TALAT YEŞİLOĞLU
[email protected]
Acemoğlu, “Şirketler artık bir CEO atamak için 50 yaşındaki yöneticilere bakmıyorlar. ABD’de en inovatif şirketlerin CEO’ları 30 yaşlarında” diyordu.
Türkiye’ye dönelim. Bazen onları anlamakta zorlanıyoruz. Duygular karşılıklı. Onlar da yaş ortalaması 30’un üzerinde olanları anlamakta zorlanıyorlar! Çalışma yöntemleri, soruna yaklaşım ve çözüm önerileri klasik yöntemlerle uyumlu değil. Yeteneklerinin farkındalar ve dile getirme, fikirlerini savunma konusunda mütevazı değiller. Çok da iyi ediyorlar.
Okudukları bölüm ne olursa olsun, ‘girişimcilik’ ekosistemine nüfuz eden gençler, kafalarındaki iş modeliyle farkındalık yaratma peşindeler. İş fikirlerinin tamamı da günlük yaşamı kolaylaştırma üzerine. Bazıları Türkiye’ye, sayıları henüz istenen seviyede olmasa da bazıları dünyaya hitap ediyorlar. Dünyadaki gelişmeleri de yakından izledikleri için geri kalmama telaşındalar.
İTÜ, ODTÜ, Bilkent, Yıldız, Hacettepe, Boğaziçi gibi üniversitelerde kurulan teknokentler de bu girişimcilerin, start-up’ların fikirlerini uygulama alanı bulabilmesi için en büyük desteği veren kuruluşların başında geliyorlar. Hem kendilerinin hem de farklı üniversitelerin akademisyen ve öğrencilerine ‘kuluçka’, ‘çekirdek’ ortamı yaratıyorlar.
Daha önce de bu köşede sizlerle paylaştığım gibi, İTÜ Çekirdek’te jüri üyesi olduğum için biliyorum ki, iş modellerini, fizibilitesini, hangi alanlardaki eksikliği gidereceklerini ve kaç yılda kârlılığa geçeceklerini beş dakikada melek yatırımcılara anlatıp onları ikna etmeye çabalıyorlar. İTÜ Çekirdek olsun, başka üniversiteler olsun, bu etkinlikleri kaçırmayın derim. İnanın, moraliteniz, pozitif enerjiniz inanılmaz bir şekilde yükseliyor. Hükümetin sağladığı yeni desteklerin de çok önemli bir işlev gördüğünü kayıtlara geçirmem gerekiyor.
Biz de Türkiye’nin yaş ortalamasının altında kalan genç start up’ları araştırdık. Gelecek vaat edenlerle birlikte... Amacımız, yeni bir pozitif dalga yaratma kapasitesi olan bu gençleri daha yakından tanımanıza katkıda bulunmak. Emin olun bu gençler günlük yaşamın içinde adeta bir cenderede sıkıştığımıza dair bunaltımızdan kurtulmak için ‘ilaç’ gibi gelecek. Onlar, sadece Türkiye için değil, iş fikirlerinin dünyada da ses getirmesi için gecelerini gündüzlerine katıyor.
Bazılarını şahsen, bazılarını da bir miktar uzaktan tanıyorum. Heyecanlarına, motivasyonlarına, işlerine yansıttıkları pozitif enerjiye tanık oldukça, bu ülkeye olan güvenim artıyor. Yayınladığımız 30 yaşın altındaki 30 start-up’ın, Türkiye’de binlerce genç arkadaşıma yeni bir fikir ve ilham vereceğine eminim. Bu dalgayı daha da büyütmek bizim elimizde...
İyi bir hafta dileklerimle.
