Türk zeytinyağını dünyaya tanıtmak için ABD'deki iş hayatını bırakıp ülkesine dönen İzmirli endüstri mühendisi Ece Er Aydın, özel ürettiği zeytinyağını dünyaya pazarlamaya başladı.
Çeşme'de yaşayan Aydın, 2012 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu.
Üniversite eğitiminin ardından uluslararası bir firmanın İstanbul'daki ofisinde ürün müdürü olarak görev yapan Aydın, daha sonra yüksek lisans eğitimi için 2017'de ABD'ye gitti.
Bu dönemde ABD'de bir firmada stratejik pazarlama danışmanlığı yapan Aydın, sağlıklı olmasından dolayı çok sevdiği Türk zeytinyağının, Amerikalılar tarafından çok fazla tercih edilmediğini gördü.
Türk zeytinyağının markalaşma sorunu nedeniyle ABD ve dünya pazarında hak ettiği yerde olmadığı sonucuna varan Aydın, bu konuda çalışmalar yapmaya başladı.
Araştırmalarına önce ABD'de başlayan genç girişimci, yüksek ücretli işini bırakarak geçen yıl Türkiye'ye döndü.
Yüksek besin değerli zeytinyağı üretmek için Ege Bölgesi'ndeki birçok bahçe ve üretim tesisini gezen Aydın, günlerce numunelerden elde ettiği analiz sonuçlarını karşılaştırdı.
Genç girişimci, yaptığı fizibilite ve ön araştırmalarının ardından "Olizzi" markasıyla zeytinyağı üretimine başladı.
Bir süre önce "Olive Japan" adlı, bu alanda dünyanın önemli zeytinyağı yarışmasına katılan Aydın, 750 marka arasında, üstün özelliklerinden dolayı gümüş madalya kazandı.
Ürettiği zeytinyağını Türkiye'nin yanı sıra ABD ve Japonya'da internet üzerinden pazarlayan Er, ürünü daha fazla ülkeye ulaştırmak için çalışmalarına devam ediyor.
Ece Er Aydın, AA muhabirine, 1 yıl gibi kısa sürede zeytinyağında böyle bir başarı elde ettiği için çok mutlu olduğunu söyledi.
Yüksek lisans için gittiği ABD'de Türk zeytinyağının marka bilinirliğinin olmamasının kendisini çok etkilediğini belirten Aydın, şöyle konuştu:
"Amerika'da 'zeytinyağı' deyince akla ilk İtalya ve İspanya geliyor. Yunanistan ve Tunus zeytinyağını dahi marketlerin raflarında görmek mümkün. Türk zeytinyağı kalite açısından çok önde ama tek eksiğimiz markalaşma ve doğru pazarlama. Ben de kaliteli Türk zeytinyağını dünyaya tanıtmak amacıyla kolları sıvadım ve ABD'deki kariyerimi bırakarak Türkiye'ye döndüm."
Yakın çevresinin, ABD'den döneceğini öğrendiğinde "İleride çok pişman olacaksın." dediğini ancak en büyük desteği de ailesinin verdiğini anlatan Aydın, bugüne kadar hep hayallerinin peşinden koştuğunu dile getirdi.
"Tıpkı bir bebekle ilgilenir gibi ilgileniyorum"
Türk zeytinyağını tüm dünyaya tanıtmak istediğini vurgulayan Aydın, yaşamını bu mücadeleye adadığını söyledi.
Türkiye'ye döndüğünde birçok sorunla karşılaştığını ancak hiç moralini bozmadığını belirten Aydın, şunları kaydetti:
"Günlerce zeytinliklerde dolaştım, aldığım numuneleri laboratuvarda inceledim. Sonunda asit oranı düşük zeytinyağını elde ettim. Zeytinyağımın her şeyiyle tıpkı bir bebekle ilgilenir gibi ilgileniyorum. Her gün zeytinyağına ilişkin yeni şeyler öğreniyorum. Türk zeytinyağını global bir vizyonla tüm dünyaya hak ettiği şekilde tanıtmayı amaçladım. Ülkeme dönmekten çok memnunum."
