2017-2018 eğitim ve öğretim yılı devam ederken, veliler bir sonraki eğitim öğretim yılında çocuklarının hangi okulda okuyacağıyla ilgili kararı vermek üzere. Kimi özel okulların açtığı bursluluk sınavlarına çocuklarını götürüyor, kimi ise okulların erken kayıt dönemini değerlendiriyor.
FATOŞ BOZKUŞ
[email protected]
Özellikle eğitim dünyasında her yıl yeni bir şeyin değişmesi velilerin kafasını karıştırıyor. Böyle bir ortamda en doğru okulu seçmek için uğraşan veliler devlet okullarının yanı sıra özel okulları da değerlendiriyor.
Zaten son yıllarda özel ilkokul, ortaokul ve lise sayısının ve bu okullara yönlendirilen öğrenci sayısının dikkat çekici şekilde artmaya başladığı gözleniyor. Türkiye'de 2016-17 eğitim öğretim yılı itibariyle toplam 10 bin 404 özel öğretim kurumu bulunuyor.
Bu okullara giden öğrenci sayısı ise 1 milyon 300 bine ulaşmış durumda. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) son verilerine göre, bugün Türkiye'de özel okulların eğitimdeki payı yüzde 8. Bakanlığın hedefleri arasında 2023'e kadar özel sektörün eğitimdeki payının OECD ortalaması olan yüzde 15'e çıkarılması var. 2017-2018 eğitim öğretim döneminde bin 777 yeni özel okulun açıldığı düşünülürse bu orana ulaşılması çok zor görünmüyor.
SEÇİM NASIL YAPILMALI?
Her yıl daha da artan okullar arasından en doğrusunu seçmek, hem öğrencilerin hem de ebeveynlerin beklentilerini karşılayacak en doğru tercihi yapmak günümüzde giderek önem kazanıyor. Çocukları için her zaman en iyisini isteyen aileler bu süreçte seçim yaparken zorlanıyor. Peki okul seçerken nelere dikkat edilmeli?
Uzman Pedagog Nilçin Doyran Bengisu, "Her ebeveyn, çocuğunun okula başlama yaşı geldiğinde hatta daha anaokulu döneminde, daha önce hiç zorlanmadıkları bir süreçle karşı karşıya kalıyor. Günümüzde artık çocuk ilkokula başlamadan çok önce okula kayıt yaptırmaları gerekiyor.
Çünkü özel okulların bir kısmı kurayla, sırayla, kendi alt sınıflarından öğrencilerini seçtikleri için kontenjan kalmayabiliyor" diyor. Bengisu, çocukların akademik geleceğine karar verirken ve buna göre seçe-
nekleri değerlendirirken programlı davranmak ve kriterleri önceden belirlemek gerektiğini vurguluyor.
BİREYSEL İHTİYAÇLAR ÖNEMLİ
Öncelikle okul seçerken ebeveynlerin kendi istek ve beklentilerinden daha çok çocuklarının özelliklerini tanıyarak, onların ilgisi, yeteneği ve bireysel ihtiyaçlarına göre karar vermesinin daha doğru olduğu söyleniyor. Bu noktada altı başlık öne çıkıyor: Öğretmen kalitesi, eğitim metotları, yabancı dil eğitimi, fiziki ortam, sosyal ve sportif faaliyetler ve bütçe.
Nilçin Doyran Bengisu, öğretmen kalitesiyle ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları şu şekilde sıralıyor: "Eğitimin en önemli ayağı kesinlikle öğretmendir. Okula karar verirken çocuğumuzun ilkokula başlayacağı ve muhtemelen dört yıl geçireceği öğretmenler ile ilgili görüşme talep edilmeli.
Eğitim kadrosunda yer alan öğretmenlerin sık sık değişip değişmediği, okulun öğretmen seçerken nelere dikkat ettiği, öğretmenlerin bilgilerini güncellemeleri için hizmet içi eğitim alıp almadıkları sorgulanmalı. ilkokul döneminde her yıl öğretmen değişmemeli, bu kurumun kalitesi için önemli bir kriterdir. Öğretmen kalitesi çocuğun temel bilgileri aldığı kritik dönemde, çocuğun okul başarısını yüzde 50'den fazla etkiler."
