Dünyanın en büyük fındık üreticisi olan Türkiye’de bu yıl yaşanan iklim olayları, fındık üretimine ağır darbe vurdu. Geçen yıl açıklanan fındık rekoltesi tahmini 740 bin tondu. Gerçekleşen rekolte ise 717 bin ton oldu. 2025 yılı tahmini fındık rekoltesi ise Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 449 bin ton, Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından 601 bin ton olarak açıklandı.
Ekonomist’in 17 - 30 Ağustos 2025 tarihli sayısından
Her iki açıklamanın ortalaması baz alındığında 2025 yılı için tahmin edilen rekoltenin 500 bin ton civarında olması gerekiyor. Ancak sektör temsilcilerinin beklentileri bunun çok altında. Geçen yılki yüksek rekoltenin ardından bu sezon hem doğa koşulları hem de yapısal sorunlar nedeniyle rekoltede yarıya yakın düşüş beklentisi hakim.

REKOLTE NEDEN DÜŞTÜ?
2024 yılına göre Türkiye’nin fındık üretiminde bu yıl ciddi bir düşüş beklendiğini dile getiren Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Karlıbel, “Bu yıl geçen yılki gibi bol fındık görülmüyor. İki kez gerçekleşen don olayları nedeniyle yukarı bölgelerde rekolte düşüşü yaşanacak. Ayrıca etkilerini bu yıl daha net göreceğimiz kahverengi kokarca zararlısı yeniden sahneye çıktı” diyor. Bunların yanı sıra yaz mevsimi boyunca ciddi bir kuraklıkla da karşı karşıya olduklarını ifade eden Karlıbel, “Harman zamanı dediğimiz 15 Ağustos - 30 Eylül arasındaki hava şartları da sonuca etki edecek. Fındık üreticilerinin ‘Fındık kantara çıkmadan hesap tutmaz’ diye meşhur bir sözü vardır” şekilde konuşarak üreticilerin kaygılarını dile getiriyor.

LEVENT KARLIBEL / ORDU TİCARET VE SANAYİ ODASI (OTSO) YÖNETİM KURULU BAŞKANI
İklim değişikliğinin uzun vadeli etkilerine karşı sektörün yeterli önlem almadığını da vurgulayan Karlıbel, “Fındıkla ilgili ne güçlü bir genetik yenileme çalışması yapılıyor ne de yeni iklim koşullarına yönelik ciddi bir adaptasyon stratejisi var. Görünen o ki önümüzdeki dönemde taban arazilerde damla sulama zorunlu hale gelecek” diyor.

ÖZER AKBAŞLI / AKBAŞ FINDIK ÇİFTLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
FİYATLAR NASIL ŞEKİLLENECEK?
Peki, bu koşullarda fındık fiyatları nasıl seyredecek? Karlıbel, serbest piyasada fiyatların arz-talep dengesine bağlı olarak yükseleceğini öngörüyor. Karlıbel, “Ürün az, talep yüksek. Siyaset bunun farkında. TMO’nun, üreticinin sattığı fiyatın yüzde 5-10 üstünden fındık alacağını düşünüyoruz. Piyasanın 250-300 TL bandına oturmasını bekliyoruz” diyor. Bu yıl fındık fiyatlarının serbest piyasada belirlenmesinde üreticinin elinin güçlü olduğunu düşünen Akbaş Fındık Çiftliği Yönetim Kurulu Başkanı Özer Akbaşlı da “Rekoltenin az olduğu bu yıl, eğer fındığın piyasaya arzını yavaşlatırlarsa, fiyatlar çok kısa sürede beklentilerin üzerine çıkacak. TMO’nun müdahale alım fiyatlarının beklentisi 250 TL. Fakat TMO’nun açıklamış olduğu fiyat dolar bazından baktığımızda 5 dolar. Müdahale alım fiyatları açısından oldukça iyi bir fiyat. Ancak tarımsal girdilerdeki enflasyon ve çiftçiliğin yaşam ve refah payını ortaya koyduğumuzda 250 TL beklentimiz var” diye anlatıyor.

