2030'a kadar yılda 6 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmayı hedefleyen Katar için kasım ayında yapılacak olan FIFA Dünya Kupası 2022 büyük bir deneyim olacak. Bir turizm seferberliği başlatan ülkede; ikonik müzelerden gökdelen restoranlarına, heyecan verici çöl maceralarından plaj keyfine kadar her gezgine hitap eden pek çok seçenek var.
ÖZLEM BAY YILMAZ / obay@ekonomist.com.tr
Kasım ayında yapılacak olan FIFA Dünya Kupası’na hazırlanan Katar, futbol meraklılarının hem maçların heyecanını doyasıya yaşayacakları hem de farklı turizm alternatifleriyle keyifli zaman geçirecekleri bir destinasyon.
Dünya nüfusunun yüzde 80’inin altı saatlik bir uçuşla ulaşabildiği Katar; Orta Doğu’nun kalbinde bulunan, Basra Körfezi'nin çevrelediği bir yarımada. 2022 yılında Numbeo tarafından 'Dünyanın en güvenli ülkesi' seçilen 563 kilometrelik sahil şeridine sahip olan ülke, seyahat tutkunlarını çağırıyor.
Öyle ki; 95’ten fazla ülkeden Katar’a vizesiz giriş yapılabiliyor. Türkiye'den de yaklaşık 4.5 saatlik bir uçuşla Katar'ın başkenti Doha'ya ulaşabiliyorsunuz.
Katar'da, pandemi nedeniyle önemler hala sıkı tutuluyor. Ehteraz programı, bizdeki HES kodu uygulaması gibi. Cep telefonunuza yükleyip bütün girişlerde göstermek zorundasınız.
Katar bir İslam ülkesi ancak bu konuda çok tutucu bir ülke değil. Ülkede çok fazla yabancı yönetici çalışıyor. Bu yüzden çoğu Arap ülkesine göre daha rahat bir ortam söz konusu.
Arapça 'yağmur damlası' anlamına gelen Katar, bölgede en çok yağmur alan ülke olduğu için bu ismi almış. Yıllarca Selçuklular, Osmanlılar, İngilizler gibi pek çok ülkenin egemenliği altında olan ülke 1971 yılından beri bağımsız. Bugün Emir Şeyh Temim bin Hamad Al Sani tarafından yönetilen Katar’da, yüzde 90 civarı başkent Doha’da yerleşik olmak üzere yaklaşık 2,9 milyon kişi yaşıyor.
Yabancı çalışanlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 88’ini oluşturuyor. ABD'nin en iyilerinden olan Carnegie Mellon, Weill Cornell, Northwestern ve Texas A&M gibi üniversitelerin de aralarında bulunduğu seçkin üniversitelere ev sahipliği yapan ülkenin ekonomisinin temelini petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz oluşturuyor.
Ülke, global petrol rezervlerinin yüzde 13’üne sahip. Küçük bir nüfus ve böylesine büyük miktarda bir petrol üretimi bir araya geldiğinde Katar’ın dünyanın en zengin ülkesi olması kaçınılmaz oluyor. 85 bin dolarla dünyanın kişi başına düşen millî geliri en yüksek ülkelerinden biri…
Katar'da turizm öne çıkan sektörlerden biri. Kolayca erişilebilen ve inanılmaz bir çeşitliliği bünyesinde bulunduran turistik mekanlara sahip olan ülke; ikonik müzelerden gökdelen restoranlarına; heyecan verici çöl maceralarından FIFA 2022 Katar Dünya Kupası’na kadar her gezgine hitap eden pek çok seçenek sunuyor.
Katar Ulusal Müzesi, ülkede ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Birbiriyle bağlantılı galeriler, ziyaretçileri Katar’ın tarih öncesinden modern çağa kadar hikayesini anlatan sanal bir yolculuğa çıkarıyor. Pritzker Ödüllü mimar Jean Nouvel tarafından tasarlanan müze, doğal olarak oluşan ve 'çöl gülü' olarak da bilinen kristal oluşumlardan ilham alıyor. 40 bin metrekarelik bir alana sahip olan müze; çok sayıda arkeolojik ve tarihi esere, el yazmasına, fotoğrafa, mücevhere ve kostüme ev sahipliği yapıyor. Bunlar arasında Prenses Daina'nın taçı gibi nadide parçalar da yer alıyor.
Bu objeler sadece Katar’ın değil, bölgenin de hikayesine hayat veriyor. Bu koleksiyonun en değerli parçası 1865 yılında Hindistan’ın Baroda Mihracesi tarafından sipariş edilen Baroda inci halısı… Bu halı, altın üzerine yerleştirilmiş ve ipekten ve işlenmiş geyik derisinden yapılma ince bir taban üzerine dokunmuş 1,5 milyondan fazla incinin yanı sıra elmaslar, yakutlar, zümrütler ve safirlerden oluşuyor. Bu eser, değerli taşların bölgede ne kadar yaygın kullanıldığını gösteriyor.
Ziyaretçiler 11 farklı galeriye ev sahipliği yapan bu müzede, bir yarımada milletinin değişen kaderine tanıklık ediyor. Galeriler, müzik ve sözlü tarihlerin anlatıldığı işitsel deneyimlerin yanı sıra film ve arşiv görüntüleri aracılığıyla görsel deneyimler de sunuyor. Hatta belirli zamanları ve yerleri çağrıştıran aromalarla koku duyularına da hitap ediyor.