Eğitim metotları da bir başka önemli nokta. Ebeveynler okul seçerken, okulların eğitime bakış açısını, felsefesini anlayabilmek için kullandıkları yöntemleri ve bilgiyi edinme yollarını araştırarak aslında çocuklarına uygun bir sistem olup olmadığına da karar verebilirler.
Kullanılan teknolojik aletlerin, görsel materyallerin, laboratuvarların eğitimin ne kadar içinde olduğuna bakılmalı. Öğrenmenin ezbere dayalı olarak mı yoksa yaparak ve yaşayarak mı gerçekleştiği de önemli. Drama, oyun gibi çocuğun kendini ifade edebileceği yöntemlerin kullanılıp kullanılmadığı ve öğrenmenin kalıcılığını artırmak için ödeve karşı tutumları mutlaka değerlendirilmeli.
YABANCI DİL VE FİZİKİ ORTAM
Özellikle özel okul seçerken ebeveynlerin kriterlerinden en önemlisi ve özel okulların da en iddialı oldukları konu yabancı dil eğitimi. Hatta artık tek yabancı dilin yetersiz kaldığı, ikinci bir yabancı dilin gerektiği ifade ediliyor. Özel okulların eğitim sistemlerinin temeli de yabancı dil eğitimine dayanıyor.
Ebeveynlere yabancı dil eğitiminde klasik gramer kalıplarının tahtaya yazılarak öğretilmesindense yabancı dilin yaşayarak öğretileceği bir sistemin araştırılması tavsiye ediliyor. Çocuğun yabancı dili yaparak ve yaşayarak öğrenmesi şüphesiz ki en ideali. Tüm özel okullar dil eğitimi konusunda farklı görüşe ve tekniğe sahip olabiliyor.
SPOR VE SANATA BAKIŞ
Çocuğun ders aralarında geçireceği alanın, özellikle de okul bahçesinin konumu, genişliği çok önemli. Bahçenin fonksiyonel kullanımı, hijyen kurallarına uygunluğu, iç alanlarının havalandırılması, güneş görmesi, materyal ve malzemelere kolay ulaşılabilirlik çocukların günlerini geçirecekleri alanların önemi onlar için çok büyük.
Okulun akademik sisteminin yanı sıra okul dışı sosyal ve sportif faaliyetlere bakışı da akademik başarıyı destekler. Okul bunu destekliyor ve bunun için olanaklar sunuyorsa, çoğu ebeveyn için tercih sebebidir. Bu süreçte de okulun gerek sportif başarıları gerekse sanata olan yaklaşımı çocukların sağlıklı gelişimi için iyi bir avantaj.
Tabii burada önemli noktalardan biri de bütçe. Özel okulların eğitim sistemindeki farklılıklar gibi okul ücretleri de farklılıklar gösteriyor. Ebeveynler her yıl açıklanan eğitim-öğretim yılına ait rakamlara bakarak okulları da kendi bütçelerine göre değerlendirebilirler.
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
GELECEĞİN KAMPÜSÜNÜ NAKKAŞTEPE'DE AÇIYOR
2015 Bahçeşehir Koleji Nakkaştepe 50. Yıl Kampüsü, 'Future Campus' temasıyla 2018-2019 eğitim öğretim yılında açılıyor. Kampüs, Sanal Gerçeklik (VR) Laboratuvarı, STEM+A Merkezi, Genetik Laboratuvarı, 3D Sanat Sokağı, Tasarım Laboratuvarı, Robotik Laboratuvarı, Drone Laboratuvarı ve sosyal alanlara sahip. Nakkaştepe 50. Yıl Kampüsü'nde Ortaokul, Anadolu Lisesi, Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri, geleceğin teknolojileriyle donatılmış bir ortamda eğitim görecek.
Bahçeşehir Koleji'nin Ortaokul, Anadolu Lisesi, Fen ve Teknoloji Lisesini aynı kampüste buluşturduğu ilk kampüsü olacak Nakkaştepe 50. Yıl Kampüsü, 'Future Campus' temasıyla üniversite kampüsü olanaklarını ortaöğretime taşıyor.
