Globaldeki riskten kaçma eğilimi, ABD tahvilleri ile dolardaki yükselişle birlikte piyasalarda dalgalı seyir izleniyor. Bu süreçte borsa, dolar, faiz ile altına yönelik beklentileri ve uzmanların portföy önerilerini sorduk. Yakın vadede hisse ve TL mevduat ağırlıklı portföy öne çıkıyor.
GÖZDE YENİOVA SAYLAK gyeniova@ekonomist.com.tr
CEREN ORAL BALABAN coral@ekonomist.com.tr
Tüksek tahvil faizleri nedeniyle küresel risk iştahındaki daralma piyasaları şekillendiriyor. Aşılamaların yoğunluğu ve teşvik paketi beklentileri ise iyimserliğin destek noktalarını oluşturuyor. Küresel gelişmeler bu yönde seyrederken, içeride de enflasyon oranları ile faiz kararı yol haritasında belirleyici oluyor.
Borsa İstanbul 1.550'nin üzerini test ederken, ABD tahvil faizlerindeki yukarı eğilim ve bunun gelişmekte olan ülke (GOÜ) para birimlerine negatif etkileri TL'ye de yansıyor. Teknik açıdan 7,40 seviyesinin üzerindeki bölge riskli bulunuyor.
Gösterge faizde yüzde 15 seviyesi korunurken, altının ons fiyatı 1.700 sınırında. Bu gelişmeler doğrultusunda portföylerin nasıl şekillendirilmesi gerektiğini uzmanlara sorduk. Hisse ve TL mevduatın ağırlığı korunurken, dolar ve altın da öneriler arasında yer alıyor.
Küresel ekonomilerde normalleşme beklentileriyle hisse piyasasında yükseliş eğilimi korunabilir. Yatırım Finansman Genel Müdürü Ömer Eryılmaz, dengeli risk profilinde ve uzun vadede birikim oluşturma stratejisiyle hareket eden yatırımcı profili için BİST'e görece pozitif ayrışacağına ve beklenti setinden fayda sağlayacağına inandığı şirketlerden oluşan hisse porsiyonu önermeye devam ediyor.
Eryılmaz'a göre, görece daha düşük risk grubundaki ve muhafazakâr profildeki yatırımcılar hisse oranını azaltabilir. Ömer Eryılmaz, "Yüksek risk profilindeki agresif stratejilerle hareket eden yatırımcılar ise uzun vadeli hedefleriyle yüksek getiri potansiyeli sunan hisselerden oluşmak üzere portföyünde yüksek oranda hisse taşıyabilir" diyor.
İkon Menkul Genel Müdürü Engin Kuru; CDS priminin düşük kalması, güven adımlarının ve yükselişin düzeltme yaparak sürmesi gibi nedenlerle dikkatli olmakla birlikte hisse piyasalarına bir miktar daha şans verilebileceği yorumunu yapıyor.
Kuru'ya göre, TL'nin değerlenmesinin olası düzeltmelerinden faydalanabileceği düşüncesiyle yıl ortasına yaklaştıkça döviz ve altın ağırlığı artırılabilir. Engin Kuru; mevduat faizinin enflasyondan korunacak şekilde yeterli olabileceğini, tasarrufların bir kısmının risksiz mevduatta değerlendirilebileceğini de kaydediyor.
Dolar/TL'de 7,40 üzerinde yukarı hareket sürüyor. Beklentilere göre, ABD tahvil faizlerinin yükselişe devam etmesi ya da bu yönde kaygıların sürmesi, TL'nin bir süre zayıf kalmasına neden olabilir. Bu doğrultuda, dolar/TL'nin ilk çeyrek sonunda 7,25-7,50'de olabileceği beklentisi bulunuyor.
GCM Yatırım Genel Müdürü Alper Nergiz, TCMB'nin sıkı para politikası hamleleri ve sözlü yönlendirmeleriyle TL'nin ilk çeyrekte 7,00 psikolojik seviyesinin altına kadar gerilediğine dikkat çekiyor. Ancak Nergiz'e göre,
ABD ekonomisinden enflasyon temasının satın alınması ve tahvil faizlerinde sert yukarı yönlü hareketlerin gerçekleşmesi, son günlerde döviz kurlarında sınırlı da olsa negatif hareketlere neden oldu.
