DOLAR
34,95
0,17%
DOLAR
EURO
36,76
0,37%
EURO
GRAM ALTIN
2976,55
-0,98%
GRAM ALTIN
BIST 100
10125,46
0,66%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Sermaye piyasasında talep sorunu yaşanıyor

27 Ekim 2022 | 10:32
Sermaye piyasasında talep sorunu yaşanıyor
Türkiye’de sermaye piyasaları bir türlü istenen seviyelere gelemedi. Ancak büyümeden umutlu olan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç, “Sermaye piyasalarının ürün tarafında sorunu yok.

TALAT YEŞİLOĞLU
[email protected]

Sorun talep tarafında” diyor. Koç, 14-15 Kasım’da düzenlenecek olan Sermaye Piyasaları Kongresi’nde, piyasaların gelişmesi için neler yapılması gerektiğini tartışacaklarını söylüyor.

Geçen yıl ilki yapıldı, bu yıl İkincisi düzenlenecek. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç, “Yatırım yapan ve yatırım yapmayı düşünen binlerce kişiyi Sermaye Piyasaları Kongresi’ne bekliyoruz” diyor.

Bu kitleye girişimciler de, start up’lar da, bireysel veya kurumsal yatırımcılar da dahil. Kongre, 14-15 Kasım tarihlerinde İstanbul’da yapılacak. Kongreyi düzenleyen TSPB’nin başkanı İlhami Koç ile kongrede tartışılacak konuları konuştuk.

Koç ile sermaye piyasalarının gelişimi için neler yapılması gerektiğini, büyümenin nereden gelebileceğini de masaya yatırdık.

Sermeye piyasaları 2008’deki global krizden sonra bir türlü beklenen atağı yapamadı. Atak için ne olmalı?
2000’li yılların başına dönelim. Sorunlarımız neydi? Ürün çeşitliliği yoktu. Özel sektör tahvili diye bir şey yoktu. Enflasyon muhasebesinden dolayı şirketlerin bilançosuna güvenilmezdi. Çok temel şeyleri tartışıyorduk. Şimdi geldiğimiz noktada ürün çeşitliliğinde eksik bir şeyimiz yok. Bizim özel sektör tahvillerimiz, türev ürünlerimiz, her türlü yatırım fonu var. Dolayısıyla böyle baktığımızda 2000’li yılların başındaki sorunlarımız kalkmış durumda. Bunlar bizim artı hanemize yazılması gereken şeyler diye düşünüyorum.

O zaman sorun ne? Piyasalar nasıl büyür?
Bugün temel sorunumuz talep. Her halükarda tasarruflar kıt olduğu için yurtdışından yeni sermayeye ihtiyacımız var. O yüzden yabancı yatırımcı önemli. İkincisi, kıt olan tasarruf genelde kısa vadeli borçlardan kaynaklanıyor. Bugün geldiğimiz yer; temel sorunlarımız çözülmüş durumda fakat ‘tasarrufları nasıl arttırırız’ durumuna geldik. Bunun çözümüne bakıldığında, tasarrufları artırırken bireysel değil kurumsal yatırımcıları hedef alan bir yere doğru gidilmeli. BES bireysel tarafa hitap ediyor ve kaynaklar bireyden ufak ufak toplanıp fonlar aracılığıyla sermaye piyasalarına gidiyor. Bu sermaye piyasalarının büyümesi, yabancıya olan ihtiyacımızın azalması anlamına geliyor. Gittiğimiz yol orası. İkincisi de geleneksel yatırım aracı olan yastık altı altın ekonomiye kazandırılmalı. Ülkenin büyümesinde kullanılması için fiziki altın ekonomiye kazandırılmalı.

Hiç mi sorun yok?
Sorunlar var ama sorunların çözümü için bir şeyler yapılıyor. Mesela borsanın büyüklüğü. Geçmiş yıllarla karşılaştırdığımızda çok büyük. Ama gayrisafi milli hasılaya göre hala gerideyiz. Gidecek çok yolumuz var. Kamu şirketleri de dahil yeni şirketlerin Borsa İstanbul’a gelmesi gerekiyor. Mevcut şirketlerin piyasa değerinin büyümesi lazım.