Geniş ve doğayla iç içe bir alanda kurulan kampüs, laboratuvarları ve eğitim ortamlarıyla bir eğitim olanağı sunuyor. Robotik çalışmalarını Türkiye'nin en geniş robotik laboratuvarında gerçekleştirme olanağı bulacak öğrenciler, kampüste ayrıca Drone Laboratuvarı'nda derslerde aldıkları teorik eğitimleri pratiğe dönüştürme ve deneyimleme fırsatı bulacak.
Branş derslerinde aktif olarak kullanabilecekleri tam donanımlı Sanal Gerçeklik (VR) Laboratuvarı'nda ise öğrenciler, ders dışındaki kulüp çalışmaları ve projeleri için de içerik üretme imkanı bulacaklar.
UĞUR OKULLARI
BEŞ DİL VE İKİ BECERİ KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ"
2015 Geçtiğimiz yıl açılan 28 kampüsün ardından bu yıl 16 yeni yatırım daha yapmaya hazırlanan Uğur Okulları, yarım asırlık deneyimle öğrencilerini geleceğe hazırlıyor. Uğur Okulları, her biri alanında deneyimli eğitmen kadrosuna sahip ve çağdaş eğitim ortamı sunuyor.
Öğrencilerin sorgulama ve analitik düşünme becerilerini geliştiren erkenSTEM ve STEM eğitimi, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi, kişiye özgü çözüm odaklı ve proaktif rehberlik hizmetleri imkanları var. Türkiye genelindeki 16 yeni yatırımla eğitim alanında öncü adımlar atmaya devam ettiklerini söyleyen Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, toplamda yaklaşık 400 milyon TL okul yatırımı yaptıklarını belirtiyor.
Kampüslerde STEM laboratuvarı, Robotik Laboratuvarı, Fizik, Kimya, Biyoloji Laboratuvarları, Görsel Sanatlar ve Müzik Laboratuvarları, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, konferans salonu, açık ve kapalı spor alanları gibi birçok fiziki olanak yer alıyor.
Eğitim yaklaşımlarında öğrencilere beş dil ve iki becerinin kazandırılmasını önemsediklerini anlatan Kulaberoğlu, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Birincisi anadil, yani Türkçemiz. İkincisi bilim dili olan matematik. Üçüncüsü global dünyada iletişimde en temel dillerden biri olan İngilizce.
İyi İngilizce konuşan, anlayan ve kendini İngilizce konuşarak iyi ifade edebilen bireyler yetiştirmek istiyoruz. Dördüncü dil, teknolojinin dili olan kodlama ve yazılım dili. Beşinci dil ise davranış dili. Bu beş dilin yanında ise kazanmaları gereken iki beceriyi de onlara aşılıyoruz. Sanat ve spor. Sanatın ve sporun hayatımızın her anında olmasını istiyoruz."
TEKNOLOJİ VE İNSAN KOLEJLERİ
DİJİTAL YETKİNLİKLER KAZANDIRIYOR
2015 Türkiye'nin ilk teknoloji odaklı lisesi olan Teknoloji ve İnsan Kolejleri (Tink), 1,5 yıllık altyapı çalışması sonrasında Eylül 2017'de İstanbul Sancaktepe kampüsünde faaliyetlerine başladı. Okulda öğrenciler, hayatları boyunca faydalanabilecekleri analitik ve sosyal yetkinlikleri, yaşadıkları toplum için faydalı hale getirebilmelerini sağlayacak bir öğrenme ortamında eğitimlerini sürdürüyor.
Tink'te empati kurabilen, pozitif düşünen, hayal eden ve hayalini gerçek dünyaya indirgeyebilen, sorumlu, takım çalışmasına yatkın, 21'inci yüzyılın yetkinliklerine sahip, teknolojiyi tüketen değil üretmeyi bilen, girişimci, hızlı adapte olabilen nesiller yetiştirilmesi hedefleniyor. TinkSmart ismindeki online eğitim platformu ile bireyselleştirilmiş eğitim fırsatı sunulan Tink'te, öğrenciler kendi ilgi alanlarına göre gelişimlerini sürdürüyorlar.
Tink'in proje temelli öğrenme modeli sayesinde öğrencilerle gerçek yaşama dair bir sorun paylaşılıyor ve onların derinlemesine araştırmalar yaparak çözüm üretmeleri sağlanıyor. Böylece gerçek hayata hazırlanmalarına destek olunuyor. Tink'te ortaokuldan başlayarak öğrencilere girişimcilik ruhu aşılanıyor.
