Nisan ve mayıs aylarında atağa geçen ons altın ve gram altın tarafında son günlerde geri çekilmeler ve düşüşler görülüyor. 2 Haziran’da 1.908’i gören ons altın, mevcutta 1.860-1.865 bandında hareket ediyor. Nisan ayı itibarıyla yükselişine soluksuz devam eden altında, kâr satışlarının görüldüğü üzerinde durulurken bu geri çekilmenin dolardaki güçlenmeyle kuvvetlendiği analizi de yapılıyor. 4 Haziran’da 527 TL’ye yükseliş gerçekleştiren ancak 11 Haziran’da 506 TL’ye hızla gerileyen gram altın, bu hafta itibarıyla 505-515 TL gibi geniş bir bant aralığında seyrediyor.
Ons altında, beklenen FED toplantısının etkisiyle fiyatlamalarda oynaklık görüldüğüne ve düşüşün devam ettiğine dikkat çekilirken, toplantıda güncellenecek olan ekonomik projeksiyonların yatırımcılar için önem arz ettiğinin altı çiziliyor. Ayrıca küresel faizlerin görünümü de değerli metallerin yönü için önemli olacak. Onstaki geri çekilmenin etkisiyle düşüşe geçen gram altında ise NATO görüşmesi sonrasında beklentilerin tamamlanmasıyla döviz kurunda tekrar görülen yükselişin baskı yarattığı vurgulanıyor.
Dolar endeksindeki olası güçlenme beklentisiyle ons altında baskının ön planda olabileceğine değinen uzmanlar, kurdaki düşüşlerin kalıcı olmasının şu aşamada zor olduğu görüşünden hareketle, gram altında da kısa vadede baskının devamını bekliyor. Bu noktada; gram altındaki düşüşlerin alım fırsatı verebileceği, teknik olarak 495 TL desteği üzerinde kademeli alım fırsatları oluşabileceği kaydediliyor.
Ceren Oral Balaban / coral@ekonomist.com.tr
Piyasalar açısından hareketli bir haftaya başladık. Bu haftanın en önemli gündem maddelerini; NATO Zirvesi’ne ek olarak ABD Merkez Bankası (FED) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantıları ve bankaların faiz kararları oluşturuyor. Haftanın ilk işlem günü olan 14 Haziran Pazartesi gününü, MSCI Dünya Endeksi rekor seviyede kapatırken bugün itibarıyla ABD ve Avrupa vadelilerinde alıcılı seyir devam ediyor.
Asya'da ise NATO Zirvesi'nde G7 ülkelerinin rekabet konusunda karşı durduğu Çin hariç borsalar çoğunlukla pozitif bölgede seyrediyor. Güçlü küresel büyüme, düşen ABD 10 yıllık tahvil faizi ve merkez bankalarının sıkılaştırma konusunda acele etmeyeceğine yönelik beklentiler pozitif risk iştahındaki ana katalizörler olarak sıralanıyor.
Yurt içi piyasalarda ise dün tüm dikkatler ve buna dayalı fiyatlama hareketleri; NATO Zirvesi’ndeki Erdoğan-Biden görüşmesi odaklı olarak ilerledi. Görüşmenin ardından basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; en önemli gündem maddesi olan S-400 sorunu konusunda Biden'a daha önceki düşüncelerini ifade ettiğini söyledi. Erdoğan, “Zirve hitabımız ve ikili görüşmelerimizde PYD/PKK'ya verilen desteğin sonlandırılması gerektiğini açıkça dile getirdik” ifadelerini de kullandı. Biden ise iyi bir toplantı gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Ziraat Yatırım analistleri; görüşmede S-400 ile ilgili yeni bir gelişme gözlenmese de Erdoğan'ın, Türkiye ile ABD arasında çözülemeyecek bir sorunun olmadığını söylemesinin önümüzdeki süreçte diplomatik ilişkilerde ilerleme sağlanabileceğine işaret ettiğini kaydediyor. Erdoğan-Biden görüşmesinden sonra gelen açıklamaların temel konularda görüş ayrılığının devam ettiğine işaret ettiği görüşündeki Yatırım Finansman analistleri ise buna rağmen riskleri dengeli görüyor.
