2017’nin ilk yarısında üretim ve ihracatta rekor kıran otomotiv sektörünü ticarideki durum düşündürüyor. ilk altı ayda otomobil üretimi yüzde 36 artarken ticari araç üretimi yüzde 6 azaldı. Otomobilde iç pazardaki daralma ihracatla aşılırken ticari araçtaki sıkıntıya henüz çare bulunamadı.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Sektör, hurda teşviki ve ticari araç kiralamanın önünün açılması talebinde bulunuyor. Türkiye otomotiv sektörü, zor geçen 2016’nın ardından 2017’nin ilk yarısında üretim ve ihracatta rekor üstüne rekor kırdı.
İç pazarda beklenen yüzde 10’luk daralmanın yaratacağı kaybı ihracat pazarlarında fazlasıyla telafi etme yoluna giden sektör, yıl sonu hedeflerini de 1 milyon 650 bin adedin üzerinde üretim, 1 milyon 350 bin adedin üzerinde ihracat ve 27 milyar doları aşan ihracat geliri olarak yukarı doğru revize etti.
Bu olumlu gelişmelere karşın, binek araçlardaki ihracat performansını yakalayamayan ticari araç segmen-tinde 2016’da başlayan olumsuz hava devam ediyor. İlk altı ayda ticari araç grubunda üretim yüzde 6 azaldı.
Toplam ticari araç pazarı son iki yılda yüzde 18 daralmış durumda. Bunun en büyük nedenlerinin ise Türkiye’de geçen yılbaşında uygulanmaya başlanan Euro 6 normlarının yarattığı maliyetler ve dolar kurundaki artış nedeniyle ticari araç talebinin hızla gerilemesi olduğu söyleniyor.
AZALMA DİKKAT ÇEKİYOR
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, Türkiye’de hafif ticari araç satışlarının 2017 yılı Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 azalarak 95 bin 231 adede gerilediğini söylüyor. Ağır Ticari Araçlar Derneği’nin (TAİD) açıkladığı ilk altı aylık rakamlara göre ise
16 ton üzeri kamyon pazarı geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 24 civarında düşüş gösterdi. Uzun yol taşımacılığında kullanılan çekicilerde de 2016 yılı ile kıyaslandığında yüzde 50’nin üzerinde düşüş var.
Ticari araç pazarının son iki yılda yüzde 18 küçüldüğü bilgisini veren Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Kudret Önen, özellikle ağır ticarideki gerilemeye dikkat çekiyor.
Pazarı yeniden canlandırabilmek için hızla tedbirler almak gerektiğini vurgulayan Önen, ticari araç pazarında yaşanan sıkıntının aşılması için hurda teşviki ve araç kiralamada ticari yasağının kalkmasını talep ediyor.
YENİ DÜZENLEME BEKLENİYOR
hafif ticaride yüzde 80'i, ağır ticaride ise yüzde 47'si ihraç ediliyor. İç pazarın daralmasıyla birlikte ağır ticaride kapasite kullanım oranı da yüzde 46’ya gerilemiş durumda.
AĞIR TİCARİDE KAYIP BÜYÜK
2016 yılında ağır ticari araç sektörü önceki yıla göre yaklaşık yüzde 45 daralmıştı. Bu daralma 2017 yılında da devam ediyor.
Euro 6’ya geçiş, kurdaki yükselişle birlikte fiyatların artması, özellikle kamyon sektörü açısından önemli olan Güneydoğu sınır kapılarında işlerin yavaşlaması, bu durumun öncelikli nedenleri arasında.
Bu daralmada, pazardaki düşük fiyatlı Euro 5 araç stoklarının daha yeni tükenmesi ve seçim sonrasına ertelenen talepler de etkili oldu.
Türkiye pazarında 2016 yılında 5 bin 199 adet ağır ticari araç satışı gerçekleştirerek çekicide yaklaşık yüzde 16, kamyonda ise yüzde 30’a yakın pazar payına sahip olan Ford Trucks’ın Türkiye direktörü Serhan Turfan’a göre, bu dönemde lojistik sektörü de ciddi bir şekilde daraldı.
Bu daralmadan en çok etkilenen segment ise çekici segmenti oldu. Çekici segmentinde satışların geçen yılın aynı dönemine kıyasla yarı yarıya düştüğünü ifade eden Turfan, segment payının da geçen yılın ilk yarısına kıyasla 28,4 puan düşerek yüzde 30,9 seviyesine gerilediğini kaydediyor.