TinkUp programı kapsamında öğrencilere verilen girişimcilik derslerinin yanı sıra hayata geçirilen uygulamalarla bir girişimcide olması gereken pratik düşünme, risk alma, yaratıcılık ve cesur olma gibi nitelikler de kazandırılıyor. Tink'te öğrencilere dijital yetkinlikler kazandırmak için dijital okur yazarlıktan kodlamaya, siber güvenlikten maker yetkinliğine kadar birçok alanda uygulamalı eğitimler sunuluyor.
LİV KOLEJİ
EĞİTİME ÇEKMEKÖY'DE BAŞLAYACAK
2015 MLP Care Grup ve İstinye Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Muharrem Usta liderliğinde kurulan Liv Koleji, 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde Çekmeköy'deki kampüsünde eğitime başlıyor. Özgün eğitim modelleriyle öne çıkan Liv Koleji, nitelikli eğitim içeriği ve güçlü kadrosuyla dikkat çekiyor.
Bünyesinde Liv Hospital, Medical Park, VM Medical Park hastanelerini barındıran, Türkiye'nin önde gelen sağlık grubu MLP Care Grup (MLP Grup) ile İstinye Üniversitesi'nin desteğinde ve MLP Care Grup ve İstinye Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Muharrem Usta liderliğinde kurulan Liv Koleji, "bilgi, beceri, kültür ve liderlikleriyle ülkemizi geleceğe başarıyla taşıyacak nesiller yetiştirmek" misyonuyla kapılarını açıyor.
Liv Koleji'nin başarı standardı, eğitimciler, eğitimin içeriği, eğitim ortamı gibi üç temel konuda niteliğe verilen öneme dayanıyor. İstinye Üniversitesi ve Liv Koleji Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Muharrem Usta, Liv Koleji olarak gençlerin var olan potansiyellerini en üst noktada ortaya çıkarabildikleri bir eğitim modeli ile gençlerin kendilerini keşfetmesine yardımcı olmanın temel hedefleri arasında olduğunu söylüyor.
Usta, diğer hedeflerini ise şöyle sıralıyor: "Evrensel düzeyde rekabet edebilecek gençler ortaya çıkarabilmek. Çocuklarımızın bilimsel yolculukta iyi bir noktaya gelebilmeleri, matematik, fen, Türkçe gibi klasik derslerde başarılı birer öğrenci olmaları tek başına yeterli değil. Spor, sanat, edebiyat ve sosyal beceriler gibi alanlarda eğitim süreçleri boyunca edinecekleri yetkinlikler de en az bunun kadar önemli. Liv Koleji bu yetkinlikleri çocuklarımıza kazandırmayı ana amaçlarından biri olarak belirledi."
İDE OKULLARI
YETKİNLİK TEMELLİ EĞİTİM MODELİ
Tecrübeli ve nitelikli eğitim kadrosuyla yetkinlik temelli eğitim modelini birleştiren İde Okulları, öğrencilerine yarının yetkinliklerini bugünden kazandırıyor.
Modern eğitim yaklaşımı, eğitim teknolojilerine yaptığı yatırım ve nitelikli eğitim kadrosuyla ayrışmaya çalışan İde Okulları, benimsediği yetkinlik temelli eğitim modeliyle öğrencilerine gelecekte ihtiyaç duyacakları becerileri kazandırmayı amaçlıyor.
Yapılan birçok araştırmaya göre önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bildiğimiz mesleklerin yarısına yakını ya yok olacak ya da artık etkisini yitirecek.
Bu nedenle, öğrencilere kuru kuruya bilgi değil, aynı zamanda beceri kazandırarak onların yarının dünyasına hazır bireyler olarak yetişmesinin önemi her geçen gün artırıyor.
Bunun da ancak nitelikli bir eğitim kadrosuyla başarılabileceğini vurgulayan İde Okulları'nın eğitim kadrosu, Türkiye'nin önemli eğitim kurumlarında en az 10 yıl çalışmış öğretmenlerden oluşuyor. İde Okulları, eğitimdeki güçlü ve deneyim temelli bakış açısını, içinde bulunduğumuz modern dünyanın araçları ve gereklilikleriyle birleştiren entegre bir model vaat ediyor.