Görüşme sonrasında, TL varlıklarda ise kısmi hareketlilik gözlendi. 11 Haziran’da kapanışını 8,39’dan yapan ancak görüşme sonrası 8,47 seviyesini gören dolar/TL kuru, bugün ise 8,55’li seviyelerde seyrediyor. Dolar açısından piyasalar bu hafta ABD para politikası görünümünde bir değişikliğe işaret edebilecek, FED toplantısına odaklanmış durumda. Döviz piyasalarında geçen haftaki güçlü enflasyon okumaları ve güvercin Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısının ardından oynaklığın birkaç yılın en düşük seviyelerine indiği kaydediliyor. Ancak yurtiçinde TL’nin dolara karşı değer kaybı yaşadığı gözleniyor. Bu kapsamda; önümüzdeki gündeme bakıldığında hızlanan COVID-19 aşılama çalışmalarının turizm sektörüne olası katkıları, 17 Haziran Perşembe günkü PPK toplantısından çıkacak karar piyasaların yönü açısından önemli olacak ve yakından takip edilecek. Yine ABD tarafında da bu hafta enflasyon verisi ve FED açıklamaları önem taşıyor.
Piyasalardaki son gürünüm böyleyken, son zamanlarda en çok konuşulan yatırım araçlarının başında ise altın geliyor. Öncelikle ons altın cephesine bakalım. Pandemi döneminde ons altında 2.000 dolar seviyesinin görülse de aşılamanın başlamasıyla geleceğe yönelik iyileşen beklentilerle güvenli liman altından çıkışlar görülmüştü. 2021’in ilk üç ayında da izlediği dalgalı seyrin ardından özellikle nisan ayından itibaren ons altında da, gram altında da yukarı yönlü önemli ataklar görüldü. ABD’de nisan ayına ilişkin açıklanan istihdam verilerinin beklentilerin gerisinde kalması dolar endeksinde değer kaybı yaşanmasına neden oldu. Dolar endeksinde görülen geri çekilme de ons altındaki yukarı hareketi destekledi.
Dolar endeksinde yaşanan değer kaybına paralel olarak ons altın fiyatını uzun bir aranın ardından ilk kez 6 Mayıs’ta 1.800 doların üzerine taşıdı. Mayıs ayında hızla yükselen ons altın; 14 Mayıs’ta 1.843’ü, 18 Mayıs’ta 1.870’i, 21 Mayıs’ta 1.881’i ve 28 Mayıs’ta 1.904’lü seviyeleri gördü. Kısa zamanda oldukça yükselen ons altında; 2 Haziran’da da 1.908’i gördü. Bu süreçte genişlemeci politikaların sonucunda ABD’de enflasyon oranının beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi ve bu duruma FED’in sakin kalması, ons altın tarafındaki yukarı yönlü eğilime katkı sağladı.
Ons altındaki bu hızlı çıkışın bir benzeri de gram altında yaşandı. Ancak bu çıkışta, Türkiye özelinde yaşanan gelişmelerin ve var olan risklerin de etkisi oldu 17 Şubat’ta 397 TL’lere kadar gerileyen gram altın için ‘20 Mart kırılma tarihi oldu’ diyebiliriz. Naci Ağbal’ın beklenmedik şekilde TCMB başkanlığı görevden alınması sonucu piyasalarda yaşanan şok sonucu, gram altında yükseliş ivmesi hızlandı.19 Mart’ta 405 TL’lerde olan gram altın, TCMB başkan değişikliğinin ardından 22 Mart’ta 436 TL’leri test etti. Mart ayını 453 TL seviyesinden tamamlayan gram altın, 490 TL’leri test ettiği nisan ayını ise 471 TL seviyesinden kapattı. Mayıs ayında, atak daha da hız kazandı. 14 Mayıs’ta 500 TL direncini kıran gram altın, 25 Mayıs’ta 517 TL’ye, 29 Mayıs’ta 524 TL’ye çıktı. Mayıs ayı, 520 TL’lerden tamamlandı. Son zamanların rekoru ise 4 Haziran’da geldi ve gram altın bu tarihte 527 TL’ye yükseliş gerçekleştirdi.
Burada; özellikle mart sonundan itibaren COVİD-19 vakaların yeniden başlayan artış, Türkiye dâhil birçok ülkenin pandemi önlemlerini yeniden artırmasıyla kısmi ve tam kapanma kararları alınması ve aşılamada yaşanan sorunlar da riskleri artırdı. Bu da güvenli liman olan altına olarak yönelimi artırdı.
