Eren Holding, üretimde yeni alanlara yatırım yapmayı planlıyor. Grubun üretimde odak noktasının Türkiye olduğunu aktaran Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, stratejik ürünlere yatırımla ithalatın önünü kesmek istediklerini söylüyor.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Türkiye'nin en büyük enerji yatırımcısı olmasının yanı sıra ambalaj, çimento, kağıt ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren 2,6 milyar dolar cirolu Eren Holding, pandemiyle birlikte yeni yatırımlara odaklandı.
Bu zorlu süreçte grubun üretimde odak noktasının Türkiye olduğunu aktaran Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, önümüzdeki süreçte dış ticaret açığının kapanmasına katkı yapacak alanlara odaklanacaklarını söylüyor.
Üretimde ithalatın önünü kesecek bazı slj stratejik ara malların Türkiye'de üretimine girmek istediklerini ifade eden Ahmet Eren, 2021 yılı öngörüsü ve hedeflerini anlattı:
Pandeminin yarattığı olumsuzluk daha önceki krizlere benzemiyor. Bu zorlu sürecin ardından 2021 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreğinde ekonominin daha iyi bir performans göstermesini bekliyorum.
Bu dönemde yönetici olarak uzaktan iletişimle işleri idare edilebilirken, üretimde bilfiil çalışan arkadaşlarımızın böyle bir lüksü olmadı. Onların yaptığı işin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladık. Üretim ve yatırımda gerekli koşulların başında serbest rekabet kuralları içinde hukuki güvenlik gelir. Para ve maliye politikalarında
istikrar gerekir. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte bu adımların yanı sıra fırsatlara da odaklanması gerekiyor. Fırsatlardan biri politik ilişkiler düzelirse AB’ye ihracat artabilir.
Övünülecek bir nitelik olmamakla birlikte iş gücü ücretleri AB’ye göre düşüktür. Hatta Çin’e göre bile düşük kalmaya başlamıştır. Üretim maliyetindeki bu düşüklük de bir avantajdır. Ancak yabancı sermaye yatırımlarının gelmesi için birinci derecede önemli konu hukuk güvenliği ve tam rekabet ortamının yaratılıp sürdürülebilmesidir.
Beş yıl sonra 2007’deki gibi hukuki referansların yapıldığı ve AB’ye katılma çalışmalarının hızlandığı bir Türkiye hayal ediyorum. AB normlarının uygulandığı bir ülke olabilirsek o zaman hem sosyal ve demokratik seviyemiz, hem de ekonomik refah düzeyimiz artacaktır.
Gelişmiş ülkeleri yakalamak için çaba göstermeliyiz. Grubumuzun odak noktası Türkiye’dir. Olabildiğince Türkiye’de üretim yapmak ve istihdam yaratmak ana amacımız oldu, olacaktır. Çin’de ürettirip Avrupa’da satmanın ve kârı dışarıda tutmanın Türk işsizine herhangi bir yararı yoktur.
Dış ticaret açığının kapanmasına mümkün olan en büyük katkıyı yapmak için mevcut üretimlerimizi ihracat odaklı dönüştürmek ve ithalatın önünü kesecek bazı stratejik ara malların Türkiye’de üretimine girmek istiyoruz.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Türkiye'nin en büyük enerji yatırımcısı olmasının yanı sıra ambalaj, çimento, kağıt ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren 2,6 milyar dolar cirolu Eren Holding, pandemiyle birlikte yeni yatırımlara odaklandı.
Bu zorlu süreçte grubun üretimde odak noktasının Türkiye olduğunu aktaran Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, önümüzdeki süreçte dış ticaret açığının kapanmasına katkı yapacak alanlara odaklanacaklarını söylüyor.
Üretimde ithalatın önünü kesecek bazı slj stratejik ara malların Türkiye'de üretimine girmek istediklerini ifade eden Ahmet Eren, 2021 yılı öngörüsü ve hedeflerini anlattı:
ÇALIŞANLARIN KIYMETİ ANLAŞILDI
Pandeminin yarattığı olumsuzluk daha önceki krizlere benzemiyor. Bu zorlu sürecin ardından 2021 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreğinde ekonominin daha iyi bir performans göstermesini bekliyorum.
Bu dönemde yönetici olarak uzaktan iletişimle işleri idare edilebilirken, üretimde bilfiil çalışan arkadaşlarımızın böyle bir lüksü olmadı. Onların yaptığı işin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladık. Üretim ve yatırımda gerekli koşulların başında serbest rekabet kuralları içinde hukuki güvenlik gelir. Para ve maliye politikalarında
istikrar gerekir. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte bu adımların yanı sıra fırsatlara da odaklanması gerekiyor. Fırsatlardan biri politik ilişkiler düzelirse AB’ye ihracat artabilir.
Övünülecek bir nitelik olmamakla birlikte iş gücü ücretleri AB’ye göre düşüktür. Hatta Çin’e göre bile düşük kalmaya başlamıştır. Üretim maliyetindeki bu düşüklük de bir avantajdır. Ancak yabancı sermaye yatırımlarının gelmesi için birinci derecede önemli konu hukuk güvenliği ve tam rekabet ortamının yaratılıp sürdürülebilmesidir.
HEDEF GELİŞMİŞ ÜLKELER
Beş yıl sonra 2007’deki gibi hukuki referansların yapıldığı ve AB’ye katılma çalışmalarının hızlandığı bir Türkiye hayal ediyorum. AB normlarının uygulandığı bir ülke olabilirsek o zaman hem sosyal ve demokratik seviyemiz, hem de ekonomik refah düzeyimiz artacaktır.
Gelişmiş ülkeleri yakalamak için çaba göstermeliyiz. Grubumuzun odak noktası Türkiye’dir. Olabildiğince Türkiye’de üretim yapmak ve istihdam yaratmak ana amacımız oldu, olacaktır. Çin’de ürettirip Avrupa’da satmanın ve kârı dışarıda tutmanın Türk işsizine herhangi bir yararı yoktur.
Dış ticaret açığının kapanmasına mümkün olan en büyük katkıyı yapmak için mevcut üretimlerimizi ihracat odaklı dönüştürmek ve ithalatın önünü kesecek bazı stratejik ara malların Türkiye’de üretimine girmek istiyoruz.
2021 AJANDASININ ÜÇ ÖNEMLİ MADDESİ
- Salgın hastalığın yarattığı olumsuz durumu hafifletmek için herhangi bir elemanı işten çıkarmamak
- Hem kendimizi, hem birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızı sıkı kontroller ile pandemiden korumak.
- Yurtiçi tedarikçilerimiz ve müşterilerimizle iyi ilişkilerimizi geliştirerek onların memnuniyetini artırmak.