Bist 100
9530,47
0%
Bist 100
Dolar/TL
32,5259
0,4394%
Dolar/TL
Euro/TL
34,7507
0,5416%
Euro/TL
Euro/Dolar
1,0683
0,0932%
Euro/Dolar
Altın/Gram
2489,45
1,07%
Altın/Gram
Piyasaları
İncele
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Uluslararası Resort Turizm Kongresi'nde geleceğin turizmi masaya yatırdı

02 Aralık 2021 | 12:06
Son Güncellenme: 27 Ekim 2022 | 23:12
Uluslararası Resort Turizm Kongresi'nde geleceğin turizmi masaya yatırdı
Dünya turizminin önemli aktörlerinin bir araya geldiği en büyük buluşmalarından birisi olan Uluslararası Resort Turizm Kongresi 11’incisi Antalya Nirvana Cosmopolitan Hotel Lara’da düzenlendi. Kongrenin ana teması “Geleceğin Turizmi Turizmin Geleceği" oldu.

Kısa adı AKTOB olan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin bu yıl 11’incisini gerçekleştirdiği Uluslararası Resort Turizm Kongresi yerli ve yabancı katılımcılarıyla Antalya’da yapıldı. Birçok sektörün ekonomik krizden şikâyet ettiği bu süreçte turizmcilerin kendi alanlarında dile getirdikleri görüşleri oldukça ilginçti. Bir gün boyunca kürsüde bireysel konuşanlardan ve değişik konu başlıkları altında moderatör yönetimindeki konuşmacılardan anladık ki, karşımızda halinden pek şikayetçi olmayan bir turizm sektörü vardı.

Erdal İpekeşen

Kongre sırasındaki konuşmaların ana gündemi yine kurlardı. Siyasi arenadaki kargaşaya ve ekonomik sıkıntılara rağmen turizmcilerin yüzleri gülüyordu. Üstelik 2022 yılına ilişkin sektöre dönük beklentileri iyimserdi. Hükümetten aldıkları güçlü pandemi desteğinin de etkisiyle, sektörün Turizmci Bakan Ersoy liderliğinde birlik görüntüsü verdiğini gördük. Bu nedenle 11. Kongreye otelciler, yatırımcılar, seyahat acenteleri, yani sektörün tüm bileşenleri katılım sağlamıştı. Kongrede konuşan Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy başarılı bir yıl geçirdiklerini, üstelik tüm rakiplerin ülkemizin gerisinde kaldığını söyledi. Turizm geliri ve turist sayısına ilişkin 2021 tahminlerini ise sürekli olarak büyüme yönünde yenilediklerini vurguladı. Çok değil kısa bir süre öncesine kadar 21 milyon turist 20 milyar dolar gelir olarak belirledikleri hedefin, 29 milyon turist 24 milyar dolar gelir olarak revize olduğunu açıkladı.

Kasım- Aralık aylarının beklenenin aksine canlı geçmesinin bu revizyonda etkisi olduğunu da ilave etti, Bakan Ersoy, turizmde sadece mevsimi uzatmak değil, tüm ülkeyi turizme açmak gerektiğini belirtirken, 2022 yılının gastronomi alanında atılım yılı olacağını söyledi. Bu arada Güvenli Turizm Sertifikasının da değişeceğini vurguladı. Bu konuda Çevre Bakanlığı ile çalışmaların başladığını, konuyu STK’larla tartışacaklarını, geçiş sürecini ise 3 yıla yayacaklarını aktardı. Bu sertifikayı “Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası” olarak değiştireceklerini, bu adımları atmazsak başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacağımızı, kurallara uymayan hava yollarına ceza verileceğini ve kurallara uymayan ülkelere giden misafirlere ek vergi ödetileceğini sıraladı. Sonuçta da “Biz bu işte öncü ve hızlı olmak zorundayız” dedi.

Turizm sektörünün gerçekçi ve akılcı yaklaşımlarla kendini güncelleyerek yola devam ettiğini belirten Ersoy, “Normal şartlarda İspanya’nın yüzde 40 gerisinde olan ülkemiz pandemi döneminde İspanya’yı geride bıraktı derken bunu da kurdukları tanıtım ajansı TGA’nın başarılı çalışmalarına bağladı.

ANKARA’YA DA İSTANBUL GİBİ KÜLTÜR ROTASI GELİYOR


Ersoy, "Kültür ve sanat ile marka destinasyonları yaratılmalı. Bunu sağlarsanız rakiplerinizden çok iyi bir şekilde ayrışırsınız. Bu anlamda 3 yıldır Beyoğlu Kültür Rotası vardı. Bu yolla birçok restorasyon gerçekleştirildi. Bu rotayı Ankara’da da hayata geçirmek istiyoruz.” dedi.

Bu arada turistik tesislerdeki personelin kalacağı yerlerin standartının yükseltmesi gerektiğini, ama bazı tesis sahiplerinin verilen lojmanları otele çevirdiğini anlatırken de “Onları ben biliyorum” diyerek ikaz etti. .Millî Eğitim Bakanlığına bağlı turizm meslek liseleri için yapılan protokole değinirken de “Protokol ile müfredatı değiştirdik. Bu liseleri de Anadolu Teknik Liseleri haline getirdik. 1. yıldan itibaren bu okullardan lisan eğitimi mecburi hale geldi. 2. yıl ikinci yabancı dil mecburi oluyor ve 3 yılda üçüncü dili kendisi seçiyor. Bu meslek liselerini otel grupları ile eşleştirdik. 76 lisenin 52’si otellerle eşleştirildi” dedi.

