Dünyayı evlere kapatan koronavirüs salgını sonrasında hijyen ve virüse karşı güvenli ortamlarına önemi arttı. İnsanların seyahat etmekten korktuğu, kalabalık yerlere girmekten çekindiği şu günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye’deki tesislerin güvenliğini tescillemek üzere ‘Güvenli Turizm Sertifikası’ programını açıkladı. Yüksek hijyen standartları dünyada öne çıkan Türkiye’deki oteller koronavirüs sürecinde ek tedbirler alarak sertifikasyon sürecine hazırlandı. Bodrum, Antalya başta olmak üzere Türkiye genelindeki oteller 1 Haziran’dan itibaren kapılarını açmaya başladılar. Sertifikasyon verme yetkisini alan 11 şirketten biri olan RoyalCert’in Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Namlı ile turizm sektöründe sertifikasyon sürecini konuştuk.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
[email protected]
Turizm sektörüne sertifika verme yetkisini aldınız. Şirketinizi tanıyabilir miyiz?
RoyalCert International Registrars GmbH, 30’dan fazla ülkedeki ofisleri ile belgelendirme ve denetim faaliyetlerini Almanya merkez olmak üzere Türkiye, Kore, Hindistan, İtalya, Yunanistan, Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’nin de dâhil olduğu geniş bir coğrafyada sunan uluslararası bir uygunluk değerlendirme kuruluşudur. Sektörel gelişmeler ve ihtiyaçları göz önünde bulundurarak “Bizi görürseniz, içiniz rahat olsun” mottosu ile büyümeye devam etmektedir.
RoyalCert, Türkiye’de 7 farklı bölgede, 17 ofis ve 156’sı denetim personeli olmak üzere toplam 242 kişilik bir kadroyla hizmet vermektedir.
Sertifika yetkisi alma süreci nasıl işledi?
Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı, tatilini Türkiye’de geçirecek tüm yerli ve yabancı turistlere, ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların kendi sağlık durumuna uzanan geniş bir yelpazede bir dizi alınması önerilen tedbirleri tanımlıyor. Turizm sektöründe rekabetçi olmanın ön şartı haline gelen ‘Güvenli Turizm Sertifikası’ mayıs ayında açıklandı. 29 Mayıs’ta denetlemeler başladı. İlgili tesis işletmeleri; yetkili uluslararası sertifikasyon kuruluşu olarak bizlere başvuru da bulunabilirler.
Güvenli Turizm sertifikası nasıl alınacak? Tesisler kime başvuru yapacak?
Güvenli Turizm Sertifikasının amacı, Kovid-19 pandemisinin olumsuz etkilerinin sona ereceği döneme hazırlık olarak, turizm işletmelerinin faaliyetlerine yeniden başlayacağı dönemde, tüketicide oluşan Kovid-19 bulaşma endişesi, yüksek hijyen ve güvenlik beklentilerini karşılamak üzere yapılması gereken çalışmaları, iş yerlerinde çalışanlara yönelik eğitim programlarının planlanması, Kovid-19 virüsünün bulaşmasını önlemeye yönelik usul ve esasları belirlemektir. Bu amaçla restoran ve oteller yetkilendirme çerçevesinde RoyalCert Güvenli Turizm Sertifikasyon hattı üzerinden kesintisiz olarak başvuruda bulunabilirler.
Bu sertifikaya sahip olabilmenin şartları neler?
Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı, konaklama ve yeme-içme tesislerini ayrı ayrı kriterler çerçevesinde uluslararası standartlara uygun şekilde denetleyerek salgın ile mücadeleyi hedeflemektedir. Konaklama ve yeme-içme tesisleri başta olmak üzere turizm işletmelerinin faaliyetlerine yeniden başlayacağı dönemde, tüketicide oluşan koronavirüs bulaşma endişesi, yüksek hijyen ve güvenlik beklentilerini karşılamak üzere başlatılmıştır. Bu amaçla ilgili kriterleri esas alarak kurumları hazırlıyor ve denetliyoruz.
Sertifikasyon süreci nasıl işliyor? Tesis denetimi ve sertifikalandırma süreci ne kadar sürede yapılıyor?
Yetkili sertifikasyon kuruluşu olarak RoyalCert, Kovid-19’a karşı Konaklama ve Yeme- İçme Tesisleri için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca belirlenen 130’un üzerinde kriteri göz önünde bulundurarak, uygunluk değerlendirmesi yapıp, neticesinde sertifika düzenleyecek ve tesislere aylık periyotlarda düzenli olarak denetçi gönderip uygunluğu sürekli olarak kontrol edecektir. Ayrıca 2 aylık periyodlarda gizli müşteri değerlendirmesi yaparak raporlama sağlayacaktır. Bu çerçevede aksiyon alan işletmeler için kazanım ve projenin amacı; misafirlerine gönül rahatlığıyla hizmet verebilecek olmaktır. Ayrıca belgeyi alan tesisler, Kültür ve Turizm Bakanlığı web sitesinden de duyurulacak olup Güvenli Turizm Sertifika logosu, belgeyi alan tesislerinin görünen noktalarına asılacak ve müşteriler sertifika üzerindeki kare kod sayesinde tesis ile ilgili tüm denetleme bilgilerine ulaşabilecektir.
