Van’ın Edremit Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Atıf Çiçekli’nin öncülüğünde 22 Temmuz 2017’de Dilkaya Mahallesi’nde yapımı tamamlanan halk plajı, renkli etkinliklerle vatandaşların hizmetine sunulmuştu. Ancak, bugün o görüntülerden eser kalmadı.
1 Plaj yerini dev bir toprak parçasına bıraktı
Yaz aylarında hem Vanlıların hem de çevre illerden gelen ziyaretçilerin uğrak noktası olan plaj, bir dönem gölde yüzen ve güneşin keyfini çıkaran insanlarla doluydu. Ancak çekilen suların ardından, o canlı manzaranın yerini dev bir toprak alan aldı.
2 Bölge halkı kuraklıktan endişeli
Van Gölü'nde küresel ısınma ve yağış azlığı nedeniyle yaşanan su seviyesi düşüşü her geçen yıl daha da belirgin hale geliyor. Bir zamanlar renkli görüntülerin yaşandığı plaj alanlarında bugün suyun yüzlerce metre çekilmesiyle yaşanan dramatik değişim, bölge halkını ve çevrecileri derinden endişelendiriyor.
3 Uzmanlar kuraklığın nedenlerini sıraladı
Uzmanlara göre göldeki çekilmenin temel nedenleri arasında küresel iklim değişikliği, artan buharlaşma oranı, yanlış su kullanımı ve azalan yağışlar etkili oldu.
Göldeki çekilme yalnızca su kaybına yol açmadı; aynı zamanda yüzyıllardır su altında kalan mikrobiyalitleri ve eski kıyı izlerini de gün yüzüne çıktı. Bilim insanları, bu oluşumların korunmasının büyük önem taşıdığını, aksi halde geri dönülemez tahribatlar yaşanabileceğini belirtiyor.
4 Suya ulaşmak için yüzlerce metre yürümek zorundalar
Van Gölü'nde çekilmenin en fazla gözlendiği yerlerin başında Edremit sahilleri geliyor. Bölge halkı, gölün 8 yıl önceki halini hatırladıkça bugünkü görüntü karşısında büyük üzüntü duyuyor. Plajın bulunduğu alanda artık suya ulaşmak için yüzlerce metre yürümek gerekiyor.
5 "Diğer göllere göre daha kırılgan bir yapıya sahip"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, Van Gölü'nde yaşanan çekilme sürecine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Akkuş, hem iklimsel hem çevresel nedenlerin gölü tehdit ettiğini belirterek, "Son yıllarda ülkemiz genelinde yağışların azalması ve hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, özellikle iç su kaynaklarımızın büyük oranda küçülmesine neden oluyor.
Şüphesiz bu göllerin en göz önünde olanlarından biri de Van Gölü'dür. Van Gölü, 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanıyla ülkemizin en büyük gölüdür. Ancak diğer göllere göre çok daha kırılgan bir yapıya sahiptir çünkü Van Gölü kapalı bir havzadır. Dışarıdan hiçbir su girdisi olmadığı gibi gölden dışarıya da su çıkışı yoktur; tek su kaybı buharlaşmayla gerçekleşmektedir" ifadelerini kullandı.
6 "2025 yılı olağanüstü bir dönem"
Mustafa Akkuş, göldeki su kaybının boyutlarına dikkat çekerek 2025 yılının olağanüstü bir dönem olduğuna vurgu yaptı. Akkuş, "Yaz aylarında artan sıcaklıklar, buharlaşma oranını ciddi şekilde yükseltti. 2025 yılı bu anlamda oldukça kritik bir yıl oldu. Su girdisi çok az, buharlaşma kaynaklı su kaybı ise çok fazla gerçekleşti.
Şubat ayındaki yağışlar yüzde 60 oranında azaldı. Bu nedenle göl büyük miktarda su kaybetti. Geçmişte liman veya iskele olan yerlerin bugün tamamen karaya çıktığını, göl kıyısına olan uzaklığın bir, hatta iki kilometreye kadar ulaştığını görüyoruz" dedi.
7 Göldeki kirliliğe de dikkat çekti
Akkuş, asıl tehlikenin yalnızca su çekilmesi değil, gölün giderek artan kirliliği olduğuna da dikkat çekerek, "Van Gölü kapalı bir göl olduğu için, göle ulaşan her bir damla atık su burada hapsolur. Göl seviyesi yeniden yükselse bile kirliliğin oluşturduğu tahribat kolayca telafi edilemez. Bu nedenle göle dökülen tüm atık suların mutlaka arıtılması ve arıtma tesislerinin tam kapasiteyle çalıştırılması gerekiyor" diye de ekledi.
8 "2017 yılında yüzen yelkenleri görüyorduk"
Mustafa Akkuş, yüzlerce metre yaşanan çekilmeye de dikkat çekerek, "2017 yılında burada yüzen yelkenlileri, kanoları görüyorduk. Burası halk plajı olarak hizmet veriyordu. Ancak 2025 itibarıyla o dönemde suyun üzerinde yüzen alanların göle uzaklığı artık kilometrelerle ifade ediliyor." ifadelerini kullandı.