Turfan, pazarın değişen dinamiklere sahip olduğu böylesi bir dönemde çok hızlı ve kaliteli satış sonrası hizmetler, müşteri ihtiyacı doğrultusunda finansman sağlanması, ikinci el alım satımı, kasko, bakım, ek garanti gibi müşteriye verilen ek hizmetlerin ağır ticari araç satışlarına olumlu etki yapacağını kaydediyor.
“İNSAATA YÖNELECEĞİZ”
Serhan Turfan, Ford Trucks olarak önümüzdeki dönemde yol kamyonundaki liderliklerini büyüyen inşaat sektöründe de göstermek istediklerini vurguluyor. Turfan, “Bunun yanında özellikle uzun yol lojistikte kullanılan çekici serisinde rekabetçi ürünlerimizi piyasaya sunduk.
Burada da ciddi pay alma yolundayız. Yılın geri kalanında 16 ton üzeri ağır ticari araç sektörünün 18 bin adet seviyelerine ulaşmasını öngörüyoruz” diye konuşuyor.
Türkiye’de çekici pazarının güçlü oyuncularından olan Renault Trucks Türkiye’nin genel müdürü Sebastien Delepine, 2016 yılının Türkiye otomotiv sektörü için zorlu bir yıl olduğunu, ticari araç sektörü için ise çok daha zorlu geçtiğini söylüyor.
Bu düşüşün Euro 6 regülasyonuna geçişten ve alımların ertelenmesinden kaynaklandığını dile getiren Delepine, “Aynı dönemde kamyon segmentinde ise yüzde 29 artış gerçekleşti.
Bu artışın en büyük nedeni, Türkiye’de yüksek bir ivmeye sahip olan inşaat sektörü ve talepleri” diyor. 2017 yılının ikinci yarısında, ilk yarıya göre çekici talebinin artacağını öngördüklerini kaydeden Delepine, “2017’nin ticari araçlar sektörü yönünde 2016 yılı ile paralel tamamlanacağını öngörüyoruz.
Biz de Renault Trucks olarak bu talepleri karşılamak ve inşaat segmentinde de varlığımızı arttırmak için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz” diyor.
2009 yılında Ulaştırma Bakanlığı’nın düzenlemesi ile başta ağır taşıtlar olmak üzere otobüs, minibüs, çekici gibi karayolu taşıma araçları, finansal kiralama yoluyla satın alınamıyor.
Gerekçe ise leasing yoluyla yapılan ticari araç yatırımında sözleşme bitene kadar mal sahibinin finan-sal kiralama şirketi olması. Hal böyle olunca taşımacılar, leasing yoluyla araç aldıklarında Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetki belgesi alamıyor.
Son dönemde bu düzenlemede değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Böylece ticari araçların tekrar leasing ile alınabilmesinin kısmi de olsa yolunun açılması hedefleniyor.
Büyük bir leeasing şirketinin genel müdürü “Bu düzenleme ile işletmeler finansmana daha rahat ulaşabilecek. Leasing şirketlerinin iş hacmi artacak ve daha çok ticari araç satılacak” diyor.
Garenta Genel Müdürü Özgür Maraş da yapılacak olası düzenlemelerin filo kiralama şirketleri için de olumlu etkilerinin olacağını kaydediyor. Halihazırda otomobilde üretilen araçların yüzde 84'ü, hafif ticaride yüzde 80'i, ağır ticaride ise yüzde 47'si ihraç ediliyor. İç pazarın daralmasıyla birlikte ağır ticaride kapasite kullanım oranı da yüzde 46’ya gerilemiş durumda.
AĞIR TİCARİDE KAYIP BÜYÜK
2016 yılında ağır ticari araç sektörü önceki yıla göre yaklaşık yüzde 45 daralmıştı. Bu daralma 2017 yılında da devam ediyor. Euro 6’ya geçiş, kurdaki yükselişle birlikte fiyatların artması, özellikle kamyon sektörü açısından önemli olan Güneydoğu sınır kapılarında işlerin yavaşlaması, bu durumun öncelikli nedenleri arasında.
Bu daralmada, pazardaki düşük fiyatlı Euro 5 araç stoklarının daha yeni tükenmesi ve seçim sonrasına ertelenen talepler de etkili oldu.
Türkiye pazarında 2016 yılında 5 bin 199 adet ağır ticari araç satışı gerçekleştirerek çekicide yaklaşık yüzde 16, kamyonda ise yüzde 30’a yakın pazar payına sahip olan Ford Trucks’ın Türkiye direktörü Serhan Turfan’a göre, bu dönemde lojistik sektörü de ciddi bir şekilde daraldı.
