Borsa İstanbul’da (BİST), 2024 üçüncü çeyrek bilançoları büyük ölçüde tamamlandı. 2024’ün tüm çeyrek dönemleri için bilançoların ana teması; bankalar ve diğer finansal şirketler ile fonksiyonel para birimi döviz olan şirketler dışındaki tüm şirketler için uygulanan enflasyon muhasebesi olmaya devam ediyor.
24 Kasım - 7 Aralık 2024 tarihli sayıdan
ÜÇ RASYODA DA ŞİRKETLER AYNI
Biz de enflasyon muhasebesinin ve ekonomik konjonktürün 2024 üçüncü çeyrek finansalları üzerindeki etkilerini, BİST-Sınai Endeksi’nde 20 Kasım itibarıyla bilançosunu açıklamış şirketler üzerinden bir tablo hazırlayarak inceledik. Finans şirketlerini, holdingleri, yatırım ortaklıklarını ve GYO’ları dâhil etmediğimiz bu tabloda en önemli kriterimiz; şirketlerin 2024 üçüncü çeyrekte net zarar yazmaması ve FVAÖK’ünü ve net kârını 2023 üçüncü çeyreğe göre artırabilmesi oldu. Söz konusu üç rasyo için bir alt bant da belirlemedik. Çünkü bant konulduğunda şirket sayısının çok azaldığını gördük.
Şirketleri bu üç kriterde yıllık değişimlerine göre sıraladığımızda ise üç rasyonun tüm şirketleri aynı oldu. Buna göre; üçüncü çeyrekte net satış, FVAÖK ve net kâr rasyolarının tümünde en iyi sonuçları elde eden sadece 17 şirket var. Bu şirketler; Elite Naturel, İmaş Makine, Ekos Teknoloji, Europap Tezol Kâğıt, Oncosem Onkolojik Sistem, F-M İzmit Piston, Gıpta Ofis Kırtasiye, Safkar Ege Soğutmacılık, Hatsan Gemi, Makina Takım, T.Tuborg, Bülbüloğlu Vinç, Pınar Et Ve Un, Kalekim, Ulusoy Elektrik, Oyak Çimento ve Banvit. Üç rasyoda da aynı şirketlerin yer almasının bilançolardaki genel zayıflığı kanıtlar nitelikle olduğunu söylemek gerekiyor.
HANGİ GELİŞMELER ETKİLEDİ?
Ziraat Yatırım Araştırma Yetkilisi Turgut Uslu; üçüncü çeyrek bilanço döneminin zayıf geçtiğini kaydediyor. Finans tarafında bankaların net dönem kârları düşerken sigorta şirketlerinin daha iyi performans gösterdiği bilgisini veren Uslu; sanayide iç talepteki düşüş, ihracat pazarlarındaki zayıflık ve yüksek faiz giderleri dışında enflasyon-kur uyumsuzluğunun da etkilerinin görüldüğüne dikkat çekiyor.
ALB Yatırım Araştırma Departmanı’nın yaptığı analiz; tüm sektörlerde geçen yıla göre hem reel satış gelirleri ve hacimleri ile faaliyet kârlılıklarının azaldığını hem de bunun finansman maliyetleriyle beraber net kârlılığa da olumsuz yansıdığını ortaya koyuyor. Ekonomik yavaşlama, enflasyonist baskı, finansman ihtiyacında yüklenilen yüksek finansman maliyetleri ile tüketici tarafında talep daralmasının finansalları etkilediğine değinen ALB Yatırım’a göre; enflasyon muhasebesine göre düzenlenen finansallar ile bu etkiler daha net görülüyor.
“İKİNCİ ÇEYREĞİN DAHA ZAYIF HALİ’
Integral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer; üçüncü çeyrek finansallarını ‘ikinci çeyrek sonuçların daha zayıf hali’ olarak yorumluyor. “Şirketler reel olarak büyümekte zorlanırken bazı şirketler maliyetinin üzerinde satış yaptı” diyen Seda Yalçınkaya Özer; faaliyet giderlerindeki artışın esas faaliyetlerden elde eden gelirleri, finansman gider yükünün ise net kârları baskıladığına vurgu yapıyor. Bazı şirketlerde 2023 üçüncü çeyrekteki net parasal pozisyon kazancının bu yıldan fazla gelmesinin çeyreklik net kâr gerilemesinde ana etkenlerden biri olduğu notunu da düşen Seda Yalçınkaya Özer’e göre; üçüncü çeyrekte bilançolarıyla havacılık, telekom ve savunma sanayi öne çıktı, çimento şirketlerinde de görece güçlenme yaşandı.