Katar; balina, köpek balığı ve görkemli bir ulusal hayvan olan Arap Antilobu da dâhil olmak üzere çok sayıda fauna ve floraya da ev sahipliği yapıyor. Öte yandan ülkenin denizcilik geçmişi de yarımadayı çevreleyen kristal sularda kendini gösteriyor. Körfezde oltasıyla balık tutanların yanı sıra dalgalar arasında jetsky yapanları da sıkça görebiliyorsunuz. Ülkede halkın su sporlarına ilgisi oldukça yoğun. Hatta her ailende tekne, yelkenli, jetsky gibi araçlardan biri mutlaka var. Su sporlarıyla ilgilenmek ise Katarlılar için günlük rutin bir aktivite durumunda. Al Thakira mangrovlarında kano sporu yaparak bir tarafta iç denizin ihtişamını seyrederken diğer tarafta çöl safarisi heyecanını yaşayabiliyorsunuz.
Dinlendirici ve sakin bir ortam olan Khor Al Udaid Plajı ise huzur veren ambiyansı ile pekçok kişi için bir kaçış noktası. Balık türleri, kabuklu deniz hayvanları ve kaplumbağların denizden buraya sürüklendiği biliniyor. Kuş gözlemcileri ise plajda; karabatak, deniz kırlangıcı, balık kartalı, flamingo ve göçmen deniz kuşlarını görebiliyor.
Öte yandan yakınlarda Afrika antilopları ve ceylanları da görmek mümkün.
Arap Yarımadası'nda pek çok ülkede çöl safarisi yapılıyor. Ancak daha önce bu heyecanı deneyimlemiş olanlar Katar'daki parkurun diğerlerine göre daha zorlu olduğu görüşünde. Safari için sabahın ilk ışıkları ile yola çıkmak gerekiyor. Doha'ya yaklaşık 45 dakikalık mesafedeki Khor Al Adaid'deki safari öncesi ilk durak bu coğrafyanın geleneksel aktivitelerinden biri olan deve sırtında gezinti oluyor.
Deve üzerinde kısa bir gezintinin ardından 4x4 araçlarla safari start alıyor. Uzun süre düz kum yolda seyir halinde olan araçlar, bir süre sonra kum tepelerine ulaşıyor. Nedense bu uçsuz bucaksız ortamda geçen heyecanlı yolculuk sırasında fonda İngiliz müzisyen Sting'in ünlü şarkısı "Desert Rose" çalıyor hissi uyanıyor.
Kum tepeleri üzerinde tüm maharetlerini sergileyerek adeta show yapan usta pilotlar, hızlarını azaltıp yokuş aşağı süzülürken kumun çıkardığı sese kulak vermenizi öneriyor. Yürekleri hoplatan sürüş deneyimi bir süre sonra sürpriz sonlu bitiyor. Çünkü Katar'da diğer ülkelerden farklı olarak safari çölün bitiminde denize ulaşıyor.
Bir yanda kurak çöl bir yanda Basra Körfezi'nin tertemiz suları… Bu tablo insana doğanın mucizesini gösteriyor.
Dünyanın ilk sürdürülebilir şehir merkezi yenileme projesi olan Msheireb Downtown, Doha’nın eski ticaret bölgesini yeni bir mimari dil ile yorumluyor. Ticari ve konut amaçlı binaların yanı sıra perakende mağaza ve kültürel mekanların da bulunduğu 100’den fazla binadan oluşan büyüleyici Barahat veya avlu, Msheireb Downtown’ın kalbinde yer alıyor. Mekanda nadir alışveriş olanaklarının yanı sıra açık hava yemek seçenekleri de bulunuyor.
Msheireb Müzeleri, Msheireb Properties’e ait bir projedir ve Katar’ın tarihini, Msheireb Downtown Doha’nın merkezinde yer alan dört adet tarihi ev ile kutluyor. Bölgede eğlence mekanları, Qatar Academy Msheireb gibi tesisler ve Mandarin Oriental, Al Wadi Hotel MGallery, Park Hyatt Hotel otellerinin yanı sıra bir butik otelin de dahil olduğu dört otel bulunuyor.
Konaklama tercihiniz Mandarin Oriental’den yana olursa, şehrin en yeni ve en heyecan verici semti Msheireb'in kalbinde yer alan samimi ve şık bir kentsel inziva yeri ile karşılaşacaksınız. Katar kültür mirasından dokunuşlar içeren otel, modern tasarımı ile Katar’daki lüks yaşamı yeni bir boyuta taşıyor gibi. Souq Waqif ve Katar Ulusal Müzesi gibi Doha'nın en gözde turistik mekanlarından bazılarına yürüme mesafesinde konumlanan otelin tasarımı, dünyaca ünlü David Collins Studio imzasını taşıyor. 117 odası, 41 süiti ve 91 tam eşyalı dairesi bulunan otel 3 bin metrekarelik SPA’sıyla da ünlü. Shakira'dan David Beckham'a kadar pek çok ünlüyü de ağırlayan otel, dünyanın dört bir yanından benzersiz lezzetler sunuyor.
Katara, Doha'nın sanat, kültür ve farklı mutfak deneyimleri için gidilecek yerlerden biri. Adını ülkenin eskiden yazılan şeklinden alan Katara, yükselen finans bölgesi West Bay ile Pearl-Qatar yerleşim bölgesinin yarım ay kuleleri arasında yer alan, özgün bir kültür köyü. Katara Kültür Köyü kompleksi içerisinde yer alan, Subodh Gupta tarafında yapılmış 3 Maymun heykeli de en ilginçlerinden biri.