Sertifikanın geçerlilik süresi nedir?
Sertifikanın geçerlilik süresi 1 aydır.
Şu ana kadar kaç tesisi denetlediniz? Hiç sertifika verdiniz mi? Verildiyse kaç tesise verdiniz?
Şu ana kadar 4 adet otel, 2 adet restoran denetimini tamamladık. 6 adet sertifika verdik. Toplamda ise 6 adet tesise sertifika vermiş olacağız ve şuan itibari ile de 50’nin üzerinde denetimleri planlanmış olan tesis mevcut. Birçok işletme ise bilgi almak ve başvuru öncesi hazırlıklarını tamamlamak üzere dönüş yapmakta. Buna yeni normal diyebiliriz ve ülke turizminde güven vermek üzere ilgili taraflarca da çok önem verilmektedir.
Ne sıklıkta denetleme yapacaksınız?
Denetimler aylık yapılıyor. Denetim süresi ise yatak kapasitesi ve m2’lere göre en fazla 1 gün ile sınırlandırılmıştır ancak tesis büyüklüğüne göre denetim ekibinde 2 tetkik görevlisi bulunabilir.
Türkiye’nin bu konuda hızlı aksiyon almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin Covid 19 salgınında özellikle sağlık sektöründe sağladığı başarıyı şimdi turizm sektörüne taşımak için hızlı bir ilerleme olduğunu görebiliyorum. Nitekim geçen yıl 34,5 milyar dolar gelir elde edilmişti ki, bu sektörün sekteye uğramamasının hem istihdam hem iç tüketim hem de büyüme adına oldukça büyük önemi bulunuyor.
Türkiye’deki tesislerin hijyen standartları yüksek diye biliyoruz. Sertifikayı hızlıca alabilecek koşullara sahipler mi?
Türkiye bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl turizm rekoru kırdı. Turist sayımız geçtiğimiz sene bir önceki yıla göre yüzde 14 arttı ki dünyada turistik ziyaretçi sayısı yüzde 4 artmıştı. Türkiye, Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre 2019 yılında 52.5 milyon ziyaretçi sayısıyla dünya 6'ncısı oldu. Bu istatistikler bize aslında ülkemizin her anlamda dikkate şayan olduğunu gösteriyor, sadece salgına ve sonrası hayata hazırlıklı değildik. Şimdi diğer turizm ülkelerine kıyasla tesislerimizin dikkat çeken özellikleri ve ehemmiyetleri sayesinde bu dönüşümü de kısa sürede tamamlayabileceğimizi düşünüyorum.
Bu sertifika Türk turizmini rakiplerinden olumlu açıdan ayrıştıracak mı? Sertifikanın ülkemize ve tesislerimize katkısı nasıl olacak?
Güzel ülkemiz sadece doğa harikası miraslara hem deniz hem tarih hem kültür turizmine sahip değil. Aynı zamanda 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,6 milyarlık nüfusa, 28 trilyon dolarlık milli hasılaya da yakın. Bu ikisini en etkili şekilde birleştirmek için bürokrasinin hızlı kararlarla Türkiye’nin sağlıkta yakaladığı ivmeyi desteklemesi gerekiyordu. Bu da oldu. Dolayısıyla haziran ortasından itibaren pazarlarda bir ayrışma yaşayacağını düşünüyorum. Biliyorsunuz ülkemiz 2019’da turist sayısını en fazla artıran ikinci ülke idi: Yüzde 14!
Sizce Avrupalı turist bu sertifikaya güven duyup bu süreçte ülkemize gelir mi?
Elbette ki tüketicilerin davranış biçimini tahmin etmek kolay iş değil. Ancak fark yaratmak, öne çıkmak her zaman en etkili pazarlama şeklidir. Ülkemizin tedbirleri elden bırakmadan iyi bir disiplin ile salgın sürecini yürütmesinin boşa bir çaba olmayacağını biliyorum. Turistler güvenli ülkelere yönelecektir bu bir gerçek.
Turizm sektörünün yeni normali ne olacak? Ne gibi değişiklikler öngörüyorsunuz?