FATOŞ BOZKUŞ
[email protected]
Özellikle eğitim dünyasında her yıl yeni bir şeyin değişmesi velilerin kafasını karıştırıyor. Böyle bir ortamda en doğru okulu seçmek için uğraşan veliler devlet okullarının yanı sıra özel okulları da değerlendiriyor.
Zaten son yıllarda özel ilkokul, ortaokul ve lise sayısının ve bu okullara yönlendirilen öğrenci sayısının dikkat çekici şekilde artmaya başladığı gözleniyor. Türkiye'de 2016-17 eğitim öğretim yılı itibariyle toplam 10 bin 404 özel öğretim kurumu bulunuyor.
Bu okullara giden öğrenci sayısı ise 1 milyon 300 bine ulaşmış durumda. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) son verilerine göre, bugün Türkiye'de özel okulların eğitimdeki payı yüzde 8. Bakanlığın hedefleri arasında 2023'e kadar özel sektörün eğitimdeki payının OECD ortalaması olan yüzde 15'e çıkarılması var. 2017-2018 eğitim öğretim döneminde bin 777 yeni özel okulun açıldığı düşünülürse bu orana ulaşılması çok zor görünmüyor.
SEÇİM NASIL YAPILMALI?
Her yıl daha da artan okullar arasından en doğrusunu seçmek, hem öğrencilerin hem de ebeveynlerin beklentilerini karşılayacak en doğru tercihi yapmak günümüzde giderek önem kazanıyor. Çocukları için her zaman en iyisini isteyen aileler bu süreçte seçim yaparken zorlanıyor. Peki okul seçerken nelere dikkat edilmeli?
Uzman Pedagog Nilçin Doyran Bengisu, "Her ebeveyn, çocuğunun okula başlama yaşı geldiğinde hatta daha anaokulu döneminde, daha önce hiç zorlanmadıkları bir süreçle karşı karşıya kalıyor. Günümüzde artık çocuk ilkokula başlamadan çok önce okula kayıt yaptırmaları gerekiyor.
Çünkü özel okulların bir kısmı kurayla, sırayla, kendi alt sınıflarından öğrencilerini seçtikleri için kontenjan kalmayabiliyor" diyor. Bengisu, çocukların akademik geleceğine karar verirken ve buna göre seçe-
nekleri değerlendirirken programlı davranmak ve kriterleri önceden belirlemek gerektiğini vurguluyor.
BİREYSEL İHTİYAÇLAR ÖNEMLİ
Öncelikle okul seçerken ebeveynlerin kendi istek ve beklentilerinden daha çok çocuklarının özelliklerini tanıyarak, onların ilgisi, yeteneği ve bireysel ihtiyaçlarına göre karar vermesinin daha doğru olduğu söyleniyor. Bu noktada altı başlık öne çıkıyor: Öğretmen kalitesi, eğitim metotları, yabancı dil eğitimi, fiziki ortam, sosyal ve sportif faaliyetler ve bütçe.
Nilçin Doyran Bengisu, öğretmen kalitesiyle ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları şu şekilde sıralıyor: "Eğitimin en önemli ayağı kesinlikle öğretmendir. Okula karar verirken çocuğumuzun ilkokula başlayacağı ve muhtemelen dört yıl geçireceği öğretmenler ile ilgili görüşme talep edilmeli.
Eğitim kadrosunda yer alan öğretmenlerin sık sık değişip değişmediği, okulun öğretmen seçerken nelere dikkat ettiği, öğretmenlerin bilgilerini güncellemeleri için hizmet içi eğitim alıp almadıkları sorgulanmalı. ilkokul döneminde her yıl öğretmen değişmemeli, bu kurumun kalitesi için önemli bir kriterdir. Öğretmen kalitesi çocuğun temel bilgileri aldığı kritik dönemde, çocuğun okul başarısını yüzde 50'den fazla etkiler."
Eğitim metotları da bir başka önemli nokta. Ebeveynler okul seçerken, okulların eğitime bakış açısını, felsefesini anlayabilmek için kullandıkları yöntemleri ve bilgiyi edinme yollarını araştırarak aslında çocuklarına uygun bir sistem olup olmadığına da karar verebilirler.