Ziraat Yatırım Genel Müdürü Uğur Boğday, merkez bankalarından uzun vadeli faizlerin yükselmesini engelleyecek bazı aksiyonların alınabileceğine yönelik sinyallerin gelmesi ve faizlerdeki yükselişin ekonomilerdeki toparlanmayı içermesi nedeniyle bu hareketin kalıcı olmayacağını düşünüyor.
Boğday, "TCMB sıkı duruşunu korurken, dolar /TL'de yukarı yönlü yükselişler sınırlı kalabilir. Yüksek carry fırsatı sunması açısından da yabancılar TL'de pozisyonlar açmaya devam edebilir" diyor.
Dolar/TL'de yılsonu için 8,00, yıllık ortalama için 7,60 civarında beklentisi olan Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık ise bunu TCMB'nin mevcut sıkı para politikasını korumasına ve ABD'de enflasyonun beklentilerin üzerine çıkmasıyla küresel risk iştahında ani bozulma olmamasına dayandırıyor.
Ayışık, "İkinci çeyrekten itibaren jeopolitik riskler kaynaklı ve/veya global risk iştahına bağlı dalgalanmalar görülebilir" diyor.
Doların güçlenmesi ve uzun vadeli faizlerdeki yükseliş BİST'i de etkiliyor. Uzmanların çoğu, ilk çeyrek sonunda BİST-100'ün 1.600-1.700'ü göreceğini tahmin etse de 1.500-1.600 bandı da öngörülüyor. İkon Menkul'den Engin Kuru, son dönemdeki gerilemenin ardından gelen toparlamayla BİST'in dik açılı trend açısının düzeldiğine değiniyor.
Kuru'ya göre, güven adımlarının ve yurtdışı borsalardaki yükselişin 2021'in yarısına kadar sürmesi senaryosuyla BİST'te 1.700 olmasa da 1.670'ler görülebilir. Prim Menkul Yönetim Kurulu Üyesi Tunç Kertmen ise piyasa göreceli ucuz olsa da yurtdışı piyasaların pahalılığına dikkat çekiyor. Yurtdışı borsalardaki olası düşüşlerin BİST'i de etkileyebileceğinden dikkatli olunması uyarısında bulunan Kertmen, mart sonu için 1.500-1600'ü işaret ediyor.
Yüzde 15'lerde olan gösterge faizde mart sonu için yüzde 13-14'lere gevşeme de yüzde 16-17'lere tırmanış da tahminler arasında yer alıyor. GCM Yatırım'dan Alper Nergiz, 2021'de enflasyonla mücadelede sıkı para politikası temasına devam edeceğini belirten TCMB'nin hedeflerine ulaşmasının piyasalar için önemine dikkat çekiyor.
Nergiz, "TCMB faiz artırım döngüsünde sona yaklaştı. Bu noktadan sonra faiz indirimlerine ne zaman başlayacağını konuşacağımız döneme girilecek" diyor. İlk çeyrekte yıllık enflasyonda düşüş beklenmediğinden yüzde 17 ola politika faizinin süreceğini düşünen Alper Nergiz, gösterge faiz için yüzde 16-17'yi işaret ediyor.
Gedik Yatırım'dan Metin Ayı-şık; TCMB'nin enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşunun korunacağını vurguluyor.
TCMB'nin yılın ikinci yarısına kadar politika faizini mevcutta tutmasını bekleyen Ayışık, "TL'deki istikrar korunursa, TÜFE enflasyonundaki gerilemeye paralel muhtemelen temmuzdan itibaren faiz indirim süreci başlatılabilir" diyor.
İlk çeyrek sonu için gösterge faizde yüzde 16-17'yi öngören Metin Ayışık, politika faizinin ancak yılsonu itibarıyla yüzde 12,5-13'lere çekilebileceği tahmininde de bulunuyor.
2020'ye 293 TL'den başlayan gram altın, 7 Kasım 2020'de 535 TL ile rekorunu görse de yılı 454 TL'den kapattı. Şubatta ise 397 TL'lere kadar geriledi. Gram altına dair mart ayı sonu beklentileri, 380-440 TL'lik geniş bir bantta bulunuyor.
