Türkiye’nin sanayileşme süreciyle paralel bir yolculuğa sahip olan Koç Bakır Kablo, küçük bir atölyeden global bir oyuncuya uzanan hikâyesiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 45 yıl önce İstanbul’da bin metrekarelik bir atölyede yalnızca bakır üretimiyle faaliyet göstermeye başlayan şirket, bugün 100 bin metrekarelik modern tesislerinde yılda 45 bin ton kablo üretim kapasitesine ulaşmış durumda.
Ekonomist’in 14 - 27 Eylül 2025 tarihli sayısından
Başlangıçta Türkiye’nin enerji altyapısındaki dışa bağımlılığa çözüm üretmek amacıyla kurulan Koç Bakır Kablo, bugün bin 200 çeşit ürünüyle 50’den fazla ülkeye ihracat yapan global bir üretici konumuna gelmiş bulunuyor. Şirket; enerji kablolarından yangına dayanıklı ürünlere, solar kablolardan alüminyum iletkenlere kadar geniş bir ürün yelpazesiyle inşaat, sanayi ve yenilenebilir enerji sektörlerine çözüm sunuyor.
2024 yılında 3 milyar TL ciroya ulaştıklarını, 2025 yılı içinse iddialı bir hedef koyduklarını belirten Koç Bakır Kablo Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Koç, “2025 sonunda 5 milyar TL ciroya ulaşmayı bekliyoruz. Bu büyümenin en önemli itici gücü ihracat. Geçen yıl 25 milyon dolar seviyesinde gerçekleşen ihracatımızın bu yıl 35 milyon dolara çıkması planlanıyoruz. Orta vadede de ihracat pazarlarımızı 60 ülkeye ve ihracat rakamımızı 60 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz” diye anlatıyor.
AFRİKA VE ORTADOĞU’DA GÜÇLÜ
Bugün üretiminin yüzde 40’ını ihraç eden Koç Bakır Kablo, önümüzdeki beş yıl içinde bu oranı yüzde 50’nin üzerine çıkarmayı hedefliyor. Şirketin en güçlü olduğu bölgeler Afrika ve Ortadoğu. Afrika kıtasında 15 ülke, şirketin toplam ihracatının yüzde 58’ini oluşturuyor. Koç Bakır Kablo ürünleri Nijerya’daki metro altyapısında, Kenya’daki rüzgar projelerinde, Gana’daki elektrifikasyon yatırımlarında ve Cezayir’deki doğal gaz santrali genişletmelerinde kullanılıyor. Bu pazarların stratejik önemde olduğuna değinen Koç, şöyle devam ediyor: “Afrika’da yalnızca ürün satmıyoruz; aslında kıtanın enerji dönüşümünde aktif bir rol üstleniyoruz. Kuzey Afrika, ABD ve Balkanlar kısa vadeli hedef pazarlarımız arasında. Ayrıca elektrikli araç altyapısının hızla gelişmesiyle birlikte Avrupa’da da yangına dayanıklı kablolar ve Ev şarj çözümlerimizle güçlü bir büyüme planlıyoruz. Bugün 18 ülkeye ihraç ettiğimiz yangına dayanıklı kablolar, özellikle Balkan ülkelerinde büyük talep görüyor.”
PRIVATE LABEL ÜRETİMİ DE VAR
Yaklaşık 200 üreticinin faaliyet gösterdiği Türkiye kablo sektörü, 3,4 milyar dolarlık ihracat hacmiyle dünyanın en büyük 10 üreticisi arasında bulunuyor. Sektörde küresel ölçekte rekabet edebilen yerli şirket sayısının oldukça sınırlı olduğuna değinen Koç, “Biz iç piyasanın yanında küresel ölçekte de rekabet edebilen şirketler arasındayız” diyor.
Private label üretimleri de olduğundan bahseden Koç, “Özellikle Avrupa ve Afrika’daki iş ortaklarımız için kendi markaları altında üretim yapıyoruz. Bu üretim, toplam hacmimizin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Bu sayede hem kapasitemizi daha verimli kullanıyor hem de farklı pazarlarda dolaylı olarak varlık gösteriyoruz” diye ekliyor.
“Çalışan sayımızı yüzde 15 artıracağız”
“Bugün itibarıyla yaklaşık 250 kişiyi istihdam ediyoruz. 2026’ya kadar çalışan sayımızı yüzde 15 artırmayı planlıyoruz. İnsan kaynağını teknoloji kadar değerli görüyoruz. Bizi global pazarda farklılaştıran Türk mühendisliğinin ve iş gücünün kalitesi. İstihdamı artırırken, insan kaynağına yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki dönemde alçak gerilim kabloları, solar enerji kabloları, yangına dayanıklı ürünler ve dalgıç pompa kablolarına odaklanacağız. Bu alanlar hem enerji dönüşümünün hem de güvenliğin merkezinde yer alıyor.”
