Charles; BMS’in bilimsel başarılara ulaşma ve hastalara yenilikçi ilaçlar sunma konusundaki zengin ve uzun süreli geçmişinden hareketle yeni bir döneme girdiğine de dikkat çekiyor.
Nihai hedefi, ‘hastalara ciddi hastalıkların üstesinden gelme gücü verecek yenilikçi ilaçlar keşfetmek, geliştirmek ve en önemlisi bu ilaçları kullanıma sunmak’ olan BMS, Türkiye’de de yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösteriyor ve halk sağlığına katkıda bulunmayı sürdürüyor. BMS Intercon Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcısı Emma Charles; “Güçlü ürün yelpazemizi geliştirerek hastalara daha yenilikçi ve yeni ilaçlar sunmak ve şirketin büyüme hedefleri doğrultusunda ilerlemeyi sürdürmek için aktif birleşme ve satın almalar yoluyla da Ar-Ge çalışmalarına odaklanmış durumdayız” diyor. Gelecekte daha kapsamlı ve çeşitlilik içeren bir portföy oluşturmayı amaçladıklarını da kaydeden Emma Charles ile BMS’in yeni dönem stratejilerini konuştuk.
BMS’i daha fazla büyüme için konumlandıran şirket stratejisinin başlıca unsurlarının neler olduğunu açıklayabilir misiniz?
BMS olarak nihai hedefimiz, hastalara ciddi hastalıkların üstesinden gelme gücü verecek yenilikçi ilaçlar keşfetmek, geliştirmek ve en önemlisi bu ilaçları kullanıma sunmak. Bu amaçlar doğrultusunda immüno-onkoloji, immünoloji, hematoloji, kardiyovasküler hastalıklar ve nörobilim alanlarında çığır açmaya kararlıyız ve portföyümüzü bu bağlamda çeşitlendirmeyi sürdürüyoruz. Sunduğumuz ilaçların dünya genelinde daha fazla hastaya ulaşmasını sağlayarak bir yandan da uluslararası büyüme hızımızı artırıyoruz. Yeni satın aldığımız varlıklar da dahil olmak üzere, güçlü ürün yelpazemiz ve mevcut portföyümüz sayesinde, verdiğimiz sözleri yerine getirmek ve ciddi hastalıkların tedavisinde daha da ilerlemek için ve dolayısıyla büyümenin bir sonraki aşamasına hazır olma bağlamında son derece iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyorum.
BMS için öncelikli olan terapötik alanlar hangileri ve şirketin gelecekteki performansını artırmak için ürün yelpazenizi genişletmeyi amaçlıyor musunuz?
BMS olarak önümüzdeki 10 yıllık süreçte yeni bir sayfa açacağımızı söyleyebilirim. İnovasyon çalışmalarımızla hastalar açısından çığır açabilecek ve dönüşüm yaratacak tedaviler geliştirmekteyiz. Halihazırda pazar liderliğini sürdürdüğümüz onkoloji, hematoloji ve kardiyovasküler tedavi alanlarında konumumuzu güçlendirmenin yanı sıra immünoloji ve nörobilim alanlarında da yerimizi sağlamlaştıracağız. Kardiyolojide kümülatif güçlü yönlerimizi korurken HCM ve diğer kardiyovasküler hastalıklar dahil olacak şekilde yeni endikasyonlar üzerinde çalışmaktayız. İmmünoloji alanında otoimmün hastalıkların tedavisine yönelik ilaçlar geliştirmeye devam etmeyi planlıyoruz. Ayrıca onkoloji ve hematolojinin BMS’in önemli dayanakları olmayı sürdüreceğini de eklemek isterim. Ürün yelpazemiz sektörün en iyileri arasında yer alıyor ve odaklandığımız çeşitli terapötik alanlarda yaptıklarımız konusunda gerçekten heyecan duyuyorum.
BMS’in aktif olarak yeni satın alma süreçleri planladığını görüyoruz. Bu yaklaşımın arkasındaki itici gücün ne olduğunu açıklayabilir misiniz?
BMS olarak, güçlü ürün yelpazemizi geliştirerek hastalara daha yenilikçi ve yeni ilaçlar sunmak ve şirketin büyüme hedefleri doğrultusunda ilerlemeyi sürdürmek için aktif birleşme ve satın almalar yoluyla da Ar-Ge çalışmalarına odaklanmış durumdayız. BMS’in, bilimsel başarılara ulaşma ve hastalara yenilikçi ilaçlar sunma konusundaki zengin ve uzun süreli geçmişinden hareketle yeni bir yenilenme dönemine girdiğini söyleyebiliriz.
