DOLAR
34,89
0,00%
DOLAR
EURO
36,62
-0,02%
EURO
GRAM ALTIN
3009,61
0,12%
GRAM ALTIN
BIST 100
10058,63
0,00%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

Beslenme ve eğitim

27 Ekim 2022 | 13:07
Beslenme ve eğitim





Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, geçen yıl 1,2 milyon bebek yaşama “merhaba” dedi. Rakam etkileyici olabilir ama siyasi iktidarın söylem ve teşviklerine rağmen doğurganlık düzenli bir şekilde geriliyor.





TALAT YEŞİLOĞLU
[email protected]





Buna çok çeşitli gerekçeler gösterilebilir. Ekonomik sıkıntılar, çocuk yetiştirmenin zorluğu açısından ilk sırada yer alıyor. Evet, kabul etmek gerekiyor ki, siyasi iktidar, özellikle son 10 yıllık süreçte doğurganlığı yükseltmek için teşvikler sundu.





Fakat, çocukların özellikle eğitimleri için yapılan harcamaların yüksekliği, ailelerin önünde ciddi bir engel olarak ortaya çıkıyor. Okul çağındaki çocukların yeterli düzeyde beslenemediği de bilinen bir başka gerçek.





Konumuz bebek ekonomisi… Özlem’in hazırladığı haberde okuyacağınız gibi, 0-3 yaş grubundaki bebekler için yapılan harcamaların yarattığı ekonomi 12 milyar TL’yi aştı. Aileler, aylık 70 dolar, yıllık 850 dolar civarında kaynağı bebekleri için harcıyor.





AB üyeleriyle kıyaslandığında rakam doğal olarak düşük. Ama kişi başına gelirin de AB ortalamasının yaklaşık dörtte birine eşit olduğunu unutmamak gerekiyor. Burada ‘çalışan anne’ nüfusunu artırabilirsek, daha farklı bir tablo göreceğimiz kesin.





Aile geliri arttıkça, bebek ve çocuklar için yapılan harcamaların düzeyi artıyor. Bu harcamaların büyük bir bölümünün eğitim ve kişisel gelişim etkinlikleri için yapıldığını anımsatmak istiyorum.





Ekonominin dinamiklerine bakıldığında, dipten çıkış mücadelesi veren ekonominin içinde ‘bebek ekonomisi’ daha farklı bir yön izliyor. Bu alan daralan ekonominin içinde büyüme temposu yakalayan nadir alanlardan birini oluşturuyor.





Özlem, ‘bebek ekonomisi’nin dinamiklerini araştırdı ve 12 milyar TL’yi aşan pastanın nasıl paylaşıldığını kaleme aldı. Tabii, girişimcilik boyutunu ihmal etmeden. Bebekleriyle yaşadıkları zorlukları iş fırsatına çeviren kadın girişimci sayısı artıyor.





Bu girişimciler hem annelere çözümler sunuyor hem de daha sağlıklı bir gelecek için katkı sağlıyor. Doğurganlık hızımız yükselsin isteniyor ama kadınların işgücüne katılımında sıkıntılar yaşanıyor.





Hala yüzde 33’lerde geziniyoruz. Çocukların okul öncesi eğitim oranları, OECD ortalamasının epey altında. TÜSİAD’ın Almanya Temsilcisi Alper Üçok (@AlperUcok), cuma akşamı bu oranları twitter hesabında paylaştı.





Tablonun Türkiye için son derece üzücü olduğunu paylaşmak istiyorum. Bu tabloyu tersine çevirmek için, başta kadınların daha fazla işgücüne katılması, ekonomiye katkı yapması, aile gelirini artırması ve okul öncesi eğitim oranının yükseltilmesi gerekiyor.





Bunun yolu da belediyelerin her mahalleye kreş açmasının yanı sıra şirketlerin ‘kreş’ konusundaki yasal yükümlülüklerini daha sıkı izlemekten geçiyor.





Eğitimi daha çok konuştuğumuz bir hafta diliyorum…


0

EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL