Denizcilikte birleşme ve satın almaların artabileceği de Arkas’ın öngörüleri arasında yer alıyor.
Öncelikle dünyadaki duruma ve biraz geçmişe bakmak lazım. 2006 yılında sektörde çok büyük gemi siparişleri verilmeye başlandı. O yıllarda bu gemiler doldurulabiliyordu.
2008 yılında yaşanan global ekonomik krize rağmen siparişler devam etti ve yeterli yük olmaması sektörde krize yol açtı. 2009 herkes için daha kötü bir yıl oldu. 2010 yılında yaşanan kısa süreli toparlanma devam etmedi.
ÜLKE FİLOMUZ OLMALI
Bu arada tersanelerde hala gemi yapımları devam ediyor. Dünya denizlerinde 21 milyon TEU’luk gemi var, 2 milyon TEU da yolda.
Dünya ticaretinde beklentilerin üzerinde bir canlanma olmadığı takdirde sıkıntının önümüzdeki birkaç yıl daha devam etmesini bekliyoruz. Denizcilik sektöründe önemli şirket birleşmeleri ya da ortak servis yapılıyor.
Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde önemli çalışmalar yapıldı. Sektör için çok doğru kararlar alındı.
Hala yapılması gereken şeyler, atılması gereken adımlar var. Dünya denizlerinde ülke filomuz olmalı, bu bizim rekabet gücümüzü artıracaktır. Bu konuda destek bekliyoruz.
Türkiye’nin 2023 yılı dış ticaret hedeflerinin gerçekleşmesinde yük taşımacılığında demiryolunun payının yüzde 15 olması bekleniyor. Bu hedeflerin yakalanabilmesi için lojistik ve demiryolu altyapı yatırımlarına da ağırlık verilmeli ve hızlandırılmalı.
BİRLEŞMELER ARTACAK
Denizciliğe baktığımızda konteyner, kuru yük ve tanker olarak ayrılıyor. Ben konteyner taşımacılığı adına konuşacak olursam, arz-talep dengesizliği 2020’ye kadar devam edecek.
Bugün dünyanın üst sıralarındaki şirketlerin birleşmelerine ya da ortak servislerine şahit oluyoruz ancak ilerleyen zamanda bu birleşme ya da satın almaların daha alt sıralardaki şirketlerde de yaşanması söz konusu olabilir.