Yatırım Finansman'dan Ömer Eryılmaz, dolar bazlı faizlerde artış, reel getirilerin hızlı yükselmesi, aşılamaların yaygınlaşmasıyla pandeminin küresel seyrine dair endişelerin hafiflemesinin altına talebin azalmasına ve ons altın fiyatlarında gevşemeye neden olduğuna dikkat çekiyor.
Dolar/TL'de çok sert yükseliş olmadığı sürece gram altında ons altın fiyatlamasının daha baskın olmasını bekleyen Eryılmaz, gram altında 380-400 TL'yi olası görüyor.
Tahvil faizindeki yükseliş değerli madeni baskılıyor. Ziraat Yatırım'dan Uğur Boğday, ons altında düzeltmenin sonuna gelindiğini, değerli madenin 1.700'lerde taban oluşturarak yükselişe geçebileceğini öngörüyor.
Ancak dolar/ TL'deki 6,757,00 bandındaki beklentisine göre gram altında olası yükselişin sınırlı kalabileceğini söyleyen Boğday, gram altının ilk çeyreği 420-440 arasında tamamlamasını bekliyor.
"Son beş yılda ekonomi ve para politikası yönetimine karşı oluşmuş ciddi bir güvensizlik var. Bunun en bariz yansımasını dolarizasyonda görüyoruz. Bu güvensizliği aşmak için yeni ekonomi yönetimi ciddi çaba içinde.
Bu güven sağlandıkça finans piyasalarının önü de açılacak. TL tahvil ve bonoya yabancı girişi başladı ama borsaya henüz ciddi ve devamlı giriş görmedik. Çünkü hisse yatırımcısı daha uzun vadeli bakıyor ve henüz tam ikna olmuş değil. 2021'i Türkiye açısından kredibilite kazanma yılı olarak görüyorum.
Güven arttıkça BİST'e yabancı girişi başlayacak ve BİST-100, yıl sonu tahminimiz olan 1.950'ye doğru hareketlenecek. Portföyümüzde hisseye yüzde 45 pay ayırıyoruz. Küçük hisselerde bilinçli ve bilinçsiz spekülasyon ile fiyatı aşırı şişmiş pek çok hisse senedi var. Buna dikkat edilmeli."
GÖZDE YENİOVA SAYLAK gyeniova@ekonomist.com.tr
CEREN ORAL BALABAN coral@ekonomist.com.tr
Tüksek tahvil faizleri nedeniyle küresel risk iştahındaki daralma piyasaları şekillendiriyor. Aşılamaların yoğunluğu ve teşvik paketi beklentileri ise iyimserliğin destek noktalarını oluşturuyor. Küresel gelişmeler bu yönde seyrederken, içeride de enflasyon oranları ile faiz kararı yol haritasında belirleyici oluyor.
Gösterge faizde yüzde 15 seviyesi korunurken, altının ons fiyatı 1.700 sınırında. Bu gelişmeler doğrultusunda portföylerin nasıl şekillendirilmesi gerektiğini uzmanlara sorduk. Hisse ve TL mevduatın ağırlığı korunurken, dolar ve altın da öneriler arasında yer alıyor.
HİSSEYE ŞANS VERİLEBİLİR
Küresel ekonomilerde normalleşme beklentileriyle hisse piyasasında yükseliş eğilimi korunabilir. Yatırım Finansman Genel Müdürü Ömer Eryılmaz, dengeli risk profilinde ve uzun vadede birikim oluşturma stratejisiyle hareket eden yatırımcı profili için BİST'e görece pozitif ayrışacağına ve beklenti setinden fayda sağlayacağına inandığı şirketlerden oluşan hisse porsiyonu önermeye devam ediyor.
Eryılmaz'a göre, görece daha düşük risk grubundaki ve muhafazakâr profildeki yatırımcılar hisse oranını azaltabilir. Ömer Eryılmaz, "Yüksek risk profilindeki agresif stratejilerle hareket eden yatırımcılar ise uzun vadeli hedefleriyle yüksek getiri potansiyeli sunan hisselerden oluşmak üzere portföyünde yüksek oranda hisse taşıyabilir" diyor.
