Özellikle 2013 yılı başında vergi avantajı teşviki yerine yüzde 25 devlet katkısı teşvikinin gündeme gelmesi ile birlikte BES’te katılımcı sayısında ve fon tutarındaki büyüme daha da hızlandı.
BES’in cazibesinin artırılması ve yurtiçi tasarruf oranının yükseltilmesi için yapılan düzenlemeler sonucunda katılımcılara yıllık brüt asgari ücretin yüzde 25’ine kadar olmak üzere devlet katkısı ödenmeye başlandı.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Bunun için 2013 yılında devlet bütçesinden 1,2 milyar TL, 2014 yılı için 2 milyar TL, 2015 yılı için 2,6 milyar TL, 2016 için 3,1 milyar TL gibi bir kaynak ayrıldı.
HIZLI BÜYÜME
Devlet teşviki uygulamasının olumlu sonuçlarının bu gün gelinen noktada rakamlara güçlü bir şekilde yansıdığını söyleyebiliriz. 2012 yıl sonuna kadar geçen dokuz yılda katılımcı sayısı 3 milyon 128 bin olarak gerçekleşti.
Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre, aradan geçen yaklaşık dört yılda katılımcı sayısı yüzde 107 artarak 6,5 milyon kişiye ulaştı. Yine 2012 sonunda 20,3 milyar TL olan fon büyüklüğü, son verilere göre 7,1 milyar TL’lik devlet katkısı dahil yüzde 185 artıyla 58 milyar TL’ye çıktı. Sonuçta sistemin hem katılımcı sayısı hem de fon büyüklüğü kategorilerinde önemli bir büyüme performansı sergilediğini söyleyebiliriz.
AZAMİ KATKI NE KADAR?
Yukarıda belirttiğimiz üzere, devlet katkısı üst limiti yıllık brüt asgari ücretin yüzde 25’i oranında belirlendi. Asgari ücretin net 1,300 TL, brüt 1,647 TL olması ile birlikte, yıllık bazda hesaplamaya göre, yüzde 25 devlet katkısı maksimum 19 bin 764 TL’nin yüzde 25’i olan 4 bin 941 TL. Yani yıllık bazda 19 bin 764 TL ödeyen bir katılımcı maksimum devlet katkısı olan 4 bin 941 TL’den faydalanabiliyor.
Yalnız, tüm katılımcıların bu miktarda bir katılımda bulunması çok zor. Ancak olanağı olan katılımcılar, 31.12.2016 tarihine kadar yani yılın son gününe kadar ilave bir aktarımla, devlet teşvikinden faydalanabilir. Kredi kartı ile ödeme yapanlar ise, hesap kesip takvimini iyi takip ederek 31 Aralık tarihini geçirmemeli.
SORUN YANITLAYALIM.
Devlet katkısının hak edişinde kurallar var mı?
Devlet katkısını hak ediş uygulaması gereği, 1 Ocak 2013 tarihinden sonra sistemde geçirilen süreye göre belirlenen oranlarda devlet katkısı ve getirisinin bir bölümü veya tamamı katılımcıya ödenecek.
Buna göre 1 Ocak 2013'ten sonra sistemde geçirilen sürenin üç yıldan altı yıla kadar olması halinde hak ediş oranı yüzde 15, 6 yıldan 10 yıla kadar olması halinde yüzde 35, 10 yıl ve daha fazla olması halinde yüzde 60'tır. Emeklilik (Sistemde en az 10 yıl kalmış ve 56 yaşını aşmış katılımcılar), vefat veya maluliyet durumunda ise devlet katkısında hak ediş oranı yüzde 100 seviyesinde oluyor. Yani devlet katkısı, sistemde uzun süre kalmayı destekliyor.
"Uzun vadeli faizler yükseliyor"
Barış Keskin, CFA
İş Portföy Emeklilik Fonları Portföy Yönetimi Bölümü - Kıdemli Portföy Yöneticisi
"Merkez bankalarının negatif faiz ve varlık alım politikalarının yararı ve sürdürülebilirliği ile ilgili soru işaretleri son dönemde dünyada faiz piyasalarını en çok etkileyen konu. Yatay verim eğrisi ve uzun vadeli faizlerin negatif seviyelerde bulunmasının özellikle bankacılık sektörünü negatif etkilemesi, bu politikaların ekonomiye yararının sorgulanmasına sebep oldu.
BOJ'un 10 yıllık tahviller için yüzde 0 seviyesinin hedef olarak belirtmesi, global anlamda faizlerde yukarı yönlü bir harekete sebep olurken Avrupa'da da bu politikaların tartışılması bu hareketi destekledi. Bu gelişmeler FED faiz artırım beklentileriyle de birleşince Türkiye'de de özellikle uzun vadeli faizlerde yükselişe sebep oldu. Son bir haftada özellikle dolar/TL kurunda yaşanan yükselişler iki yıllık gösterge tahvilin faizinin yüzde 9,10 yıllık gösterge tahvilin faizinin ise yüzde 10 seviyelerine gelmesine sebep oldu.
Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülke merkez bankalarının adımları Türkiye'de faizleri etkilemeye devam edecek. Bunun yanı sıra sadeleştirme politikasının sonlarına gelen TCMB'nin faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği de faiz seviyeleri üzerindeki diğer belirleyici unsur olacaktır."