Her biri askeri teçhizat içerisindeki (gaz maskesi, asker miğferi ve bir terörist kapüşonu) takan 3 kafa, Gandhi'nin "Görmedim, duymadım, bilmiyorum" sözüne gönderme yapıyor. Eserin her bir parçası pişirme gereçlerinden, kullanılmış kovalar, geleneksel Hint yemek kutuları ve cam kaselerden yapılmış.
Katara Plajı'nın kıyısında yer alan mekân, tamamı Arnavut kaldırımlı sokakların oluşturduğu bir labirentin içinde konumlanmış, dev bir amfitiyatronun yanında sanat galerileri, atölyeler, tiyatrolar ve performans mekanlarıyla birlikte çok farklı konseptlerde restoranlardan oluşan kapsamlı bir sanat köyü. Normal zamanda hemen her gün sayısız etkinlik yapılan Katara Kültür Köyü, Doha'nın en popüler yerlerinden biri.
Katara Kültür Köyü'nün farklı bir anlamı da var: Hemen girişte yer alan Katara Camii çok tanıdık bir ismin, Zeynep Fadıllıoğlu'nun imzasını taşıyor. Dolmabahçe Sarayı'ndan ilham alan bir dekora sahip olan caminin minare, kubbe ve mihrabı ise İslam dünyasındaki farklı camilerden esintiler taşıyor. Caminin mavi ve altın renkli dış yüzeyini oluşturan çini ve emayeler ise geleneksel Türk ve İran sanatının yansıması. Caminin yanında, güvercinler için yapılmış delikli tüneme dikdörtgenlerinin bulunduğu kusursuz güvercin kulesini görebilirsiniz.
Katara Kültür Köyü'nün kuruluş amaçlarından biri ise yerel ve uluslararası sanatçıların çalışabileceği, eserlerini sergileyebilecekleri geçici ya da kalıcı atölyelere ev sahipliği yapmak. Her ne kadar salgın nedeniyle şimdilik biraz daha sakin görünse de normalde cıvıl cıvıl bir yer Katara.
Doha’da yaz aylarında kuruyan bir dere olan Musheireb Wadi’nin kıyısında inşa edilen yüzlerce yıllık ticaret pazarının bulunduğu Souq Waqif, özellikle Doha’nın etkileyici modern silüetini arkasına alarak tarihte zamanların birbirine karıştığı bir his yaratıyor. Toprak sıvalı binaları ile bu pazar, geçmişi hatırlatırken aynı zamanda ticaretin ve sohbetlerin bir arada yaşandığı bir alışveriş merkezi. Souq Waqif’in dolambaçlı sokakları, geleneksel sokak yaşamını yansıtıyor.
Altın mücevherler Orta Doğu’da popülerliğini koruyor ve bu çarşının altın ürünlerinin satıldığı bölümünde gezinen bir kişi, devam eden yerel geleneklerin önemini hissedebiliyor. Şahinle avlanma Katar’da geleneksel bir spor ve Souq Waqif, hayranlık uyandıran bu kuşları yakından görebileceğiniz Şahin Çarşısı’na ev sahipliği yapıyor. Dükkan sahiplerinin gözetimi altında kolunuzda bir şahin ile poz verebilirsiniz ya da Şahin Çarşısı’nın yanındaki deve ahırına giderek iri gözlere ve masum bakışlara sahip bu canlıları görebilirsiniz.
Çarşıdaki ara sokaklarda yan yana dizilen mağazalar her türden hem kullanışlı hem de büyüleyici ürünlerle sizi çağırıyor. Çarşıda ayakkabıdan antikaya, cam süs eşyalarından kilimlere kadar pek ürünü bulabilirsiniz. Yerel ve konuk sanatçılara ait satılık eserlerin sergilendiği Souq Waqif Sanat Merkezi'nde ise bir sanat dersine katılmak veya bir sanatçıyı çalışırken izlemek mümkün. Kenevirden yapılan çuvallardan dışarıya taşan baharatların yaydığı kokuyu takip eden burnunuzun götürdüğü yere doğru gidin. Öğütülmüş veya bütün haldeki baharatlardan safran, zahter, sumak, kurutulmuş çiçekler ve siyah limonlar ve sınırsız türde hurma, bal, çay yaprağı ve kahve çekirdeğine kadar tüm egzotik Arap aromalarını bulacağınız yerdir burası.
Katar geçmişte inci endüstrisinin merkezindeydi. El işçiliği ürünlerin satıldığı mağazaların ortasında yer alan inci dükkanında, eski bir inci dalgıcı olan dükkan sahibiyle sohbet edebilir, kaybolmaya yüz tutmuş bu inci sanatı hakkında bilgi alabilir ve beyaz, pembe ve gri inci çeşitlerini görebilirsiniz.
Öd ve misk ağacı kullanılarak sipariş üzerine yapılan parfümlerden, göz sürmesi, argan yağı ve kına tasarımı şablonlarına kadar, bölgedeki geleneksel koku ve kozmetik ürünlerinin çoğunu bu çarşıda bulunabilirsiniz. Kalıcı olmayan bir hatıra olması için hemen orada, bir sanatçı tarafından geçici bir taze kına dövmesi yaptırabilirsiniz.
