Değerli okurlar,
2023 yılında başlattığımız bu zirvemiz, iş dünyasının değerli temsilcilerini bir araya getiriyor. Zirvemizin gerçekleşmesinde katkısı olan sponsorlarımıza ve değerli katılımcılara teşekkür ediyorum.
Toplantıya katılım sağlayan Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından biriyle biraz sohbet etme imkanı buldum. Hal hatır sordum. Aldığım yanıt şu: “Sağlığımız, sıhhatimiz çok şükür iyi. Geri kalan maksimum ülkemiz kadar iyi.”
İş insanı, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durumun yanında, 13 Haziran’da İsrail’in İran’a saldırısıyla daha da artan bölgesel risklere dikkat çekti.
Yine geçen hafta içinde sektöründe en büyük işi yapan bir iş insanıyla buluştum. “Nasılsınız, işler nasıl?” sorusuna, “Halka açık şirketlerimize bakın. Bilançolarımızı KAP’a bildiriyoruz, para kazanmakta çok zorlandığımız bir dönemdeyiz. Pazar payı kaybetmemek için kampanyalar yaparak fiyat rekabeti yapıyoruz” yanıtını verdi.
Yine görüştüğüm enerji sektöründen bir iş insanı, “Dağıtım tarafında para kazanılabiliyor ancak üretim tarafında sektörün kârlılık sağlaması çok zor. Döviz artışına göre kamudan ödeme alıyoruz ancak maliyetlerimiz TL bazında yüzde 60’lara varan oranda arttı” değerlendirmesi yaptı.
Yani değerli okurlar, kime dokunsak, bin ah işitiyoruz. Bu dönemde üretim yapmayan, nakitte olan mutlu. Üretici olmak, sanayici olmak çok zor. Hemen her sektörde konkordatoların arttığını duyuyoruz. Risk izleme verilerine, batık kredi oranlarına daha dikkatli bakmak gerekiyor.
“Bu iş nasıl düzelir, ne zaman düzelir?” sorusuna somut, ayakları yere basan cevap da alamıyoruz. Geçen yıl 2025’in ikinci yarısından itibaren işler toparlanmaya başlar şeklinde bir beklenti vardı. Şimdi eğer dayanılabilirse beklentiler 2026 yılına sarkmış durumda. Bu da iyimser tahmin. Ekonomide işler iyi gitmiyor, dış konjonktür de yardım etmiyor. Vekalet savaşları üzerinden güç denemeleri ile karşı karşıyayız.
Ekonomi yönetimi ise elinde faiz silahını kullanarak işleri yoluna sokmaya çalışıyor. Ancak sadece faiz politikasının yeterli gelmediği de herkesin bildiği bir gerçek. Bir iş insanı, “Sabah kalktığımda şirketimle ilgili ne yapacağımı biliyorum ama siyasi veya jeopolitik olarak neyle karşılaşacağımı bilmiyorum” diyor.
Değerli okurlar, bu karamsar tablo varken arada güzel işler de olmuyor değil. Editör arkadaşım Burcu Tuvay’ın kaleme aldığı 30 sağlık girişimi, bu ülkede güzel işlerin yapıldığını da gösteriyor. Bu girişimler, global ölçekte de ülkemizin adını duyurabilme çabasında. Yeni unicorn şirketimizin sağlık alanından gelmesi beni hiç de şaşırmaz. Okullar tatil oluyor, çocuklarımızın gözlerinden öpüyorum. Yorucu bir eğitim döneminin ardından gönüllerince eğlenmelerini diliyorum.
Sağlıkla kalın…
