Bu yılın başlarında Hindistan, dünyanın en kalabalık ülkesi olarak Çin'i geride bıraktı. Genç nüfusa sahip büyük bir ülke olarak - ortalama yaş 28 - risklerini 40 yıldır dünyanın fabrikası olan Çin'in ötesinde çeşitlendirmek isteyen şirketler için cazip bir çekicilik.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin yönetimi de yatırımlar yoluyla ülke ekonomisini canlandırmaya çalışıyor.
Hindistan'a yatırım yapmaya hevesli yatırımcılar arasında Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk ve teknoloji devi Apple da bulunuyor.
Çin'e yönelik yükseliş görüşleriyle tanınan efsanevi gelişmekte olan piyasalar yatırımcısı Mark Mobius bile son zamanlarda Hindistan'ı "gerçek gelecek" olarak lanse etti.
Insider'in haberine göre dünyanın en büyük demokrasisinde faaliyet göstermek o kadar da kolay değil. İşte nedeni:
1. Hindistan yabancı yatırım istiyor - ama aynı zamanda kendine güvenmek istiyor
Hindistan'ın ticari korumacılık geçmişi ülkede iş yapmayı zorlaştırıyor. 2014 yılında iktidara gelen Modi, doğrudan yabancı yatırım politikalarını gevşetmek de dahil olmak üzere ekonomik reformlar sözü verdi.
Yine de, Modi yabancı yatırımı savunurken bile, hükümeti de ulusun kendi kendine yetmesini istiyor ve aslında COVID-19 salgını sırasında Mayıs 2020'de böyle bir kampanya başlattı.
Bu iki hedef birbiriyle çelişmese de, Hindistan'da iş yapan yabancı işletmelerin karmaşık bir manzarayla karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.
ABD Uluslararası Ticaret İdaresi (ITA) Eylül ayında Hindistan pazarına ilişkin yayınladığı bir genel değerlendirmede, "ABD'li ihracatçılara, özellikle de benzer ürünler Hindistan'da üretilmiyorsa, pazara erişimlerini korumak için ürünlerini yerel olarak üretmeye başlamaları yönünde baskı yapılıyor" dedi.
ITA, "Hindistan hükümeti, çoğu sektörde yerli tedarikçileri korumak ve yerli üretimi desteklemek için tarife ve tarife dışı engelleri sürekli olarak artırdı" diye ekledi.
2. İthalat vergileri
Hindistan'ın ithalat vergileri, büyük ekonomiler arasında dünyadaki en yüksek vergilerden.
Dünya Bankası verilerine göre, Hindistan'ın basit ortalama ithalat tarifeleri 2021 yılında %18,3'e ulaştı, ABD'nin %3,4'ünden çok daha yüksek. İthal otomobiller için, eğer 40.000 doların altındaysa, ithalat tarifeleri %70'e kadar çıkabiliyor.
Dolayısıyla, Tesla CEO'su Elon Musk bu ayın başlarında Modi ile görüşmeden önce bile, pazarda satışa başlamayı kabul etmeden Hindistan hükümetine elektrikli araçlara uygulanan ithalat vergilerini düşürmesi için lobi yapıyordu.
Musk, Temmuz 2021'de attığı bir tweet'te Hindistan'ın ithalat vergilerinin "dünyadaki büyük ülkeler arasında açık ara en yükseği!" olduğunu yazmıştı.
Ancak devasa Hindistan pazarı göz önüne alındığında Tesla pes etmiyor. Musk 20 Haziran'da gazetecilere verdiği demeçte "Tesla'nın Hindistan'da olacağından ve bunu mümkün olan en kısa sürede yapacağından eminim" dedi.
3. Bürokrasi
Genç nüfusa sahip büyük bir ekonomi olarak Hindistan, üretimde bir güç merkezi olma potansiyeline sahip. Ancak Güney Asya ülkesi aynı zamanda bürokrasi ve kırtasiyecilikle de ünlü.
