Bu yılı 870 milyon TL ciroyla kapatmayı planlayan Atasay, Almanya, İngiltere ve Fransa'nın ardından yakında Asya pazarına da açılmayı hedefliyor. Ailenin dördüncü kuşak temsilcisi olan Atasay CEO'su Atasay Kamer, "Hedefimiz yurtdışında 200 mağazaya ulaşmak" diyor.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Kuyumculukta 80 yılı geriden bırakan Atasay, global marka olma hedefiyle yurtdışı çalışmalarına hız verdi. Türkiye'de 171 mağazası bulunan Atasay, şu anda 20 olan yurtdışı mağaza sayısını beş yılda 200'e taşımayı planlıyor.
2019'u 870 milyon TL ciroyla kapatmayı amaçlayan Atasay, Avrupa'da Almanya, İngiltere ve Fransa'ya açılmış durumda. Şimdi ise Asya pazarına açılmak için çalışıyor. Ailenin dördüncü kuşak temsilcisi olarak Atasay'da CEO'luk koltuğuna 2015 yılında oturan Atasay Kamer, geçen dört yılda markada önemli değişimlere imza attı.
15 yılda toplam 1 ton ürün satan Atasay'ın yurtdışında önemli bir hamle yapacağını dile getiren Atasay Kamer, "Hedefimiz yurtdışında 200 mağazaya ulaşmak" diyor.
Ailenin dördüncü kuşak üyesi olarak dört yıl önce CEO'luk koltuğuna oturdunuz. Geçen süreçte nasıl bir strateji izlediniz?
Biz öncelikle altını kullanan kitleyi gençleştirme ve kurumsallaşma süreçlerimizi ele aldık. Şirkette IT tabanımızı yeniden elden geçirdik. Dinamik bir marka olarak sunduğumuz koleksiyonlarla gençleri de çeken bir noktaya geldik.
Geniş dış cepheli mağazalar yerine, iki kapılı ve yenilenen mağaza konseptiyle müşteriyi mağaza içinde daha çok tutacak bir yapılanmaya gittik. Geniş ürün yelpazemizle İstinye Park AVM'deki mağazaya giden biriyle Kars'ta bulunan mağazaya giden biri aynı ürünleri görmüyor. Akıllı ayna sistemi, elektronik dolaplar, nitelikli ayak sayısını da getirdi.
Eskiden insanlar Atasay'ı tanımlarken Hülya Avşar'ı söylerdi, şimdi Hadise diyorlar. Bu markadaki değişimin açık bir göstergesi. Geçen süreçte Meryem Uzerli ve Şeyma Subaşı gibi isimlerle hazırladığımız koleksiyonlarla ilgi gördük. Bir diğer önemli adım ise yurtdışında oldu. Ortadoğu ve Avrupa'ya açıldık. Yurtdışı açılımı hızlanarak devam edecek.
Şirketin yurtdışında Ortadoğu'da yapılanması var. Gündeminizde başka hangi ülkeler bulunuyor?
15 yılda toplam 1 ton ürün satan bir marka olarak, yurtdışındaki yatırımlarımız sürecek. Altyapıyla birlikte konseptimizi, logomuzu, marketing birimimizi ve koleksiyonlarımızı değiştirdik. Şimdi sıra yurtdışı hamlesinde.
Yurtdışında ciddi bir büyüme planımız var. Şu ana kadar 20 mağazamız oldu. Bu yılın sonuna kadar Ortadoğu'da üç, Avrupa'da dört olmak üzere toplam yedi yeni mağaza açacağız. 2019 sonuna kadar yurtiçinde ise altı yeni mağaza açmayı planlıyoruz. Yurtiçinde artık yeterli sayı ve doygunluğa geldik, bundan sonra yurtdışında hızla mağazalaşacağız.
Hedefimiz yurt-dışında 200 mağazaya ulaşmak. Bunun için Ortadoğu ve Avrupa'nın ardından hedefte Türk Cumhuriyetleri ve Asya var. BAE ve en son girdiğimiz Katar'ın ardından Kuveyt, Muskat ve Bahreyn'de de yer alacağız.