Restoranlardan sokak satıcılarına, bu çarşıda her türlü açlığınızı bastıracak yiyecekler bulabilirsiniz. Samosa ve yaprak dolmasından etli güveç ve tatlı hamurlara kadar her şeyin satıldığı orta avluda, yerel kadınlar bir araya gelirler. Eğer sokak tatları size göre değilse Shay al Shamoos’ta karak çayı ve krepleri (regag), Al Jasra’da Makhboos’u (geleneksel pirinç yemeği), Bander Aden’de yerde oturarak geleneksel tarzda yenen fahsa’yı (kil kaplarda yavaş pişirilmiş etli güveç) ve Al Aker Sweets’de enfes künefe ve baklavaları deneyin.
Souq Waqif özellikle gün batımında arkadaşlarla vakit geçirebileceğiniz tartışmasız en popüler yerdir. Sabahın erken saatlerine kadar açık olan yol kenarındaki kafeler, bitmek bilmeyen Arap kahvesi, taze meyve suyu ve dilediğiniz aromadaki tütünlerle nargile keyfi sunuyor. Pek çok restoranda futbol maçlarının yayınlandığı TV ekranları bulunurken, Majlis Al Dana gibi bazı restoranlar da popüler bir masa oyunu olan tavla oynayabilirsiniz.
Pearl Qatar; Doha’nın prestijli bölgesi West Bay District kıyılarında kurulmuş insan yapımı bir ada. Üst düzey tasarımcıların butik ve sergileri ile lüks bir alışveriş deneyimi sunan bu destinasyonda; Akdeniz tarzı yat limanları, gökdelenler, villalar ve oteller bulunuyor. Bu ada aynı zamanda pek çok lezzetin sunulduğu modern yemek mekanlarına ev sahipliği yaparken, yaya dostu meydanları, alanları ve birbirinden farklı peyzajlara sahip bahçeleriyle de öne çıkıyor.
Üç ana bölgeye ayrılan Pearl'de, Venedik’ten ilham alan Qanat semti renkli binaları, kanalları ve köprüleri ile göz zevkinize hitap ediyor. Porto Arabia ise lüks yatlar ve dünyanın dört bir yanından özenle seçilmiş tatları sunan yeme-içme mekanlarının bir arada olduğu modern bir Akdeniz semti olarak tanımlanabilir. Medina Centrale’de de plazalar, bahçeler, çocuklar için oyun alanları ile kafe, restoran ve mağazalar bulunuyor.
Ülke, FIFA Dünya Kupası Katar 2022 TM yaklaşırken birbiri ardına hizmete giren 100'den fazla otelle birlikte dünyanın önde gelen turizm merkezi olarak vitrine çıkmaya hazırlanıyor. 2030'a kadar yılda 6 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmayı hedefleyen Katar'daki FIFA turnuvası, olağanüstü deneyimlerle dolu bir ay olacak. Binlerce tutkulu futbolsever, maçların arasında çok sayıda inanılmaz aktivitenin keyfini çıkarabilecek. Birinci sınıf bir gastronomi ortamı, müzeleri, plajları, sanat ve kültür mekanları ve çeşitli macera fırsatları ülkeyi ziyaret edenlerin ilgisini çekecek alternatifler barındırıyor. Dünyaca ünlü markaların yer aldığı lüks alışveriş merkezlerinin de ziyaretçileri cezbetmesi bekleniyor.
32 ülke, 8 stadyum, 65 maç. Katar’ın FIFA World Cup Qatar 2022™ turnuvaları için hazırlanan çok sayıdaki fütüristik stadyum, unutulmaz maçlara ev sahipliği yapacak. Açılış maçına ev sahipliği yapacak olan Al Bayt Stadyumu, Al Khor şehrinde. Açılır kapanır bir çatıya ve yenilikçi soğutma teknolojilerine sahip bu 60 bin izleyici kapasiteli stadyum, adını bu fütürist hayalin tasarımına ilham veren Bedevi çadırlarından, yani ‘bayt al sha'ar’ ifadesinden alıyor.
40 bin koltuklu Stadium 974 ise, tesadüfen Katar’ın uluslararası telefon kodu olan 974 adet nakliye konteynerinin üzerine inşa edildi. Dahası, bu stadyum Katar’ın zengin denizcilik tarihini onurlandırmasıyla ün kazanmış olup Dünya Kupası sona erdikten sonra tüm kurulumun sökülebileceği olağanüstü bir tasarıma sahip. Stadium 974, dünyada tekrar sökülmek üzere inşa edilen ilk stadyum. Bulunduğu arazi ise turnuvadan sonra sürdürülebilir bir miras olarak şık bir sahil rekreasyon alanı haline getirilecek.
Aynı derecede etkileyici olan diğer stadyumlar arasında, uzaktan bakıldığında geleneksel Arap şapkalarına benzeyen Al Thumama; Ahmet Bin Ali; Eğitim Şehri; Al Janoub ve Al Rayyan stadyumları bulunur. 18 Aralık 2022’de gerçekleşecek olan final maçının 80 binkoltuk kapasiteli ultra modern Lusail Stadyumu’nda yapılması planlanıyor.
Turnuva maçlarının oynanacağı 8 stadyumun tamamı, ülke genelinde kolayca erişilebilir bir mesafede olacak şekilde ayarlanmış durumda. Bir mekandan diğerine seyahat süresi bir saatten fazla sürmüyor. Taraftarlar metro, araba, bisiklet veya taksi gibi uygun fiyatlı, kullanışlı ve konforlu gelişmiş ulaşım sistemlerini kullanarak şehrin içinde ve çevresinde ve stadyumlar arasında seyahat edebilecekler.
