yüksekliği kadar bunun kapsayıcı olması ve sürdürülebilir olması çok daha önemli. Önümüzdeki dönemde yatırım ve ihracata dayalı bir büyüme modeli çok daha sürdürülebilir olacaktır."

 
0


  • ALTIN GRAM - TL 2441,15 0,13%
  • ALTIN ONS 2337,94 0,23%
  • BIST 100 9915,62 2,05%
  • DOLAR/JAPON YENI 158,348 1,753%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,36695 0,09116%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 91,88 -0,3603%
  • DOLAR/TURK LIRASI 32,4766 -0,1181%
  • EURO/DOLAR 1,0693 -0,3476%
  • EURO/TURK LIRASI 34,7278 -0,7232%
  • STERLIN/DOLAR 1,2493 -0,17539%
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL