Türkiye’de toplam bal ve arı ürünleri pazarının yaklaşık 500 milyon dolarlık bir hacme sahip olduğu tahmin ediliyor. Ambalajlı bal pazarı ise bunun ancak 200 milyon dolarını oluşturuyor.
Türkiye’de tahminen 4 milyonun üzerinde arılı kovan, 60 bin civarında da arıcı bulunuyor. Türkiye’nin yıllık bal üretimi ise 103 bin ton civarında.
Son yıllarda arıcılık mesleğine yönelimin az olması, genç neslin ‘baba mesleği’ni sürdürmekteki isteksizliği gibi sorunlar da arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliği adına önemli bir risk oluşturuyor.
Ayrıca arısütü, polen, propolis gibi bala kıyasla ekonomik değeri daha yüksek diğer arı ürünlerinin üretimi de yeterli düzeyde değil.
Bu katma değerli ve kazancı yüksek ürünler az sayıda arıcı tarafından üretiliyor ve mevcut kapasite yeterince değerlendirilemiyor.
Balparmak, bu tespitlerden yola çıkarak, geçtiğimiz yıl Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) katkılarıyla Balparmak Arıcılık Akademisi’ni kurdu.
Arıcılık Akademisi’nde koloni yönetimi, arı hastalıkları, arı ürünleri üretimi, arıcılık ekipmanları gibi birçok farklı konuda akademisyenler eşliğinde eğitim veriliyor.
Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, 2020 sonuna kadar yaklaşık 300 kadın ve genç arıcı adayına eğitim vermeyi hedeflediklerini söylüyor.
Yönetim ve eğitim kademelerinde olmak üzere akademi bünyesinde toplam 18 kişi çalışıyor. Eğitimler şu an pilot bölge olarak Muğla’nın Ula bölgesinde veriliyor.
2020 yılından itibaren eğitimlerin Türkiye genelinde bölgesel bazda yaygınlaştırılarak devam ettirilmesi planlanıyor.
