Doğallık ve sürdürülebilirlik odaklı güzellik ürünleri, günümüzde hem yurtiçinde hem de uluslararası pazarda giderek daha fazla ön plana çıkıyor. Bu akımın öncülerinden biri de Ashley Joy… Dört ürünle yola çıkan ve bugün 60’ın üzerinde ürünü bünyesinde bulunduran marka, doğal içeriklerle geliştirdiği saç bakımından parfüme, kolonya ve kaş-kirpik serilerine kadar genişleyen ürün yelpazesiyle dikkat çekiyor. Ashley Joy Kurucusu Aslı Gümüşel, markanın doğuş hikayesini kendi kişisel yolculuğuyla ilişkilendirerek, “Hamileyken kullandığım ürünlerin içeriğine daha fazla önem vermeye başladım. Bu süreçte evde doğal içeriklerle karışımlar hazırlamaya başladım. Ardından New York’ta tanıştığım bir bitki bilim uzmanının bana verdiği formül, hayatımı değiştirdi. Bu formül bugün Ashley Joy’un simgesi olan bitkisel saç bakım yağının temelini oluşturuyor” diyor.
KADIN İSTİHDAMINA ÖNEM VERİYOR
Markanın logosu da Gümüşel’in hayatındaki anlamı yansıtıyor. “Çocuklarımın ve ailemin baş harflerini simgeleyen, kelebek gibi gözüken dövmemden ilham aldık. Logomuz, sevgiyi ve emeği simgeliyor” açıklamasını yapıyor.
Marka, sadece saç bakım ürünleriyle sınırlı kalmayarak, kaş ve kirpik serumu, el ve ayak bakım ürünleri, kolonya ve parfümleri de kullanıcılarla buluşturuyor. Ürünlerin zamansız olmasını sağlamak için kısa vadeli trendlerin peşinden gitmediklerini ve doğal içerikli ürünlere odaklandıklarını söyleyen Gümüşel, “Bir kadın girişimci olarak Ashley Joy’u kadınlara ilham vermek, istihdam sağlamak ve onların hayatına değer katmak amacıyla kurdum. Kadın ağırlıklı çalışıyoruz ve STK’lar aracılığıyla kadınlara destek veriyoruz” diyor.
HEDEFİNDE HANGİ ÜLKERLER VAR?
Yurt dışına açılma stratejilerini de paylaşan Gümüşel, son iki yılda ihracata yöneldiklerini, Azerbaycan, Kıbrıs, Estonya, Arnavutluk ve İran gibi ülkelere ulaştığını; İngiltere, Rusya ve Belçika gibi pazarlara giriş hazırlıklarının sürdüğünü belirtiyor.
Ashley Joy, veri analizini marka stratejisinde kritik bir araç olarak kullanıyor. “Tüketici yorumları, sosyal medya etkileşimleri ve e-ticaret verileri bize ürün geliştirme sürecinde rehberlik ediyor. Kriz dönemlerinde ise veri, en sağlam dayanağımız oluyor” diyerek verinin önemine dikkat çekiyor.
YAPAY ZEKA İLE KİŞİYE ÖZEL ÜRÜNLER
İnovasyonun hayatın bir gerçeği olduğunu vurgulayan Gümüşel, “Doğadan gelen gücü biyoteknoloji ve inovasyonla birleştiren markalar, gelecekte öne çıkacak ve tercih sebebi olacak. Doğal kaynakların tükenmemesi için bitkisel özlerin laboratuvar ortamında daha saf ve etkili formüllerle üretilmesini bekliyorum,” diyor.
Gümüşel, teknoloji ve sürdürülebilirlik trendlerine de dikkat çekiyor: “Yapay zeka sayesinde kişiye özel ürünler tasarlamak mümkün hale gelecek. Sadeleşen rutinlerle birlikte çok amaçlı hibrit ürünlere olan talep artacak. Ayrıca geri dönüştürülebilir ambalajlar ve çevreye duyarlı üretim süreçleri, gelecekte artık bir zorunluluk haline gelecek.”
Ashley Joy’un yol haritasını ise şöyle özetliyor: “Doğal içerikleri yenilikçi bilimsel çözümlerle harmanlıyoruz. Sürdürülebilir üretim süreçlerine yatırım yaparak ve inovatif ürünler geliştirerek hem doğaya saygılı hem de bilimsel olarak etkili çözümler sunmaya devam edeceğiz.”