Hijyenin, sağlıklı ve güvenli turizmin her anlamda öne çıkacağı bir döneme giriyoruz. Oteller, restoranlar buna yatırım yapmaya başladı. Öte yandan karayolu ile yapılabilen turizmin de canlanacağını düşünüyorum. Ülkemizin güzel her köşesinin öne çıkabileceği bir dönem de olacak. İç pazarda artacak rekabeti ilçeler, beldeler, belediyeler de kızıştırabilir. Bu da aslında yabancı turistler için daha çeşitli, daha rekabetçi bir Türkiye’yi beraberinde getirecektir.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
[email protected]
Turizm sektörüne sertifika verme yetkisini aldınız. Şirketinizi tanıyabilir miyiz?
RoyalCert International Registrars GmbH, 30’dan fazla ülkedeki ofisleri ile belgelendirme ve denetim faaliyetlerini Almanya merkez olmak üzere Türkiye, Kore, Hindistan, İtalya, Yunanistan, Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’nin de dâhil olduğu geniş bir coğrafyada sunan uluslararası bir uygunluk değerlendirme kuruluşudur. Sektörel gelişmeler ve ihtiyaçları göz önünde bulundurarak “Bizi görürseniz, içiniz rahat olsun” mottosu ile büyümeye devam etmektedir.
RoyalCert, Türkiye’de 7 farklı bölgede, 17 ofis ve 156’sı denetim personeli olmak üzere toplam 242 kişilik bir kadroyla hizmet vermektedir.
Sertifika yetkisi alma süreci nasıl işledi?
Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı, tatilini Türkiye’de geçirecek tüm yerli ve yabancı turistlere, ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların kendi sağlık durumuna uzanan geniş bir yelpazede bir dizi alınması önerilen tedbirleri tanımlıyor. Turizm sektöründe rekabetçi olmanın ön şartı haline gelen ‘Güvenli Turizm Sertifikası’ mayıs ayında açıklandı. 29 Mayıs’ta denetlemeler başladı. İlgili tesis işletmeleri; yetkili uluslararası sertifikasyon kuruluşu olarak bizlere başvuru da bulunabilirler.
Güvenli Turizm sertifikası nasıl alınacak? Tesisler kime başvuru yapacak?
Güvenli Turizm Sertifikasının amacı, Kovid-19 pandemisinin olumsuz etkilerinin sona ereceği döneme hazırlık olarak, turizm işletmelerinin faaliyetlerine yeniden başlayacağı dönemde, tüketicide oluşan Kovid-19 bulaşma endişesi, yüksek hijyen ve güvenlik beklentilerini karşılamak üzere yapılması gereken çalışmaları, iş yerlerinde çalışanlara yönelik eğitim programlarının planlanması, Kovid-19 virüsünün bulaşmasını önlemeye yönelik usul ve esasları belirlemektir. Bu amaçla restoran ve oteller yetkilendirme çerçevesinde RoyalCert Güvenli Turizm Sertifikasyon hattı üzerinden kesintisiz olarak başvuruda bulunabilirler.
Bu sertifikaya sahip olabilmenin şartları neler?
Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı, konaklama ve yeme-içme tesislerini ayrı ayrı kriterler çerçevesinde uluslararası standartlara uygun şekilde denetleyerek salgın ile mücadeleyi hedeflemektedir. Konaklama ve yeme-içme tesisleri başta olmak üzere turizm işletmelerinin faaliyetlerine yeniden başlayacağı dönemde, tüketicide oluşan koronavirüs bulaşma endişesi, yüksek hijyen ve güvenlik beklentilerini karşılamak üzere başlatılmıştır. Bu amaçla ilgili kriterleri esas alarak kurumları hazırlıyor ve denetliyoruz.
"GİZLİ MÜŞTERİ DEĞERLENDİRMESİYLE RAPORLAMA SAĞLANACAK"
Sertifikasyon süreci nasıl işliyor? Tesis denetimi ve sertifikalandırma süreci ne kadar sürede yapılıyor?
Yetkili sertifikasyon kuruluşu olarak RoyalCert, Kovid-19’a karşı Konaklama ve Yeme- İçme Tesisleri için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca belirlenen 130’un üzerinde kriteri göz önünde bulundurarak, uygunluk değerlendirmesi yapıp, neticesinde sertifika düzenleyecek ve tesislere aylık periyotlarda düzenli olarak denetçi gönderip uygunluğu sürekli olarak kontrol edecektir. Ayrıca 2 aylık periyodlarda gizli müşteri değerlendirmesi yaparak raporlama sağlayacaktır. Bu çerçevede aksiyon alan işletmeler için kazanım ve projenin amacı; misafirlerine gönül rahatlığıyla hizmet verebilecek olmaktır. Ayrıca belgeyi alan tesisler, Kültür ve Turizm Bakanlığı web sitesinden de duyurulacak olup Güvenli Turizm Sertifika logosu, belgeyi alan tesislerinin görünen noktalarına asılacak ve müşteriler sertifika üzerindeki kare kod sayesinde tesis ile ilgili tüm denetleme bilgilerine ulaşabilecektir.