İkon Menkul Genel Müdürü Engin Kuru; CDS priminin düşük kalması, güven adımlarının ve yükselişin düzeltme yaparak sürmesi gibi nedenlerle dikkatli olmakla birlikte hisse piyasalarına bir miktar daha şans verilebileceği yorumunu yapıyor.
Kuru'ya göre, TL'nin değerlenmesinin olası düzeltmelerinden faydalanabileceği düşüncesiyle yıl ortasına yaklaştıkça döviz ve altın ağırlığı artırılabilir. Engin Kuru; mevduat faizinin enflasyondan korunacak şekilde yeterli olabileceğini, tasarrufların bir kısmının risksiz mevduatta değerlendirilebileceğini de kaydediyor.
DOLARDA YUKARI HAREKET SÜRER Mİ?
Dolar/TL'de 7,40 üzerinde yukarı hareket sürüyor. Beklentilere göre, ABD tahvil faizlerinin yükselişe devam etmesi ya da bu yönde kaygıların sürmesi, TL'nin bir süre zayıf kalmasına neden olabilir. Bu doğrultuda, dolar/TL'nin ilk çeyrek sonunda 7,25-7,50'de olabileceği beklentisi bulunuyor.
GCM Yatırım Genel Müdürü Alper Nergiz, TCMB'nin sıkı para politikası hamleleri ve sözlü yönlendirmeleriyle TL'nin ilk çeyrekte 7,00 psikolojik seviyesinin altına kadar gerilediğine dikkat çekiyor. Ancak Nergiz'e göre,
ABD ekonomisinden enflasyon temasının satın alınması ve tahvil faizlerinde sert yukarı yönlü hareketlerin gerçekleşmesi, son günlerde döviz kurlarında sınırlı da olsa negatif hareketlere neden oldu.
Ziraat Yatırım Genel Müdürü Uğur Boğday, merkez bankalarından uzun vadeli faizlerin yükselmesini engelleyecek bazı aksiyonların alınabileceğine yönelik sinyallerin gelmesi ve faizlerdeki yükselişin ekonomilerdeki toparlanmayı içermesi nedeniyle bu hareketin kalıcı olmayacağını düşünüyor.
Boğday, "TCMB sıkı duruşunu korurken, dolar /TL'de yukarı yönlü yükselişler sınırlı kalabilir. Yüksek carry fırsatı sunması açısından da yabancılar TL'de pozisyonlar açmaya devam edebilir" diyor.
Dolar/TL'de yılsonu için 8,00, yıllık ortalama için 7,60 civarında beklentisi olan Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık ise bunu TCMB'nin mevcut sıkı para politikasını korumasına ve ABD'de enflasyonun beklentilerin üzerine çıkmasıyla küresel risk iştahında ani bozulma olmamasına dayandırıyor.
Ayışık, "İkinci çeyrekten itibaren jeopolitik riskler kaynaklı ve/veya global risk iştahına bağlı dalgalanmalar görülebilir" diyor.
BORSADA POTANSİYEL VAR MI?
Doların güçlenmesi ve uzun vadeli faizlerdeki yükseliş BİST'i de etkiliyor. Uzmanların çoğu, ilk çeyrek sonunda BİST-100'ün 1.600-1.700'ü göreceğini tahmin etse de 1.500-1.600 bandı da öngörülüyor. İkon Menkul'den Engin Kuru, son dönemdeki gerilemenin ardından gelen toparlamayla BİST'in dik açılı trend açısının düzeldiğine değiniyor.
Kuru'ya göre, güven adımlarının ve yurtdışı borsalardaki yükselişin 2021'in yarısına kadar sürmesi senaryosuyla BİST'te 1.700 olmasa da 1.670'ler görülebilir. Prim Menkul Yönetim Kurulu Üyesi Tunç Kertmen ise piyasa göreceli ucuz olsa da yurtdışı piyasaların pahalılığına dikkat çekiyor. Yurtdışı borsalardaki olası düşüşlerin BİST'i de etkileyebileceğinden dikkatli olunması uyarısında bulunan Kertmen, mart sonu için 1.500-1600'ü işaret ediyor.