Çeşme'de yaşayan Aydın, 2012 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu.
Üniversite eğitiminin ardından uluslararası bir firmanın İstanbul'daki ofisinde ürün müdürü olarak görev yapan Aydın, daha sonra yüksek lisans eğitimi için 2017'de ABD'ye gitti.
Bu dönemde ABD'de bir firmada stratejik pazarlama danışmanlığı yapan Aydın, sağlıklı olmasından dolayı çok sevdiği Türk zeytinyağının, Amerikalılar tarafından çok fazla tercih edilmediğini gördü.
Türk zeytinyağının markalaşma sorunu nedeniyle ABD ve dünya pazarında hak ettiği yerde olmadığı sonucuna varan Aydın, bu konuda çalışmalar yapmaya başladı.
Araştırmalarına önce ABD'de başlayan genç girişimci, yüksek ücretli işini bırakarak geçen yıl Türkiye'ye döndü.
Yüksek besin değerli zeytinyağı üretmek için Ege Bölgesi'ndeki birçok bahçe ve üretim tesisini gezen Aydın, günlerce numunelerden elde ettiği analiz sonuçlarını karşılaştırdı.
Genç girişimci, yaptığı fizibilite ve ön araştırmalarının ardından "Olizzi" markasıyla zeytinyağı üretimine başladı.
Bir süre önce "Olive Japan" adlı, bu alanda dünyanın önemli zeytinyağı yarışmasına katılan Aydın, 750 marka arasında, üstün özelliklerinden dolayı gümüş madalya kazandı.
Ürettiği zeytinyağını Türkiye'nin yanı sıra ABD ve Japonya'da internet üzerinden pazarlayan Er, ürünü daha fazla ülkeye ulaştırmak için çalışmalarına devam ediyor.
Ece Er Aydın, AA muhabirine, 1 yıl gibi kısa sürede zeytinyağında böyle bir başarı elde ettiği için çok mutlu olduğunu söyledi.
Yüksek lisans için gittiği ABD'de Türk zeytinyağının marka bilinirliğinin olmamasının kendisini çok etkilediğini belirten Aydın, şöyle konuştu:
"Amerika'da 'zeytinyağı' deyince akla ilk İtalya ve İspanya geliyor. Yunanistan ve Tunus zeytinyağını dahi marketlerin raflarında görmek mümkün. Türk zeytinyağı kalite açısından çok önde ama tek eksiğimiz markalaşma ve doğru pazarlama. Ben de kaliteli Türk zeytinyağını dünyaya tanıtmak amacıyla kolları sıvadım ve ABD'deki kariyerimi bırakarak Türkiye'ye döndüm."
Yakın çevresinin, ABD'den döneceğini öğrendiğinde "İleride çok pişman olacaksın." dediğini ancak en büyük desteği de ailesinin verdiğini anlatan Aydın, bugüne kadar hep hayallerinin peşinden koştuğunu dile getirdi.
"Tıpkı bir bebekle ilgilenir gibi ilgileniyorum"
Türk zeytinyağını tüm dünyaya tanıtmak istediğini vurgulayan Aydın, yaşamını bu mücadeleye adadığını söyledi.
Türkiye'ye döndüğünde birçok sorunla karşılaştığını ancak hiç moralini bozmadığını belirten Aydın, şunları kaydetti:
"Günlerce zeytinliklerde dolaştım, aldığım numuneleri laboratuvarda inceledim. Sonunda asit oranı düşük zeytinyağını elde ettim. Zeytinyağımın her şeyiyle tıpkı bir bebekle ilgilenir gibi ilgileniyorum. Her gün zeytinyağına ilişkin yeni şeyler öğreniyorum. Türk zeytinyağını global bir vizyonla tüm dünyaya hak ettiği şekilde tanıtmayı amaçladım. Ülkeme dönmekten çok memnunum."