Sertifikanın geçerlilik süresi nedir?
Sertifikanın geçerlilik süresi 1 aydır.
Şu ana kadar kaç tesisi denetlediniz? Hiç sertifika verdiniz mi? Verildiyse kaç tesise verdiniz?
Şu ana kadar 4 adet otel, 2 adet restoran denetimini tamamladık. 6 adet sertifika verdik. Toplamda ise 6 adet tesise sertifika vermiş olacağız ve şuan itibari ile de 50’nin üzerinde denetimleri planlanmış olan tesis mevcut. Birçok işletme ise bilgi almak ve başvuru öncesi hazırlıklarını tamamlamak üzere dönüş yapmakta. Buna yeni normal diyebiliriz ve ülke turizminde güven vermek üzere ilgili taraflarca da çok önem verilmektedir.
Ne sıklıkta denetleme yapacaksınız?
Denetimler aylık yapılıyor. Denetim süresi ise yatak kapasitesi ve m2’lere göre en fazla 1 gün ile sınırlandırılmıştır ancak tesis büyüklüğüne göre denetim ekibinde 2 tetkik görevlisi bulunabilir.
Türkiye’nin bu konuda hızlı aksiyon almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin Covid 19 salgınında özellikle sağlık sektöründe sağladığı başarıyı şimdi turizm sektörüne taşımak için hızlı bir ilerleme olduğunu görebiliyorum. Nitekim geçen yıl 34,5 milyar dolar gelir elde edilmişti ki, bu sektörün sekteye uğramamasının hem istihdam hem iç tüketim hem de büyüme adına oldukça büyük önemi bulunuyor.
Türkiye’deki tesislerin hijyen standartları yüksek diye biliyoruz. Sertifikayı hızlıca alabilecek koşullara sahipler mi?
Türkiye bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl turizm rekoru kırdı. Turist sayımız geçtiğimiz sene bir önceki yıla göre yüzde 14 arttı ki dünyada turistik ziyaretçi sayısı yüzde 4 artmıştı. Türkiye, Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre 2019 yılında 52.5 milyon ziyaretçi sayısıyla dünya 6'ncısı oldu. Bu istatistikler bize aslında ülkemizin her anlamda dikkate şayan olduğunu gösteriyor, sadece salgına ve sonrası hayata hazırlıklı değildik. Şimdi diğer turizm ülkelerine kıyasla tesislerimizin dikkat çeken özellikleri ve ehemmiyetleri sayesinde bu dönüşümü de kısa sürede tamamlayabileceğimizi düşünüyorum.
Bu sertifika Türk turizmini rakiplerinden olumlu açıdan ayrıştıracak mı? Sertifikanın ülkemize ve tesislerimize katkısı nasıl olacak?
Güzel ülkemiz sadece doğa harikası miraslara hem deniz hem tarih hem kültür turizmine sahip değil. Aynı zamanda 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,6 milyarlık nüfusa, 28 trilyon dolarlık milli hasılaya da yakın. Bu ikisini en etkili şekilde birleştirmek için bürokrasinin hızlı kararlarla Türkiye’nin sağlıkta yakaladığı ivmeyi desteklemesi gerekiyordu. Bu da oldu. Dolayısıyla haziran ortasından itibaren pazarlarda bir ayrışma yaşayacağını düşünüyorum. Biliyorsunuz ülkemiz 2019’da turist sayısını en fazla artıran ikinci ülke idi: Yüzde 14!
Sizce Avrupalı turist bu sertifikaya güven duyup bu süreçte ülkemize gelir mi?
Elbette ki tüketicilerin davranış biçimini tahmin etmek kolay iş değil. Ancak fark yaratmak, öne çıkmak her zaman en etkili pazarlama şeklidir. Ülkemizin tedbirleri elden bırakmadan iyi bir disiplin ile salgın sürecini yürütmesinin boşa bir çaba olmayacağını biliyorum. Turistler güvenli ülkelere yönelecektir bu bir gerçek.
Turizm sektörünün yeni normali ne olacak? Ne gibi değişiklikler öngörüyorsunuz?
Hijyenin, sağlıklı ve güvenli turizmin her anlamda öne çıkacağı bir döneme giriyoruz. Oteller, restoranlar buna yatırım yapmaya başladı. Öte yandan karayolu ile yapılabilen turizmin de canlanacağını düşünüyorum. Ülkemizin güzel her köşesinin öne çıkabileceği bir dönem de olacak. İç pazarda artacak rekabeti ilçeler, beldeler, belediyeler de kızıştırabilir. Bu da aslında yabancı turistler için daha çeşitli, daha rekabetçi bir Türkiye’yi beraberinde getirecektir.