10 yıl içinde şirketin çok yönlülüğünü iyileştirecek şekilde konumlandırılmış bir büyüme portföyümüz var. Örneğin, RayzeBio ve Mirati Therapeutics’in şirket bünyemize katılması, radyofarmasötik terapötikler (RPT) ve hedefli tedaviler bağlamında portföy varlıklarımızı güvence altına alarak bize onkoloji alanında güçlenme fırsatı sunmuş oldu. Nörobilim alanında da Ar-Ge konusunda önemli çalışmalar yapmaktayız. Karuna Therapeutics’in şirket bünyemize katılması sürecini tamamlayarak şizofreni ve Alzheimer hastalığı psikozu gibi nöropsikiyatrik hastalıklar alanındaki varlıklarımızı güvence altına aldık. Portföyümüz ve ürün yelpazemiz ile ilgili tüm bu heyecan verici büyüme fırsatlarıyla, 2030’a doğru büyüme için iyi bir konumda bulunuyoruz.
BMS bir dönem onkoloji, kardiyovasküler hastalıklar ve diyabet gibi belirli alanlarda uzmanlaşmış bir ilaç firması olarak algılanıyordu. Ancak şirketin yeni ürün portföyünün farklı terapötik alanları kapsadığı görülüyor. Bu değişim bağlamında BMS’in gelecekteki hedefleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Gelecekte daha kapsamlı ve çeşitlilik içeren bir portföy oluşturmayı amaçlıyoruz; bu bağlamda, tescilli varlık sayımızın önümüzdeki 18 aylık süreçte ikiye katlanarak 6’dan 12’ye çıkmasını bekliyoruz. Ayrıca geliştirmenin erken aşamalarında olan 30’dan fazla varlığın dahil olduğu güçlü bir ürün geliştirme yelpazemiz var ve her yıl yaklaşık 10 adet yeni araştırma ilacı (IND) sunma fırsatımız olduğunu da eklemek isterim.
BMS olarak, önümüzdeki 10 yılın ikinci yarısı ve daha sonrası için büyüme profilimizi güçlendirerek yeni bir sayfa açıyoruz. Satın alma stratejimiz, BMS’in karşılanmamış hasta ihtiyaçlarının önemli düzeyde olduğu alanları hedef alan ve dönüşüm sağlayacak ilaçlar sunmasına olanak tanıyor. Bu durum, stratejik açıdan uyumlu, bilimsel açıdan sağlam ve finansal açıdan cazip varlıklara yönelik iş geliştirme önceliklerimizle kusursuz bir uyumluluk sergiliyor.
* SystImmune - Yeni nesil ADC platformlarına yatırım sağlıyor.
* Mirati-Onkoloji portföyümüzü güçlendiriyor ve portföyün çeşitliliğini artırıyor.
* Rayzebio - Solid tümörlerin radyofarmasötik ürünlerle tedavisine yönelik yeni modalitelerle onkoloji portföyümüzü zenginleştiriyor.
* Karuna - Nörobilimin yerini gelişmekte olan beşinci terapötik alan olarak sağlamlaştırıyor; nörobilim portföyümüzü daha hızlı bir şekilde genişletmemizi destekliyor; nöropsikiyatri alanında rol almamızı sağlıyor.
BMS olarak, global ölçekte ilaç geliştirme ve ilaçları kullanıma sunma konusunda uzun yıllara dayanan deneyimlerimizin yanı sıra onkoloji ve nörobilim alanlarındaki güçlü geçmişimiz sayesinde bünyemize kattığımız varlıkların değerinden yararlanmak için son derece iyi bir konumdayız.
Kıtalar arası pazarlar açısından bakıldığında, bölgenin kendine has özellikleri ve özellikle Türkiye pazarının bölge planlarında nasıl bir yere sahip olduğu konusundaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Günümüzde Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Intercon (kıtalar arası pazarlar) Bölgesi altı kıtada 63’ü aşkın pazarda faaliyet gösteriyor. Türkiye’de yenilikçi bir farmasötik ve biyoteknoloji ekosistemi olduğunu görüyoruz ve bu da ülkenin son derece dinamik bir pazar olduğu anlamına geliyor. BMS olarak, kardiyovasküler hastalıklardan hematoloji, onkoloji, immünoloji ve nörobilim gibi branşlara uzanan temel terapötik alanlarda yenilikçi çalışmalarımızı sürdürüyoruz; BMS Türkiye ekibi de yenilikçi ve yeni ilaçlarımızı hastalara daha verimli bir şekilde ulaştırma konusunda kararlılıkla çalışıyor.