Kasım ayında yapılacak olan FIFA Dünya Kupası’na hazırlanan Katar, futbol meraklılarının hem maçların heyecanını doyasıya yaşayacakları hem de farklı turizm alternatifleriyle keyifli zaman geçirecekleri bir destinasyon.
Dünya nüfusunun yüzde 80’inin altı saatlik bir uçuşla ulaşabildiği Katar; Orta Doğu’nun kalbinde bulunan, Basra Körfezi'nin çevrelediği bir yarımada. 2022 yılında Numbeo tarafından 'Dünyanın en güvenli ülkesi' seçilen 563 kilometrelik sahil şeridine sahip olan ülke, seyahat tutkunlarını çağırıyor.
Öyle ki; 95’ten fazla ülkeden Katar’a vizesiz giriş yapılabiliyor. Türkiye'den de yaklaşık 4.5 saatlik bir uçuşla Katar'ın başkenti Doha'ya ulaşabiliyorsunuz.
Katar'da, pandemi nedeniyle önemler hala sıkı tutuluyor. Ehteraz programı, bizdeki HES kodu uygulaması gibi. Cep telefonunuza yükleyip bütün girişlerde göstermek zorundasınız.
Katar bir İslam ülkesi ancak bu konuda çok tutucu bir ülke değil. Ülkede çok fazla yabancı yönetici çalışıyor. Bu yüzden çoğu Arap ülkesine göre daha rahat bir ortam söz konusu.
MİLLİ GELİR REKORTMENİ
Arapça 'yağmur damlası' anlamına gelen Katar, bölgede en çok yağmur alan ülke olduğu için bu ismi almış. Yıllarca Selçuklular, Osmanlılar, İngilizler gibi pek çok ülkenin egemenliği altında olan ülke 1971 yılından beri bağımsız. Bugün Emir Şeyh Temim bin Hamad Al Sani tarafından yönetilen Katar’da, yüzde 90 civarı başkent Doha’da yerleşik olmak üzere yaklaşık 2,9 milyon kişi yaşıyor.
Yabancı çalışanlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 88’ini oluşturuyor. ABD'nin en iyilerinden olan Carnegie Mellon, Weill Cornell, Northwestern ve Texas A&M gibi üniversitelerin de aralarında bulunduğu seçkin üniversitelere ev sahipliği yapan ülkenin ekonomisinin temelini petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz oluşturuyor.
Ülke, global petrol rezervlerinin yüzde 13’üne sahip. Küçük bir nüfus ve böylesine büyük miktarda bir petrol üretimi bir araya geldiğinde Katar’ın dünyanın en zengin ülkesi olması kaçınılmaz oluyor. 85 bin dolarla dünyanın kişi başına düşen millî geliri en yüksek ülkelerinden biri…
İKONİK MÜZELERDEN GÖKDELENLERE
Katar'da turizm öne çıkan sektörlerden biri. Kolayca erişilebilen ve inanılmaz bir çeşitliliği bünyesinde bulunduran turistik mekanlara sahip olan ülke; ikonik müzelerden gökdelen restoranlarına; heyecan verici çöl maceralarından FIFA 2022 Katar Dünya Kupası’na kadar her gezgine hitap eden pek çok seçenek sunuyor.
Katar Ulusal Müzesi, ülkede ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Birbiriyle bağlantılı galeriler, ziyaretçileri Katar’ın tarih öncesinden modern çağa kadar hikayesini anlatan sanal bir yolculuğa çıkarıyor. Pritzker Ödüllü mimar Jean Nouvel tarafından tasarlanan müze, doğal olarak oluşan ve 'çöl gülü' olarak da bilinen kristal oluşumlardan ilham alıyor. 40 bin metrekarelik bir alana sahip olan müze; çok sayıda arkeolojik ve tarihi esere, el yazmasına, fotoğrafa, mücevhere ve kostüme ev sahipliği yapıyor. Bunlar arasında Prenses Daina'nın taçı gibi nadide parçalar da yer alıyor.
Bu objeler sadece Katar’ın değil, bölgenin de hikayesine hayat veriyor. Bu koleksiyonun en değerli parçası 1865 yılında Hindistan’ın Baroda Mihracesi tarafından sipariş edilen Baroda inci halısı… Bu halı, altın üzerine yerleştirilmiş ve ipekten ve işlenmiş geyik derisinden yapılma ince bir taban üzerine dokunmuş 1,5 milyondan fazla incinin yanı sıra elmaslar, yakutlar, zümrütler ve safirlerden oluşuyor. Bu eser, değerli taşların bölgede ne kadar yaygın kullanıldığını gösteriyor.
Ziyaretçiler 11 farklı galeriye ev sahipliği yapan bu müzede, bir yarımada milletinin değişen kaderine tanıklık ediyor. Galeriler, müzik ve sözlü tarihlerin anlatıldığı işitsel deneyimlerin yanı sıra film ve arşiv görüntüleri aracılığıyla görsel deneyimler de sunuyor. Hatta belirli zamanları ve yerleri çağrıştıran aromalarla koku duyularına da hitap ediyor.
AL THAKIRA'DA KANO KEYFİ
Katar; balina, köpek balığı ve görkemli bir ulusal hayvan olan Arap Antilobu da dâhil olmak üzere çok sayıda fauna ve floraya da ev sahipliği yapıyor. Öte yandan ülkenin denizcilik geçmişi de yarımadayı çevreleyen kristal sularda kendini gösteriyor. Körfezde oltasıyla balık tutanların yanı sıra dalgalar arasında jetsky yapanları da sıkça görebiliyorsunuz. Ülkede halkın su sporlarına ilgisi oldukça yoğun. Hatta her ailende tekne, yelkenli, jetsky gibi araçlardan biri mutlaka var. Su sporlarıyla ilgilenmek ise Katarlılar için günlük rutin bir aktivite durumunda. Al Thakira mangrovlarında kano sporu yaparak bir tarafta iç denizin ihtişamını seyrederken diğer tarafta çöl safarisi heyecanını yaşayabiliyorsunuz.
