TCDD Genel Müdürü Ali İhsan Uygun, "TCDD Taşımacılık AŞ tarafından yapılan yolcu taşımacılığı, 2021 itibarıyla özel şirketlerin de katılımına açılarak yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak." dedi.
Türk Demiryolu Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "Demiryolları Reformu" başlıklı panelde konuşan TCDD Genel Müdürü Ali İhsan Uygun, çevreci ve ekonomik olan demir yollarının diğer ulaşım türlerine göre sunduğu avantajlara değindi.
Uygun, demir yolunun, lojistik ve lojistiğe bağlı sanayi üretiminin hızını, kabiliyetini ve kapasitesini artıran ulaşım modu olarak bütün dünyada 21. yüzyıla damgasını vurduğunu ancak bu alandaki yatırımların maliyetinin yüksek olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bütünsel kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için demir yollarına önemli yatırımlar yapılması gerektiğini belirten Uygun, "Bu gereklilikten dolayı hükümetlerimizce son 18 yılda devlet politikası haline dönüştürülmüş olan demir yollarımıza 167,5 milyar liralık yatırım yapılmıştır." dedi.
Uygun, diğer ulaşım modlarının çok hızlı gelişmesi, lojistik sektöründeki ihtiyaçların ve yolcu beklentilerinin değişmesinin daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir demir yolu sektörü için yeniden yapılanma ihtiyacı doğurduğunu söyledi.
Bu yapılanmayı sağlayabilmek için dünyada birçok örnek reform uygulamaları hayata geçirildiğini belirten Uygun, reformların; devletin yükümlülüklerini ve harcamalarını azaltmak, finansal verimliliğin sürdürülmesi sağlamak, demir yolu sektörünün ulaşımda payını artırmak gibi hedeflerine değindi.
Almanya ve Rusya'da hayata geçirilen demir yolu reformlarını ve bu reformlarla sağlanan gelişmeleri anlatan Uygun, dünyada demir yolunda son reform gelişmelerinin Fransa, İngiltere, İspanya, Ukrayna ve Hindistan'da yaşandığını kaydetti.
"Yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak"
TCDD Genel Müdürü Uygun, Türkiye'nin demir yollarında yaşadığı süreçlere değinerek, "Ülkemizde 1950'li yıllarda demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payı yüzde 42, yük taşımacılığındaki payı ise yüzde 68 düzeyindeyken 2018'e gelindiğinde bu oranlar yüzde 1,3 ve yüzde 5,5 seviyelerine düşmüş ve canlılığını yitirmiştir." dedi.
Demir yollarının ülkelerin kalkınmasındaki önemine işaret eden Uygun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin kalkınmasında ve bağımsızlığında belirleyici rol oynayan demir yollarının yeniden canlandırılması ve taşımacılıktaki rolünün güçlendirilmesi için serbest, rekabetçi, ekonomik ve sosyal açılardan sürdürülebilir ve Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile de uyumlu bir demir yolu sektörünün oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Demir yolu sektörüne son yıllarda yapılan büyük yatırımların artarak sürdürülmesinin yanında sektörün düzenlenmesi ve TCDD'nin yeniden yapılandırılması ihtiyacı doğmuştur."
Tarihsel süreç içinde Türkiye'nin demir yolu yatırımlarının gelişimine değinen Uygun, halihazırda 1.213 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere 12 bin 803 kilometre uzunluğunda demir yolu hattına sahip olduklarını, çift hatların oranının yüzde 5'ten yüzde 13'e yükseldiğini bildirdi.
Altyapı yatırımlarına ek olarak, yük ve yolcu taşımacılığında demir yolunun payının artırılması için sektördeki aktörlerin etkinleşmesini sağlayan reformların gerçekleştirilmesinin ülke için kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Uygun, bu kapsamda TCDD'de yapılan reformları anlattı.
Uygun, "TCDD Taşımacılık AŞ tarafından yapılan yolcu taşımacılığı, 2021 itibarıyla özel şirketlerin de katılımına açılarak yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak." dedi.
İtalyan Demiryolları (FS) Uluslararası İş Geliştirme Dairesi Başkan Yardımcısı Giovanni Rocca da TCDD'ye ilişkin, "Çalışmaya uzun yıllar önce başladık. Bu yüzden TCDD'nin nasıl evrim geçirdiğini ve nasıl hedefleri olduğunu biliyoruz." ifadesini kullandı.
Ulaşım sektörü açısından Türkiye'nin çok önemli bir ülke olduğunu belirten Rocca, "İstanbul'da, holdingimizin bir ofisi var ve Türkiye'de 10 yıldan fazla süredir çalışmaktayız. İstanbul ve Ankara'daki yüksek hızlı tren için bakım merkezlerini oluşturduk. Boğaz'daki tüneller üzerinde çalıştık. Biz Türkiye ile yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmek istiyoruz." diye konuştu.
Rocca, farklı ülkelerde altyapı ve ulusal taşımacılık alanlarında faaliyet gösteren şirketleri bulunduğunu ve çok fazla şirketi bünyesinde birleştirmiş bir yapı olduklarını söyledi.
