BURCU TUVAY
btuvay@ekonomist.com.tr
Bunlar arasında halen yurtdışında faaliyet gösterenler de var. Bir kısmı da önümüzdeki dönemde yurtdışına açılmanın planlarını yapıyor. Her geçen yıl sergi, konser, panel ve atölye çalışmaları artıyor.
Kültür sanat, beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçların ardından hem birey hem de toplum hayatının en önemli bileşenlerinden biri. Teknoloji de hayatın her parçasına dokunduğu gibi bu alana da dokunuyor. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak kültür sanat alanındaki girişimlerin sayısı da her geçen yıl artıyor.
Örneğin teknoloji sayesinde artık sinema daha erişilebilir bir hale geliyor. Spotify sayesinde de artık istenilen sanatçının istenilen albümüne kolayca ulaşılabiliyor.
Kültür sanat alanındaki girişimlerin daha da artacağı öngörülüyor. Zira kültür sanatın gelişmesi ve daha fazla kişiye dokunabilmesi için teknolojiyle iç içe olması gerekiyor. Türkiye’de bu alanda gelecek vaat eden birçok girişim var. Biz de bu girişimcilerin hikayelerini ve hedeflerini araştırdık.
SİNEMA TEKNOLOJİYLE BİRLEŞTİ
Sinemia, kültür sanat alanında çalışan bir teknoloji şirketi. Sinemia Premium Üyelik modeliyle, üyelere Türkiye’nin 81 ilinde, her seans, salon ve filmde sinemaya gidebilme imkanı sunuluyor. Lokasyon bazlı teknolojilerle banka kartı altyapısını entegre eden model Türkiye ve Avrupa’da ilk olma özelliğini taşıyor.
Sinemia Social, internet kullanıcılarına açık bir sinema platformu. Farklı konseptlerde film, film kesiti, oyuncu, replik listelerinden en iyi film galerilerine kadar sinemaseverlerin isteklerini karşılayabilecek bir içeriğe sahip.
Sinemia App, vizyondaki filmleri, fragmanları, film yorumlarını ve puanlarını mobil üzerinden takip etme imkanı sunuyor. Sinemia Messenger Bot ile ise sinemayla ilgili tüm bilgilere, internet üzerinden tek tek arama yapmak yerine, bir noktadan ulaşılabiliyor.
Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, “Şu anda Türkiye’nin yanı sıra İngiltere ve ABD’de de hizmet veriyoruz. Bu yılki planlarımız içerisinde ABD’deki agresif büyümemizi sürdürmek var” diyor.
ÇAĞDAŞ SANAT PLATFORMU
Güliz Özbek Collini tarafından hayata geçirilen Art50.net, sanatçı, koleksiyoner ve tüm sanatseverleri aynı çatı altında buluşturan online bir çağdaş sanat platformu. Zamandan ve mekandan bağımsız olarak işleyen online bir platform olarak, Art50.net Türkiye sanat pazarında mevcut olan yapıya alternatif bir model oluşturuyor.
Site genç ve yükselen sanatçıların ulaşılabilir eserlerine dünya çapında bir tanıtım platformu sağlarken, yeni ve genç koleksiyonerler tarafından keşfedilip desteklenebileceği bir ortam da sunuyor. Art50.net, dijital ortamda sunduğu eserleri kendi uzman ekibinin yanı sıra küratör, akademisyen ve koleksiyoner danışmanlarıyla birlikte seçiyor.
Platformda şu anda 50’ye yakın sanatçıdan, resim, heykel, fotoğraf, seramik, çizim, tekstil, neon, yerleştirme türünde 800’e yakın eser bulunuyor. Ayrıca artlog bölümünde koleksiyonerliğe giriş bilgileri, sanat dünyasından uzman ve sanatçılarla röportajlar, uluslararası sanat etkinlikleri hakkında güncel haberler, kitap önerileri yer alıyor.
Güliz Özbek Collini, “Sitemize ayda yaklaşık 3 bin ziyaretçi geliyor. Önümüzdeki yıl sitemize hem yeni kategoriler eklemek hem de teknoloji alanında sanatseverlere daha fazla hizmetler sunmak istiyoruz” diye konuşuyor.
MÜZİK AKADEMİSİ KURDU
Doremusic, piyanodan gitara, davul ve perküsyonlardan nefesli enstrümanlara, yaylı enstrümanlardan ses sistemlerine, Batı müziği enstrümanları alanında dünyaca ünlü 120’den fazla markayı müzisyenlerle buluşturuyor. Bunların arasında Yamaha, Bösendorfer, Gibson, Taylor, Jim Dunlop, Zildjian gibi markalar yer alıyor.
FİLM SETLERİ İÇİN YAZILIM
Girişimci Ufuk Yeşiloğlu tarafından hayata geçirilen Exenize, bir set içi iletişim ve raporlama yazılımı. Sinema, dizi, kısa film, reklam filmi, müzik klibi, video art gibi video üretiminin esas olduğu her sektörde setin işlemesini sağlayan elzem raporlar ve dokümanları dijitalleştiren Exenize, kağıt kullanımından bağımsız, daha efektif bir prodüksiyon yönetim sistemi sunuyor. Set ekibini, aylık iş planını ve giderleri online olarak organize ediyor.
Ufuk Yeşiloğlu, “Kendi amatör filmlerimi çekerken bir film projesini organize etmenin bu kadar zor olmaması gerektiğine kanaat getirdim. Yükselen dijitalleşme dalgasının henüz bu sektöre neden uğramadığını düşününce neden ben yapmayayım diye düşündüm ve kolları sıvadım” diyor. Yeşiloğlu, 2017 sonunda Türk sinema/dizi sektöründe 100 kullanıcı ve 150’den fazla film, dizi ve reklam projesi hedeflediklerini ifade ediyor.
KUTUDAN SANAT ÇIKARIYOR
Kutuda Sanat Var, üyelerine her ay bir ilham kaynağı ve sanat üretmek için gerekli malzemeler sağlıyor. Aylık üyelerin ürettiği işler #içimdesanatvar hashtagi ile toplanıyor ve sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılıyor.
Bu hashtag ile yapılan paylaşımlar arasından seçilen bir çalışma ise bir sonraki ayın sanat kutusunda “öne çıkan sanatçı” ilham kaynağı olarak yerini buluyor. Bu şekilde kurulan online komünite ile sanat seven ve üreten bireylerin işleri görünür kılınıyor. Girişimin kurucusu Sarp Süerdaş, “Kutuda Sanat Var’ın sanatı yaygınlaştırma konusunda etki alanını genişletmek için kurumsal işbirlikleri projelerini inceliyoruz” diye konuşuyor.
RESİMLER HİKAYELEŞİYOR
Cats of İstanbul ve kardeş projesi Pups of İstanbul, kullanıcılarının çektiği resimlerden hikayeler çıkartarak, resmin sergilediği durumlar üzerinden insanları sokakta ve evlerde yaşayan hayvanlarla empati kurmaya teşvik etmeyi ve onlara karşı davranışlarımızı iyileştirmeyi hedefliyor.
Ayrıca farklı kurumlarla organize edilen barınak ziyaretleri ve özel projeler üzerinden barınak hayvanlarının da refahını yükseltmek için çalışıyor. Girişimin kurucusu Rana Babaç, “Artık İstanbul kedileri ve köpekleri doğaya zarar vermeden üretilmiş kullanılabilir ürünlerin üzerini süsleyecek ve bu ürünlerin satışından oluşturulacak bir sosyal etki havuzu her ayın sonunda barınak hayvanlarımızın tedavisi için bağışlanacak” diyor.
