493 milyar TL bir portföy büyüklüğünü yöneten QNB Portföy Yönetimi, çeyrek asırlık başarısını kutluyor.
Talip Yılmaz / tyilmaz@ekonomist.com.tr
QNB Portföy Genel Müdürü Egemen Erden, hem QNB Portföy'ün iddialı büyüme planlarını hem de Türkiye fon pazarındaki gelişmeleri değerlendirdi. Erden, özellikle borsadaki yatırım stratejilerine dair kritik bilgiler verirken, düşük borçluluk, güçlü iş modeli ve sağlam nakit akışına sahip şirketlerin ön planda olduğunu belirtti. Küçük yatırımcıya yönelik önemli mesajlar içeren bu özel röportajda Erden, sorularımıza yanıtlar verdi.
1 PİYASALARI ETKİLEYECEK DİNAMİKLER NELERDİR?
2025 yılının son çeyreğine yaklaşırken, global piyasalarda yıl boyunca süren risk iştahı, yerini kademeli olarak kâr realizasyonlarına ve konsolidasyon sürecine bırakıyor. Dünya siyasetindeki kutuplaşma döngüsü devam ederken, gelişmekte olan ülke merkez bankalarının dolarizasyon riskini azaltma çabaları, kıymetli metalleri desteklemeye devam ediyor. Ancak finansal piyasalarda yaşanabilecek sert düzeltmeler, altın ve gümüşteki zirveler sonrası geri çekilme riskini artırabilir. ABD Merkez Bankası’nın (FED’) istihdam piyasasındaki yavaşlamaya odaklanarak Ekim ayında faiz indirimine gitmesi önemli bir kırılma oldu. Buna karşın ABD’de kalıcılık sinyali veren enflasyon ve yapay zekâ temelli yatırımlarla yükselen varlık fiyatlamaları, olası düzeltmeleri tetikleyebilecek başlıca unsurlar.
2 BORSADA YIL SONU RALLİSİ OLUR MU?
Borsa İstanbul’un temel sorunu, Türkiye ekonomisinin sıcak para akımlarına karşı korumacı politikaları nedeniyle, artan ekonomik görünürlüğe rağmen hâlâ sınırlı yabancı girişinin olması. Yurt içinde yüksek reel TL faizleri ise yeni yatırımcı girişlerini kısıtlıyor. Bu tablonun değişimi, 2026’da da enflasyonla mücadelede elde edilecek başarıya bağlı olacak. Reel faizin yüksek seyrinin en azından 2026’nın ikinci yarısına kadar devam etmesini beklediğimiz için, borsada dramatik bir yön değişimi öngörmüyoruz.
3 HİSSE STRATEJİSİ NASIL OLMALI?
Sektörden bağımsız olarak, düşük borçluluk, güçlü iş modeli ve sağlam nakit akışına sahip şirketlerin ön planda olmasını öneriyoruz. Yatırımcıların makrodan çok mikro analiz yaparak bilançoları dikkatle değerlendirmesi kritik. Gıda perakendeciliği ve savunma sanayi, mevcut koşullarda defansif cazibesini koruyor. Bankacılık sektörü ise başarılı bilanço yönetimine rağmen, para politikasında belirgin bir gevşeme olmadığı sürece baskı altında kalmaya devam edebilir. Yatırımcılara önerimiz, borsaya uzun vadeli yatırım yaparken bu dönemde hisse yoğun yatırım fonlarını tercih ederek hisse seçimlerini profesyonel yöneticilere bırakmak olur. Kısa vadede hisse senedi yatırımı yerine likit TL fonları öneriyoruz.
4 YABANCI YATIRIMCI İLGİSİ NASIL?
Tarihsel ortalamalara göre hem hisse senetlerinde hem de sabit getirili menkul kıymetlerde yabancı sahipliği hâlen çok düşük seviyelerde. Son dönemdeki girişlerde carry trade ağırlığı dikkat çekiyor. Reel faizin yüksekliği nedeniyle sermaye girişinin özellikle sabit getirili tarafta yoğunlaştığını gözlemliyoruz. Borsada ise kısa vadeli yabancı profili hâkim. Daha kalıcı ve uzun vadeli yabancı fonların gelebilmesi için enflasyon hedeflerine yaklaşılması kritik.
5 DÖVİZDE VE POLİTİKA FAİZİNDE BEKLENTİ NEDİR?
TCMB’nin döviz yönetiminde başarılı bir süreç yürüttüğünü söylemek mümkün. Kasım ortası itibarıyla 187,4 milyar dolar brüt rezerv, 58 milyar dolar swap hariç net rezerv seviyesi; kısa vadeli dalgalanmaların yönetilmesi için yeterli bir tampon sunuyor. 2026 yılında TL/Döviz tarafında mevcut politikalardan önemli bir sapma olmasını ve enflasyon ile mücadelenin aynı oyun planı ile devamını bekliyoruz. Kasım ayında daha ılımlı bir enflasyon tablosu bekleniyor. Aralık ayının da sakin geçmesiyle yılın yüzde 30–32 bandında tamamlanması olası. Bu çerçevede TCMB’nin yılın son toplantısında 100–150 baz puan indirim yapması muhtemel.
6 ALTIN NEDEN YÜKSELİYOR?
Altındaki hızlı yükseliş sonrası görülen konsolidasyon, uzun vadeli yükseliş trendi açısından sağlıklı bir fiyatlama davranışına işaret ediyor. Kutuplaşan jeopolitik ortamda dolar riskini azaltmak isteyen merkez bankalarının alımları ana belirleyici. Bu ana trendde 2026 yılında önemli bir değişiklik olmayacaktır.
7 PORTFÖY DAĞILIMI NASIL OLMALI?
Orta–uzun vadede kıymetli maden pozisyonlarının korunmasını makul buluyoruz. Likit/para piyasası fonlarının hâlen en iyi risk-getiri dengesini sunduğunu düşünüyoruz. Portföylerde TL/döviz dengesinin korunması ve pozisyonların likit olması önemli. Yatırım fonlarına bakıldığında ise hem TL hem de döviz cinsi likit fonlar en fazla giriş alan fonlar olmaya devam ediyor.
8 QNB PORTFÖYÜN AJANDASI
Ekim 2025 itibarıyla QNB Portföy 493 milyar TL büyüklüğe ulaştı. 440 milyar TL’si yatırım fonları, 43,7 milyar TL’si borsa yatırım fonları, 10 milyar TL’si emeklilik fonlarından oluşuyor. Yıllık büyümemiz yüzde 59,2 oldu. Ajandamızda teknoloji odaklı ürün geliştirme, sürdürülebilir fon yapıları ve yatırımcı deneyimini güçlendiren dijital uygulamalar öne çıkıyor.