PwC’nin bu yıl 109 ülkeden 4 bin 701 CEO’nun katılımıyla 28 yıldır gerçekleştirdiği CEO araştırması yapay zekânın iş dünyasında yarattığı dönüşümü gözler önüne seriyor. CEO’ların çoğu, yapay zekânın şirketlerde iş süreçlerini optimize ederek kârlılığı artırdığını düşünüyor.
Dünya genelinde her üç perakende ve tüketici ürünleri CEO’sundan biri, GenAI’ın gelir ve kârlılığı artırdığını belirtirken, yüzde 45’i önümüzdeki yıl kârlarının daha da artmasını bekliyor. Perakende ve tüketici ürünleri (CM) sektörü CEO’larının yüzde 56’sı GenAI’ın çalışanları daha verimli hale getirdiğini söylüyor. Bununla birlikte bu potansiyelin bütünüyle açığa çıkabilmesinde güven kritik bir faktör olarak öne çıkıyor.
Araştırmanın sonuçlarının yerinde saymanın bir seçenek olmadığını çok net biçimde gösterdiğini söyleyen PwC Türkiye Müşteri ve Endüstri Grupları Lideri Cihan Harman, “İster üretken yapay zekâdan (GenAI) yararlanmak, ister iklim dostu yatırımlar yapmak ya da sektörlerin yeniden yapılandığı bir dönemde fırsatları yakalamak olsun, bugünden cesur adımlar atan şirketler büyüme yolunda fark yaratacak” diyor. Harman’a göre geleceğin başarılı şirketleri dönüştürücü nitelikteki mega trendlerin kendi sektörlerini nasıl yeniden şekillendireceğini anlayan, hem de iş modellerini, faaliyetlerini ve teknoloji, enerji ve diğer kıt kaynakları kullanım şekillerini değiştirebilenler olacak.
- CEO’ların çoğu yapay zekânın çalışanları verimli hale getirdiğini düşünüyor ve güven kritik faktör diyor. Güvende kasıt nedir tam olarak? Çalışanların işlerini kaybetmesiyle ilgili endişesi mi?
CEO'ların büyük bir kısmı, yapay zekânın çalışan verimliliğini artırdığını düşünürken, bu teknolojinin entegrasyonu konusunda belirli bir temkinlilik sergiliyor. Araştırmaya göre, "Şirketinizde üretken yapay zekâ da dahil olmak üzere, yapay zekânın temel süreçlere entegre edilmesine ne ölçüde güveniyorsunuz?" sorusuna düşük güven duyduklarını belirten CEO oranı küresel çapta yüzde 29, Türkiye'de ise yüzde 32 olarak görülüyor. Bu veriler, yapay zekâ gibi ‘yıkıcı yenilik’ niteliğindeki teknolojilere karşı ilk aşamada belirli bir temkin ve şüphecilik yaklaşımının benimsendiğini gösteriyor. Bu güvensizliğin bilinçli bir iyimserliğe dönüşmesi için zaman gerekiyor. CEO'lar için bu sürecin kritik noktaları; doğruluk, gizlilik ve güvenlik gibi gerekliliklerin karşılanması ve çalışanların bu konuda bilgilendirilmesi olarak öne çıkıyor.
Çoğu CEO, yapay zekânın çalışan verimliliğini artırdığına inanıyor. Veriler, üretken yapay zekâ (GenAI) nedeniyle iş gücünde genel bir azalma olmadığını gösteriyor. Bazı CEO'lar (%13), son 12 ay içinde GenAI nedeniyle iş gücünü azalttıklarını belirtirken, yüzde 17'si bu yatırımlar sonucunda iş gücünün arttığını ifade ediyor. Özellikle sigorta, perakende ve sağlık sektörlerinde iş gücü kesintileri olasılığı daha yüksek (%16) olsa da bu durum tüm sektörler için geçerli değil. Şirketlerin hem çalışanlarını yapay zekâ ile ilgili gelişmeler konusunda bilgilendirmesi hem de iş güvencesi sağlama yollarını düşünmesi gerekiyor. Böylece, çalışanlar yeni teknolojilere karşı daha az kaygı duyacak ve şirketler bu teknolojileri daha etkin bir şekilde kullanabilir.
- Yapay zekayı en çok kullandıkları alanlar hangileri?
