Araştırma sonuçları ayrıca zorlu ekonomik koşulların, işinden memnun olmayan kişilerin görevinden ayrılmasını engellemediğini de gösteriyor. Şirketler, yetenek eksikliklerini gidermek için eğitime yatırım yapıyor. Ayrıca çalışanlarını nasıl çekebileceklerini ve elde tutabileceklerini yeniden değerlendirerek daha geniş bir yetenek havuzundan yararlanma fırsatlarını araştırıyor. Diğer yandan jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin 2024 yılında işletmeler üzerinde baskı yaratması öngörülüyor. Son dönemde dünyada yaşanan gelişmeler nedeniyle, küresel çapta şirketlerin neredeyse yarısı (yüzde 45) jeopolitik riskleri ciddi bir tehdit olarak gördüğünü belirtirken, yüzde 43’ü mevzuat değişiklikleri olasılığından dolayı endişe duyuyor ve yüzde 40’ı ise ekonomik koşulları önemli bir risk olarak görüyor.
BM'den küresel kamu borcu uyarısı Birleşmiş Milletler'in (BM) "Bir dünya borç 2024: Küresel refahın üzerinde artan bir yük" başlıklı raporuna göre, küresel kamu borcu 2023'te önceki yıla göre 5,6 trilyon dolar artarak 97 trilyon dolara ulaştı. Gelişmekte olan ülkelerde kamu borcu gelişmiş ülkelere göre 2 kat hızlı arttı. Özellikle Afrika'da borcun Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranının yüzde 60'ın üzerinde olduğu ülke sayısı 2013-2023 döneminde 6'dan 27'ye yükseldi. Gelişmekte olan ülkelerde kamu borcu keskin bir artışla 2023'te 29 trilyon dolara ulaştı. Bu ülkelerin kamu borcunun yüzde 75'inden fazlasının Asya ve Okyanusya ülkeleri, yüzde 17'sinın Latin Amerika ve Karayipler ve yüzde 7'sinin Afrika ülkeleri kaynaklı olduğu görüldü. Artan faizlere bağlı olarak borcun geri ödenmesi tüm dünyada daha maliyetli hale gelirken, bu durum gelişmekte olan ülkeleri orantısız şekilde olumsuz etkilemeye başladı. Gelişmekte olan ülkeler 2023'te 847 milyar dolar net faiz ödedi. Bu tutar 2021'de ödedikleri tutarla kıyaslandığında yüzde 26 artış dikkati çekti. Bu ülkeler ABD'den 2 ila 4 kat, Almanya'dan ise 6 ila 12 kat daha yüksek oranlarla uluslararası borçlanmaya gitti.