Küresel sıcaklık artışının 2 dereceyi aşması durumunda iş gücü üretkenliğindeki düşüş nedeniyle 1,6 trilyon dolarlık ekonomik kayıp oluşacağı ve bu kayıplardan en fazla sera gazı emisyonlarında sorumluluğu düşük olan kırılgan ülkelerin etkileneceği öngörülüyor.
Duke Üniversitesi araştırmacıları öncülüğünde gerçekleştirilen ve Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, insan vücudunun dayanabileceği ısı ve nem kombinasyonlarının fizyolojik sınırları bulunuyor.
İklim değişikliği nedeniyle ısı ve nem seviyelerinin yükselmesi sonucunda açık havada gerçekleştirilen işler için serin saatler azalıyor.
Araştırmada verilen örneklere göre, 12 saatlik bir iş gününde kaybedilen iş gücü saati son 42 yılda her 1 derecelik sıcaklık artışı için 101 milyar saat olarak hesaplanırken, küresel ısınmanın artarak 2 dereceyi aşmasıyla her bir derece için 197 milyar saatlik iş kaybı oluşacağı hesaplanıyor.
Dünya genelinde şu anda işçilerin maruz kaldığı sıcaklık koşulları her yıl yaklaşık 280-311 milyar dolar arasında kayıp yaşanmasına neden oluyor.
Küresel ısınmanın 2 dereceyi aşması durumunda ise iş gücü üretkenliğindeki düşüş nedeniyle oluşacak ekonomik kaybın 1,6 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bu durumdan en olumsuz etkilenecek kesimlerin Asya, Orta Doğu, Afrika ve Batı Pasifik'te yer alan tropikal bölgelerdeki işçiler olacağı öngörülürken, Bangladeş, Tayland, Gambiya, Senegal, Kamboçya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Bruney, Gana, Togo, Benin, Sri Lanka ve Nauru, kişi başına en fazla ekonomik kayıp yaşanacak 14 ülke olarak öne çıkıyor.
Duke Üniversitesi Nicholas Çevre Okuku İklim Değişikliği Araştırmacısı ve makalenin baş yazarı Luke Parsons, değerlendirmesinde, mevcut ve gelecekte yaşanacak iş gücü kayıplarından en çok etkilenen ülke ve insanlarının çoğunun sera gazı emisyonlarının önemli bölümünden sorumlu olmadığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Tropik bölgelerde yaşayan birçok işçi, öğleden sonra havanın çok sıcak olması sebebiyle çalışmalarına ara veriyor. Bu sebeple yaşanan iş kayıpları, iş gücünün yaklaşık yüzde 30'unun sabahın erken saatlerine taşınmasıyla geri kazanılabilir nitelikte. Ancak küresel ortalama sıcaklıklarda kaydedilecek her bir derecelik ek ısınma, günün en serin saat dilimlerinde dahi dış mekanlarda yürütülen iş kolları için hızla fazlasıyla sıcak hale gelmesi sebebiyle, işçilerin bu çalışma koşullarına uyum sağlama kapasitelerini hızla azaltıyor. Sıcaklıklar arttıkça iş gücü verimliliğindeki düşüş katlanarak artıyor."
Duke Üniversitesi araştırmacıları öncülüğünde gerçekleştirilen ve Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, insan vücudunun dayanabileceği ısı ve nem kombinasyonlarının fizyolojik sınırları bulunuyor.
İklim değişikliği nedeniyle ısı ve nem seviyelerinin yükselmesi sonucunda açık havada gerçekleştirilen işler için serin saatler azalıyor.
Araştırmada verilen örneklere göre, 12 saatlik bir iş gününde kaybedilen iş gücü saati son 42 yılda her 1 derecelik sıcaklık artışı için 101 milyar saat olarak hesaplanırken, küresel ısınmanın artarak 2 dereceyi aşmasıyla her bir derece için 197 milyar saatlik iş kaybı oluşacağı hesaplanıyor.
Dünya genelinde şu anda işçilerin maruz kaldığı sıcaklık koşulları her yıl yaklaşık 280-311 milyar dolar arasında kayıp yaşanmasına neden oluyor.
Küresel ısınmanın 2 dereceyi aşması durumunda ise iş gücü üretkenliğindeki düşüş nedeniyle oluşacak ekonomik kaybın 1,6 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
En fazla kayıp yaşanacak 14 ülke
Bu durumdan en olumsuz etkilenecek kesimlerin Asya, Orta Doğu, Afrika ve Batı Pasifik'te yer alan tropikal bölgelerdeki işçiler olacağı öngörülürken, Bangladeş, Tayland, Gambiya, Senegal, Kamboçya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Bruney, Gana, Togo, Benin, Sri Lanka ve Nauru, kişi başına en fazla ekonomik kayıp yaşanacak 14 ülke olarak öne çıkıyor.
Duke Üniversitesi Nicholas Çevre Okuku İklim Değişikliği Araştırmacısı ve makalenin baş yazarı Luke Parsons, değerlendirmesinde, mevcut ve gelecekte yaşanacak iş gücü kayıplarından en çok etkilenen ülke ve insanlarının çoğunun sera gazı emisyonlarının önemli bölümünden sorumlu olmadığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Tropik bölgelerde yaşayan birçok işçi, öğleden sonra havanın çok sıcak olması sebebiyle çalışmalarına ara veriyor. Bu sebeple yaşanan iş kayıpları, iş gücünün yaklaşık yüzde 30'unun sabahın erken saatlerine taşınmasıyla geri kazanılabilir nitelikte. Ancak küresel ortalama sıcaklıklarda kaydedilecek her bir derecelik ek ısınma, günün en serin saat dilimlerinde dahi dış mekanlarda yürütülen iş kolları için hızla fazlasıyla sıcak hale gelmesi sebebiyle, işçilerin bu çalışma koşullarına uyum sağlama kapasitelerini hızla azaltıyor. Sıcaklıklar arttıkça iş gücü verimliliğindeki düşüş katlanarak artıyor."