Bu daralmadan en çok etkilenen segment ise çekici segmenti oldu. Çekici segmentinde satışların geçen yılın aynı dönemine kıyasla yarı yarıya düştüğünü ifade eden Turfan, segment payının da geçen yılın ilk yarısına kıyasla 28,4 puan düşerek yüzde
30,9 seviyesine gerilediğini kaydediyor. Turfan, pazarın değişen dinamiklere sahip olduğu böylesi bir dönemde çok hızlı ve kaliteli satış sonrası hizmetler, müşteri ihtiyacı doğrultusunda finansman sağlanması, ikinci el alım satımı, kasko, bakım, ek garanti gibi müşteriye verilen ek hizmetlerin ağır ticari araç satışlarına olumlu etki yapacağını kaydediyor.
“İNSAATA YÖNELECEĞİZ”
Serhan Turfan, Ford Trucks olarak önümüzdeki dönemde yol kamyonundaki liderliklerini büyüyen inşaat sektöründe de göstermek istediklerini vurguluyor. Turfan, “Bunun yanında özellikle uzun yol lojistikte kullanılan çekici serisinde rekabetçi ürünlerimizi piyasaya sunduk.
Burada da ciddi pay alma yolundayız. Yılın geri kalanında 16 ton üzeri ağır ticari araç sektörünün 18 bin adet seviyelerine ulaşmasını öngörüyoruz” diye konuşuyor.
Türkiye’de çekici pazarının güçlü oyuncularından olan Renault Trucks Türkiye’nin genel müdürü Sebastien Delepine, 2016 yılının Türkiye otomotiv sektörü için zorlu bir yıl olduğunu, ticari araç sektörü için ise çok daha zorlu geçtiğini söylüyor.
Bu düşüşün Euro 6 regülasyonuna geçişten ve alımların ertelenmesinden kaynaklandığını dile getiren Delepine, “Aynı dönemde kamyon segmentinde ise yüzde 29 artış gerçekleşti.
Bu artışın en büyük nedeni, Türkiye’de yüksek bir ivmeye sahip olan inşaat sektörü ve talepleri” diyor. 2017 yılının ikinci yarısında, ilk yarıya göre çekici talebinin artacağını öngördüklerini kaydeden Delepine, “2017’nin ticari araçlar sektörü yönünde 2016 yılı ile paralel tamamlanacağını öngörüyoruz. Biz de Renault Trucks olarak bu talepleri karşılamak ve inşaat segmentinde de varlığımızı arttırmak için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz” diyor.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Sektör, hurda teşviki ve ticari araç kiralamanın önünün açılması talebinde bulunuyor. Türkiye otomotiv sektörü, zor geçen 2016’nın ardından 2017’nin ilk yarısında üretim ve ihracatta rekor üstüne rekor kırdı.
İç pazarda beklenen yüzde 10’luk daralmanın yaratacağı kaybı ihracat pazarlarında fazlasıyla telafi etme yoluna giden sektör, yıl sonu hedeflerini de 1 milyon 650 bin adedin üzerinde üretim, 1 milyon 350 bin adedin üzerinde ihracat ve 27 milyar doları aşan ihracat geliri olarak yukarı doğru revize etti.
Bu olumlu gelişmelere karşın, binek araçlardaki ihracat performansını yakalayamayan ticari araç segmen-tinde 2016’da başlayan olumsuz hava devam ediyor. İlk altı ayda ticari araç grubunda üretim yüzde 6 azaldı.
Toplam ticari araç pazarı son iki yılda yüzde 18 daralmış durumda. Bunun en büyük nedenlerinin ise Türkiye’de geçen yılbaşında uygulanmaya başlanan Euro 6 normlarının yarattığı maliyetler ve dolar kurundaki artış nedeniyle ticari araç talebinin hızla gerilemesi olduğu söyleniyor.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, Türkiye’de hafif ticari araç satışlarının 2017 yılı Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,1 azalarak 95 bin 231 adede gerilediğini söylüyor. Ağır Ticari Araçlar Derneği’nin (TAİD) açıkladığı ilk altı aylık rakamlara göre ise
16 ton üzeri kamyon pazarı geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 24 civarında düşüş gösterdi. Uzun yol taşımacılığında kullanılan çekicilerde de 2016 yılı ile kıyaslandığında yüzde 50’nin üzerinde düşüş var.
Ticari araç pazarının son iki yılda yüzde 18 küçüldüğü bilgisini veren Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Kudret Önen, özellikle ağır ticarideki gerilemeye dikkat çekiyor.
