Geçen yılı 73 milyar TL ciro ile kapatan grubun bu yıl yenilenebilir enerjide hayata geçireceği yatırıma odaklandığını söyleyen İÇDAŞ İcra Kurulu Başkanı Adnan Aslan, “Ayrıca Yalova’da ise liman yatırımına başladık”
anlatıyor.
Ekonomist’in 25 Mayıs - 7 Haziran 2025 tarihli sayısından
Türkiye, küresel çelik sektöründe yedinci sırada yer alırken, ihracatta ise 16 milyar doları aşan değerle güçlü oyunculardan biri. Enerji, çelik, liman ve gemi inşa alanındaki yatırımlarıyla sanayide dev kuruluş olan İÇDAŞ’ın sahibi olan Aslan ailesi ise bugün Türkiye’nin en büyük çelik üreticilerinden biri konumunda. 2018 yılında yönetim kurulu başkanı Necati Aslan’ın vefatıyla yönetime başkan atamayan ailede, icra başkanlığını artık ikinci kuşak temsilciler devralmış durumda. Yılda bir dönüşümlü değişen İÇDAŞ İcra Kurulu Başkanlığı’nı üstlenen Adnan Aslan, şirketin 2025 yatırım gündeminde enerjinin en büyük paya sahip olduğunu söylüyor.
Çelik sektöründe konjonktürel olarak kapasitenin yüzde 70’lerde olduğunu ve bu alanda kısa vadede yeni bir yatırıma gitmeyeceklerini belirten Aslan, bu yıl enerji ve liman yatırımlarına odaklandıklarını söylüyor. Yenilenebilir enerjide bu yıl 100 milyon dolar tutarında 190 megavatlık yeni yatırımları devreye alacaklarını söyleyen Aslan, bu alanda hedeflerinin 600 megavata ulaşmak olduğunu ifade ediyor. Aynı zamanda Çelik İhracatçı Birlikleri (ÇİB) başkanı olan Adnan Aslan sektörün bu yılı 18 milyar dolar ihracatla kapatmasını hedeflediklerini de sözlerine ekliyor. Adnan Aslan ile hem çelik sektörü hem de şirketin yeni dönemde büyüme stratejisini konuştuk.
“Yalova’da liman aldık gemi inşa edeceğiz”
“Rüzgar ve güneş enerji santrallerine yatırımla bu alanda büyümek istiyoruz. Hedefimiz ihtiyacımız olan enerjinin tamamını kendimiz üretmek. Öte yandan üretimimizin tamamını Çanakkale’de gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle, gemi inşa tarafında hizmet vermek üzere Yalova Altınova’da bir liman satın aldık. Bu limanı gemi inşa için elden geçireceğiz. Burada tamir, bakım ve yeni gemi inşası yapacağız.”
Trump’ın gelişiyle bütün gözler küresel ticarette oluşan yeni düzene çevrildi. Alınan vergi kararlarının sizin sektöre etkisini değerlendirir misiniz?
Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörlerinden biri olan çelikte vergi konusu yeni değil tabii. 2018 yılında Türkiye ve diğer ülkelere gelen yüzde 25 vergi, ihracatımızı geçen zamanda elbette etkiledi. İhracatımız 4-3 milyon tondan, 400 bin tonlara kadar düştü. Çin başta olmak üzere Uzakdoğulu ülkelerin devlet desteğine sahip olması rekabeti zorluyor. Ben yeni vergilerin Türk çelik üreticilerine bir fırsat penceresi olmadığını düşünüyorum. İhracatını artıracak olan ülkeler, cevherden üretim yapıp doğalgazın kaynağına satacak olan ülkelerdir. Cezayir, Mısır, Körfez’de Katar, Suudi Arabistan, BAE gibi üreticilerin Amerika’ya ihracatları söz konusu. Bizde yüzde 25 harici, şirket bazında antibamping vergileri de var ve yüzde 1 ile başlayıp yüzde 7’ye kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla bu zorluklar rekabetçiliği de etkiliyor.
Bu durumda Trump ile başlayan dönemde sektörün ihracatının önünde riskler arttı mı?
Tabii… Baktığınızda ABD’nin Kanada ve Meksika ülkelerine koyduğu vergiler karşısında Avrupa yerli üreticisini koruyacaktır. Amerika’ya yapılan ihracatımız 100 bin ton bile değil. 2025’te 500 bin ton olursa iyi kabul edilebilir.
Çelik sektörü açısından yılın kapanışı nasıl olur?
