Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 3'e indirirken, Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisini yüzde 3,7'ye yükseltti.
OECD, "Haziran Ayı Ekonomik Görünüm Raporu” yayımlandı.
"Savaşın Maliyeti" başlıklı raporda, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle dünyanın ağır bedel ödediği kaydedildi.
Savaşın insani felaketle birlikte ekonomik toparlanmayı yavaşlattığı, dünya çapında insanları etkileyen bir hayat pahalılığı krizini tetiklediğine işaret edilen raporda, bunun Çin'in sıfır Kovid-19 politikası ile birlikte küresel ekonomiyi daha yavaş büyüme ve artan enflasyon sürecine soktuğu belirtildi.
Raporda, özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki hızlı artışlardan kaynaklanan yüksek enflasyon dönemine girildiği anımsatılarak, bunun özellikle düşük gelirli insanları zora soktuğu, dünyanın en fakir ülkelerinde de ciddi gıda güvenliği riskleri ortaya çıkardığı ifade edildi.
Dünya ekonomisinin savaş öncesinde salgının ardından güçlü büyüme sürecine girdiği anımsatılarak, Ukrayna'daki durum ve arz zincirindeki kesintilerin ekonomik toparlanmayı olumsuz etkilediği belirtildi.
Raporda, büyümenin neredeyse bütün ekonomilerde beklenenden daha zayıf olacağına işaret edilerek, bundan en çok enerji ithalatı ve mültecilerin gelişi nedeniyle Avrupa ülkeleri olacağı ifade edildi.
"Dünya genelinde ülkeler, enflasyonist baskıları artıran, reel gelirleri ve harcamaları kısıtlayan ve toparlanmayı daha da yavaşlatan yüksek emtia fiyatlarından etkileniyor." ifadesine yer verilen raporda, büyümedeki yavaşlamanın savaşın bedeli olduğu belirtildi.
Raporda, yüksek gıda ve enerji fiyatları ile tedarik zincirindeki sıkıntıların devam etmesinin enflasyonu önceden öngörülenden daha yüksek seviyelere çıkarabileceğine işaret edilerek, "OECD'nin yeni tahminleri, savaşın Almanya, İngiltere ve ABD'de 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon üzerindeki büyük ve küresel etkisini gösteriyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Tedarik zincirinin zayıflaması, emtia fiyatlarındaki baskılar ve artan faiz oranları etkisinin 2023 boyunca hissedileceğine işaret edilen raporda, yıl sonunda çekirdek enflasyonun birçok büyük ekonomide merkez bankası hedeflerine yakın veya bunun üzerinde olacağı kaydedildi.
Raporda, OECD'nin 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin ekonomik büyüme öngörülerine yer verildi.
Önceki "Aralık 2021" raporunda yüzde 4,5 olarak açıklanan 2022 küresel ekonomik büyüme tahmini son raporda, yüzde 3'e indirildi. Büyüme tahmini 2023 için de yüzde 2,8 olarak açıkladı.
Aralıkta bu yıl için yüzde 3,3 olarak açıklanan Türkiye ekonomisine yönelik büyüme tahmini ise bugün yayımlanan raporda yüzde 3,7'ye yükseltildi.
Türkiye ekonomisinin 2023'e ilişkin büyüme tahmini de yüzde 3 oldu.
Raporda, Türkiye'de enflasyonun bu yıl yüzde 72,3, gelecek yıl yüzde 35,1 olacağı, işsizlik oranının bu yıl ve gelecek yıl yüzde 11,8 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüldü.
OECD, "Haziran Ayı Ekonomik Görünüm Raporu” yayımlandı.
"Savaşın Maliyeti" başlıklı raporda, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle dünyanın ağır bedel ödediği kaydedildi.
Savaşın insani felaketle birlikte ekonomik toparlanmayı yavaşlattığı, dünya çapında insanları etkileyen bir hayat pahalılığı krizini tetiklediğine işaret edilen raporda, bunun Çin'in sıfır Kovid-19 politikası ile birlikte küresel ekonomiyi daha yavaş büyüme ve artan enflasyon sürecine soktuğu belirtildi.
Raporda, özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki hızlı artışlardan kaynaklanan yüksek enflasyon dönemine girildiği anımsatılarak, bunun özellikle düşük gelirli insanları zora soktuğu, dünyanın en fakir ülkelerinde de ciddi gıda güvenliği riskleri ortaya çıkardığı ifade edildi.
Dünya ekonomisinin savaş öncesinde salgının ardından güçlü büyüme sürecine girdiği anımsatılarak, Ukrayna'daki durum ve arz zincirindeki kesintilerin ekonomik toparlanmayı olumsuz etkilediği belirtildi.
Raporda, büyümenin neredeyse bütün ekonomilerde beklenenden daha zayıf olacağına işaret edilerek, bundan en çok enerji ithalatı ve mültecilerin gelişi nedeniyle Avrupa ülkeleri olacağı ifade edildi.
"Dünya genelinde ülkeler, enflasyonist baskıları artıran, reel gelirleri ve harcamaları kısıtlayan ve toparlanmayı daha da yavaşlatan yüksek emtia fiyatlarından etkileniyor." ifadesine yer verilen raporda, büyümedeki yavaşlamanın savaşın bedeli olduğu belirtildi.
Raporda, yüksek gıda ve enerji fiyatları ile tedarik zincirindeki sıkıntıların devam etmesinin enflasyonu önceden öngörülenden daha yüksek seviyelere çıkarabileceğine işaret edilerek, "OECD'nin yeni tahminleri, savaşın Almanya, İngiltere ve ABD'de 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon üzerindeki büyük ve küresel etkisini gösteriyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Tedarik zincirinin zayıflaması, emtia fiyatlarındaki baskılar ve artan faiz oranları etkisinin 2023 boyunca hissedileceğine işaret edilen raporda, yıl sonunda çekirdek enflasyonun birçok büyük ekonomide merkez bankası hedeflerine yakın veya bunun üzerinde olacağı kaydedildi.
Raporda, OECD'nin 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin ekonomik büyüme öngörülerine yer verildi.
Önceki "Aralık 2021" raporunda yüzde 4,5 olarak açıklanan 2022 küresel ekonomik büyüme tahmini son raporda, yüzde 3'e indirildi. Büyüme tahmini 2023 için de yüzde 2,8 olarak açıkladı.
Aralıkta bu yıl için yüzde 3,3 olarak açıklanan Türkiye ekonomisine yönelik büyüme tahmini ise bugün yayımlanan raporda yüzde 3,7'ye yükseltildi.
Türkiye ekonomisinin 2023'e ilişkin büyüme tahmini de yüzde 3 oldu.
Raporda, Türkiye'de enflasyonun bu yıl yüzde 72,3, gelecek yıl yüzde 35,1 olacağı, işsizlik oranının bu yıl ve gelecek yıl yüzde 11,8 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüldü.