StartUP yarışmasıyla girişimcilik ekosistemine katkı sağlayan Mercedes-Benz Türk, Yenilikçi Fikir İnkübasyon Merkezi de kurdu. Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Eğitim ve yönlendirmelerle start up'lara destek oluyoruz" diyor.
BURCU TUVAY
[email protected]
Girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlayanlar listesinde global devler de yer alıyor. Örneğin Mercedes-Benz Türk, üç yıldır Mercedes-Benz Türk StartUP yarışmasını düzenliyor. Üç farklı kategoride en iyi üç start up'a toplamda 150 bin TL'lik ödül veriliyor.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, girişimcilere sadece maddi destek vermediklerini, ihtiyaç duydukları eğitim ve yönlendirmelerle 'ellerinden tutmayı' hedeflediklerini belirtiyor.
Mercedes-Benz Türk, Daimler ülkeleri arasında Yenilikçi Fikir İnkübasyon Merkezi'ni kuran beş ülkeden biri oldu. Bu kapsamda kurum içi girişimciliğin desteklenmesi hedefleniyor. Sülün, Start-up'lardan hisse satın almalarının 'şimdilik' gündemlerinde olmadığını ancak her türlü fikre açık olduklarını belirtiyor.
Üç yıldır Mercedes-Benz Türk StartUP yarışması düzenliyorsunuz. Yarışma ile neler hedefliyorsunuz? Start up ekosisteminde nasıl bir sinerji sağladınız?
Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasının doğaya ve topluma faydalı, yenilikçi, teknoloji ile bağı olan fikirlerin yeşerip büyümesiyle mümkün kılınabileceğini biliyoruz. Türkiye'nin yaratıcı zihinlerini ödüllendirmeye karar verdik. Türkiye'deki 50'nci yılımızda StartUP yarışmamızı başlattık. Projemizin en belirgin ve ayrıştırıcı özelliği, bu desteği tamamen bir hibe olarak veriyor olmamız. Seçtiğimiz start up'lara sadece maddi destek vermiyoruz, ihtiyaç duydukları eğitim ve yönlendirmelerle 'ellerinden tutmayı' hedefliyoruz. Üç yıl için katılımcılar için düzenlediğimiz eğitim kampları ve verilen ödüllerle 1 milyon TL'yi aşkın bir yatırım yaptığımızı söyleyebiliriz.
Ödül verirken belirlediğiniz kriterler neler?
Puanlamanın yüzde 50'si ürünün kendisine, yüzde 20'si üretilen teknolojiye, yüzde 10'u pazarın büyüklüğüne, yüzde 10'u sosyal ve çevresel faydasına, yüzde 5'i yenilikçi ve yaratıcı yaklaşıma, yüzde 5'i de ekip organizasyonuna veriliyor.
Ödüller hakkında bilgi verir misiniz?
50 bin TL'lik büyük ödülün yanı sıra ilk 10'a giren start up'ları da onlara özel tasarlanan StartUP Boost gelişim programı ve Mercedes-Benz ile özel Almanya seyahati ile ödüllendiriyoruz. Program kapsamında start up'lara özel tasarlanmış içerikler ile start up'ların yatırımcılarla ve iş dünyasıyla tanışacakları, işlerini geliştirmek için kullanabilecekleri beceriler kazanacakları, uzmanlarla bir araya gelecekleri fırsatlara erişmelerini sağlayacağız. Ayrıca ilk 10'a giren start up'ları Daimler öncülüğünde kurulan, Startup Authobahn kuluçka merkezimize götüreceğiz.
Mercedes-Benz Türk StartUP yarışmasında önceki yıllardan farklı olarak bu yıl yenilikler var mı?
Bu yıl 17 küresel hedeften bir veya birkaçına katkıda bulunan, topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknolojiyle bağı olan start up'ları yarışmamıza davet ediyoruz. Ayrıca başvuru yapacak projelerin fikir aşamasını geçmiş, iş planı netleşmiş, prototipi üretilmiş ya da prototip planı hazır olması şartını da arıyoruz. 2019 yılında da geçmiş yıllarda olduğu gibi 'teknoloji' ve 'sosyal fayda' kategorilerine ödül vereceğiz. Bu yıl iki kategoriye ek olarak 'Jüri Özel Ödülü' kategorisini ekledik. Bu yıl jüri özel ödülümüz yaptığı işle kız çocuklarının ve kadının güçlenmesine destek olan bir start up'a verilecek.