BANKACILIKTA DA BASKI SÜRÜYOR
Bankalara da kısaca değinelim. Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzmanı Ahmet Deniz Yağbasan, mevcut dönem kaynaklı bankacılıkta baskılanmanın ciddi şekilde hissedildiğini söylüyor. Yüksek faizin net faiz marjlarında daralmaya neden olduğunu kaydeden Ahmet Deniz Yağbasan; kredi büyümesine ilişkin sınırlamaların da kârlılığı önemli oranda baskıladığına işaret ediyor.
SON ÇEYREKTE TOPARLANIR MI?
Ekonomide bazı verilerin üçüncü çeyrekte en kötünün geride kalmış olabileceğine yönelik sinyaller verdiğini vurgulayan Ziraat Yatırım Araştırma Yetkilisi Turgut Uslu; ancak yüksek faiz ortamında bilançolarda önemli bir toparlanma beklemiyor ve son çeyrek finansallarının da üçüncü çeyreğe paralel gelebileceğini öngörüyor. Son çeyrekte; banka, savunma, GYO, çimento, aracı kurum, havacılık, bilişim ve madencilik sektörlerinin ön planda olabileceğini kaydeden Turgut Uslu’ya göre; beyaz eşya, petrokimya, demir-çelik, otomotiv ve cam sektörleri ise görece zayıf performans gösterebilir.
2025’TE NASIL BİR TABLO OLUŞABİLİR?
Tera Yatırım Araştırma Direktörü Mehmet Bilal Bircan’a göre; azalan enflasyonla birlikte TCMB’nin olası faiz indirim döngüsünün FED ve ECB’nin döngüsüyle aynı döneme denk gelmesi, hisseler için destekleyici bir ortam yaratabilir. Daha önceki faiz indirim döngülerinde genellikle iyi performans gösteren BİST şirketlerinin böyle bir ortamdan yine pozitif etkilenebileceğini öngören Mehmet Bilal Bircan, şöyle devam ediyor: “Zayıf talep, yüksek faizler ve güçlü TL’nin enflasyonla düzeltilmiş finansallar üzerinde baskı yaratması nedeniyle 2024’te şirket kazançlarının zayıf olması muhtemel. 2025’te ise bankacılık sektörü marjlardaki iyileşmeyle güçlü kazanç büyümesi kaydedebilir. Tüketici talebi ise düşük faiz ortamında iyileşerek finansal olmayan şirketlerin kazanç büyümesini destekleyebilir. Bu kapsamda beğendiğimiz şirketler; Akfen Yenilenebilir Enerji, BİM, Ford Otosan, Garanti BBVA, Koç Holding, Migros, Sabancı Holding, Turkcell, THY, TSKB ve Türkiye Sigorta.”
KUDRET AYYILDIR / GCM YATIRIM ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ
“Enflasyonun ve faizin düşmesi şirketlere olumlu yansıyacak”
- “BEKLENTİ OLUŞTURMAK ZORLAŞTI” Enflasyon muhasebesinin uygulamada olması nedeniyle şirketlere yönelik beklenti oluşturmak zor bir hal aldı. ‘Bilançolarda en kötüsü geride kaldı’ diyebilmek için makroekonomik gelişmelere bakıp değerlendirme yapmak daha doğru olacak. Yıllık enflasyonda gerileme izleniyor ama aylık olarak hala beklenilen istikrar yakalanmadı. Bu nedenle gelecek dönemde TCMB faiz indirimi gerçekleştirecek olsa da sıkı duruşunu korumaya devam edecek. Yüksek faiz ve enflasyon döngüsünün borçlanma maliyetlerinde olumsuz etkileri de sürüyor. Bu kapsamda enflasyonun ve faizin düşmesinin şirketlere olumlu yansıyacağını öngörüyoruz.
- “SEKTÖR BAZLI GELİŞMELER DE ÖNEMLİ” Sektör olarak da ayrışmaya gitmek gerekiyor. Örneğin, havacılıkta mevsimsellik faktörünün etkisini baz alıyoruz. Telekom, perakende ticaret, gıda içecek, sanayi, sigorta ve bankacılıkta enflasyon ve faiz politikasına yönelik gelişmeleri inceliyoruz. Enflasyon ve faize yönelik beklentilere ek olarak; şirketlerin kendi dinamikleri içindeki performansları, satışları, kâr marjları ve büyüme rakamları da önem arz ediyor.
- “BENZER SONUÇLAR BEKLİYORUZ” Perakende ticarette mağaza sayıları, bankacılıkta net faiz marjı artışları, havacılıkta kargo ve operasyon gelirleri, telekomda kullanıcı başına ortalama gelirler (ARPU) gibi önemli etmenler var. Bu faktörlerdeki pozitif gelişmelerin haricinde çarpanlarının makul seviyede olması da şirketlerin pozitif ayrışmalarında ciddi etkiye sahip. Bu kapsamda; son çeyrekte de üçüncü çeyreğe benzer bilançolar bekliyoruz.