AKTOB Başkanı Erkan Yağcı da başarıyla aştıkları pandemi döneminden dersler çıkardıklarını belirtirken, riskle yaşayan bir sektör olduklarını hatırlatıp, “Riske dayalı çözümler bulmak ve uygun acil durum planları oluşturmak, krize hazırlıklı olmak için son derece önemli” dedi.

İş birliği ve koordinasyonun, kriz yönetiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu, krizin devlet tarafından yönetilmesi gerektiğini yaşayıp gördüklerini kaydetti. Yağcı, “Çevre ve sürdürülebilirlik ortak sorumluluğumuz olmalı, sağlık ve hijyeni yeni normalimiz olarak kabul edip aynı kararlılıkta uygulamalıyız” dedi.

Değişen misafir eğilimleri ile teknolojik gelişmeler doğrultusunda: turizmin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi, sezon süresinin uzatılması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi, mevcut kaynak pazarların güçlendirilmesi ve yeni kaynak pazarların yaratılması yoluyla ziyaretçi sayısının artırılması gerektiğini savundu. Yeni dönemin “yapılabilir turizm” olduğunu kaydeden Yağcı, bunun da hem sürdürebilirlik hem de bunun koşullarını söylem ve eylemle birlikte yaratılabileceğini söyledi.

ANTALYA'DA KONAKLAMA İSTANBUL'UN 4 KATI


Kongrenin akşamı ise turizmin lokomotifi isimlerle özel bir görüşme yaptık. Aralarında AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır, Eski TÜROFED Başkanı Osman Ayık, AKTOB Başkan Yardımcısı Kaan Kavaloğlu ve eski AKTOB Başkanlarından duayen turizmci Yusuf Hacısüleyman’ın olduğu gurupla yaptığımız sohbette ilginç konuşmalar geçti.

İşte bu sohbette Erkan Yağcı önümüzdeki yıla ilişkin olarak iyimser olduklarını vurgularken, "Ama uçakların eksiksiz inmesi şartını" cümlelerinin arasına serpiştirdi. Sektörün ciddi nitelikli eleman sorunu ise bir başka başlıktı. Birçok çözüm yolu aranabileceğini ama esas çözümün ücretlerin artırılması olduğunu söylediler. Bu arada kurlardaki artış nedeniyle otellerini tadilata sokan turizmcilerin, mal bulmakta güçlük çektiklerinden, kimse fiyat veremediği için işlerin aksadığından yakındıklarına da şahit olduk.

Turizmde Antalya’nın ülkemizin diğer destinasyonlarının çok önünde olduğunu, ciro ve kişi sayısı yönünden İstanbul’un kendilerini takip ettiğini belirtirlerken ilginç bir cümleye de tanık olduk.  "Gelen turist İstanbul’da ortalama 2 gün kalırken, Antalya’da bu sayı ortalama 8. Hem yatak kapasitesi hem de bir turistin konaklama gün sayısında en yakın destinasyona 4 kat fark atıyor."

Bu lokal toplantıda yer alan Alman RTK Grup CEO’su Thomas Bösl ise, 2022 sezonunun Türkiye için iyi göründüğünü belirtirken “9200 RTK seyahat acentesi sizinle yine uzun yıllar çalışmak istiyor. Eski günlere geri dönmek istiyor. Türkiye her zaman iyi bir partnerdi ve iyi bir partner de olmaya devam edecek Turizmde önümüzdeki yıl yüzde 80 artış bekliyoruz. Şu anda çok az seyahat edildiği için güncel durumu göremiyoruz. Her şey dahil trendi devam edecek. Alman turist için emin olmak çok önemli. Bir diğer önemli konu Türkiye’nin diğer bölgelerine bakıyoruz ve görüyoruz ki Antalya çok tercih edilen bir hedef. İstanbul ve Ege’yi de desteklemek istiyoruz. Sadece Antalya’ya odaklanmamalıyız” dedi, Almanya’nın en büyük seyahat grubu olan RTK, yıllık 40 ile 50 milyon Alman’ın tatil rotasını çiziyor.

EKSPERLER OTELİ UCUZ GÖSTERİYOR


Kongrede sektörün konaklama kesiminin giderek büyüyen finans sorununu ise turizme en çok kredi sağlayan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş dile getirdi.

Hakan Ateş, pandemi döneminde yeterli gelir elde edemeyen sektörün kaynak yokluğundan yabancı yatırımcıların eline geçme tehlikesi yaşadığına dikkat çekti. "Eğer siz turizm sektörünü desteklemezsiniz, maalesef bu oteller üç otuz paralara, çok düşük paralara kendi yatırımcısının dışındakilerin ellerine geçebilir. Bizim bütün çabamız birikimlerimizin milli kalması yönünde” derken kredide bazı zorluklardan da bahsetti. Hakan Ateş otellere kredi sağlamada yatırımcıya yardımcı olmak için çalışırken "Örneğin pazar değeri 50 milyon dolar olan bir otele kredi vereceğiz. Ancak lisanslı eksper bu otele 25 milyon dolar değer biçiyor. Bu yüzden 50 milyon dolarlık otele sadece 25 milyon dolara kadar kredi verebiliyoruz. Otel sahibinin ihtiyacı 30 milyon dolarsa 25 milyonu verebiliyoruz. 5 milyon daha verebilsek otel kurtulacak" dedi.

Ateş, alıcı ve satıcının rızasıyla 24 otel sattıklarını belirtirken, şu tespiti de aktardı; "Bu otellerin satışında ortalama satış fiyatımız ekspertiz değerinin 2.1 katı oldu. Hatta öyle durumlar var ki, ekspertiz firmasının 28 milyon dolar dediği otel 92 milyon dolara satıldı."
0
Günün En Çok Okunanları
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL