DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Buna ilişkin sinyalleri daha önce imalat sanayi kapasite kullanım oranı ve dış ticaret istatistikleri gibi verilerden almıştık.
Geçen hafta yayınlanan nisan ayı sanayi üretimi verileri de aynı yönde sinyal veriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, sanayi üretimi nisan ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,1 artış gösterdi.
Bu oran yılın ilk iki ayında çift haneli olarak gerçekleşmiş, biraz hız kesmekle birlikte mart ayında da yüzde 7'yi bulmuştu. Böylece ilk çeyrekteki sanayi üretimi artışı yüzde 9,9 olmuştu. Bunların üzerine nisan ayındaki yüzde 5,1'lik artış ciddi bir hız kesmeye işaret ediyor.
Finansal piyasaların iyice karıştığı ve döviz kuru ile faizlerin fırladığı mayıs ve haziran aylarında sanayideki tablonun daha da kötüleşmesi bekleniyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın (GTB) yukarıda bahsettiğimiz mayıs ayı dış ticaret verilerinde de bu yönde sinyaller var.
Bu nedenle ikinci çeyrekte sanayi üretimindeki yıllık artış ilk çeyrekteki düzeyinin çok altında çıkacağa benziyor. Türkiye'de sanayi üretimindeki yıllık artış ile ekonominin genelindeki büyüme arasında önemli bir paralellik olduğunu dikkate alınca, sanayideki bu yavaşlamanın ekonomik büyümeye de aynen yansıyacağını tahmin etmek ise zor olmuyor.
İşin kötüsü, ekonomideki yavaşlama ikinci çeyrekle de sınırlı kalmayacak ve önümüzdeki dönemde de sürecek gibi görünüyor.