Dinlendirici ve sakin bir ortam olan Khor Al Udaid Plajı ise huzur veren ambiyansı ile pekçok kişi için bir kaçış noktası. Balık türleri, kabuklu deniz hayvanları ve kaplumbağların denizden buraya sürüklendiği biliniyor. Kuş gözlemcileri ise plajda; karabatak, deniz kırlangıcı, balık kartalı, flamingo ve göçmen deniz kuşlarını görebiliyor.
Öte yandan yakınlarda Afrika antilopları ve ceylanları da görmek mümkün.
ÇÖLDE SÜRPRİZ SONLU SAFARİ
Arap Yarımadası'nda pek çok ülkede çöl safarisi yapılıyor. Ancak daha önce bu heyecanı deneyimlemiş olanlar Katar'daki parkurun diğerlerine göre daha zorlu olduğu görüşünde. Safari için sabahın ilk ışıkları ile yola çıkmak gerekiyor. Doha'ya yaklaşık 45 dakikalık mesafedeki Khor Al Adaid'deki safari öncesi ilk durak bu coğrafyanın geleneksel aktivitelerinden biri olan deve sırtında gezinti oluyor.
Deve üzerinde kısa bir gezintinin ardından 4x4 araçlarla safari start alıyor. Uzun süre düz kum yolda seyir halinde olan araçlar, bir süre sonra kum tepelerine ulaşıyor. Nedense bu uçsuz bucaksız ortamda geçen heyecanlı yolculuk sırasında fonda İngiliz müzisyen Sting'in ünlü şarkısı "Desert Rose" çalıyor hissi uyanıyor.
Kum tepeleri üzerinde tüm maharetlerini sergileyerek adeta show yapan usta pilotlar, hızlarını azaltıp yokuş aşağı süzülürken kumun çıkardığı sese kulak vermenizi öneriyor. Yürekleri hoplatan sürüş deneyimi bir süre sonra sürpriz sonlu bitiyor. Çünkü Katar'da diğer ülkelerden farklı olarak safari çölün bitiminde denize ulaşıyor.
Bir yanda kurak çöl bir yanda Basra Körfezi'nin tertemiz suları… Bu tablo insana doğanın mucizesini gösteriyor.
İLK SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİR PROJESİ
Dünyanın ilk sürdürülebilir şehir merkezi yenileme projesi olan Msheireb Downtown, Doha’nın eski ticaret bölgesini yeni bir mimari dil ile yorumluyor. Ticari ve konut amaçlı binaların yanı sıra perakende mağaza ve kültürel mekanların da bulunduğu 100’den fazla binadan oluşan büyüleyici Barahat veya avlu, Msheireb Downtown’ın kalbinde yer alıyor. Mekanda nadir alışveriş olanaklarının yanı sıra açık hava yemek seçenekleri de bulunuyor.
Msheireb Müzeleri, Msheireb Properties’e ait bir projedir ve Katar’ın tarihini, Msheireb Downtown Doha’nın merkezinde yer alan dört adet tarihi ev ile kutluyor. Bölgede eğlence mekanları, Qatar Academy Msheireb gibi tesisler ve Mandarin Oriental, Al Wadi Hotel MGallery, Park Hyatt Hotel otellerinin yanı sıra bir butik otelin de dahil olduğu dört otel bulunuyor.
Konaklama tercihiniz Mandarin Oriental’den yana olursa, şehrin en yeni ve en heyecan verici semti Msheireb'in kalbinde yer alan samimi ve şık bir kentsel inziva yeri ile karşılaşacaksınız. Katar kültür mirasından dokunuşlar içeren otel, modern tasarımı ile Katar’daki lüks yaşamı yeni bir boyuta taşıyor gibi. Souq Waqif ve Katar Ulusal Müzesi gibi Doha'nın en gözde turistik mekanlarından bazılarına yürüme mesafesinde konumlanan otelin tasarımı, dünyaca ünlü David Collins Studio imzasını taşıyor. 117 odası, 41 süiti ve 91 tam eşyalı dairesi bulunan otel 3 bin metrekarelik SPA’sıyla da ünlü. Shakira'dan David Beckham'a kadar pek çok ünlüyü de ağırlayan otel, dünyanın dört bir yanından benzersiz lezzetler sunuyor.
KATARA CAMİİ'NDE TÜRK İMZASI
Katara, Doha'nın sanat, kültür ve farklı mutfak deneyimleri için gidilecek yerlerden biri. Adını ülkenin eskiden yazılan şeklinden alan Katara, yükselen finans bölgesi West Bay ile Pearl-Qatar yerleşim bölgesinin yarım ay kuleleri arasında yer alan, özgün bir kültür köyü. Katara Kültür Köyü kompleksi içerisinde yer alan, Subodh Gupta tarafında yapılmış 3 Maymun heykeli de en ilginçlerinden biri.