FAİZ İNDİRİMİ TEMMUZDAN SONRA
Yüzde 15'lerde olan gösterge faizde mart sonu için yüzde 13-14'lere gevşeme de yüzde 16-17'lere tırmanış da tahminler arasında yer alıyor. GCM Yatırım'dan Alper Nergiz, 2021'de enflasyonla mücadelede sıkı para politikası temasına devam edeceğini belirten TCMB'nin hedeflerine ulaşmasının piyasalar için önemine dikkat çekiyor.
Nergiz, "TCMB faiz artırım döngüsünde sona yaklaştı. Bu noktadan sonra faiz indirimlerine ne zaman başlayacağını konuşacağımız döneme girilecek" diyor. İlk çeyrekte yıllık enflasyonda düşüş beklenmediğinden yüzde 17 ola politika faizinin süreceğini düşünen Alper Nergiz, gösterge faiz için yüzde 16-17'yi işaret ediyor.
Gedik Yatırım'dan Metin Ayı-şık; TCMB'nin enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşunun korunacağını vurguluyor.
TCMB'nin yılın ikinci yarısına kadar politika faizini mevcutta tutmasını bekleyen Ayışık, "TL'deki istikrar korunursa, TÜFE enflasyonundaki gerilemeye paralel muhtemelen temmuzdan itibaren faiz indirim süreci başlatılabilir" diyor.
İlk çeyrek sonu için gösterge faizde yüzde 16-17'yi öngören Metin Ayışık, politika faizinin ancak yılsonu itibarıyla yüzde 12,5-13'lere çekilebileceği tahmininde de bulunuyor.
ALTINDA BASKI SÜRÜYOR
2020'ye 293 TL'den başlayan gram altın, 7 Kasım 2020'de 535 TL ile rekorunu görse de yılı 454 TL'den kapattı. Şubatta ise 397 TL'lere kadar geriledi. Gram altına dair mart ayı sonu beklentileri, 380-440 TL'lik geniş bir bantta bulunuyor.
Yatırım Finansman'dan Ömer Eryılmaz, dolar bazlı faizlerde artış, reel getirilerin hızlı yükselmesi, aşılamaların yaygınlaşmasıyla pandeminin küresel seyrine dair endişelerin hafiflemesinin altına talebin azalmasına ve ons altın fiyatlarında gevşemeye neden olduğuna dikkat çekiyor.
Dolar/TL'de çok sert yükseliş olmadığı sürece gram altında ons altın fiyatlamasının daha baskın olmasını bekleyen Eryılmaz, gram altında 380-400 TL'yi olası görüyor.
Tahvil faizindeki yükseliş değerli madeni baskılıyor. Ziraat Yatırım'dan Uğur Boğday, ons altında düzeltmenin sonuna gelindiğini, değerli madenin 1.700'lerde taban oluşturarak yükselişe geçebileceğini öngörüyor.
Ancak dolar/ TL'deki 6,757,00 bandındaki beklentisine göre gram altında olası yükselişin sınırlı kalabileceğini söyleyen Boğday, gram altının ilk çeyreği 420-440 arasında tamamlamasını bekliyor.
MEHMET GERZ ATA PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ "PORTFÖYÜMÜZDE HİSSEYE YÜZDE 45 PAY AYIRIYORUZ"
"Son beş yılda ekonomi ve para politikası yönetimine karşı oluşmuş ciddi bir güvensizlik var. Bunun en bariz yansımasını dolarizasyonda görüyoruz. Bu güvensizliği aşmak için yeni ekonomi yönetimi ciddi çaba içinde.
Bu güven sağlandıkça finans piyasalarının önü de açılacak. TL tahvil ve bonoya yabancı girişi başladı ama borsaya henüz ciddi ve devamlı giriş görmedik. Çünkü hisse yatırımcısı daha uzun vadeli bakıyor ve henüz tam ikna olmuş değil. 2021'i Türkiye açısından kredibilite kazanma yılı olarak görüyorum.
Güven arttıkça BİST'e yabancı girişi başlayacak ve BİST-100, yıl sonu tahminimiz olan 1.950'ye doğru hareketlenecek. Portföyümüzde hisseye yüzde 45 pay ayırıyoruz. Küçük hisselerde bilinçli ve bilinçsiz spekülasyon ile fiyatı aşırı şişmiş pek çok hisse senedi var. Buna dikkat edilmeli."