Kullanılan teknolojik aletlerin, görsel materyallerin, laboratuvarların eğitimin ne kadar içinde olduğuna bakılmalı. Öğrenmenin ezbere dayalı olarak mı yoksa yaparak ve yaşayarak mı gerçekleştiği de önemli. Drama, oyun gibi çocuğun kendini ifade edebileceği yöntemlerin kullanılıp kullanılmadığı ve öğrenmenin kalıcılığını artırmak için ödeve karşı tutumları mutlaka değerlendirilmeli.
YABANCI DİL VE FİZİKİ ORTAM
Özellikle özel okul seçerken ebeveynlerin kriterlerinden en önemlisi ve özel okulların da en iddialı oldukları konu yabancı dil eğitimi. Hatta artık tek yabancı dilin yetersiz kaldığı, ikinci bir yabancı dilin gerektiği ifade ediliyor. Özel okulların eğitim sistemlerinin temeli de yabancı dil eğitimine dayanıyor.
Ebeveynlere yabancı dil eğitiminde klasik gramer kalıplarının tahtaya yazılarak öğretilmesindense yabancı dilin yaşayarak öğretileceği bir sistemin araştırılması tavsiye ediliyor. Çocuğun yabancı dili yaparak ve yaşayarak öğrenmesi şüphesiz ki en ideali. Tüm özel okullar dil eğitimi konusunda farklı görüşe ve tekniğe sahip olabiliyor.
SPOR VE SANATA BAKIŞ
Çocuğun ders aralarında geçireceği alanın, özellikle de okul bahçesinin konumu, genişliği çok önemli. Bahçenin fonksiyonel kullanımı, hijyen kurallarına uygunluğu, iç alanlarının havalandırılması, güneş görmesi, materyal ve malzemelere kolay ulaşılabilirlik çocukların günlerini geçirecekleri alanların önemi onlar için çok büyük.
Okulun akademik sisteminin yanı sıra okul dışı sosyal ve sportif faaliyetlere bakışı da akademik başarıyı destekler. Okul bunu destekliyor ve bunun için olanaklar sunuyorsa, çoğu ebeveyn için tercih sebebidir. Bu süreçte de okulun gerek sportif başarıları gerekse sanata olan yaklaşımı çocukların sağlıklı gelişimi için iyi bir avantaj.
Tabii burada önemli noktalardan biri de bütçe. Özel okulların eğitim sistemindeki farklılıklar gibi okul ücretleri de farklılıklar gösteriyor. Ebeveynler her yıl açıklanan eğitim-öğretim yılına ait rakamlara bakarak okulları da kendi bütçelerine göre değerlendirebilirler.
GELECEĞİN KAMPÜSÜNÜ NAKKAŞTEPE'DE AÇIYOR
2015 Bahçeşehir Koleji Nakkaştepe 50. Yıl Kampüsü, 'Future Campus' temasıyla 2018-2019 eğitim öğretim yılında açılıyor. Kampüs, Sanal Gerçeklik (VR) Laboratuvarı, STEM+A Merkezi, Genetik Laboratuvarı, 3D Sanat Sokağı, Tasarım Laboratuvarı, Robotik Laboratuvarı, Drone Laboratuvarı ve sosyal alanlara sahip. Nakkaştepe 50. Yıl Kampüsü'nde Ortaokul, Anadolu Lisesi, Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri, geleceğin teknolojileriyle donatılmış bir ortamda eğitim görecek.
Bahçeşehir Koleji'nin Ortaokul, Anadolu Lisesi, Fen ve Teknoloji Lisesini aynı kampüste buluşturduğu ilk kampüsü olacak Nakkaştepe 50. Yıl Kampüsü, 'Future Campus' temasıyla üniversite kampüsü olanaklarını ortaöğretime taşıyor.
Geniş ve doğayla iç içe bir alanda kurulan kampüs, laboratuvarları ve eğitim ortamlarıyla bir eğitim olanağı sunuyor. Robotik çalışmalarını Türkiye'nin en geniş robotik laboratuvarında gerçekleştirme olanağı bulacak öğrenciler, kampüste ayrıca Drone Laboratuvarı'nda derslerde aldıkları teorik eğitimleri pratiğe dönüştürme ve deneyimleme fırsatı bulacak.
