Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Maden Sektörü Başkanı Rüstem Çetinkaya, gelecek yıl nisan ayında yapılacak İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) seçimlerinde başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Çetinkaya, “Kartvizit beklentisinden öte, gönüllülük esasına dayalı ve fikirlerin yarışacağı bir ekiple yola çıkıyoruz. Başkan odaklı değil sektör odaklı bir yönetim kurulu ile maden ihracatımızı sürdürülebilir kılmak için çalışacağız” dedi.
Üretim, istihdam ve ihracat odaklı çalışan maden sektörünün çatı STK’sı İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), gelecek yıl nisan ayında yeni başkanını seçmeye hazırlanıyor. TİM Sektörler Konseyi Maden Sektörü Başkanı Rüstem Çetinkaya, Erol Efendioğlu’nun Bursa’da yaklaşık 200 sektör temsilcisine verdiği yemek davetinde başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Başkan seçilmesi halinde yönetim stratejisini ‘Ruhsat Güvenliği’ üzerine kuracağını söyleyen Çetinkaya, “Ruhsat güvenliği sektörümüzün bir numaralı gündem maddesi. Bu kapsamdaki düzenlemeleri gerçekleştirmeden diğer sorunlara odaklanmanın bir anlamı olmaz.” dedi.
“KARTVİZİT İÇİN DEĞİL, SEKTÖR İÇİN ÇALIŞACAK BİR EKİP KURUYORUZ”
Rüstem Çetinkaya, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“1998 yılından bu yana doğal taş sektörünün içerisindeyim. 2006 yılından beri de İMİB yönetimlerinde aktif görevler üstlendim. Halen Başkan Yardımcısı görevimi icra ediyorum. Bu tecrübe ve birikimi başka bir platforma aktarmak adına bugün birliğin yönetim kurulu ve başkanlığına aday olduğumuzu açıklıyorum. Sektörün tabanından gelen, kartvizit beklentisi olmayan, fikirlerin yarışacağı hatta zaman zaman çatışacağı bir yönetim ekibi ile yola çıkıyoruz. Yönetim Kurulumuzu başkan odaklı değil, sektör odaklı kurmayı amaçlıyoruz. Daha önce adaylıklarını açıklamış olan Sayın Ali Kahyaoğlu’na ve Sayın Aydın Dinçer’e de başarılar diliyoruz. Sektörümüzün seçimden daha önemli gündem maddeleri var. Bize göre bir numaralı gündem maddesi ruhsat güvenliği. Bu konu bize göre tıpkı mülkiyet hakkı gibi sağlam bir yapıya kavuşturulmalı. Bu konuda atılması gereken adımlar atılmadan sektörün diğer meselelerinin çözümü bize göre imkansız. Bana göre seçim süreci rakipler arasında tatlı bir rekabete sahne olmalı. Daha da önemlisi rakipler bel altı çekişmelerle sektörümüzde karın ağrısı yaratmamalı.”
“14 STK’NIN SADECE BİR ADAYA DESTEK VERMESİ DİĞER RAKİPLERE HAKSIZLIKTIR”
Erol Efendioğlu ise şöyle konuştu:
“Sayın Aydın Dinçer adaylığını açıklarken sektörün 14 ayrı dernek ve birlik başkanının kendisini desteklediği anlamına gelen bir şeyler söyledi. Sektörün birlik ve dernek başkanlarının bir adayı desteklemesi diğer başkan adaylarına karşı çok büyük haksızlık olur. Geçtiğimiz dönemdeki İMİB seçimlerinde kardeşim Ergün Efendioğlu Sayın Aydın Dinçer’le yarışırken başkanı olduğum MADSİAD üyelerine şunu söyledim; MADSİAD Başkanı olarak sizden oy istemem yanlış olur. Ben ancak Erol Efendioğlu kimliğimle sizden oy isteyebilirim. Bu nedenle sektör STK başkanlarının bu tutumuna ciddi itirazım var. Ben kardeşlerimin oyu için bile bu kadar özenli davranırken sektörümüzün bazı STK ve birlik başkanları, Başkanlık unvanlarını kullanarak yönlendirici olmak istiyor. 14 birlik ve dernek başkanının birbirini çok sevmesi, çok iyi geçinmesi sektörün umurunda bile değil. Bana Rüstem Bey’i niye desteklediğimi soruyorlar. Sektörün sıkıntılarını siyasilere ve bürokratlara anlatma konusunda başarılı olacağına yürekten inandığım için kendisini destekliyorum. Başkanların öncelikli görevi meslektaşlarımızın dertlerini ve sıkıntılarını etkili ve nezaketli bir üslupla çözüm mercilerine aktarmak ve anlatmaktır.”
