DRKEE Consultancy & Danışmanlık ile İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi işbirliğiyle geçtiğimiz hafta Faizsiz Gayrimenkul Sempozyumu düzenlendi. Sempozyumda, gayrimenkulün faizsiz otofinansmanı için alternatifler tartışıldı.
DRKEE Consultancy & Danışmanlık Genel Müdürü S. Ömer İsafça, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, GYODER Başkan Vekili Gürsel Öngören gibi isimlerin katıldığı sempozyumu, arkadaşımız Levent Gökmen Demirciler izledi.
Sempozyumun ilk oturumuna konuşmacı olarak katılan Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu ile konuşma fırsatı yakalayan arkadaşımız banka hakkında bilgiler aldı. Hatırlanacağı üzere geçen yıl temmuz ayı sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 100 günlük hedef icraatlarını anlatan bir toplantı yapmıştı.
Bu toplantıda 2001 yılından bu yana tasfiye sürecinde olan Emlak Bankası’nın yeniden aktif hale getirileceğini açıklamıştı. Erdoğan, “Konut, arsa ve gayrimenkul ağırlıklı çalışacak şekilde Emlak Bankası’nı tekrar faaliyete geçirmeye yönelik başvuruları gerçekleştiriyoruz” demişti.
Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu’ya öncelikle bankanın ne zaman faaliyete geçeceğini sorduk. Aksu, bankanın faaliyetlerine uluslararası izinlerin alınmasının ardından mart ayı sonu gibi başlayacağını söyledi.
Yine banka izinlerin alınmasıyla 2019 yılında Türkiye’nin yedi bölgesinde 15 şube açmayı planlıyor. Gayrimenkul piyasasında piyasa yapıcılığın önemli bir rol olduğuna işaret eden Deniz Aksu, sektör paydaşlarıyla görüşüp ona göre adım atacaklarını da belirtiyor.
Hızlı faiz artışıyla beraber toplumun içinde bulunduğu ümitsizliğin anlamsız olduğunu, Türkiye’nin gücüne güvenilmesi gerektiğini vurgulayan Aksu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye’de bir deprem gerçeği var. Buna göre hareket etmeliyiz ve finansman modeli geliştirmeliyiz.
Bunu sermaye piyasası ürünleriyle yapmalıyız. Bir projenin geliştirilmesi ve nihayete ermesi beş yılı buluyor.
Ödeme periyodunu da 10 yıl olarak düşünürsek, 15 yıllık bir sürece tekabül ediyor. Bu 15 yıllık süreçte her türlü piyasa riskiyle karşılaşılabilir. Döviz fiyatları, faizler artabilir.”
DRKEE Consultancy & Danışmanlık Genel Müdürü S. Ömer İsafça, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, GYODER Başkan Vekili Gürsel Öngören gibi isimlerin katıldığı sempozyumu, arkadaşımız Levent Gökmen Demirciler izledi.
Sempozyumun ilk oturumuna konuşmacı olarak katılan Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu ile konuşma fırsatı yakalayan arkadaşımız banka hakkında bilgiler aldı. Hatırlanacağı üzere geçen yıl temmuz ayı sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 100 günlük hedef icraatlarını anlatan bir toplantı yapmıştı.
Bu toplantıda 2001 yılından bu yana tasfiye sürecinde olan Emlak Bankası’nın yeniden aktif hale getirileceğini açıklamıştı. Erdoğan, “Konut, arsa ve gayrimenkul ağırlıklı çalışacak şekilde Emlak Bankası’nı tekrar faaliyete geçirmeye yönelik başvuruları gerçekleştiriyoruz” demişti.
Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu’ya öncelikle bankanın ne zaman faaliyete geçeceğini sorduk. Aksu, bankanın faaliyetlerine uluslararası izinlerin alınmasının ardından mart ayı sonu gibi başlayacağını söyledi.
Yine banka izinlerin alınmasıyla 2019 yılında Türkiye’nin yedi bölgesinde 15 şube açmayı planlıyor. Gayrimenkul piyasasında piyasa yapıcılığın önemli bir rol olduğuna işaret eden Deniz Aksu, sektör paydaşlarıyla görüşüp ona göre adım atacaklarını da belirtiyor.
Hızlı faiz artışıyla beraber toplumun içinde bulunduğu ümitsizliğin anlamsız olduğunu, Türkiye’nin gücüne güvenilmesi gerektiğini vurgulayan Aksu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye’de bir deprem gerçeği var. Buna göre hareket etmeliyiz ve finansman modeli geliştirmeliyiz.
Bunu sermaye piyasası ürünleriyle yapmalıyız. Bir projenin geliştirilmesi ve nihayete ermesi beş yılı buluyor.
Ödeme periyodunu da 10 yıl olarak düşünürsek, 15 yıllık bir sürece tekabül ediyor. Bu 15 yıllık süreçte her türlü piyasa riskiyle karşılaşılabilir. Döviz fiyatları, faizler artabilir.”