Yine ons altındaki çıkışa ek olarak yukarı ataklarını sürdüren dolar kuru da gram altını destekledi. Tahvil getirilerinin düşmesine ek olarak Covid-19’da artan vaka ve ölüm sayılarının getirdiği endişeler de fiyatlama mekanizmasına konu olurken yurt içinde enflasyon seyri, TCMB’nin politika faiz oranında değişikliğe gitmemesi beklentisiyle, gram altın fiyatlamaları yukarı yönlü eğilimini korudu.
Haziran ayının ilk haftasına kadar olumlu görünümüne devam eden altında, son bir haftadır ise satışlar yaşanıyor. 3 Haziran’da 1.871’e ani şekilde gerileyen ons altın, toparlanma çabasıyla 10 Haziran’da 1.899’a kadar yükselmeyi başarsa da mevut durumda 1.860-1.865 bandında hareket ediyor. Gram altında da ons altında benzer hızlı düşüşler söz konusu. 10 Haziran’da 515 TL’ye, 11 Haziran’da ise 506 TL’ye hızla gerileyen gram altın, bu hafta itibarıyla 505-515 TL gibi geniş bir bant aralığında seyrediyor.
Peki, hızla yükselen altında yaşanan bu düşüşün temel nedenleri neler? Ons altında görülen geri çekilmenin dolardaki güçlenmeyle kuvvetlendiği analizi yapılıyor. Nisan ayı itibarıyla yükselişine soluksuz devam eden altında kâr satışlarının görüldüğü üzerinde de duruluyor. Ons altında beklenen FED toplantısının etkisiyle fiyatlamalarda oynaklık görüldüğüne ve düşüşün devam ettiğine dikkat çekilirken, toplantıda güncellenecek olan ekonomik projeksiyonların yatırımcılar için önem arz ettiğinin altı çiziliyor. Ayrıca küresel faizlerin görünümü de değerli metallerin yönü için önemli olacak.
Ahlatcı Yatırım analistleri; kısa vadede teknik açıdan incelendiğinde yukarı yönlü hareketin oluşması durumunda 1.880 ve 1.895 dolar direnç seviyelerinin takip edilmesi gerektiğini aktarıyor. Kurum analistleri; satış baskının görülmesi durumunda ise 1.855 ve 1.845 dolar destek seviyelerinin yakından izleneceğini kaydediyor. ALB Forex analistleri ise; ons altında yükselen trendin ihlal edilmesiyle hız kazanan satışların 1.845 desteğinde sınırlı kaldığını belirtiyor. Değerli metalde 1.865 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda trend çizgisinin geçtiği 1.880 bölgesine doğru toparlanma yaşanabileceğini öngören ALB Forex; 1.865 seviyesi altına geçilmesi durumunda ise 1.855-1.845 desteklerine doğru satışların gelebileceği görüşünde.
NATO görüşmelerinin olumlu olacağına dair beklentilerle döviz kurundaki kısmi geri çekilme ons altında yaşanan sert düşüşle desteklenince gram altındaki değer kaybı da hız kazandı. Ahlatcı Yatırım; NATO görüşmesi sonrasında beklentinin tamamlanmasıyla döviz kurunda hafif yükseliş görüldüğünü ve kayıpların telafi edilemediğini belirtiyor. “Gram altında yukarı yönlü hareketin devam etmesi durumunda 515 ve 520 TL direnç seviyelerinin takip edilmesi gerekiyor” diyen kuruma göre; aşağı yönlü bir hareketin olması durumunda 505 ve 500 TL destek seviyeleri aşağı yönlü hareket için önem arz ediyor. ALB Forex ise gram altın fiyatının yükselen kanal görünümünü sonlandırdığı analizi yapıyor. Kurum, mevcutta gram altının 30 günlük ortalama seviyesinin seyrettiğini de söylüyor.
Ons ve gram altına ilişkin kısa vadeli beklentiler bu şekildeyken, daha orta-uzun vadeli beklentileri ise Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan’a ve Stratejist Rıdvan Baştürk’e sorduk. Alanında uzman iki isim, altındaki son görünümü ekonomist.com.tr’ye değerlendirdi:
Enver Erkan/Tera Yatırım Başekonomisti: Altın fiyatları güncel düzlemde yön bulmakta zorlanıyor. Global altın fiyatları açısından 1.900 dolar civarındaki seyir devam etmekle birlikte, ABD enflasyon verileri sonrasındaki tahvil faizlerinde kayda değer bir hareket olmaması, piyasanın bu hafta FED'in düşüncelerini değiştirmeyeceği görüşüne inanmasının bir yansıması. Tapering aşaması FED tarafından dile getirildiğinde daha kayda değer bir yansıma görülecektir. Enflasyon artışı geçici olarak görülse de oransal ve ayrıntısal olarak risk teşkil eder bir durumda. Altın mevcut seviyelerinden konumunu güçlendirirse, daha anlamlı bir yükselişten bahsedilebilir.