Pazarı yeniden canlandırabilmek için hızla tedbirler almak gerektiğini vurgulayan Önen, ticari araç pazarında yaşanan sıkıntının aşılması için hurda teşviki ve araç kiralamada ticari yasağının kalkmasını talep ediyor.
YENİ DÜZENLEME BEKLENİYOR
hafif ticaride yüzde 80'i, ağır ticaride ise yüzde 47'si ihraç ediliyor. İç pazarın daralmasıyla birlikte ağır ticaride kapasite kullanım oranı da yüzde 46’ya gerilemiş durumda.
AĞIR TİCARİDE KAYIP BÜYÜK
2016 yılında ağır ticari araç sektörü önceki yıla göre yaklaşık yüzde 45 daralmıştı. Bu daralma 2017 yılında da devam ediyor.
Euro 6’ya geçiş, kurdaki yükselişle birlikte fiyatların artması, özellikle kamyon sektörü açısından önemli olan Güneydoğu sınır kapılarında işlerin yavaşlaması, bu durumun öncelikli nedenleri arasında.
Bu daralmada, pazardaki düşük fiyatlı Euro 5 araç stoklarının daha yeni tükenmesi ve seçim sonrasına ertelenen talepler de etkili oldu.
Türkiye pazarında 2016 yılında 5 bin 199 adet ağır ticari araç satışı gerçekleştirerek çekicide yaklaşık yüzde 16, kamyonda ise yüzde 30’a yakın pazar payına sahip olan Ford Trucks’ın Türkiye direktörü Serhan Turfan’a göre, bu dönemde lojistik sektörü de ciddi bir şekilde daraldı.
Bu daralmadan en çok etkilenen segment ise çekici segmenti oldu. Çekici segmentinde satışların geçen yılın aynı dönemine kıyasla yarı yarıya düştüğünü ifade eden Turfan, segment payının da geçen yılın ilk yarısına kıyasla 28,4 puan düşerek yüzde 30,9 seviyesine gerilediğini kaydediyor.
Turfan, pazarın değişen dinamiklere sahip olduğu böylesi bir dönemde çok hızlı ve kaliteli satış sonrası hizmetler, müşteri ihtiyacı doğrultusunda finansman sağlanması, ikinci el alım satımı, kasko, bakım, ek garanti gibi müşteriye verilen ek hizmetlerin ağır ticari araç satışlarına olumlu etki yapacağını kaydediyor.
“İNSAATA YÖNELECEĞİZ”
Serhan Turfan, Ford Trucks olarak önümüzdeki dönemde yol kamyonundaki liderliklerini büyüyen inşaat sektöründe de göstermek istediklerini vurguluyor. Turfan, “Bunun yanında özellikle uzun yol lojistikte kullanılan çekici serisinde rekabetçi ürünlerimizi piyasaya sunduk.
Burada da ciddi pay alma yolundayız. Yılın geri kalanında 16 ton üzeri ağır ticari araç sektörünün 18 bin adet seviyelerine ulaşmasını öngörüyoruz” diye konuşuyor.
Türkiye’de çekici pazarının güçlü oyuncularından olan Renault Trucks Türkiye’nin genel müdürü Sebastien Delepine, 2016 yılının Türkiye otomotiv sektörü için zorlu bir yıl olduğunu, ticari araç sektörü için ise çok daha zorlu geçtiğini söylüyor.
Bu düşüşün Euro 6 regülasyonuna geçişten ve alımların ertelenmesinden kaynaklandığını dile getiren Delepine, “Aynı dönemde kamyon segmentinde ise yüzde 29 artış gerçekleşti.
Bu artışın en büyük nedeni, Türkiye’de yüksek bir ivmeye sahip olan inşaat sektörü ve talepleri” diyor. 2017 yılının ikinci yarısında, ilk yarıya göre çekici talebinin artacağını öngördüklerini kaydeden Delepine, “2017’nin ticari araçlar sektörü yönünde 2016 yılı ile paralel tamamlanacağını öngörüyoruz.
Biz de Renault Trucks olarak bu talepleri karşılamak ve inşaat segmentinde de varlığımızı arttırmak için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz” diyor.
2009 yılında Ulaştırma Bakanlığı’nın düzenlemesi ile başta ağır taşıtlar olmak üzere otobüs, minibüs, çekici gibi karayolu taşıma araçları, finansal kiralama yoluyla satın alınamıyor.
Gerekçe ise leasing yoluyla yapılan ticari araç yatırımında sözleşme bitene kadar mal sahibinin finan-sal kiralama şirketi olması. Hal böyle olunca taşımacılar, leasing yoluyla araç aldıklarında Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetki belgesi alamıyor.