Her biri askeri teçhizat içerisindeki (gaz maskesi, asker miğferi ve bir terörist kapüşonu) takan 3 kafa, Gandhi'nin "Görmedim, duymadım, bilmiyorum" sözüne gönderme yapıyor. Eserin her bir parçası pişirme gereçlerinden, kullanılmış kovalar, geleneksel Hint yemek kutuları ve cam kaselerden yapılmış.
Katara Plajı'nın kıyısında yer alan mekân, tamamı Arnavut kaldırımlı sokakların oluşturduğu bir labirentin içinde konumlanmış, dev bir amfitiyatronun yanında sanat galerileri, atölyeler, tiyatrolar ve performans mekanlarıyla birlikte çok farklı konseptlerde restoranlardan oluşan kapsamlı bir sanat köyü. Normal zamanda hemen her gün sayısız etkinlik yapılan Katara Kültür Köyü, Doha'nın en popüler yerlerinden biri.
Katara Kültür Köyü'nün farklı bir anlamı da var: Hemen girişte yer alan Katara Camii çok tanıdık bir ismin, Zeynep Fadıllıoğlu'nun imzasını taşıyor. Dolmabahçe Sarayı'ndan ilham alan bir dekora sahip olan caminin minare, kubbe ve mihrabı ise İslam dünyasındaki farklı camilerden esintiler taşıyor. Caminin mavi ve altın renkli dış yüzeyini oluşturan çini ve emayeler ise geleneksel Türk ve İran sanatının yansıması. Caminin yanında, güvercinler için yapılmış delikli tüneme dikdörtgenlerinin bulunduğu kusursuz güvercin kulesini görebilirsiniz.
Katara Kültür Köyü'nün kuruluş amaçlarından biri ise yerel ve uluslararası sanatçıların çalışabileceği, eserlerini sergileyebilecekleri geçici ya da kalıcı atölyelere ev sahipliği yapmak. Her ne kadar salgın nedeniyle şimdilik biraz daha sakin görünse de normalde cıvıl cıvıl bir yer Katara.
KOLUNUZDA ŞAHİNLE SELFIE
Doha’da yaz aylarında kuruyan bir dere olan Musheireb Wadi’nin kıyısında inşa edilen yüzlerce yıllık ticaret pazarının bulunduğu Souq Waqif, özellikle Doha’nın etkileyici modern silüetini arkasına alarak tarihte zamanların birbirine karıştığı bir his yaratıyor. Toprak sıvalı binaları ile bu pazar, geçmişi hatırlatırken aynı zamanda ticaretin ve sohbetlerin bir arada yaşandığı bir alışveriş merkezi. Souq Waqif’in dolambaçlı sokakları, geleneksel sokak yaşamını yansıtıyor.
Altın mücevherler Orta Doğu’da popülerliğini koruyor ve bu çarşının altın ürünlerinin satıldığı bölümünde gezinen bir kişi, devam eden yerel geleneklerin önemini hissedebiliyor. Şahinle avlanma Katar’da geleneksel bir spor ve Souq Waqif, hayranlık uyandıran bu kuşları yakından görebileceğiniz Şahin Çarşısı’na ev sahipliği yapıyor. Dükkan sahiplerinin gözetimi altında kolunuzda bir şahin ile poz verebilirsiniz ya da Şahin Çarşısı’nın yanındaki deve ahırına giderek iri gözlere ve masum bakışlara sahip bu canlıları görebilirsiniz.
PEMBE Mİ, GRİ Mİ İNCİ SEVERSİNİZ?
Çarşıdaki ara sokaklarda yan yana dizilen mağazalar her türden hem kullanışlı hem de büyüleyici ürünlerle sizi çağırıyor. Çarşıda ayakkabıdan antikaya, cam süs eşyalarından kilimlere kadar pek ürünü bulabilirsiniz. Yerel ve konuk sanatçılara ait satılık eserlerin sergilendiği Souq Waqif Sanat Merkezi'nde ise bir sanat dersine katılmak veya bir sanatçıyı çalışırken izlemek mümkün. Kenevirden yapılan çuvallardan dışarıya taşan baharatların yaydığı kokuyu takip eden burnunuzun götürdüğü yere doğru gidin. Öğütülmüş veya bütün haldeki baharatlardan safran, zahter, sumak, kurutulmuş çiçekler ve siyah limonlar ve sınırsız türde hurma, bal, çay yaprağı ve kahve çekirdeğine kadar tüm egzotik Arap aromalarını bulacağınız yerdir burası.
Katar geçmişte inci endüstrisinin merkezindeydi. El işçiliği ürünlerin satıldığı mağazaların ortasında yer alan inci dükkanında, eski bir inci dalgıcı olan dükkan sahibiyle sohbet edebilir, kaybolmaya yüz tutmuş bu inci sanatı hakkında bilgi alabilir ve beyaz, pembe ve gri inci çeşitlerini görebilirsiniz.
Öd ve misk ağacı kullanılarak sipariş üzerine yapılan parfümlerden, göz sürmesi, argan yağı ve kına tasarımı şablonlarına kadar, bölgedeki geleneksel koku ve kozmetik ürünlerinin çoğunu bu çarşıda bulunabilirsiniz. Kalıcı olmayan bir hatıra olması için hemen orada, bir sanatçı tarafından geçici bir taze kına dövmesi yaptırabilirsiniz.
