Türkiye Cumhuriyet Merkezi Bankası (TCMB), Aralık 2021’den beri yüzde 14’te tuttuğu politika faizine, temmuz ayı toplantısında da dokunmadı. Böylece TCMB, üst üste yedinci kez Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi değiştirmemiş oldu.
Ancak tüm dünyanın yüksek enflasyona karşı faiz artırımına gittiği bu dönemde, TCMB’nin faiz silahına dokunmuyor olması ne yazık ki ekonomide yaşanan sorunları körüklüyor.
Bugün itibarıyla politika faizinin yüzde 14 olduğu yerde, tüketici enflasyonu resmi verilerle dahi yüzde 80’e dayanmış durumda. Üretici tarafında ise enflasyon yüzde 140 düzeyinde bulunuyor. Ağustos ayı başında açıklanacak temmuz ayı enflasyonunda da kayda değer bir iyileşme beklenmiyor.
Dolayısıyla baz etkisi ile dahi olsa, enflasyonda yılın sonlarına doğru yaşanacak geri çekilme, sokakta hissedilen pahalılığa karşı bir rahatlama hissi yaratmayacak.
Mevcut para politikası değişmeden de, ekonomide işlerin iyiye doğru evrileceğini söylemek pek mümkün
değil. Gelelim, son PPK’dan çıkan mesajlara: Öncelikle metinde küresel piyasalarda da giderek daha sık dillendirilen ‘resesyon’ ihtimaline vurgu yapıldığını belirtelim.
Resesyon ihtimalinin cari işlemler dengesine olumsuz etki yaratabileceğini belirten Merkez Bankası, PPK karar metninde kredilerde yeni bir adım atılabileceğinin de sinyalini verdi. Karar metninde ayrıca yüksek küresel enflasyonun enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği belirtildi.
Metinde gelişmiş ülke merkez bankalarının enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurguladığı kaydedilirken, haziran karar metninde olduğu gibi ülkelere göre para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışmanın devam ettiği ifade edildi.