Türk Demiryolu Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "Demiryolları Reformu" başlıklı panelde konuşan TCDD Genel Müdürü Ali İhsan Uygun, çevreci ve ekonomik olan demir yollarının diğer ulaşım türlerine göre sunduğu avantajlara değindi.
Uygun, demir yolunun, lojistik ve lojistiğe bağlı sanayi üretiminin hızını, kabiliyetini ve kapasitesini artıran ulaşım modu olarak bütün dünyada 21. yüzyıla damgasını vurduğunu ancak bu alandaki yatırımların maliyetinin yüksek olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bütünsel kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için demir yollarına önemli yatırımlar yapılması gerektiğini belirten Uygun, "Bu gereklilikten dolayı hükümetlerimizce son 18 yılda devlet politikası haline dönüştürülmüş olan demir yollarımıza 167,5 milyar liralık yatırım yapılmıştır." dedi.
Uygun, diğer ulaşım modlarının çok hızlı gelişmesi, lojistik sektöründeki ihtiyaçların ve yolcu beklentilerinin değişmesinin daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir demir yolu sektörü için yeniden yapılanma ihtiyacı doğurduğunu söyledi.
Bu yapılanmayı sağlayabilmek için dünyada birçok örnek reform uygulamaları hayata geçirildiğini belirten Uygun, reformların; devletin yükümlülüklerini ve harcamalarını azaltmak, finansal verimliliğin sürdürülmesi sağlamak, demir yolu sektörünün ulaşımda payını artırmak gibi hedeflerine değindi.
Almanya ve Rusya'da hayata geçirilen demir yolu reformlarını ve bu reformlarla sağlanan gelişmeleri anlatan Uygun, dünyada demir yolunda son reform gelişmelerinin Fransa, İngiltere, İspanya, Ukrayna ve Hindistan'da yaşandığını kaydetti.
"Yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak"
TCDD Genel Müdürü Uygun, Türkiye'nin demir yollarında yaşadığı süreçlere değinerek, "Ülkemizde 1950'li yıllarda demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payı yüzde 42, yük taşımacılığındaki payı ise yüzde 68 düzeyindeyken 2018'e gelindiğinde bu oranlar yüzde 1,3 ve yüzde 5,5 seviyelerine düşmüş ve canlılığını yitirmiştir." dedi.
Demir yollarının ülkelerin kalkınmasındaki önemine işaret eden Uygun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin kalkınmasında ve bağımsızlığında belirleyici rol oynayan demir yollarının yeniden canlandırılması ve taşımacılıktaki rolünün güçlendirilmesi için serbest, rekabetçi, ekonomik ve sosyal açılardan sürdürülebilir ve Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile de uyumlu bir demir yolu sektörünün oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Demir yolu sektörüne son yıllarda yapılan büyük yatırımların artarak sürdürülmesinin yanında sektörün düzenlenmesi ve TCDD'nin yeniden yapılandırılması ihtiyacı doğmuştur."
Tarihsel süreç içinde Türkiye'nin demir yolu yatırımlarının gelişimine değinen Uygun, halihazırda 1.213 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere 12 bin 803 kilometre uzunluğunda demir yolu hattına sahip olduklarını, çift hatların oranının yüzde 5'ten yüzde 13'e yükseldiğini bildirdi.
Altyapı yatırımlarına ek olarak, yük ve yolcu taşımacılığında demir yolunun payının artırılması için sektördeki aktörlerin etkinleşmesini sağlayan reformların gerçekleştirilmesinin ülke için kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Uygun, bu kapsamda TCDD'de yapılan reformları anlattı.
Uygun, "TCDD Taşımacılık AŞ tarafından yapılan yolcu taşımacılığı, 2021 itibarıyla özel şirketlerin de katılımına açılarak yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak." dedi.
"Türkiye ile yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmek istiyoruz"
İtalyan Demiryolları (FS) Uluslararası İş Geliştirme Dairesi Başkan Yardımcısı Giovanni Rocca da TCDD'ye ilişkin, "Çalışmaya uzun yıllar önce başladık. Bu yüzden TCDD'nin nasıl evrim geçirdiğini ve nasıl hedefleri olduğunu biliyoruz." ifadesini kullandı.
Ulaşım sektörü açısından Türkiye'nin çok önemli bir ülke olduğunu belirten Rocca, "İstanbul'da, holdingimizin bir ofisi var ve Türkiye'de 10 yıldan fazla süredir çalışmaktayız. İstanbul ve Ankara'daki yüksek hızlı tren için bakım merkezlerini oluşturduk. Boğaz'daki tüneller üzerinde çalıştık. Biz Türkiye ile yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmek istiyoruz." diye konuştu.
Rocca, farklı ülkelerde altyapı ve ulusal taşımacılık alanlarında faaliyet gösteren şirketleri bulunduğunu ve çok fazla şirketi bünyesinde birleştirmiş bir yapı olduklarını söyledi.