Yarışmada kazanan projeler şirket bünyesinde hayata geçti mi?
Elbette. Örneğin Thread In Motion'ın geliştirdiği akıllı eldiven girişimi, Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası'nda kullanılmaya başladı. AR-GE çalışmaları Türkiye'de yapılan WIO ismindeki akıllı eldivenlerin üzerinde bulunan 32 sensör ve iletken iplik teknolojisi sayesinde Mercedes-Benz Türk çalışanlarının çalışma koşulları iyileşiyor ve daha hızlı ve verimli bir süreç elde ediliyor. Kablosuz sensörler sayesinde binaların kullanım karakteristiğini ve kişilerin konfor aralıklarını öğrenen bir teknoloji geliştiren Sensegreen bunlardan biri. Bulut üzerinde çalışan optimizas-yon modeliyle iklimlendirme sistemlerini kontrol ediyor ve yüzde 30'a varan enerji tasarrufu elde ediyor.
Kurum içi girişimcilik ruhunu Mercedes-Benz Türk içinde nasıl ortaya çıkarıyorsunuz?
Şirketimiz içinde Yenilikçi Fikir İnkübasyon Merkezi oluşturarak start up ruhunu, yenilikçi düşünceyi, kooperatif bilincini getirmeyi amaçlıyoruz. Bu konudaki ilk adımları 2017'de attık. Bu öncü hareketle tüm Daimler ülkeleri arasında Yenilikçi Fikir İnkübasyon Merkezi'ni kuran beş ülkeden biri olduk. Bunu aşağıdan yukarıya ve gönüllülük esasına dayalı olarak yapan ilk ülke Türkiye oldu. Yenilikçi Fikir İnkübasyon Merkezi ile ilk aşamada amacımız şirket içerisinde her çalışana ulaşarak yenilikçi fikirleri yakalamak ve bu fikirlerin hayata geçmelerini sağlamak. Ekim 2017'de ilki gerçekleşen Elevator Pitch Günü'nde sunulan beş fikir ile 2018 yılında sunulan üç fikir mentor ve sponsorlarını bularak, Prototip Kamp'a ve Shark Tank'e katılım hakkı kazandılar.
Biraz Shark Tank'ten bahsedebilir misiniz?
Elevator Pitch'in ardından Prototip Kamp'ta eğitmenlerin desteği, mentor ve sponsorların geri bildirimleriyle fikirlerin prototipleri hazırlanıyor ve hayata geçirilmesi için son aşamaya geliniyor. Bu aşamadan sonra son halini alan fikir Shark Tank adını verdiğimiz üyelerin beğenisine sunuluyor. Uygulanabilirliğinin onaylanması halinde şirket bünyesinde hayata geçiriliyor. 2017 yılında 62 fikir yarıştı ve dört proje finale kaldı. 2018 yılındaysa 56 fikir yarıştı ve üç proje finale kaldı.
Start up satın almalarına sıcak bakıyor musunuz?
Her türlü fikre açığız. Buna satın almak da ortak olmak da dahil.
2018’DE FİNALE KALAN KURUM İÇİ PROJELER
Şirket Varlıklarının Online Satışı projesi: Hazırlanacak olan online platform üzerinden şirketin kullanmayı tamamladığı varlıklarının satılmasını hedefliyor.
Benim Laptop’um projesi: Proje hayata geçtiğinde Mercedes-Benz Türk çalışanları kendilerine ait şirket laptoplarını piyasa değerinin çok altında satın alabilecekler.
OneID4ALL projesi: Şirket çalışanlarının personel kartlarının sanal ortama taşınmasını içeren projede çalışanlar cep telefonlarına yükleyecekleri bir app ile kartlarını telefonları üzerinden kullanabilecekler. Şirketin tüm lokasyonlarına telefonları ile girebilecekler
