Gurvita, tam da bu noktada öne çıkan markalardan. İlhamını kurucusu Bahar Şamhili Tanju’nun kişisel iyileşme yolculuğundan alan marka, geride kalan yedi yılın sonunda aylık 130 ton üretim kapasitesine ulaşarak, taze ve donuk kategoride 24 çeşit ürününü 15 bini aşkın noktada tüketicilerle buluşturuyor. “İlikli kemik suyu bana iyileşme yolculuğumda çok fayda sağladı. Bu değerli gıdayı en doğal haliyle üretip herkesin faydasına sunmak istedim” diyen Tanju, yola çıkarken amacının sadece geleneksel tariflere bağlı kalmak değil; bilimsel verilerle desteklenen bir üretim modeli geliştirmek olduğunu vurguluyor.
Ekonomist’in 28 Eylül - 11 Ekim 2025 tarihli sayısından
ÇALIŞANLARIN YÜZDE 65’İ KADIN
Tanju, akademisyenler, uzman diyetisyenler ve gıda mühendisleriyle yürüttüğü Ar-Ge süreçleri sonucunda, pişirme teknikleri, besin bileşenleri ve fonksiyonel gıda olarak değerlendirilmesi üzerine kapsamlı çalışmalar yaptı. Lezzet konusunda da yemek akademileriyle çalıştı. 2,5 ay boyunca doğru hammaddeye ulaşabilmek için Türkiye’nin neredeyse tüm çiftliklerini gezdiklerinden söz eden Tanju, “Antibiyotik, hormon ve GDO içermeyen, kontrollü ve sürdürülebilir üretim yapan, içimize sinen besi çiftlikleri ile iş birliği yaptık” diyor.
Gurvita bugün, sağlıklı beslenmenin yanı sıra sürdürülebilir üretimin ve kadın emeğinin de temsilcisi konumunda. Atık değerlendirmeyi merkeze alan şirket, ‘atık’ olarak görülen kemikleri besleyici ve yüksek değerli bir gıdaya dönüştürüyor. Fabrikada atık ısı geri kazanılıyor, su tüketimi ölçülüp arıtılıyor, karbon ayak izi elektrikli araçlarla yapılan lojistik ve enerji verimli soğutma sistemleri sayesinde minimize ediliyor. Ambalajlarda geri dönüştürülebilir malzemeler tercih edilirken, kullanılan sebzelerde kimyasal gübre ve pestisit bulunmaması da Gurvita’nın doğa dostu üretim anlayışını pekiştiriyor.
İyi tarım ve hayvancılık politikalarının uygulandığı izlenebilir, çevreye duyarlı özel tedarikçilerle çalıştıklarının altını çizen Tanju, “Coğrafi işaretli ata tohumu ürünler kullanıyoruz. Şeffaflık ve izlenebilirlikle tüketicimizin güvenini maksimum seviyede sağlamaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği merkezimize aldık” diye ekliyor. Şirketin bir diğer dikkat çekici yönü ise kadın emeğine verdiği önem. İstanbul Kağıthane’deki 3 bin metrekarelik fabrikada istihdam edilen 40 kişinin yüzde 65’ini kadınların oluşturduğunu söyleyen Tanju, kadın kooperatifleriyle iş birliği yaparak yerel ekonomiye katkı sağladıklarını belirtiyor.