FATOŞ BOZKUŞ
[email protected]
Ancak bu alanda da A plus hizmet veren merkezler var ve aylık ücretleri 15 bin TL’ye kadar çıkıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşam süreleri uzuyor. 1935’te bir kişinin 45-50 yaş aralığında yaşam süresi varken, 2016’da bu rakam 77’ye ulaştı. Çekirdek aileye dönüş, geniş aile sayısının azalması, kadınların çalışma hayatına katılması, konutların küçülmesi ve daha da önemlisi yaşlanmayla birlikte sağlığın bozulması yaşlıların evde bakımını güçleştiriyor.
Bu durumda da yaşlılar aile ortamından farklı kurumlara yerleştiriliyor ya da kendileri bunu tercih ediyor. Özellikle son yıllarda büyük kentlerde yaşlı bireylere yönelik bu tarz merkezlere ihtiyaç iyiden iyiye arttı. Türkiye’de bugün yatılı bakım huzurevlerinin sayısı toplamda 409. Bunlara Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na, azınlıklara, belediyelere, dernek ve vakıflara bağlı olanlar da dahil. Bu huzurevlerinin 171 tanesi ise özel huzurevi...
Özellikle son dört yılda özel huzurevi sayısında ciddi bir artış söz konusu. 2012 yılında özel huzurevi sayısı 119 iken, 2013 sonrasında açılan huzur evleriyle birlikte bu sayı 171’e çıktı. Önümüzdeki yıllarda bu sayının da hızla artması bekleniyor. Zira bu alanda var olan oyuncuların şubeleşme planlarının yanında sektör yeni yatırımcıları da çekiyor.
SAYI ARTACAK
Türkiye’de toplam yaşlı sayısı şu anda nüfusun yüzde 12’si civarında. Bunların yüzde 3,69’u 60-64 yaş arasında, yüzde 8’i ise 65 yaşının üstünde. Sayıları 9 milyona yakın olan yaşlıların şu anda sadece 25 bine yakını huzur evlerinde kalıyor. Huzurevlerine girmek için sırada bekleyen yaşlı sayısı ise Aille ve Sosyal Politikalar Bakanlığı rakamlarına göre 8 bin civarında bulunuyor.
Yapılan tahminlere göre 65 yaş üstü nüfusun oranı 2023 yılında yüzde 10,2’ye, 2050’de yüzde 20,8’e, 2075’te ise yüzde 27,7’ye çıkacak. Bu artış doğrusal olarak bakıma ihtiyacı olan yaşlı sayısını da artıracak. Aynı zamanda, büyük şehirlerdeki çalışma hayatı, trafik ve benzeri nedenlerle aile içi bakımın yerini iyiden iyiye profesyonel destek arayışına bırakmaya başlayacağı da öngörülüyor.
Dahası bugün bile bazı yaşlı bireylerin, ev kirası ödemek yerine bu tip merkezlerde yaşamayı tercih ettiği de görülüyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bakım merkezleri, huzurevleri ve hastaneler ile farklı ihtiyaçları karşılayan bir ekosistemin oluşacağını söylemek hiç de yanlış olmaz.
ÖZELLER ŞUBELEŞİYOR
Bu nedenle ilk şubelerini 1990’lı yıllarda açan pek çok huzurevi zaman içinde şube sayısını artırdı. Özel huzurevi ve yaşlı bakım merkezleri içinde en çok şubeye sahip kurum Nezih Huzurevi. Şu anda kurumun beş merkezi bulunuyor. Doğa, A-Dore, İkinci Bahar, Suadiye ve Aşiyan İstanbul’da şubeleşen kurumlar arasında. Ankara’da ve İzmir’de de hızla şubeleşen kurumlar mevcut.
Şubeleşen kurumlardan biri olan Buket Huzurevi’ni 1999 yılında doktor eşi ile birlikte açan Suat Öztürk, 2007 ve 2015 yıllarında da birer şube açtı. Türkiye’de özel yaşlı ve hasta bakım evlerindeki yaşlı bireylerin yüzde 20’sinin sağlıklı yüzde 80’inin hasta olduğunu söyleyen Öztürk, şu anda açılan merkezlerde ağırlıklı olarak hasta olan yaşlıların kaldığını belirtiyor.
Aile ve Sosyal PolitikalarBakanlığı’nın bakım hizmeti alan engelliler için özel bakım merkezlerine her ay net iki aylık asgari ücret ile KDV toplamı tutarında ödeme yapmaya başladığını söyleyen Öztürk, bazı merkezlerin bu kişileri almak için özel bakım evleri kurduğunun da altını çiziyor.
ANADOLU'DA DA AÇILIYOR
Özel huzurevi ve yaşlı bakım merkezlerinin sadece üç büyük şehirde olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Adana, Aydın, Balıkesir, Kırşehir, Kayseri, Mersin, Muğla, Samsun ve Tokat’ta da yeni açılan özel huzurevleri bulunuyor.
Özel huzurevlerininin ortalama aylık ücretleri genelde bin 500 TL ile 5 bin TL arasında değişiyor. Merkezin bulunduğu yer ve verilen hizmet ücretifarklılaştırıyor. Son yıllarda A plus hizmet veren lüks özel huzurevleri de açılmaya başladı. Hastane hizmeti de veren bu merkezlerin aylık ücretleri ise 15 bin TL civarında bulunuyor.
YENİ YATIRIMCILAR
Sektöre 90’lı yıllarda girmiş olanlar gibi bu alana yeni giren yatırımcılar da var. Örneğin Acıbadem Sağlık Grubu da Acıbadem Mobil Sağlık ile bu alana yatırım yaptı. Acıbadem Mobil Sağlık Genel Müdürü Rasim Topuz, Koşuyolu’nda hizmet vermekte olan bir bakım merkezine yatırım yaparak bu işe girdiklerini anlatıyor. Topuz ifade etmese de bu merkezin önceki sahibinin Ezacıbaşı Holding olduğunu söyleyelim. Sonrasında Avrupa Yakası’nda Bakırköy’de ikinci merkezini açan şirketin şu anda
Alife markasıyla iki hasta ve yaşlı bakım merkezi bulunuyor. Kişiselleştirilmiş bakım ve rehabilitasyon planları hazırladıklarını söyleyen Topuz, önümüzdeki beş yıl içerisinde merkezlerin sayısını farklı lokasyonlarda artırmayı planladıklarının da altını çiziyor.
3,5 yıl önce bu alana yatırım yapan Hayriye Sungur ise yeni girişimcilerden biri. 3 milyon lira açılış maliyetiyle Ankara’da Ihlamur Konağı Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi’ni kuran Sungur, geçen yıl şube-leşme kararı aldı. Pekçok şehirden talep geldiğini söyleyen Sungur, bu anlamda fizibilite çalışmalarına başladıklarını anlatıyor. İstanbul’da bir şube açılışı planlayan Sungur, var olan merkezde olduğu gibi yeni şubede de hem yaşlı hem de yaşa bağlı gelişen bakım hastalarına hizmet vereceklerinin altını çiziyor.