Pazar araştırmacısı Forrester'da araştırma direktörü olan Ashutosh Sharma Aralık ayında Insider'a verdiği demeçte, "Burası işletmelerin çok fazla şirket uyumluluğu olmadan kolayca gelip bir dükkan açabilecekleri bir yer olmaktan çok uzak" dedi.
Dünya Bankası 2003 yılından bu yana her yıl ülkeleri iş yapma kolaylığına göre sıralıyor. Dünya Bankası'nın bir veri hilesi skandalı nedeniyle endeksi durdurmadan önce derlediği en son yıl olan 2019'da Hindistan 63. sırada yer aldı. Bu, 2019'da 31. sırada yer alan Çin'in hala gerisinde, ancak birkaç yıl önceki konumundan kilometrelerce ileride. Modi 2014 yılında göreve geldiğinde Hindistan 142. sıradaydı.
4. Hindistan eyaletleri ABD'deki muadillerinden bile daha güçlü
Hindistan dünyanın en büyük demokrasisi olduğu için karar alma süreçleri karmaşık bir hal alabiliyor.
ITA, Eylül ayında Hindistan'daki pazar zorluklarını özetleyen bir yazıda "Federal bir sistem olarak Hindistan'da güç ve karar alma merkezi değildir ve eyalet düzeyinde siyasi liderlik, yönetişim kalitesi, düzenlemeler, vergilendirme ve çalışma ilişkilerinde farklılıklar vardır" diye yazdı.
ITA'ya göre Hindistan eyaletleri genellikle ABD'deki muadillerinden daha fazla güce sahip, bu da işletmelerin çeşitli eyalet ve bölgelerde farklı çalışma koşullarıyla karşılaşabileceği anlamına geliyor.
Sharma, Çin'in de uyum ve lisanslama gibi sorunları olduğunu, ancak yine de Hindistan'dan daha hızlı hareket edebildiğini, çünkü Güney Asya ülkesinin "çok daha demokratik olduğunu ve tatmin edilmesi gereken çok fazla paydaş olduğunu" söyledi.
ITA, halihazırda ülkede faaliyet gösteren ABD şirketlerine atıfta bulunarak, Hindistan'da iş genişletmenin daha uzun bir planlama zaman çizelgesi ve farklı eyaletler için stratejiler benimsemeyi gerektirdiğini de sözlerine ekledi.
5. Hindistan'ın güçlü iş adamları
Büyük ve gelişmekte olan bir pazar olan Hindistan'ın iş adamlarının birçoğu, bu ülkenin devasa tüketici tabanından yararlanarak iş imparatorlukları kurmuş durumda ve pazar paylarından savaşmadan vazgeçmeleri pek olası değil.
Gazetecilere 20 Haziran'da Starlink'i Hindistan'da başlatmak istediğini söyleyen dünyanın en zengin insanı Musk bile, holding şirketi Reliance Industries'in başkanı ve genel müdürü olan milyarder Mukesh Ambani gibi güçlü bir rekabetle karşı karşıya.
Reuters'in haberine göre Starlink'in sahibi SpaceX ve Reliance, Hindistan hükümetinin uydu geniş bant spektrumunun nasıl dağıtılması gerektiği konusunda farklı tutumlara sahip.
Reuters'a göre Musk'ın Starlink'i, Hindistan hükümetine uydu hizmeti lisanslarının küresel uygulamalara uygun olarak tahsis edilmesi için lobi yapıyor ve bunun şirketler arasında dağıtılması gereken doğal bir kaynak olduğunu savunuyor. Ambani'nin Reliance Jio'su ise tam tersi bir tutum sergiliyor ve geleneksel telekom alanında hem yabancı hem de yerli oyuncular için eşit bir oyun alanı sağlamak amacıyla açık arttırma yapılması çağrısında bulunuyor.
Reuters'in konuyla ilgili doğrudan bilgi sahibi bir endüstri kaynağına dayandırdığı haberine göre Reliance, açık arttırma için Hindistan hükümeti nezdinde lobi faaliyetlerine devam edecek.
