Yeni tip koronavirüs salgınının (Kovid-19) başladığı dönemde talep patlamasıyla karşı karşıya kalan karavan sektörü, artan üretici sayısına karşın taleplere yetişmekte zorlanıyor. Fiyatlar ise 150 bin liradan başlıyor.
Salgınla bilirlikte tüketici tercihi değişikliği yaşayan sektörlerin başında turizm geliyor. Doğaya dönüş ve mavi turlara ilgi artarken çadır, kamp ve karavan turizminde yoğunluk yaşanıyor.
Tatilcilerin "sakinlik" ve "çabuk ulaşabilirlik" arayışıyla tercih ettiği karavanda üretici sayısı da taleple doğru orantılı olarak artıyor. Üretim kapasitesi artan sektör, yüksek talebi karşılamakta yetersiz kalıyor.
Durum böyle olunca bugün verilen siparişler en erken 3 ay sonra teslim edilebiliyor.
İzmir'de karavan üreten bir firmanın Genel Müdürü Atilla Savaşçı, AA muhabirine, yaklaşık 2 yıldır karavana sürekli artan bir ilgi olduğunu söyledi.
Karavanın herkesin hayallerini süslediğine işaret eden Savaşçı, "Siparişlerimiz oldukça yoğun. Motokaravan için yaklaşık 3,5-4 aylık, çekme karavanlara ise 45-60 gün sonraya sıra veriyoruz" dedi.
Üretimde bir çok malzemenin ithal olduğuna değinen Savaşçı, bunun yerlileştirmesi konusunda da sektörün çabaları olduğunu aktardı.
Savaşçı, "Emeklisinden, yeni evlenenine, yalnız yaşayandan ailelere her kesimden yoğun bir ilgi var. Fiyatlar ise 150 bin liradan başlıyor." ifadelerini kullandı.
Karavanda en büyük sorunlarından birinin park yeri olduğunu aktaran Savaşçı, son zamanlarda bu anlamda girişimler olduğunu belirtti.
Sektörde ciddi bir ihracat hazırlığı olduğuna da vurgu yapan Savaşçı, "İhracat ayağımızı da güçlendiriyoruz. Kıbrıs ile görüşmelerimiz devam ediyor. Amacımız ihracatı da geliştirmek." diye konuştu.
Karavan üreten bir başka firmanın kurucusu Zafer Urundaş da geçen seneye göre satışların daha iyi olduğunu söyledi.
Salgınla birlikte karavan yapımında kullanılan araçların yurt dışından gelmekte zorlandığına değinen Urundaş, "Durum böyle olunca ikinci el piyasası gereğinde fazla yükseliyor. Hatta araç da bulamıyoruz." dedi.
Artan taleple birlikte üretici sayısının da arttığını vurgulayan Urundaş, şunları kaydetti:
"Türkiye, Avrupa'nın karavan üssü olabilir. Sektörün yaptığı karavanlar yurt dışına gidiyor. Araç firmaları bize gönderiyor, biz burada karavana dönüştürüp onlara veriyoruz. Çünkü Avrupalı istediği ürünü bize yaptırabiliyor. Biz paket olarak değil butik olarak hizmet veriyoruz."
Urundaş, yetişmiş eleman bulmakta zorlandığını belirterek, bu konuda teknik liselerde adımlar atıldığını ifade etti.
Urundaş, "Biri gelse ve 'Karavan istiyorum' dese en erken nisan veya mayıs diyeceğiz. O zamana kadar doluyuz. Sektörün geneli böyle." dedi.
Bir çok imalatçının ihracat yapmaya da başladığını dile getiren Urundaş, "Çok daha makul fiyattan, çok fazla ürün çeşidi sunabiliyoruz. Bu da bizi ihracatta öne çıkıyor. Bu konuda destek alırsak ciddi miktarda dövizi Türkiye'ye kazandırabiliriz." diye konuştu.
Salgınla bilirlikte tüketici tercihi değişikliği yaşayan sektörlerin başında turizm geliyor. Doğaya dönüş ve mavi turlara ilgi artarken çadır, kamp ve karavan turizminde yoğunluk yaşanıyor.
Tatilcilerin "sakinlik" ve "çabuk ulaşabilirlik" arayışıyla tercih ettiği karavanda üretici sayısı da taleple doğru orantılı olarak artıyor. Üretim kapasitesi artan sektör, yüksek talebi karşılamakta yetersiz kalıyor.
Durum böyle olunca bugün verilen siparişler en erken 3 ay sonra teslim edilebiliyor.
"Motokaravan için 3,5-4 aylık, çekme karavanlara ise 45-60 gün sonraya sıra veriyoruz"
İzmir'de karavan üreten bir firmanın Genel Müdürü Atilla Savaşçı, AA muhabirine, yaklaşık 2 yıldır karavana sürekli artan bir ilgi olduğunu söyledi.
Karavanın herkesin hayallerini süslediğine işaret eden Savaşçı, "Siparişlerimiz oldukça yoğun. Motokaravan için yaklaşık 3,5-4 aylık, çekme karavanlara ise 45-60 gün sonraya sıra veriyoruz" dedi.
Üretimde bir çok malzemenin ithal olduğuna değinen Savaşçı, bunun yerlileştirmesi konusunda da sektörün çabaları olduğunu aktardı.
Savaşçı, "Emeklisinden, yeni evlenenine, yalnız yaşayandan ailelere her kesimden yoğun bir ilgi var. Fiyatlar ise 150 bin liradan başlıyor." ifadelerini kullandı.
Karavanda en büyük sorunlarından birinin park yeri olduğunu aktaran Savaşçı, son zamanlarda bu anlamda girişimler olduğunu belirtti.
Sektörde ciddi bir ihracat hazırlığı olduğuna da vurgu yapan Savaşçı, "İhracat ayağımızı da güçlendiriyoruz. Kıbrıs ile görüşmelerimiz devam ediyor. Amacımız ihracatı da geliştirmek." diye konuştu.
"Türkiye, Avrupa'nın karavan üssü olabilir"
Karavan üreten bir başka firmanın kurucusu Zafer Urundaş da geçen seneye göre satışların daha iyi olduğunu söyledi.
Salgınla birlikte karavan yapımında kullanılan araçların yurt dışından gelmekte zorlandığına değinen Urundaş, "Durum böyle olunca ikinci el piyasası gereğinde fazla yükseliyor. Hatta araç da bulamıyoruz." dedi.
Artan taleple birlikte üretici sayısının da arttığını vurgulayan Urundaş, şunları kaydetti:
"Türkiye, Avrupa'nın karavan üssü olabilir. Sektörün yaptığı karavanlar yurt dışına gidiyor. Araç firmaları bize gönderiyor, biz burada karavana dönüştürüp onlara veriyoruz. Çünkü Avrupalı istediği ürünü bize yaptırabiliyor. Biz paket olarak değil butik olarak hizmet veriyoruz."
Urundaş, yetişmiş eleman bulmakta zorlandığını belirterek, bu konuda teknik liselerde adımlar atıldığını ifade etti.
Urundaş, "Biri gelse ve 'Karavan istiyorum' dese en erken nisan veya mayıs diyeceğiz. O zamana kadar doluyuz. Sektörün geneli böyle." dedi.
Bir çok imalatçının ihracat yapmaya da başladığını dile getiren Urundaş, "Çok daha makul fiyattan, çok fazla ürün çeşidi sunabiliyoruz. Bu da bizi ihracatta öne çıkıyor. Bu konuda destek alırsak ciddi miktarda dövizi Türkiye'ye kazandırabiliriz." diye konuştu.