KÜNEFE VE BAKLAVAYI DENEYİN
Restoranlardan sokak satıcılarına, bu çarşıda her türlü açlığınızı bastıracak yiyecekler bulabilirsiniz. Samosa ve yaprak dolmasından etli güveç ve tatlı hamurlara kadar her şeyin satıldığı orta avluda, yerel kadınlar bir araya gelirler. Eğer sokak tatları size göre değilse Shay al Shamoos’ta karak çayı ve krepleri (regag), Al Jasra’da Makhboos’u (geleneksel pirinç yemeği), Bander Aden’de yerde oturarak geleneksel tarzda yenen fahsa’yı (kil kaplarda yavaş pişirilmiş etli güveç) ve Al Aker Sweets’de enfes künefe ve baklavaları deneyin.
Souq Waqif özellikle gün batımında arkadaşlarla vakit geçirebileceğiniz tartışmasız en popüler yerdir. Sabahın erken saatlerine kadar açık olan yol kenarındaki kafeler, bitmek bilmeyen Arap kahvesi, taze meyve suyu ve dilediğiniz aromadaki tütünlerle nargile keyfi sunuyor. Pek çok restoranda futbol maçlarının yayınlandığı TV ekranları bulunurken, Majlis Al Dana gibi bazı restoranlar da popüler bir masa oyunu olan tavla oynayabilirsiniz.
YAPAY ADADA YAŞAM
Pearl Qatar; Doha’nın prestijli bölgesi West Bay District kıyılarında kurulmuş insan yapımı bir ada. Üst düzey tasarımcıların butik ve sergileri ile lüks bir alışveriş deneyimi sunan bu destinasyonda; Akdeniz tarzı yat limanları, gökdelenler, villalar ve oteller bulunuyor. Bu ada aynı zamanda pek çok lezzetin sunulduğu modern yemek mekanlarına ev sahipliği yaparken, yaya dostu meydanları, alanları ve birbirinden farklı peyzajlara sahip bahçeleriyle de öne çıkıyor.
Üç ana bölgeye ayrılan Pearl'de, Venedik’ten ilham alan Qanat semti renkli binaları, kanalları ve köprüleri ile göz zevkinize hitap ediyor. Porto Arabia ise lüks yatlar ve dünyanın dört bir yanından özenle seçilmiş tatları sunan yeme-içme mekanlarının bir arada olduğu modern bir Akdeniz semti olarak tanımlanabilir. Medina Centrale’de de plazalar, bahçeler, çocuklar için oyun alanları ile kafe, restoran ve mağazalar bulunuyor.
FÜTÜRİSTİK STADYUMLARDA MAÇLAR
Ülke, FIFA Dünya Kupası Katar 2022 TM yaklaşırken birbiri ardına hizmete giren 100'den fazla otelle birlikte dünyanın önde gelen turizm merkezi olarak vitrine çıkmaya hazırlanıyor. 2030'a kadar yılda 6 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmayı hedefleyen Katar'daki FIFA turnuvası, olağanüstü deneyimlerle dolu bir ay olacak. Binlerce tutkulu futbolsever, maçların arasında çok sayıda inanılmaz aktivitenin keyfini çıkarabilecek. Birinci sınıf bir gastronomi ortamı, müzeleri, plajları, sanat ve kültür mekanları ve çeşitli macera fırsatları ülkeyi ziyaret edenlerin ilgisini çekecek alternatifler barındırıyor. Dünyaca ünlü markaların yer aldığı lüks alışveriş merkezlerinin de ziyaretçileri cezbetmesi bekleniyor.
32 ülke, 8 stadyum, 65 maç. Katar’ın FIFA World Cup Qatar 2022™ turnuvaları için hazırlanan çok sayıdaki fütüristik stadyum, unutulmaz maçlara ev sahipliği yapacak. Açılış maçına ev sahipliği yapacak olan Al Bayt Stadyumu, Al Khor şehrinde. Açılır kapanır bir çatıya ve yenilikçi soğutma teknolojilerine sahip bu 60 bin izleyici kapasiteli stadyum, adını bu fütürist hayalin tasarımına ilham veren Bedevi çadırlarından, yani ‘bayt al sha'ar’ ifadesinden alıyor.
40 bin koltuklu Stadium 974 ise, tesadüfen Katar’ın uluslararası telefon kodu olan 974 adet nakliye konteynerinin üzerine inşa edildi. Dahası, bu stadyum Katar’ın zengin denizcilik tarihini onurlandırmasıyla ün kazanmış olup Dünya Kupası sona erdikten sonra tüm kurulumun sökülebileceği olağanüstü bir tasarıma sahip. Stadium 974, dünyada tekrar sökülmek üzere inşa edilen ilk stadyum. Bulunduğu arazi ise turnuvadan sonra sürdürülebilir bir miras olarak şık bir sahil rekreasyon alanı haline getirilecek.
Aynı derecede etkileyici olan diğer stadyumlar arasında, uzaktan bakıldığında geleneksel Arap şapkalarına benzeyen Al Thumama; Ahmet Bin Ali; Eğitim Şehri; Al Janoub ve Al Rayyan stadyumları bulunur. 18 Aralık 2022’de gerçekleşecek olan final maçının 80 binkoltuk kapasiteli ultra modern Lusail Stadyumu’nda yapılması planlanıyor.
Turnuva maçlarının oynanacağı 8 stadyumun tamamı, ülke genelinde kolayca erişilebilir bir mesafede olacak şekilde ayarlanmış durumda. Bir mekandan diğerine seyahat süresi bir saatten fazla sürmüyor. Taraftarlar metro, araba, bisiklet veya taksi gibi uygun fiyatlı, kullanışlı ve konforlu gelişmiş ulaşım sistemlerini kullanarak şehrin içinde ve çevresinde ve stadyumlar arasında seyahat edebilecekler.