OSMAN ÇAKMAK / FINDIK BROKER
Türkiye’nin son 10 yıllık fındık ihracat rakamı 600 bin ton, iç piyasa tüketimi ise 150 bin ton olarak hesap edildiğinde, gereken fındık miktarının 750 bin ton olduğunu anlatan Akbaşlı, “Ortalama rekolteye göre 250 bin ton, Tarım ve Orman Bakanlığı’na göre 301 bin ton, ihracatçılara göre 149 bin ton açık var” diyor. Dünya fındık üretiminin dörtte birini, Türkiye fındığının ise üçte birini üreten Ordu’da tarihinin en düşük fındık üretiminin bu yıl yaşanacağını öngören fındık broker’ı Osman Çakmak ise her yıl ortalama 200 bin ton üretimi olan Ordu’da bu yıl üretimin 65 bin ton civarında kalmasının beklediğine dikkat çekiyor. Bu düşüşün ihracata da yansıyacağını tahmin eden Çakmak, “İhracatta sıkıntılı bir yıl gibi görünse de döviz bazında her yılki gelirin korunabileceğini öngörüyoruz” diyor.

ÖZCAN ŞAHİN / ŞAHİNLER FINDIK YÖNETİM KURULU BAŞKANI
GENÇ NÜFUS TARIMDAN UZAKLAŞTI
Serbest piyasada bu yıl arzın düşmesiyle birlikte fiyatların yükselmesinin beklendiğini ifade eden Şahinler Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Şahin de “Fındık fiyatlarının 8 ila 15 dolar arasında değişebileceğini tahmin ediyoruz. Fiyatları belirlemede en önemli etkenler olarak arz-talep dengesi, TMO’nun alım politikaları ve uluslararası çikolata firmalarının talepleri öne çıkıyor” diyor. Ordu’daki fındık üretiminin bu yıl yüzde 70 oranında azaldığına da dikkat çeken Şahin, bu durumun doğal olarak ihracat rakamlarına da yansıyacağını, üretimin düşük olduğu yıllarda pazarda daralma yaşandığını belirtiyor.

BARIŞ CANDAN / CANDAN FINDIK YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Türkiye’de hektar başına verim ortalamasının 820 kilogramken, İtalya’da bu rakamın bin 600 kilograma kadar çıktığına da değinen Şahin, “Bugün kur avantajı sayesinde ayakta duruyoruz. Ancak üretim maliyetlerinin artması ve genç nüfusun tarımdan uzaklaşması nedeniyle bu avantajı da kaybedeceğiz” şeklinde konuşuyor. Küresel iklim değişikliği nedeniyle Türkiye’nin fındık üretiminin orta ve uzun vadede üretim kaybı yaşayacağını söyleyen Candan Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Barış Candan ise “Son yıllarda iklim değişikliğinin Türkiye’nin fındık üretimine etkileri nedeniyle dünyanın çeşitli ülkelerinde yeni fındık dikim alanları oluşuyor. Bu da ülkemizin fındık üretimindeki lider gücünü zayıflatıyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

ARSLAN SOYDAN / TZOB YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE PERŞEMBE ZİRAAT ODASI BAŞKANI
“Rekolte 400 bin tonun altına düşebilir”
“Geçen yıla göre fındıkta ülke genelinde yüzde 50 zirai don zararı, Ordu’da ise geçen yıl 202 bin ton olan rekoltenin bu yıl yüzde 70’i yok oldu. Son zamanlarda etkili olan sıcaklığında da etkisiyle bu yıl Türkiye’nin fındık rekoltesinin 400 bin tonların altına inebileceğini düşünüyoruz. Şu anda herhangi bir önlem yok. Fakat gelecekte iklim değişikliği, kuraklığa karşı sulama sistemlerine geçilmesi ve ürün sigortalanmasındaki oranların artırılması gerekiyor. Fındık fiyatları üretici için önemli. Çünkü üreticinin kazanması gerekir ki fındık üretimine devam etsin. Aslında önemli olan fındık fiyatlarını üreticinin belirlemesidir, en başta üretici kazanmalıdır. İstikrarlı fındık fiyatlarının oluşması gerekiyor. Yıllardır belli güçlü alıcılar fiyat belirlenmesinde ön planda oluyor. Dünyada fındığın yüzde 70’ini üreten bir ülkeyiz. Muhakkak fındık ürünümüzü ham madde olarak değil, mamul halinde işleyerek ihracatını yapmamız gerekiyor. Bu konuda şu an yeterli seviyede adımlar atılmış görülmüyor.”