Asya'da nasıl bir büyüme hedefinin var?
Çin'de mağazalaşmak istiyoruz. Biz 15 yıl Guangzhou'da yaşadık ve oradaki fabrikamızda üretim yaptık. Oradan yıllık 3-4 ton ihracat yapıyorduk. Üç yıl önce fabrikayı devrettik. Bu toptandan çıkıp perakendede büyüme hedefimiz doğrultusunda aldığımız bir karardı. Şimdi ise mağazalarımızla Çin'de yer alacağız. İki yıl içinde orada yapılanmaya gitmek istiyoruz. Çin'de üretimdeki deneyimi mağazalaşmada kullanacağız. Arkadaşlarımız üç aydır Çin'deler ve hangi şehirde, hangi bölgede mağaza açmamız gerektiğini değerlendiriyorlar. Orada tercihler genelde 22 ayar ve 24 ayar. Çünkü o rengi seviyorlar.
Yurtdışında büyümenin ciroya direkt katkısı ne olur? Ciro hedefinden söz eder misiniz?
Türkiye'ye göre yurtdışında bir mağazanın kârlılık oranı ortalama 3 puan daha yüksek. Çünkü altına talep büyük. Bizde 14 ayar alınırken, özellikle Ortadoğu ülkelerinde 22 hatta 24 ayar tercih ediliyor. Bu da kârlılıkları etkiliyor. Bu doğrultuda 2020'de 1 milyar TL'yi rahatlıkla aşacağımızı düşünüyorum.
Değişim süreciyle geçen dört yılda marka nereden nereye geldi?
Bundan dört yıl önce yaklaşık 300 milyon TL olan ciromuz bugün 870 milyon TL'ye ulaşacak. 2018 yılına kadar yüzde 20-30 civarında büyüme gerçekleştirdik. Fakat 2018'i ikiye bölüyorum.
İlk altı ay yüzde 20 büyüdük. İkinci altı ayda ise seçim ve kurlar nedeniyle zorluklar yaşadık. Fakat bu zorluklara karşılık tatlı kolaylıklar da geldi. En çok ciro yaptığımız ay ağustos oldu.
İnanılmaz bir turizm canlılığı yaşandı ve kurlar nedeniyle yurtdışındaki insanlar takı alışverişi de yaptı. İstinye Park'taki mağazamızda kuyruklar oluştu.
O dönem yüzde 82 turiste, yüzde 18 yerliye satış yaptık. Geçen sürece baktığınızda zorluklar alışveriş alışkanlıklarını da değiştirdi. Normalde yüzde 55 altın yüzde 45 pırlanta alışverişi yapan müşteriler bir anda yüzde 70 altına döndü. 2019 yılında ise talep biraz daha normalleşti ve altın alışverişi yüzde 60 yapılıyor.
Geçen yıldan bu yana turist akımının pozitif katkısında bahsettiniz. Turistlerin bu yıl büyümeye katkısı ne olur?
İstanbul'a gelen turistlerin gittiği noktalara bakarsak, İstinye Park, Zorlu ve Mall of İstanbul gibi alışveriş merkezleri, Fatih ve Nişantaşı caddelerindeki mağazalarımız en çok turist çeken noktadalar. Ben bu yıl ciroya turist katkısının yüzde 25'lerde olacağını düşünüyorum.
"ANTAKYA'NIN MOZAİKLERİ KOLEKSİYON OLACAK"
"Atasay markasının altında yer alan Miras serisiyle şu ana kadar Kapadokya, Göbeklitepe gibi tarihi adreslerden esintileri taşıyan koleksiyonlar hazırladık. En son Antakya mozaiklerinden oluşan bir koleksiyon yaptık.
Sahip olduğumuz bu topraklarda altın kullanımı binlerce yıl geriye gidiyor. Biz de Miras koleksiyonlarıyla bir dünya markası haline gelmek istiyoruz. Ortadoğu'da en çok satan ürün grubumuz Miras serisinde. Miras markasıyla tarihi ve kültürel zenginliklerimizi dünyaya taşımak istiyoruz. Dolasıyla bu serilerin devamı gelecek."