Branş derslerinde aktif olarak kullanabilecekleri tam donanımlı Sanal Gerçeklik (VR) Laboratuvarı'nda ise öğrenciler, ders dışındaki kulüp çalışmaları ve projeleri için de içerik üretme imkanı bulacaklar.
UĞUR OKULLARI
BEŞ DİL VE İKİ BECERİ KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ"
2015 Geçtiğimiz yıl açılan 28 kampüsün ardından bu yıl 16 yeni yatırım daha yapmaya hazırlanan Uğur Okulları, yarım asırlık deneyimle öğrencilerini geleceğe hazırlıyor. Uğur Okulları, her biri alanında deneyimli eğitmen kadrosuna sahip ve çağdaş eğitim ortamı sunuyor.
Öğrencilerin sorgulama ve analitik düşünme becerilerini geliştiren erkenSTEM ve STEM eğitimi, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi, kişiye özgü çözüm odaklı ve proaktif rehberlik hizmetleri imkanları var. Türkiye genelindeki 16 yeni yatırımla eğitim alanında öncü adımlar atmaya devam ettiklerini söyleyen Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, toplamda yaklaşık 400 milyon TL okul yatırımı yaptıklarını belirtiyor.
Kampüslerde STEM laboratuvarı, Robotik Laboratuvarı, Fizik, Kimya, Biyoloji Laboratuvarları, Görsel Sanatlar ve Müzik Laboratuvarları, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, konferans salonu, açık ve kapalı spor alanları gibi birçok fiziki olanak yer alıyor.
Eğitim yaklaşımlarında öğrencilere beş dil ve iki becerinin kazandırılmasını önemsediklerini anlatan Kulaberoğlu, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Birincisi anadil, yani Türkçemiz. İkincisi bilim dili olan matematik. Üçüncüsü global dünyada iletişimde en temel dillerden biri olan İngilizce.
İyi İngilizce konuşan, anlayan ve kendini İngilizce konuşarak iyi ifade edebilen bireyler yetiştirmek istiyoruz. Dördüncü dil, teknolojinin dili olan kodlama ve yazılım dili. Beşinci dil ise davranış dili. Bu beş dilin yanında ise kazanmaları gereken iki beceriyi de onlara aşılıyoruz. Sanat ve spor. Sanatın ve sporun hayatımızın her anında olmasını istiyoruz."
TEKNOLOJİ VE İNSAN KOLEJLERİ
DİJİTAL YETKİNLİKLER KAZANDIRIYOR
2015 Türkiye'nin ilk teknoloji odaklı lisesi olan Teknoloji ve İnsan Kolejleri (Tink), 1,5 yıllık altyapı çalışması sonrasında Eylül 2017'de İstanbul Sancaktepe kampüsünde faaliyetlerine başladı. Okulda öğrenciler, hayatları boyunca faydalanabilecekleri analitik ve sosyal yetkinlikleri, yaşadıkları toplum için faydalı hale getirebilmelerini sağlayacak bir öğrenme ortamında eğitimlerini sürdürüyor.
Tink'te empati kurabilen, pozitif düşünen, hayal eden ve hayalini gerçek dünyaya indirgeyebilen, sorumlu, takım çalışmasına yatkın, 21'inci yüzyılın yetkinliklerine sahip, teknolojiyi tüketen değil üretmeyi bilen, girişimci, hızlı adapte olabilen nesiller yetiştirilmesi hedefleniyor. TinkSmart ismindeki online eğitim platformu ile bireyselleştirilmiş eğitim fırsatı sunulan Tink'te, öğrenciler kendi ilgi alanlarına göre gelişimlerini sürdürüyorlar.
Tink'in proje temelli öğrenme modeli sayesinde öğrencilerle gerçek yaşama dair bir sorun paylaşılıyor ve onların derinlemesine araştırmalar yaparak çözüm üretmeleri sağlanıyor. Böylece gerçek hayata hazırlanmalarına destek olunuyor. Tink'te ortaokuldan başlayarak öğrencilere girişimcilik ruhu aşılanıyor.
