Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında uzlaşmaya varılan "Türkiye’deki Sığınmacılar için Mali Yardım Programı" (FRIT) kapsamında ödenmesi öngörülen 6 milyar Euro'luk paketin 393 milyon Euro'luk kısmının imzaları atıldı.
AB Türkiye Delegasyonluğunda yapılan imza törenine Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Makamı FRIT Ofisi Baş Koordinatörü Halil Afşarata, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile AB ile İlişkiler Genel Müdürü Büyükelçi Başak Türkoğlu katıldı.
Afşarata, törende yaptığı konuşmada AB'nin mültecilerin ve ev sahibi toplumun ihtiyaçlarını karşılamak üzere sözünü verdiği 3+3 milyar avroluk paketin yaklaşık yüzde 90'ının imza altına alındığını belirterek, "Toplam 6 milyar Euro'luk FRIT fonlarının neredeyse yüzde 90'ı imza altına alındı. Yaklaşık 700 bin Euro'luk idari masraf giderlerini de dahil edersek buna yüzde 100 diyebiliriz." diye konuştu.
AB Bölgesel Güven Fonu (MADAD) aracılığıyla Avrupa Yatırım Bankası'nın 72 milyon Euro'luk bir altyapı fonu sağladığını ancak bu paranın 2014'ten beri alınamadığını söyleyen Afşarata, şunları kaydetti:
"O yıllarda Türkiye'de 500 bin mülteci varken şimdi neredeyse 5 milyon. Misafirlerimiz yerli halkın kullandığı altyapıyı kullanıyor. Bunun için ayrılmış bir para var ama bunu kullanamıyoruz. Yaptığımız projeksiyonlara göre bunun en iyi ihtimalle 9 yılda tamamlanacağını düşünüyoruz. Belki de o zaman mülteciler gitmiş olacak. Bu bir kalkınma yardımı değildir, insani yardımdır ve insani yardım hızlı bir şekilde uygulanmalı. AB buna kalkınma yardımı gözüyle bakıyor. Bunu aşmamız lazım yoksa bu paranın bir anlamı kalmayacak."
Meyer-Landrut da toplam 6 milyar Euro'luk desteğin amacının sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlama yanında belediye altyapılarını iyileştirmek olduğunu söyledi.
AB'nin 2016'da yapılan anlaşmayla iki dilim halinde 6 milyar Euro'luk bir taahhütte bulunduğunu söyleyen Meyer-Landrut, "Bugün imzası atılan kısmıyla birlikte toplamda söz verilen 6 milyar Euro'nun 5 milyarlık kısmının sözleşmesi tamamlanmış olacak. 3,7 milyar Euro ise şimdiye kadar ödenmiş durumda." dedi.
Mültecilerin yoğun yaşadığı güneydoğu belediyelerinin altyapı alanında destekleneceğini kaydeden Meyer-Landrut, su temini, atıksu arıtma, katı atık yönetimi ve sosyal tesisler dahil birçok alanda desteğin söz konusu olduğunu belirtti.
Meyer-Landrut, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ek bir yük getirdiğini de vurgulayarak, "FRİT kaynaklarımızı akıllıca kullanmamız gerekiyor. Pandemi Avrupa ekonomilerini de etkiledi. Böyle bir dönemde birlikte hareket etmeliyiz. Sürdürülebilir yatırım planlarına öncelik vermek gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İmzaları atılan yaklaşık 400 milyon Euro'luk desteğin 253 milyonluk kısmı mültecilerin ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak ve iş piyasasına erişimlerini artırmak adına fırsatlar sunmak için harcanacak.
Bu paket kapsamında mültecilerin Türkçe dil becerilerinin artırılması ve istihdam koşullarının iyileştirilmesi hedefleniyor.
Paketin yaklaşık 140 milyon dolarlık kısmı ise belediyelerin atıksu arıtma, katı atık tesisleri ve spor tesisleri altyapıları alanında kullanılacak.
