AMG, önceki hibrit hamlelerine yönelik eleştirilerin ardından, bu kez tüm odağını saf elektrikli bir süper otomobil geliştirmeye yönlendirmiş durumda.
Geleceğin AMG Modellerine İlk Bakış
Henüz seri üretim aşamasında olmayan GT XX Concept, Mercedes-AMG'nin 2025 yılında tanıtmayı planladığı ilk tamamen elektrikli modelinin bir ön gösterimi niteliğinde.
Marka, bu konseptte kullanılan teknolojilerin büyük ölçüde üretime hazır olduğunu ve gelecekteki AMG araçlarında yer alacağını açıkça belirtiyor.
Güç, Menzil ve Şarj Hızı
GT XX Concept, dört tekerlekten çekiş sağlayan üç aksiyel akı elektrik motoruyla toplam 1.340 beygir (HP) güç üretiyor. 800V mimarisi üzerine kurulu sistem, 850 kW'a kadar şarj hızı sunabiliyor.
Bu sayede aracın yaklaşık 400 kilometrelik menzili sadece beş dakikada kazanabileceği belirtiliyor. Bu etkileyici güç ve hızlı şarj özelliği, GT XX'i hem günlük kullanımda hem de pist performansında son derece iddialı bir konuma taşıyor.
Aerodinamik Başarı ve Tasarım Detayları
Aerodinamik verimlilik konusunda da önemli bir başarıya imza atan GT XX, yalnızca 0.198'lik sürtünme katsayısı ile dünyanın en aerodinamik ikinci otomobili unvanını taşıyor.
Bu düşük değer, özellikle karbon fiber panellerle donatılmış, hareketli jant kapakları sayesinde mümkün kılınmış. Bu paneller, ihtiyaç duyulduğunda frenleri soğutmak için otomatik olarak açılıyor ve hareket enerjisiyle çalışıyor.
Tasarım açısından ise GT XX, cesur ve dinamik çizgileriyle öne çıkıyor. Efsanevi C111 modeline gönderme yapan turuncu gövde rengi, otomobile hem nostaljik hem de modern bir hava katıyor.
Yarış Ruhlu İç Mekan ve Yapay Motor Sesi
İç mekânda tamamen yarış ruhu hâkim. Bu alanda dikkat çeken unsurlar arasında kişiye özel vücut taramasına göre şekillendirilen karbon fiber koltuklar, geri dönüştürülmüş GT3 lastiklerinden elde edilen döşemeler ve kokpit hissi uyandıran yoke tipi direksiyon yer alıyor.
Sürüş deneyimi sadece sessiz elektrik motorlarıyla sınırlı değil. AMG, bu araca özel geliştirdiği sahte V8 motor sesi ile sürücü ve dışarıdaki kişiler arasında duygusal bir bağ kurmayı hedefliyor.
Farların içine entegre edilen hoparlörler sayesinde araç dışarıya güçlü bir motor sesi yayıyor. Marka yöneticileri bu sesi "şimdiye kadar geliştirdiğimiz en iyi V8" olarak tanımlıyor. Ayrıca, direksiyon arkasındaki kulakçıklar, sürüşe manuel vites geçiş hissi katıyor.