TinkUp programı kapsamında öğrencilere verilen girişimcilik derslerinin yanı sıra hayata geçirilen uygulamalarla bir girişimcide olması gereken pratik düşünme, risk alma, yaratıcılık ve cesur olma gibi nitelikler de kazandırılıyor. Tink'te öğrencilere dijital yetkinlikler kazandırmak için dijital okur yazarlıktan kodlamaya, siber güvenlikten maker yetkinliğine kadar birçok alanda uygulamalı eğitimler sunuluyor.
LİV KOLEJİ
EĞİTİME ÇEKMEKÖY'DE BAŞLAYACAK
2015 MLP Care Grup ve İstinye Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Muharrem Usta liderliğinde kurulan Liv Koleji, 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde Çekmeköy'deki kampüsünde eğitime başlıyor. Özgün eğitim modelleriyle öne çıkan Liv Koleji, nitelikli eğitim içeriği ve güçlü kadrosuyla dikkat çekiyor.
Bünyesinde Liv Hospital, Medical Park, VM Medical Park hastanelerini barındıran, Türkiye'nin önde gelen sağlık grubu MLP Care Grup (MLP Grup) ile İstinye Üniversitesi'nin desteğinde ve MLP Care Grup ve İstinye Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Muharrem Usta liderliğinde kurulan Liv Koleji, "bilgi, beceri, kültür ve liderlikleriyle ülkemizi geleceğe başarıyla taşıyacak nesiller yetiştirmek" misyonuyla kapılarını açıyor.
Liv Koleji'nin başarı standardı, eğitimciler, eğitimin içeriği, eğitim ortamı gibi üç temel konuda niteliğe verilen öneme dayanıyor. İstinye Üniversitesi ve Liv Koleji Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Muharrem Usta, Liv Koleji olarak gençlerin var olan potansiyellerini en üst noktada ortaya çıkarabildikleri bir eğitim modeli ile gençlerin kendilerini keşfetmesine yardımcı olmanın temel hedefleri arasında olduğunu söylüyor.
Usta, diğer hedeflerini ise şöyle sıralıyor: "Evrensel düzeyde rekabet edebilecek gençler ortaya çıkarabilmek. Çocuklarımızın bilimsel yolculukta iyi bir noktaya gelebilmeleri, matematik, fen, Türkçe gibi klasik derslerde başarılı birer öğrenci olmaları tek başına yeterli değil. Spor, sanat, edebiyat ve sosyal beceriler gibi alanlarda eğitim süreçleri boyunca edinecekleri yetkinlikler de en az bunun kadar önemli. Liv Koleji bu yetkinlikleri çocuklarımıza kazandırmayı ana amaçlarından biri olarak belirledi."
İDE OKULLARI
YETKİNLİK TEMELLİ EĞİTİM MODELİ
Tecrübeli ve nitelikli eğitim kadrosuyla yetkinlik temelli eğitim modelini birleştiren İde Okulları, öğrencilerine yarının yetkinliklerini bugünden kazandırıyor.
Modern eğitim yaklaşımı, eğitim teknolojilerine yaptığı yatırım ve nitelikli eğitim kadrosuyla ayrışmaya çalışan İde Okulları, benimsediği yetkinlik temelli eğitim modeliyle öğrencilerine gelecekte ihtiyaç duyacakları becerileri kazandırmayı amaçlıyor.
Yapılan birçok araştırmaya göre önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bildiğimiz mesleklerin yarısına yakını ya yok olacak ya da artık etkisini yitirecek.
Bu nedenle, öğrencilere kuru kuruya bilgi değil, aynı zamanda beceri kazandırarak onların yarının dünyasına hazır bireyler olarak yetişmesinin önemi her geçen gün artırıyor.
Bunun da ancak nitelikli bir eğitim kadrosuyla başarılabileceğini vurgulayan İde Okulları'nın eğitim kadrosu, Türkiye'nin önemli eğitim kurumlarında en az 10 yıl çalışmış öğretmenlerden oluşuyor. İde Okulları, eğitimdeki güçlü ve deneyim temelli bakış açısını, içinde bulunduğumuz modern dünyanın araçları ve gereklilikleriyle birleştiren entegre bir model vaat ediyor.