İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 3’e yükseltti.
İngiltere Merkez Bankası’ndan (BoE) yapılan açıklamada, para politikası faizinin 75 baz puan artırılarak yüzde 2,25’ten yüzde 3’e yükseltildiği bildirildi.
Banka böylece, tek seferde 1989 yılından bu yana en sert faiz artışını gerçekleştirirken, politika faizi 2008 yılının kasım ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Bankanın karar metninde, para politikası faizinin artırılması yönündeki kararın kurulun iki üyesinin oyuna karşı yedi üyesinin oyu ile alındığı bildirildi.
Metinde, kurulun bir üyesinin politika faizinin 50 baz puan artırılması, bir diğer üyesinin ise 25 baz puan artırılması yönünde oy kullandığı belirtildi.
Ülkede hali hazırda son 40 yılın en yüksek seviyesinde olan enflasyonun bu yılın son çeyreği itibariyle yüzde 11’e yükselmesinin beklendiği belirtilen karar metninde, İngiliz ekonomisini zorlu iki yılın beklediği, işsizliğin de gelecek dönemde iki katına çıkarak yüzde 6,5’a yükselebileceği uyarısında bulunuldu.
Karar metninde, İngiltere’nin bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle resesyona girdiğinin tahmin edildiği, küresel enerji ve gıda fiyatlarındaki artış ve hane halkının gelirleri üzerindeki baskının ekonominin resesyona girmesinde rol oynadığı kaydedildi.
Ayrıca karar metninde ülke ekonomisinde daralmanın peş peşe 8 çeyrek boyunca devam edebileceği vurgulandı.
Bankanın politika faizi kararının arından düzenlenen basın toplantısında konuşan BoE Başkanı Andrew Bailey ise, ülkede enflasyonun çok yüksek seviyede olması nedeniyle politika faizinde artışa gidilmesine karar verildiğini belirterek, enflasyonun düşürülmesini bankanın görevi olduğunu hatırlattı.
Bailey, Ukrayna’da devam eden savaşın, iş gücü üzerindeki baskının ve tedarik zincirlerindeki sorunların ülkede tüketici fiyatlarının artmasına neden olduğunu belirtti.
Politika faiz oranının ilerleyen dönemde piyasaların beklendiği kadar artmayacağını belirten Bailey, “Gelecekteki faiz oranları hakkında vaatlerde bulunamayız. Ancak bugün bulunduğumuz yere dayanarak, faizin finansal piyasalarda şu anda fiyatlanandan daha az artması gerektiğini düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.
İngiltere Merkez Bankası’ndan (BoE) yapılan açıklamada, para politikası faizinin 75 baz puan artırılarak yüzde 2,25’ten yüzde 3’e yükseltildiği bildirildi.
Banka böylece, tek seferde 1989 yılından bu yana en sert faiz artışını gerçekleştirirken, politika faizi 2008 yılının kasım ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Bankanın karar metninde, para politikası faizinin artırılması yönündeki kararın kurulun iki üyesinin oyuna karşı yedi üyesinin oyu ile alındığı bildirildi.
Metinde, kurulun bir üyesinin politika faizinin 50 baz puan artırılması, bir diğer üyesinin ise 25 baz puan artırılması yönünde oy kullandığı belirtildi.
Ülkede hali hazırda son 40 yılın en yüksek seviyesinde olan enflasyonun bu yılın son çeyreği itibariyle yüzde 11’e yükselmesinin beklendiği belirtilen karar metninde, İngiliz ekonomisini zorlu iki yılın beklediği, işsizliğin de gelecek dönemde iki katına çıkarak yüzde 6,5’a yükselebileceği uyarısında bulunuldu.
Karar metninde, İngiltere’nin bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle resesyona girdiğinin tahmin edildiği, küresel enerji ve gıda fiyatlarındaki artış ve hane halkının gelirleri üzerindeki baskının ekonominin resesyona girmesinde rol oynadığı kaydedildi.
Ayrıca karar metninde ülke ekonomisinde daralmanın peş peşe 8 çeyrek boyunca devam edebileceği vurgulandı.
Bankanın politika faizi kararının arından düzenlenen basın toplantısında konuşan BoE Başkanı Andrew Bailey ise, ülkede enflasyonun çok yüksek seviyede olması nedeniyle politika faizinde artışa gidilmesine karar verildiğini belirterek, enflasyonun düşürülmesini bankanın görevi olduğunu hatırlattı.
Bailey, Ukrayna’da devam eden savaşın, iş gücü üzerindeki baskının ve tedarik zincirlerindeki sorunların ülkede tüketici fiyatlarının artmasına neden olduğunu belirtti.
Politika faiz oranının ilerleyen dönemde piyasaların beklendiği kadar artmayacağını belirten Bailey, “Gelecekteki faiz oranları hakkında vaatlerde bulunamayız. Ancak bugün bulunduğumuz yere dayanarak, faizin finansal piyasalarda şu anda fiyatlanandan daha az artması gerektiğini düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.