Rıdvan Baştürk/Stratejist: Gram altın geçen hafta, haftalık bazda yüzde 4 civarında bir düşüş yaşadı. Gram altının iki dinamiği olan dolar kuru ve ons altın geçen haftayı değer kayıplarıyla tamamladı. Fakat geçen hafta dolar kurunda görülen sert geri çekilme, gram altındaki düşüş üzerinde daha etkili oldu. Yurtiçinde ÜFE-TÜFE riski devam ediyor. TCMB’nin bu konuda aksiyon alma ihtimali de mevcut konjonktürde düşük gözüküyor. Buna ek olarak ABD ekonomisindeki iyileşme ve ABD enflasyonundaki sert yükseliş özellikle gelişmekte olan ülke (GOÜ) varlıkları için risk taşıyor. Bu nedenle kurdaki düşüşlerin kalıcı olması şu aşamada zor gözüküyor. Düşüşler orta-uzun vade için fırsat verebilir.
Ons altında cephesinde de zayıf bir görünüm söz konusu. ABD’de artan enflasyonun geçici olup olmadığı konusu piyasaların kafasını karıştırmış durumda. Ben bu konunun piyasalar için risk yaratacağını ve enflasyon fiyatlamasının bir şekilde olacağını düşünüyorum. Özellikle dolar endeksindeki güçlenme beklentim neticesinde ons altında baskı ön planda olabilir. Gram altında kısa vadede baskı sürebilir. Fakat TL’deki orta-uzun vade zayıf beklentim nedeniyle bu tarz düşüşlerin alım fırsatı vereceğini düşünüyorum. Teknik olarak 495 TL desteği önemli gözüküyor. Bu destek üzerinde kademeli alım fırsatları oluşabilir. Orta-uzun vadede ons altındaki düşüş beklentim nedeniyle dolar kurunun, gram altına göre daha cazip fırsatlar sunacağını düşünüyorum.”
Ons altında, beklenen FED toplantısının etkisiyle fiyatlamalarda oynaklık görüldüğüne ve düşüşün devam ettiğine dikkat çekilirken, toplantıda güncellenecek olan ekonomik projeksiyonların yatırımcılar için önem arz ettiğinin altı çiziliyor. Ayrıca küresel faizlerin görünümü de değerli metallerin yönü için önemli olacak. Onstaki geri çekilmenin etkisiyle düşüşe geçen gram altında ise NATO görüşmesi sonrasında beklentilerin tamamlanmasıyla döviz kurunda tekrar görülen yükselişin baskı yarattığı vurgulanıyor.
Dolar endeksindeki olası güçlenme beklentisiyle ons altında baskının ön planda olabileceğine değinen uzmanlar, kurdaki düşüşlerin kalıcı olmasının şu aşamada zor olduğu görüşünden hareketle, gram altında da kısa vadede baskının devamını bekliyor. Bu noktada; gram altındaki düşüşlerin alım fırsatı verebileceği, teknik olarak 495 TL desteği üzerinde kademeli alım fırsatları oluşabileceği kaydediliyor.
Piyasalar açısından hareketli bir haftaya başladık. Bu haftanın en önemli gündem maddelerini; NATO Zirvesi’ne ek olarak ABD Merkez Bankası (FED) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantıları ve bankaların faiz kararları oluşturuyor. Haftanın ilk işlem günü olan 14 Haziran Pazartesi gününü, MSCI Dünya Endeksi rekor seviyede kapatırken bugün itibarıyla ABD ve Avrupa vadelilerinde alıcılı seyir devam ediyor.
Asya'da ise NATO Zirvesi'nde G7 ülkelerinin rekabet konusunda karşı durduğu Çin hariç borsalar çoğunlukla pozitif bölgede seyrediyor. Güçlü küresel büyüme, düşen ABD 10 yıllık tahvil faizi ve merkez bankalarının sıkılaştırma konusunda acele etmeyeceğine yönelik beklentiler pozitif risk iştahındaki ana katalizörler olarak sıralanıyor.