Çelik sektörü 2024 yılında 2023 yılına göre tonaj bazında yüzde 21,8 artış ile 17,7 milyon ton, değer bazında ise yüzde 8,6 artış ile 16,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. 2025 yılında bu rakamı daha yukarı taşımak istiyoruz ve bu yıl Türk çelik sektörü ihracatının 18 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Çelik sektöründe korumacılık, kota ve vergiler ihracatta ciddi zorluk çıkarsa da var olduğumuz pazarlarda güçlenerek ve yeni pazarlar da varlığımızı sağlayarak ihracatımızı korumayı hedefliyoruz. Fiyatlarda tabii bir miktar gerileme oldu. Yıl sonunda yeniden 880 dolarlara çıkabiliriz. Çünkü mamul fiyatları artmaya başladı. Dolayısıyla ihracatta 18 milyar doları görebiliriz.
Peki Çin’in Türkiye otomotiv pazarına yatırımları ve deprem sonrası ihtiyaçlar düşünülürse iç pazarda talep ne olur?
Tabii bu yatırımlar önemli. Deprem sonrası ilk etapta sosyal konutlar yapılıyor, ardından da özel sektör adımları hızlanacaktır. Deprem bölgesinde dönüşüm 7-10 yıl daha sürecektir. O nedenle inşaat demirine iç pazarda yüksek ihtiyaç devam edecek. İç pazarda tonajda yüzde 10 artış olacağını öngörüyorum.
Uzun çelik üretiminde şirketiniz önemli bir konumda. İÇDAŞ’ın bu yıl büyüme hedefi nedir?
Gemi inşa, lojistik, liman, çelik ve enerji sektörlerinde faaliyette olan İÇDAŞ geçen yıl 73,4 milyar TL ciroya ulaştı. Çelik tarafında üretimde kapasitelerimiz yüzde 70’lerde kaldı. Son üç yıldır üretimimiz aylık 180 bin tondan 100 bin tonlara kadar düştü. İnşaat, filmaşin ve kütük yarı mamul üretimi gerçekleştiren şirketimiz de, Körfez ve Kuzey Afrika ülkeleriyle rekabette zorlanıyor. İç piyasada ise talep aynı. Depremden dolayı İskenderun, Payas, Osmaniye’de talep arttı. Fakat biz Çanakkale’de üretim yapıyoruz ve deprem bölgesinde navlun bedelleri nedeniyle yer almıyoruz. İç piyasa tonajlarında ortalama son üç yıldır aynı seviyelerdeyiz. İnşaat demiri talebi hiç değişmedi aslında. Üç yıldır aynı rakamlar. Fakat bizim kapasitelerimiz maalesef geriledi.
Yatırım gündeminizden söz eder misiniz?
Açıkçası kapasitelerimiz tam dolmadığı için çelikte yeni bir yatırım gündemimiz yok. Yüzde 70 seviyelerinde bir kapasiteyle çalışıyoruz. Uzun çelikte pazarda yüzde 25 paya sahibiz ve çelikte yeni bir kapasite düşünmüyoruz. Bu yıl ve önümüzdeki süreçte yenilenebilir enerji tarafından önemli yatırımlarımız olacak. Şu an ihtiyacımızın yüzde 15’ini kendimiz yenilenebilir enerji ile karşılıyoruz. Yenilenebilir enerjide 70 megavat RES, 12 megavat ise GES yatırımımız var. Hedefimiz ise bu rakamı 600 megavata çıkmak. Bizim ihtiyacımız 250 megavat civarında. Bunun da tamamını yenilenebilir enerjiden sağlamak istiyoruz.
Peki yeni lisanslar aldınız mı? Yatırımlar nerede olacak?
190 megavatlık dağıtım ve bağlantı hatları için çalışmalarımız sürüyor. Bunun yanı sıra YEKA ihalelerini de yakından izliyoruz. Hatta son ihalede düşük teklifi biz verdik fakat ihaleyi alamadık. Şimdi eylüldeki ihaleyi takip ediyoruz. Güneşte Doğu Anadolu en iyi fırsatı sunuyor. Güneş ve rüzgarda Isparta, Konya, Kütahya, Afyon ve Uşak’a bakıyoruz.
Bu yatırımları ne zaman tamamlamayı planlıyorsunuz?
İzin aşamasındayız ve çok uzun sürmez. Ağustos gibi izinleri tamamladığımızda ilk olarak Afyon ve ardından da Kütahya’da yatırımlarımıza başlayacağız. 140 megavat Afyon ve Kütahya’da, 50 megavat ise Çanakkale’de olmak üzere yatırımlarımız olacak. Altı ay gibi bir sürede bu yatırımı bitiririz. Yaklaşık 100 milyon dolarlık bir yatırım yapmış olacağız. 600 megavatlık yenilenebilir enerji yatırımımız ise toplamda 300 milyon doları bulacaktır.
“Halka arzda hareketlilik olabilir”
“Çelik sektöründe şirketlerin önemli bir kısmı birinci kuşak tarafından yönetiliyor. O nedenle satışlar beklemiyorum. Sadece halka arz ile ilgili bir hareketlilik olabilir. Sektörde borsaya kote olan yedi şirket var. Ayrıca yedi tane şirketin daha halka arz edilmek için beklediği ifade ediliyor.”