AB Türkiye Delegasyonluğunda yapılan imza törenine Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Makamı FRIT Ofisi Baş Koordinatörü Halil Afşarata, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile AB ile İlişkiler Genel Müdürü Büyükelçi Başak Türkoğlu katıldı.
Afşarata, törende yaptığı konuşmada AB'nin mültecilerin ve ev sahibi toplumun ihtiyaçlarını karşılamak üzere sözünü verdiği 3+3 milyar avroluk paketin yaklaşık yüzde 90'ının imza altına alındığını belirterek, "Toplam 6 milyar Euro'luk FRIT fonlarının neredeyse yüzde 90'ı imza altına alındı. Yaklaşık 700 bin Euro'luk idari masraf giderlerini de dahil edersek buna yüzde 100 diyebiliriz." diye konuştu.
AB Bölgesel Güven Fonu (MADAD) aracılığıyla Avrupa Yatırım Bankası'nın 72 milyon Euro'luk bir altyapı fonu sağladığını ancak bu paranın 2014'ten beri alınamadığını söyleyen Afşarata, şunları kaydetti:
"O yıllarda Türkiye'de 500 bin mülteci varken şimdi neredeyse 5 milyon. Misafirlerimiz yerli halkın kullandığı altyapıyı kullanıyor. Bunun için ayrılmış bir para var ama bunu kullanamıyoruz. Yaptığımız projeksiyonlara göre bunun en iyi ihtimalle 9 yılda tamamlanacağını düşünüyoruz. Belki de o zaman mülteciler gitmiş olacak. Bu bir kalkınma yardımı değildir, insani yardımdır ve insani yardım hızlı bir şekilde uygulanmalı. AB buna kalkınma yardımı gözüyle bakıyor. Bunu aşmamız lazım yoksa bu paranın bir anlamı kalmayacak."
Söz verilen 6 milyar Euro'nun 3,7 milyarlık kısmı ödendi
Meyer-Landrut da toplam 6 milyar Euro'luk desteğin amacının sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlama yanında belediye altyapılarını iyileştirmek olduğunu söyledi.
AB'nin 2016'da yapılan anlaşmayla iki dilim halinde 6 milyar Euro'luk bir taahhütte bulunduğunu söyleyen Meyer-Landrut, "Bugün imzası atılan kısmıyla birlikte toplamda söz verilen 6 milyar Euro'nun 5 milyarlık kısmının sözleşmesi tamamlanmış olacak. 3,7 milyar Euro ise şimdiye kadar ödenmiş durumda." dedi.
Mültecilerin yoğun yaşadığı güneydoğu belediyelerinin altyapı alanında destekleneceğini kaydeden Meyer-Landrut, su temini, atıksu arıtma, katı atık yönetimi ve sosyal tesisler dahil birçok alanda desteğin söz konusu olduğunu belirtti.
Meyer-Landrut, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ek bir yük getirdiğini de vurgulayarak, "FRİT kaynaklarımızı akıllıca kullanmamız gerekiyor. Pandemi Avrupa ekonomilerini de etkiledi. Böyle bir dönemde birlikte hareket etmeliyiz. Sürdürülebilir yatırım planlarına öncelik vermek gerekiyor." ifadelerini kullandı.
400 milyon Euro istihdama yönelik çalışmalar ve belediye altyapılarını geliştirmek için harcanacak
İmzaları atılan yaklaşık 400 milyon Euro'luk desteğin 253 milyonluk kısmı mültecilerin ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak ve iş piyasasına erişimlerini artırmak adına fırsatlar sunmak için harcanacak.
Bu paket kapsamında mültecilerin Türkçe dil becerilerinin artırılması ve istihdam koşullarının iyileştirilmesi hedefleniyor.
Paketin yaklaşık 140 milyon dolarlık kısmı ise belediyelerin atıksu arıtma, katı atık tesisleri ve spor tesisleri altyapıları alanında kullanılacak.