Yurt içi piyasalarda ise dün tüm dikkatler ve buna dayalı fiyatlama hareketleri; NATO Zirvesi’ndeki Erdoğan-Biden görüşmesi odaklı olarak ilerledi. Görüşmenin ardından basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; en önemli gündem maddesi olan S-400 sorunu konusunda Biden'a daha önceki düşüncelerini ifade ettiğini söyledi. Erdoğan, “Zirve hitabımız ve ikili görüşmelerimizde PYD/PKK'ya verilen desteğin sonlandırılması gerektiğini açıkça dile getirdik” ifadelerini de kullandı. Biden ise iyi bir toplantı gerçekleştirdiklerini açıkladı.
TL VARLIKLARDA HAREKETLİLİK SÜRÜYOR
Ziraat Yatırım analistleri; görüşmede S-400 ile ilgili yeni bir gelişme gözlenmese de Erdoğan'ın, Türkiye ile ABD arasında çözülemeyecek bir sorunun olmadığını söylemesinin önümüzdeki süreçte diplomatik ilişkilerde ilerleme sağlanabileceğine işaret ettiğini kaydediyor. Erdoğan-Biden görüşmesinden sonra gelen açıklamaların temel konularda görüş ayrılığının devam ettiğine işaret ettiği görüşündeki Yatırım Finansman analistleri ise buna rağmen riskleri dengeli görüyor.
Görüşme sonrasında, TL varlıklarda ise kısmi hareketlilik gözlendi. 11 Haziran’da kapanışını 8,39’dan yapan ancak görüşme sonrası 8,47 seviyesini gören dolar/TL kuru, bugün ise 8,55’li seviyelerde seyrediyor. Dolar açısından piyasalar bu hafta ABD para politikası görünümünde bir değişikliğe işaret edebilecek, FED toplantısına odaklanmış durumda. Döviz piyasalarında geçen haftaki güçlü enflasyon okumaları ve güvercin Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısının ardından oynaklığın birkaç yılın en düşük seviyelerine indiği kaydediliyor. Ancak yurtiçinde TL’nin dolara karşı değer kaybı yaşadığı gözleniyor. Bu kapsamda; önümüzdeki gündeme bakıldığında hızlanan COVID-19 aşılama çalışmalarının turizm sektörüne olası katkıları, 17 Haziran Perşembe günkü PPK toplantısından çıkacak karar piyasaların yönü açısından önemli olacak ve yakından takip edilecek. Yine ABD tarafında da bu hafta enflasyon verisi ve FED açıklamaları önem taşıyor.
ALTINDA SON FİYATLAMALAR
Piyasalardaki son gürünüm böyleyken, son zamanlarda en çok konuşulan yatırım araçlarının başında ise altın geliyor. Öncelikle ons altın cephesine bakalım. Pandemi döneminde ons altında 2.000 dolar seviyesinin görülse de aşılamanın başlamasıyla geleceğe yönelik iyileşen beklentilerle güvenli liman altından çıkışlar görülmüştü. 2021’in ilk üç ayında da izlediği dalgalı seyrin ardından özellikle nisan ayından itibaren ons altında da, gram altında da yukarı yönlü önemli ataklar görüldü. ABD’de nisan ayına ilişkin açıklanan istihdam verilerinin beklentilerin gerisinde kalması dolar endeksinde değer kaybı yaşanmasına neden oldu. Dolar endeksinde görülen geri çekilme de ons altındaki yukarı hareketi destekledi.
Dolar endeksinde yaşanan değer kaybına paralel olarak ons altın fiyatını uzun bir aranın ardından ilk kez 6 Mayıs’ta 1.800 doların üzerine taşıdı. Mayıs ayında hızla yükselen ons altın; 14 Mayıs’ta 1.843’ü, 18 Mayıs’ta 1.870’i, 21 Mayıs’ta 1.881’i ve 28 Mayıs’ta 1.904’lü seviyeleri gördü. Kısa zamanda oldukça yükselen ons altında; 2 Haziran’da da 1.908’i gördü. Bu süreçte genişlemeci politikaların sonucunda ABD’de enflasyon oranının beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi ve bu duruma FED’in sakin kalması, ons altın tarafındaki yukarı yönlü eğilime katkı sağladı.
