DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
2018 sonu enflasyon beklentisi yüzde 19,6'dan yüzde 24,2'ye çıkarken, 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 14,5'ten yüzde 17'ye, 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 11,4'ten yüzde 12,7'ye yükseldi.
Daha uzun vadeli enflasyon beklentilerinde de bozulma sürüyor. Enflasyon beklentilerinde bahar aylarından beri bozulma var.
Döviz kurlarında bu dönemde başlayan artış gerçekleşen enflasyonu yükseltirken enflasyonist beklentileri de bozmaya başladı. Kurlarda ağustos ayında yaşanan sıçrama ise işleri iyice berbat etti.
Bu hafta Para Politikası Kurulu'nun (PPK) toplantısı var. Dergimizin "Giriş" haberinde okuyacağınız gibi, bu toplantıdan nasıl bir karar çıkması gerektiği konusunda uzmanlar bölünmüş durumda.
Bazıları yeni bir faiz artışı tavsiye ederken, büyümedeki zayıflamaya bakan bazıları ise buna karşı çıkıyor.
Bana kalırsa, enflasyon beklentilerinde bozulmanın devam ettiği bir dönemde faizin arttırılması şart. Dışa açık ekonomilerde genişletici para politikalarının daraltıcı, daraltıcı para politikalarının genişlemeci etkileri olabiliyor.
Bu ortamda faizin sabit tutulması, kurlardaki düşüşü durdurarak ve hatta yeniden yükselterek ekonomide daraltıcı etkilere yol açabilir.
Faiz oranlarının arttırılması ise kurları biraz daha aşağıya çekerek ekonomiye daha çok destek verebilir.