Üretim, istihdam ve ihracat odaklı çalışan maden sektörünün çatı STK’sı İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), gelecek yıl nisan ayında yeni başkanını seçmeye hazırlanıyor. TİM Sektörler Konseyi Maden Sektörü Başkanı Rüstem Çetinkaya, Erol Efendioğlu’nun Bursa’da yaklaşık 200 sektör temsilcisine verdiği yemek davetinde başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Başkan seçilmesi halinde yönetim stratejisini ‘Ruhsat Güvenliği’ üzerine kuracağını söyleyen Çetinkaya, “Ruhsat güvenliği sektörümüzün bir numaralı gündem maddesi. Bu kapsamdaki düzenlemeleri gerçekleştirmeden diğer sorunlara odaklanmanın bir anlamı olmaz.” dedi.
“KARTVİZİT İÇİN DEĞİL, SEKTÖR İÇİN ÇALIŞACAK BİR EKİP KURUYORUZ”
Rüstem Çetinkaya, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“1998 yılından bu yana doğal taş sektörünün içerisindeyim. 2006 yılından beri de İMİB yönetimlerinde aktif görevler üstlendim. Halen Başkan Yardımcısı görevimi icra ediyorum. Bu tecrübe ve birikimi başka bir platforma aktarmak adına bugün birliğin yönetim kurulu ve başkanlığına aday olduğumuzu açıklıyorum. Sektörün tabanından gelen, kartvizit beklentisi olmayan, fikirlerin yarışacağı hatta zaman zaman çatışacağı bir yönetim ekibi ile yola çıkıyoruz. Yönetim Kurulumuzu başkan odaklı değil, sektör odaklı kurmayı amaçlıyoruz. Daha önce adaylıklarını açıklamış olan Sayın Ali Kahyaoğlu’na ve Sayın Aydın Dinçer’e de başarılar diliyoruz. Sektörümüzün seçimden daha önemli gündem maddeleri var. Bize göre bir numaralı gündem maddesi ruhsat güvenliği. Bu konu bize göre tıpkı mülkiyet hakkı gibi sağlam bir yapıya kavuşturulmalı. Bu konuda atılması gereken adımlar atılmadan sektörün diğer meselelerinin çözümü bize göre imkansız. Bana göre seçim süreci rakipler arasında tatlı bir rekabete sahne olmalı. Daha da önemlisi rakipler bel altı çekişmelerle sektörümüzde karın ağrısı yaratmamalı.”
“14 STK’NIN SADECE BİR ADAYA DESTEK VERMESİ DİĞER RAKİPLERE HAKSIZLIKTIR”
Erol Efendioğlu ise şöyle konuştu:
“Sayın Aydın Dinçer adaylığını açıklarken sektörün 14 ayrı dernek ve birlik başkanının kendisini desteklediği anlamına gelen bir şeyler söyledi. Sektörün birlik ve dernek başkanlarının bir adayı desteklemesi diğer başkan adaylarına karşı çok büyük haksızlık olur. Geçtiğimiz dönemdeki İMİB seçimlerinde kardeşim Ergün Efendioğlu Sayın Aydın Dinçer’le yarışırken başkanı olduğum MADSİAD üyelerine şunu söyledim; MADSİAD Başkanı olarak sizden oy istemem yanlış olur. Ben ancak Erol Efendioğlu kimliğimle sizden oy isteyebilirim. Bu nedenle sektör STK başkanlarının bu tutumuna ciddi itirazım var. Ben kardeşlerimin oyu için bile bu kadar özenli davranırken sektörümüzün bazı STK ve birlik başkanları, Başkanlık unvanlarını kullanarak yönlendirici olmak istiyor. 14 birlik ve dernek başkanının birbirini çok sevmesi, çok iyi geçinmesi sektörün umurunda bile değil. Bana Rüstem Bey’i niye desteklediğimi soruyorlar. Sektörün sıkıntılarını siyasilere ve bürokratlara anlatma konusunda başarılı olacağına yürekten inandığım için kendisini destekliyorum. Başkanların öncelikli görevi meslektaşlarımızın dertlerini ve sıkıntılarını etkili ve nezaketli bir üslupla çözüm mercilerine aktarmak ve anlatmaktır.”