GRAMDAKİ ATAĞIN NEDENLERİ
Ons altındaki bu hızlı çıkışın bir benzeri de gram altında yaşandı. Ancak bu çıkışta, Türkiye özelinde yaşanan gelişmelerin ve var olan risklerin de etkisi oldu 17 Şubat’ta 397 TL’lere kadar gerileyen gram altın için ‘20 Mart kırılma tarihi oldu’ diyebiliriz. Naci Ağbal’ın beklenmedik şekilde TCMB başkanlığı görevden alınması sonucu piyasalarda yaşanan şok sonucu, gram altında yükseliş ivmesi hızlandı.19 Mart’ta 405 TL’lerde olan gram altın, TCMB başkan değişikliğinin ardından 22 Mart’ta 436 TL’leri test etti. Mart ayını 453 TL seviyesinden tamamlayan gram altın, 490 TL’leri test ettiği nisan ayını ise 471 TL seviyesinden kapattı. Mayıs ayında, atak daha da hız kazandı. 14 Mayıs’ta 500 TL direncini kıran gram altın, 25 Mayıs’ta 517 TL’ye, 29 Mayıs’ta 524 TL’ye çıktı. Mayıs ayı, 520 TL’lerden tamamlandı. Son zamanların rekoru ise 4 Haziran’da geldi ve gram altın bu tarihte 527 TL’ye yükseliş gerçekleştirdi.
Burada; özellikle mart sonundan itibaren COVİD-19 vakaların yeniden başlayan artış, Türkiye dâhil birçok ülkenin pandemi önlemlerini yeniden artırmasıyla kısmi ve tam kapanma kararları alınması ve aşılamada yaşanan sorunlar da riskleri artırdı. Bu da güvenli liman olan altına olarak yönelimi artırdı.
Yine ons altındaki çıkışa ek olarak yukarı ataklarını sürdüren dolar kuru da gram altını destekledi. Tahvil getirilerinin düşmesine ek olarak Covid-19’da artan vaka ve ölüm sayılarının getirdiği endişeler de fiyatlama mekanizmasına konu olurken yurt içinde enflasyon seyri, TCMB’nin politika faiz oranında değişikliğe gitmemesi beklentisiyle, gram altın fiyatlamaları yukarı yönlü eğilimini korudu.
HIZLI YÜKSELDİ, HIZLI DÜŞTÜ
Haziran ayının ilk haftasına kadar olumlu görünümüne devam eden altında, son bir haftadır ise satışlar yaşanıyor. 3 Haziran’da 1.871’e ani şekilde gerileyen ons altın, toparlanma çabasıyla 10 Haziran’da 1.899’a kadar yükselmeyi başarsa da mevut durumda 1.860-1.865 bandında hareket ediyor. Gram altında da ons altında benzer hızlı düşüşler söz konusu. 10 Haziran’da 515 TL’ye, 11 Haziran’da ise 506 TL’ye hızla gerileyen gram altın, bu hafta itibarıyla 505-515 TL gibi geniş bir bant aralığında seyrediyor.
Peki, hızla yükselen altında yaşanan bu düşüşün temel nedenleri neler? Ons altında görülen geri çekilmenin dolardaki güçlenmeyle kuvvetlendiği analizi yapılıyor. Nisan ayı itibarıyla yükselişine soluksuz devam eden altında kâr satışlarının görüldüğü üzerinde de duruluyor. Ons altında beklenen FED toplantısının etkisiyle fiyatlamalarda oynaklık görüldüğüne ve düşüşün devam ettiğine dikkat çekilirken, toplantıda güncellenecek olan ekonomik projeksiyonların yatırımcılar için önem arz ettiğinin altı çiziliyor. Ayrıca küresel faizlerin görünümü de değerli metallerin yönü için önemli olacak.
TEKNİK GÖSTERGELER NE DİYOR?
Ahlatcı Yatırım analistleri; kısa vadede teknik açıdan incelendiğinde yukarı yönlü hareketin oluşması durumunda 1.880 ve 1.895 dolar direnç seviyelerinin takip edilmesi gerektiğini aktarıyor. Kurum analistleri; satış baskının görülmesi durumunda ise 1.855 ve 1.845 dolar destek seviyelerinin yakından izleneceğini kaydediyor. ALB Forex analistleri ise; ons altında yükselen trendin ihlal edilmesiyle hız kazanan satışların 1.845 desteğinde sınırlı kaldığını belirtiyor. Değerli metalde 1.865 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda trend çizgisinin geçtiği 1.880 bölgesine doğru toparlanma yaşanabileceğini öngören ALB Forex; 1.865 seviyesi altına geçilmesi durumunda ise 1.855-1.845 desteklerine doğru satışların gelebileceği görüşünde.