Forex piyasası yok olma sonucuna kadar geldi. Nerede hata yapıldı?
Forex bizim yaşantımıza teknolojik gelişmelerin soktuğu bir uygulama. Döviz alım satımı bankacılık sisteminde vardı. Teknolojik sistem bunu alıp bireylere indirgedi. Bireyler de bunu yapabilir dedi. Dünyanın dört bir tarafında 24 saat işlem yapabiliyorsunuz. Bu ürünler riskli ürünler. Riski bilen ve takip edebilecek kişilere esas olan ürünler. Türkiye’de de öyle profesyonel yatırımcılarla gidiliyordu. Ama bazıları profesyonellerle yetinmedi. Küçük yatırımcılara da girdi. Bu iş küçük yatırımcılar için doğru bir alan değil. SPK bir düzenleme yaptı. Bunun küçük yatırımcıya satışına ve pazarlanmasına düzenleme getirdi ve sektörü uyardı. Bence yaptığı iş doğruydu. Bu da olmayınca daha sert tedbirler alıp bir düzenleme getirdi.

Sermaye piyasalarında büyüme nereden gelecek?
Elektronik işlemlerden. Teknoloji önümüzdeki dönemde sürekli olacak. Her şey kolay ulaşılabilir hale geldi. Dünyanın bir yerinden başka bir yerindeki gayrimenkulü alabiliyorsunuz. Bu kitle daha da büyüyecek. Siz artık evinizde cep telefonunuzdan Avustralya’dan hisse satın alabileceksiniz.

Kongrede bu yıl neler olacak?
Geçen yılın ardından bu yıl İkincisini düzenleyeceğiz. Burada amaç gündemimizde olan konuları, iki gün boyunca yurtiçinden ve yurtdışından konuşmacılarla birlikte tartışmak. Kamudan, özel sektörden ayrıca bireylerden hepsini içereceğimiz bir kongre olacak. İki günlük kongre boyunca 5 bin civarında katılımcı bekliyoruz. İçerik olarak önceki kongre ile ortak konular olduğu gibi, gündemin yeni konuları da var.

Geçen yılki konferansın sermaye piyasalarına nasıl bir katkı yaptığını düşünüyorsunuz?
Bir tanesi bu konuları tartışmak. İkincisi, sermaye piyasalarına olan algıyı daha olumlu hale çevirmek ve bilinirliğini artırmak. Bir yandan da yurtdışından gelen konuklarıyla İstanbul’un bir finans merkezi olduğunu pekiştirmek. Bir de ana tema oluyor. Her şey ana temanın etrafında şekilleniyor. Bu yılın ana teması gelecek için büyüme. Büyüme için gerekli kaynaklar, sürdürülebilir finans, portföy yönetimi gibi konular tartışılacak. Geçen yıl uluslararası tarafı zayıf kaldı. Ülkenin sorunlu döneminin hemen arkasına denk geldi. Buna rağmen davet ettiğimiz insanların bir kısmı geldi. Bu açıdan baktığımızda geçen yıla göre daha iyi durumdayız. Yabancı konuşmacı sayısı daha fazla. Her yıl gelişmesini bekliyoruz.

İstanbul’un finans merkezi sıralamasındaki yeri sürekli geriliyor. Nasıl yeniden yükseliş gösterecek?
Normal koşullarda, son birkaç yıl öncesine kadar, İstanbul’un finans merkezi olmasında bir güçlenme vardı. Fakat birkaç yıl öncesinde bölgede yaşanan sorunlar var. Bunlar nedir? Suriye ve Irak’taki çatışmalar, milyonlarca göçmenin Türkiye’ye gelmesi gibi... Burası sorunlu bir bölge haline geldi açıkçası. Bu gelişmeler de bizim finans merkezi algımızı çok etkiledi. Daha önceki kazanımların bir kısmını geri verdik. Bundan sonra önümüze bakıp tekrar kazanmaya çalışacağız.

İstanbul, zaten tarihsel olarak finans merkezi olmuş bir kent. Eğer dünyada bölgesel finans merkezleri olacaksa, İstanbul en güçlü aday. Burada kast ettiğimiz teknolojik altyapısı, insan kaynağı, araçların çeşitliliği, hukuksal altyapı. Bunların tamamının uygun olduğu kaç ülke var? Bu dönem geçicidir. İstanbul dışında aday çıkmıyor.

Etiketler
editörden
0

  • ALTIN GRAM - TL 2976,55 -0,98%
  • ALTIN ONS 2648,82 -1,16%
  • BIST 100 10125,46 0,66%
  • DOLAR/JAPON YENI 153,659 0,65%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,42361 0,0724%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 104,5 -0,1932%
  • DOLAR/TURK LIRASI 34,9519 0,1703%
  • EURO/DOLAR 1,0504 0,3482%
  • EURO/TURK LIRASI 36,7644 0,3705%
  • STERLIN/DOLAR 1,26194 -0,39033%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL