Raporda, bu yükselişin başlıca nedenleri arasında zayıflayan ABD doları, jeopolitik gerginlikler, yatırımcı talebi ve merkez bankalarının güçlü alımları yer aldı.
Konsey, mevcut küresel belirsizliklerin altın talebini desteklemeye devam edeceğini belirtildi.
Özellikle stagflasyon veya resesyon risklerinin artması durumunda altının güvenli liman özelliğiyle öne çıkabileceğine dikkat çekildi.
Piyasa beklentileri, yılın ikinci yarısında altın fiyatlarında yüzde 5'e kadar bir artış öngörüyor. Ancak küresel ekonomik koşulların kötüleşmesi halinde bu artışın yüzde 15’e kadar çıkabileceği değerlendiriliyor.
Buna karşılık, çatışmaların sona ermesi ve uluslararası ticaretin yeniden hız kazanması durumunda altın fiyatlarında yüzde 17’ye kadar bir düşüş yaşanabileceği ifade ediliyor.
Rapora göre, Çinli sigorta şirketleri gibi yeni kurumsal yatırımcıların piyasaya girmesiyle birlikte altına olan talebin önümüzdeki dönemde de süreceği öngörülüyor.
Merkez bankalarının alımlarının güçlü seyretmesi beklenirken, 2022 yılına kıyasla bir miktar azalma olabileceği kaydedildi. Öte yandan, fiyatların yüksek seyretmesi tüketici talebinde düşüşe ve altın geri dönüşümünde artışa yol açabilir.
Dünya Altın Konseyi, faiz oranlarındaki düşüş beklentisi ve süregelen belirsizlikler nedeniyle altının yılın geri kalanında da yatırımcılar için cazip kalacağını öngörüyor.