NATO görüşmelerinin olumlu olacağına dair beklentilerle döviz kurundaki kısmi geri çekilme ons altında yaşanan sert düşüşle desteklenince gram altındaki değer kaybı da hız kazandı. Ahlatcı Yatırım; NATO görüşmesi sonrasında beklentinin tamamlanmasıyla döviz kurunda hafif yükseliş görüldüğünü ve kayıpların telafi edilemediğini belirtiyor. “Gram altında yukarı yönlü hareketin devam etmesi durumunda 515 ve 520 TL direnç seviyelerinin takip edilmesi gerekiyor” diyen kuruma göre; aşağı yönlü bir hareketin olması durumunda 505 ve 500 TL destek seviyeleri aşağı yönlü hareket için önem arz ediyor. ALB Forex ise gram altın fiyatının yükselen kanal görünümünü sonlandırdığı analizi yapıyor. Kurum, mevcutta gram altının 30 günlük ortalama seviyesinin seyrettiğini de söylüyor.
Ons ve gram altına ilişkin kısa vadeli beklentiler bu şekildeyken, daha orta-uzun vadeli beklentileri ise Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan’a ve Stratejist Rıdvan Baştürk’e sorduk. Alanında uzman iki isim, altındaki son görünümü ekonomist.com.tr’ye değerlendirdi:
“YÖN BULMAKTA ZORLANIYOR”
Enver Erkan/Tera Yatırım Başekonomisti: Altın fiyatları güncel düzlemde yön bulmakta zorlanıyor. Global altın fiyatları açısından 1.900 dolar civarındaki seyir devam etmekle birlikte, ABD enflasyon verileri sonrasındaki tahvil faizlerinde kayda değer bir hareket olmaması, piyasanın bu hafta FED'in düşüncelerini değiştirmeyeceği görüşüne inanmasının bir yansıması. Tapering aşaması FED tarafından dile getirildiğinde daha kayda değer bir yansıma görülecektir. Enflasyon artışı geçici olarak görülse de oransal ve ayrıntısal olarak risk teşkil eder bir durumda. Altın mevcut seviyelerinden konumunu güçlendirirse, daha anlamlı bir yükselişten bahsedilebilir.
“TEKNİK OLARAK 495 TL DESTEĞİ ÖNEMLİ”
Rıdvan Baştürk/Stratejist: Gram altın geçen hafta, haftalık bazda yüzde 4 civarında bir düşüş yaşadı. Gram altının iki dinamiği olan dolar kuru ve ons altın geçen haftayı değer kayıplarıyla tamamladı. Fakat geçen hafta dolar kurunda görülen sert geri çekilme, gram altındaki düşüş üzerinde daha etkili oldu. Yurtiçinde ÜFE-TÜFE riski devam ediyor. TCMB’nin bu konuda aksiyon alma ihtimali de mevcut konjonktürde düşük gözüküyor. Buna ek olarak ABD ekonomisindeki iyileşme ve ABD enflasyonundaki sert yükseliş özellikle gelişmekte olan ülke (GOÜ) varlıkları için risk taşıyor. Bu nedenle kurdaki düşüşlerin kalıcı olması şu aşamada zor gözüküyor. Düşüşler orta-uzun vade için fırsat verebilir.
Ons altında cephesinde de zayıf bir görünüm söz konusu. ABD’de artan enflasyonun geçici olup olmadığı konusu piyasaların kafasını karıştırmış durumda. Ben bu konunun piyasalar için risk yaratacağını ve enflasyon fiyatlamasının bir şekilde olacağını düşünüyorum. Özellikle dolar endeksindeki güçlenme beklentim neticesinde ons altında baskı ön planda olabilir. Gram altında kısa vadede baskı sürebilir. Fakat TL’deki orta-uzun vade zayıf beklentim nedeniyle bu tarz düşüşlerin alım fırsatı vereceğini düşünüyorum. Teknik olarak 495 TL desteği önemli gözüküyor. Bu destek üzerinde kademeli alım fırsatları oluşabilir. Orta-uzun vadede ons altındaki düşüş beklentim nedeniyle dolar kurunun, gram altına göre daha cazip fırsatlar sunacağını düşünüyorum.”