PwC CEO Araştırması’na göre, yapay zekâ giderek daha fazla şirket faaliyetlerine entegre ediliyor. Önümüzdeki üç yıl içinde küresel CEO’ların yüzde 47’si, Türkiye’deki CEO’ların ise yüzde 58’i yapay zekâyı teknoloji platformlarına, iş süreçlerine ve iş akışlarına entegre etmeyi önceliklendiriyor. Yeni ürün ve hizmet geliştirmede yapay zekâ kullanmayı planlayan CEO’ların oranı dünyada yüzde 30, Türkiye’de ise yüzde 47 ile daha yüksek. İş gücü ve yetenek yönetiminde yapay zekâ entegrasyonu planlayan CEO’ların oranı küresel çapta yüzde 31, Türkiye’de yüzde 30 seviyesinde. Araştırma verileri, yapay zekânın temel iş stratejilerine entegre edilmesi konusundaki farklılıkları da gözler önüne seriyor. Yapay zekâyı temel iş stratejisine entegre eden CEO oranı dünyada yüzde 24, Türkiye'de yüzde 26 seviyesinde.
- Şirketler sürdürülebilirlik ve yapay zekaya ne seviyede bütçe ayırıyorlar?
CEO'ların önemli bir kısmı yapay zekâ (özellikle üretken yapay zekâ) ve sürdürülebilirlik alanlarına yatırımlarını artırmayı planlıyor. CEO'ların yüzde 49'u önümüzdeki yıl yapay zekâ yatırımlarının kârlılığı artırmasını beklerken, üçte biri son beş yıl içinde yapılan iklim dostu yatırımların gelirlerini artırdığını belirtmiş. Ayrıca, iki CEO'dan biri bu yatırımların maliyetleri ya azalttığını ya da önemli bir maliyet etkisi yaratmadığını ifade ediyor. Bu bulgular, teknoloji ve sürdürülebilirlik alanlarına yapılan yatırımların şirketler için stratejik öncelikler arasında yer aldığını ve bu alanlara ayrılan bütçelerin giderek arttığını gösteriyor. Türkiye'deki CEO'lar, yapay zekâ ve sürdürülebilirlik yatırımları konusunda küresel eğilimlere paralel bir yaklaşım sergilemektedir. Türkiye'deki CEO'ların yüzde 38'i, son beş yılda yaptıkları iklim dostu yatırımların gelir artışı sağladığını belirtmektedir.
- Türkiye’yle karşılaştırdığımızda ne gibi farklılıklar var? Türkiye’deki perakendeciler yeterince cesur mu?
Türkiye'de CEO'ların yüzde 58'i yapay zekâyı iş süreçlerine entegre etmeyi önceliklendirirken, bu oran küresel CEO'larda yüzde 47. Türkiye'deki şirketler yapay zekâ entegrasyonu konusunda cesaret ve kararlılık gösteriyor görünse de genel olarak yenilikçi teknolojilere adaptasyon konusundaki cesaret, mevcut kaynakların etkin kullanımı ve adaptasyon hızlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor. Perakende sektörü özelinde bakıldığında, yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak, müşteri deneyimini iyileştirmek ve operasyonel verimliliği artırmak için kritik öneme sahip. PwC'nin araştırması, bu alanda cesur adımlar atmanın önemini vurguluyor. Türkiye’deki perakendecilerin, sürdürülebilirlik ve yapay zekâ yatırımlarında küresel eğilimleri takip ettikleri görülüyor.
YAPAY ZEKA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BELİRLEYİCİ
“Yapay zekâ ve iklim değişikliği, bu dönemde iş dünyası için iki önemli belirleyici faktör olarak öne çıkıyor. İklim değişikliğinin beraberinde getirdiği tehditlere ve fırsatlara odaklanarak üretken yapay zekâya yatırım yapan CEO’lar, faaliyetlerini ve işletme modellerini kökten değiştiriyor ve değer yaratma biçimlerine yenilerini ekliyorlar. CEO Araştırmamız, iklim dostu yatırımlar yapan şirketlerin bu yatırımların olumlu finansal karşılığını gördüklerini de ortaya koyuyor. Yani, iklim ve sürdürülebilirlik yatırımları işe yarıyor. Araştırmamıza katılan CEO’ların üçte biri, son beş yılda yaptıkları iklim dostu yatırımların gelir artışı sağladığını belirtiyor. Üçte ikisi ise bu yatırımların maliyetleri azalttığını ya da maliyete önemli bir etkisi olmadığını söylüyor. Perakende ve Tüketici Ürünleri Sektörü CEO’larının üçte biri, bu yatırımların gelir artışı sağladığını belirtiyor. Bu da sürdürülebilirliğin her zaman bir maliyet anlamına gelmediğini, aksine, büyümeyi destekleyebildiğini gösteriyor. Şirketlerin iklim dostu yatırımları arasında, enerji verimli operasyonlara geçiş, daha çevreci ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve emisyon azaltıcı teknolojilerin uygulanması yer alıyor.”