Son dönemde bu düzenlemede değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Böylece ticari araçların tekrar leasing ile alınabilmesinin kısmi de olsa yolunun açılması hedefleniyor.
Büyük bir leeasing şirketinin genel müdürü “Bu düzenleme ile işletmeler finansmana daha rahat ulaşabilecek. Leasing şirketlerinin iş hacmi artacak ve daha çok ticari araç satılacak” diyor.
Garenta Genel Müdürü Özgür Maraş da yapılacak olası düzenlemelerin filo kiralama şirketleri için de olumlu etkilerinin olacağını kaydediyor. Halihazırda otomobilde üretilen araçların yüzde 84'ü, hafif ticaride yüzde 80'i, ağır ticaride ise yüzde 47'si ihraç ediliyor. İç pazarın daralmasıyla birlikte ağır ticaride kapasite kullanım oranı da yüzde 46’ya gerilemiş durumda.
AĞIR TİCARİDE KAYIP BÜYÜK
2016 yılında ağır ticari araç sektörü önceki yıla göre yaklaşık yüzde 45 daralmıştı. Bu daralma 2017 yılında da devam ediyor. Euro 6’ya geçiş, kurdaki yükselişle birlikte fiyatların artması, özellikle kamyon sektörü açısından önemli olan Güneydoğu sınır kapılarında işlerin yavaşlaması, bu durumun öncelikli nedenleri arasında.
Bu daralmada, pazardaki düşük fiyatlı Euro 5 araç stoklarının daha yeni tükenmesi ve seçim sonrasına ertelenen talepler de etkili oldu.
Türkiye pazarında 2016 yılında 5 bin 199 adet ağır ticari araç satışı gerçekleştirerek çekicide yaklaşık yüzde 16, kamyonda ise yüzde 30’a yakın pazar payına sahip olan Ford Trucks’ın Türkiye direktörü Serhan Turfan’a göre, bu dönemde lojistik sektörü de ciddi bir şekilde daraldı.
Bu daralmadan en çok etkilenen segment ise çekici segmenti oldu. Çekici segmentinde satışların geçen yılın aynı dönemine kıyasla yarı yarıya düştüğünü ifade eden Turfan, segment payının da geçen yılın ilk yarısına kıyasla 28,4 puan düşerek yüzde
30,9 seviyesine gerilediğini kaydediyor. Turfan, pazarın değişen dinamiklere sahip olduğu böylesi bir dönemde çok hızlı ve kaliteli satış sonrası hizmetler, müşteri ihtiyacı doğrultusunda finansman sağlanması, ikinci el alım satımı, kasko, bakım, ek garanti gibi müşteriye verilen ek hizmetlerin ağır ticari araç satışlarına olumlu etki yapacağını kaydediyor.
“İNSAATA YÖNELECEĞİZ”
Serhan Turfan, Ford Trucks olarak önümüzdeki dönemde yol kamyonundaki liderliklerini büyüyen inşaat sektöründe de göstermek istediklerini vurguluyor. Turfan, “Bunun yanında özellikle uzun yol lojistikte kullanılan çekici serisinde rekabetçi ürünlerimizi piyasaya sunduk.
Burada da ciddi pay alma yolundayız. Yılın geri kalanında 16 ton üzeri ağır ticari araç sektörünün 18 bin adet seviyelerine ulaşmasını öngörüyoruz” diye konuşuyor.
Türkiye’de çekici pazarının güçlü oyuncularından olan Renault Trucks Türkiye’nin genel müdürü Sebastien Delepine, 2016 yılının Türkiye otomotiv sektörü için zorlu bir yıl olduğunu, ticari araç sektörü için ise çok daha zorlu geçtiğini söylüyor.
Bu düşüşün Euro 6 regülasyonuna geçişten ve alımların ertelenmesinden kaynaklandığını dile getiren Delepine, “Aynı dönemde kamyon segmentinde ise yüzde 29 artış gerçekleşti.
Bu artışın en büyük nedeni, Türkiye’de yüksek bir ivmeye sahip olan inşaat sektörü ve talepleri” diyor. 2017 yılının ikinci yarısında, ilk yarıya göre çekici talebinin artacağını öngördüklerini kaydeden Delepine, “2017’nin ticari araçlar sektörü yönünde 2016 yılı ile paralel tamamlanacağını öngörüyoruz. Biz de Renault Trucks olarak bu talepleri karşılamak ve inşaat segmentinde de varlığımızı arttırmak için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz” diyor.