BMS INTERCON BÖLGESİ KIDEMLİ BAŞKAN YARDIMCISI EMMA CHARLES VE BMS TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ VE TIMER BÖLGESİ BAŞKAN VEKİLİ ECE KAŞIKCI
“TÜRKİYE’DEKİ KLİNİK ARAŞTIRMALARIMIZIN SAYISINI ARTIRIYORUZ”
“AR-GE’YE 9 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE YATIRIM” Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösteriyor ve halk sağlığına katkıda bulunmayı sürdürüyoruz. Sahadaki ve şirket merkezindeki deneyimli ekiplerimizle Türkiye’de onkoloji, hematoloji, viroloji ve immünoloji alanlarına odaklanmış durumdayız. BMS olarak yaptığımız her şeyin merkezinde inovasyon yer alıyor. BMS’in hastaların hayatlarını değiştirebilecek tedaviler sunmak için 2023 yılında Ar-Ge çalışmalarına ayırdığı yatırım hacminin 9 milyar doların üzerinde olduğunu belirtmek isterim. Türkiye BMS’in Ar-Ge çalışmaları açısından da son derece önemli bir pazarı ve bu yıl Türkiye’deki klinik araştırmalarımızın sayısını artırıyoruz.
“TÜRKİYE’DE DEĞER TEMELLİ BİR YAKLAŞIM BENİMSENMELİ” Türkiye’de daha fazla yatırım yapılabilmesi için inovasyona daha fazla öncelik verilmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Sağlık hizmetleri kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasının yanı sıra, değer temelli bir yaklaşımın benimsenmesinin de hastaların yeni tedavilere erişimini iyileştireceği ve ilaç sektöründe yapılacak yatırımları teşvik edeceği kanaatindeyiz. Bu hususun, Türkiye’nin sektörel araştırma ve geliştirme alanında bölgedeki lider olma hedefine de uygun olduğunu söyleyebiliriz.
“BMS OLARAK SAĞLIK HAKKINI SAVUNUYORUZ”
“SÜRDÜRÜLEBİLİR VE GLOBAL ÇÖZÜMLER BULMAYA ODAKLANIYORUZ” BMS olarak sağlık hakkını savunuyoruz. Daha sağlıklı bir dünyada yaşamak mümkün olsa da erişimde eşitsizliğin büyük bir sorun teşkil etmeye devam ettiğinin farkındayız. Hastalar, bulundukları bölgeden bağımsız olarak ilaca erişim konusunda çeşitli sınırlamalarla karşılaşmaya devam ediyor. Şirket olarak sağlık alanında eşitsizlikleri giderecek uzun dönem, sürdürülebilir ve global çözümler bulma konusunda kararlıyız. Bu konudaki çabalarımız düşük, orta ve yüksek gelirli ülkelerdeki hastaların erişimini iyileştirecek yeni yollar ve modeller geliştirmeye yönelik çalışmaları kapsıyor.
“‘ASPIRE’ ADLI 10 YILLIK STRATEJİMİZİ AÇIKLADIK” Yakın zamanda ASPIRE (Erişilebilirlik, Sürdürülebilirlik, Hasta Odaklılık, Etki, Sorumluluk ve Eşitlik) adlı stratejimizi açıkladık. Bu 10 yıllık strateji, düşük ve orta gelirli ülkelerde (LMIC) bulaşıcı olmayan hastalıkların (NCD) artan global yükünün üstesinden gelmek amacıyla temel terapötik alanlarda farklılaştırılmış, yenilikçi tedavilere adil erişim sağlamaya yönelik ve 2033 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde 208 binden fazla hastaya ulaşma taahhüdü olan bir strateji. Şirketimizin sistemik engelleri aşmaya ve hastaların erişimini iyileştirmeye odaklı sağlıkta global eşitlik stratejisiyle de uyumlu olan bu stratejiyi tasarlarken sağlık hizmeti sistemlerinin altyapısını güçlendirmek ve yeni bölgelere veya ülkelere genişlemek gibi amaçların yanında, sağlık hizmeti sistemlerindeki maliyet uygunluğu, sağlık hizmeti sunma kapasitesi ve ürün güvenliği gibi zorlukları da ele almayı hedefledik.
“İMMÜNO-ONKOLOJİ TEDAVİLERİNE ERİŞİME ÖNCÜLÜK EDİYORUZ” BMS olarak, Uluslararası Kanser Kontrolü Birliği (UICC) liderliğindeki Onkoloji İlaçlarına Erişim Koalisyonu (ATOM) ile de iş birliği yapma yoluyla seçili ürünlerimizi güvenli, ölçeklendirilebilir ve sürdürülebilir bir erişim modeliyle kullanıma sunarak, düşük ve orta gelirli ülkelerde immüno-onkoloji tedavilerine erişim sağlanmasına da öncülük ediyoruz.
Bu bir reklamdır.